sorduğunuza cevap olarak yazıyorum, ben şu an zaten bana baskı uygulanmadan istediğim hayatı yaşamak için çabalıyorum.
ha evlenmem, karşıma kimse çıkmaz ama yine dimdik dururum. o ayrı konu.
ben şu an "istemediğim hayat" ve "uygulanan baskı" kısmını değiştirmeye çabalıyorum. istediğim yöne sokmak için uğraşıyorum.
öncelikle evliliginize giden yoldaki sorunlara dair sorumlulugun size ve sevgilinize ait oldugunu asla aklınızdan cıkarmayın,
bunu ezberden tekrarlamaktan bahsetmiyorum,
boylece sevgilinizi hangi konularda zorlamanız gerektigini ve kıyamadıgınız durumlarda onun sizin aksinize rahat davranıslarını daha net gorursunuz.
aslında baskıyı uygulayan kp, kv degil, size dogrudan birsey soylemeye de hakları yok zaten,
siz sevgilinizin ısrarına karşı net oldugunuz sürece o da kendi sorunlarını kendisi cozmeye yonelenecek,
sizi kaybetmemek icin ısrarını size degil, kendi ailesine yapacak.
makul olmayan istekleriniz yok ki...
aksine ne mal varlıgında gozunuz var, ne de mızmız gelinlerin tuhaf ceyiz isteklerine sahipsiniz.
once şunu siz kabul edin; ic ice yasamayı istememek en dogal hakkınız.
böylece karsı tarafa bahaneler sunma ihtiyacı da duymazsınız, ikna edilecek bir yanı olmadıgı icin de sevgilinizin sunacagı tüm gerekceleri rahatlıkla çürütürsünüz.
o istedigi kadar burası benim tapulu evim desin, farketmiyor,
madem niyeti başından beri buydu neden daha onceden hic soylemedi?
"kv ile yakın oturmak sorun degil de, teyzeler vs oyle apartman istemem" minvalinde bir acıklamanız vardı,
bunu da aklınızdan silmenizi tavsiye ederim,
yoksa -annenizin yanlıs cıkma ihtimali olan tahminlerine göre hareket ettiginizde- en iyi olasılıkla her aksam yemekte sadece kv ve kp yi görürsünüz... diger ihtimalleri yazmak bile istemiyorum.
yerinizde olsam annem sürekli beni ikna etmeye calısıyor ve alttan almamı ögütlüyorsa "senin acını umursamayan insanlardan bahsediyoruz, oturmaya geldiklerinde evladından uzak kalmaktan ne anlarsınız diyen insanları bana savunma, art niyetle (?) yaklasmasalar dahi her gün buna benzer düsüncesiz cümlelerin muhatabı olamam" diyerek sustururdum,
kendi kızınin iyiligini isterken neyi göze aldıgını hatırlatmak belki size yapacagı uyarılarda daha rasyonel olmasını saglayabilir...
kaldı ki buna da gerek oldugunu düsünmüyorum, kendi ailemle bile ugrasıyorum dediginiz icin yazdım.
onlar simdiye kadar olumlu yaklastıysa sizin vazgecmek istemediginizi bildigi icinmiş gibi duruyor.
bana kalsa anneme bunu diyen kv adına o sevgiliye de ozur dilettirirdim, mahcubiyetten yerin dibine girene kadar da yüzüne bakmazdım, hatta o sıkı aile ilişkileri icinde kv'ye de yansıyacagını bildigimden ondan da bu konuda acıklama beklerdim, fakat bu kısımları şu an geciyorum.
yine yerinizde olsam hicbir sekilde bu konularda kv-kp ile muhatap olmam,
"kiraya nasıl cıkarız? işim garanti degil..." düsünceleri icin de kimsenin garantisi olmadıgını, ailesine guvenerek bu yola cıktıysa baştan vazgecmesi gerektigini söyler ve bir kez olsun isteklerim karşısında yetiskin gibi davranmaya davet ederdim,
evlilik 2kişilik bir sorumluluktur, ailenin yapmak istediklerinden bize uyanları kabul ederiz bunlar haricinde her seyin -eksiklerle dolu bir evimiz de olsa- sadece bize ait olmasını istiyorum demek bile anlayana yeterli aslında.
bu bir nevi restlesme midir? evet.
fakat onun bu durumu kabul etmemesi durumunda yol ayrımına gelmekten de geleceginiz icin korkmamak gerektigini dusunuyorum,
sonucta "onlarla aynı apartmanda yaşarsam er ya da gec ayrılırız" diyen sizsiniz.
eger" isim garanti olsaydı belki..." kıvamına geldigi an hem bu belirsizlikler nedeniyle hem de sırf bunu öne sürdügü icin en mantıklı hamle olarak 6 ay beklemeyi öne sürerdim,
tabii bu da geçen 3ay gibi olacaksa hic olmaması gerektigini de belirterek.
9 yıl beklemisim, sonunda her seye razı geliyorum gibi olacaksa hic olmasın daha iyi, 2-3ay daha beklemisim cok mu?
biz iş bakalım, kıt kanaat gecinelim, gerekirse ac kalalım ama kendi evim, kendi hayatım olsun derdim.
eger sevgilinizle kendinize güvenmiyorsanız da evlenmeyin zaten,
daha bu olayların cocukla yasanacakları var, yetistirmesi var, var da var...
hayatın hicbir zaman garantisi yok. fabrikator de olsanız iflas ihtimali her zaman vardır, onun öne sürdügü gerekceye gore kimse evlenmesin o zaman.
ailesiyle kötü olmaya, restlesmeye bunu dahil etmeye de gerek yok.
eger o çözümü bunda goruyorsa da onun kendi kararı.
aslında sayfalarca yazdıgınız sey hep aynı... istekleriniz icin ne kadar mucadelecisiniz, hayalleriniz ne derece ortak? tüm süreç ve sorunlar da bununla ilgili.