9 yıllık ilişkim 2 ayda nasıl bitti !

Tavırlarına baktığında ," olmuyor hakikaten olmaz " deyip dönecek gücün var mı ? Lütfen kırılma. Akıllar pazara çıkmış herkes kendi aklını alıp geri gelmiş. Ne söylenirse söylensin bildiğini ve istediğini yapacaksın. İnsan aynı yoldan 40 kişinin geçtiğini bilse de kendi geçmeden hep kendi yaşadığı farklı geliyor.

Alacağın karar , umarım tüm hayatın boyunca seni mutlu ve huzurlu eder.

iyi dilekler için teşekkürler. dedim ya, ben zaten gözden çıkarmıştım. olsun diye çabalamıyorum artık, "acaba" dememek için uğraşıyorum. komşuları taziyede bana kol gibi laf sokuyor, gitmişken bi de onun cevabını vereyim fırsatım olursa. hem ne yapacaklar bakayım hem de içimde kalmasın. gerçi cevabını verdim ama içim soğumadı.
 
iyi dilekler için teşekkürler. dedim ya, ben zaten gözden çıkarmıştım. olsun diye çabalamıyorum artık, "acaba" dememek için uğraşıyorum. komşuları taziyede bana kol gibi laf sokuyor, gitmişken bi de onun cevabını vereyim fırsatım olursa. hem ne yapacaklar bakayım hem de içimde kalmasın. gerçi cevabını verdim ama içim soğumadı.

komşuları neyi ne kadar biliyo yahu
 
neler hissettiğini anlıyorum ama yerinde olsam aynı şeyleri yapmazdım sıkı bi rest çekerdim risk alırdım sonrada totom ata ata beklerdim acaba pes mi edilecek yoksa savaşılacak mı diye

sana da rest çek dedim bohcaları yolla dedim kendi alacak dedin yüzüğü yollamadın ailem başka ilde dedin onların acıları var dedin, asla cesaretin olmadı tam bi reste bunu biz burdan görüyosak ailede sevgilin de gördü çok akıllısın çok donanımlısın ama bu ilişkide daha çok seven taraf sensin ve aileyi geçtim sevgilin bunu kullanıyo

acısı varmış kaçıyomuş telefonlara çıkmıyomus, yüzüne telefon kapatmış, acısı var çünkü, sende kan kustun burda ama kabuğuna çekilmene izin çıktı mı, hayır, annemi niye aramadın dendi
O kadar güzel yazmışsınız ki.. Her sözünüze katılıyorum.
 
sorun da bu cümleye hak verebiliyor olmanız aslında.
evet, bazı seyleri yolun basında insanlara ultimatom verir gibi konusmaya gerek yok, aileye karşı tavrınızı o zaman koyarsınız, zaten zamanla sizi tanıyacakları icin herhangi bir sekilde karısacaklarında vereceginiz karşılıgı da tahmin ederler, edemiyorlar ise de müdahale etmis olduklarında tepkinizi de göze almıs olurlar...
fakat "gelsinler öyle düsünelim" ne demek?
kusura bakmayın ama onun aklı yok mu, şu an beyin faaliyetleri durdu mu da bu konuyu es geciyor?
asıl bilinmezlik de eş adayınızın tavrının ne olacagı zaten.

"neden takıyorsun ki? birsey deseler benim cevap vermeyecegimi bilmiyor musun? ben ister miyim zırt pırt annemlerin eve gelmesini?" diyebiliyor mu? muhtemelen hayır.
demez, diyemez çünkü kendi de farklı düşünmüyor. sadece sürec icinde sizinle mücadele etmek yerine kolayı secip dediklerinizi kabul ediyor.
arada ailesi ve sizin aranızda uyuşmazlık oldugunda ise size de alttan almanızı ögütleyerek, bunu tam olarak yapmadıgınız taktirde de muhatap ben degilim kendi sorununu kendin çöz diyip aradan sıyrılıyor.
bunu görmek zor degil, anlamıyorum ki neden hep es geçiyorsunuz bu konuyu...






alın işte daha önceden yazmıstım, ev çözülür cocuk cıkar... konuşmuşsunuz bile.
cocuk büyütmek istemenin -nasıl bir yaptırım uygulanacagına dair- çıkarımı hamile bırakmaksa cidden şurdan kendimi atasım geldi okurken,
yahu çocuğunuz oldu diyelim ve kadın büyütmek istiyor "elbette büyüklerin önerilerini dinleriz ama kendi cocugumuzu kendimiz büyütecegiz, birinin dogrudan mudahalesi olacak sey mi hic?!" diyecek biri mi sizce?

ben size o gün geldiginde ne olacagını yazayım, çünkü simdiden kelimelerle düşüncesinin ne yönde oldugunu belirtmis de yine görmek istemiyorsunuz muhtemelen,
"Y Teyze cocuga sürekli baskı uyguluyor, ÇOCUĞUN AKLI KARIŞACAK... işe giderken de onlara bırakmamı istiyor ama sülalenin bakıcısı mı bu kadın? ben kendim bakmak istiyorum, evimin düzeni de bozulmasın, birini tutarız o bakar. çünkü o kadının yetistirmesi benim anlayısıma ters, fakat bakıcı benim soyledigim sekilde yemek yedirmek uyku vaktini ayarlamak zorunda mesela"
duyacagınız cevap ise "canım onlar yaşlııııı.... alttan alsan ne olur, bizim iyiligimizi istiyorlar, yabancıya emanet etmek cok mu matah birşey zannediyorsun? ONLAR ŞİMDİLİK BAKSIN, zaten biz evde istedigimiz gibi yönlendiririz. "
bir de üstüne yaşlılıktan bahsedip "ölecekler üzmeyelim" ajitasyonuna başlarsa combo olur.
nerede sizin "biz ne istiyorsak onu yapalım" şeklinde iddia ettigi hayalleriniz?
fakat şimdiye kadar cümlelerin üzerinden sayfalarca tartışıp kelime kelime öyle degil böyle dediler diyerek -balık hafızalı biri olarak gerçekten şaşırıyorum- açıklama yapmanıza ragmen şu iki cevap arasındaki düşünce ve pratik anlamda ciddi farkı farketmek yerine yorumunuzun sonunda yazdıgınız gibi yine hak vererek konuyu kapatıp yaşarken çıldırıcak gibi bir izlenim oluşturuyorsunuz,
üstelik daha söz kesimindeki siyah elbise meselesini kendiniz kabul ettiginiz halde "aklıma yanayım" demek yerine karşı tarafa daha cok öfkelendiginizi göz önünde bulundurursak hatayı irdelerken başka yerlere daha fazla yükleneceginiz de aşikar.

insanların gönlünü yapmak sadece he diyip geçmekle olmuyor, istemediginiz seylerin bir kısmı uygulandıgında da sabredebilmeniz gerekiyor.
bence kimse karışamaz diye birşey yok, pratikte pek mümkün olmuyor zaten,
önemli olan sizin tahammül edebileceginiz seylerin sınırını bilmeniz ve bunu karşı tarafın dogru sekilde anlayabilmesi/aktarabilmeniz.
elbette bu durumun karşılıklı olarak gecerli olması gerektigini de belirteyim yine de.

klasiktir, torunlara evin büyükleri sürekli ye ye derler, keza eski anne babalar direkt cocuklarını da zorlayıp yemiyor diye aglayan insanlar, nerede gördüysem hep aynı tavır... buna uyarı yapılır ama bir nebze sabredilebilir bence.
fakat iş "göster oglum amcana pipini"yi savunmaya geçerse? şahsen asla izin vermem.
şimdi buradan hareketle, kalkıp eş adayınızla her şeyi sürekli irdeleyip şu an söz vermesini istemenize gerek yok,
ancak onun nerede nasıl davranacagını bilmeniz, güvenmeniz ve tahmin edebiliyor olmanız gerekir ki beraber bir yola çıkabilesiniz.

ya bunca yıl beraber olmanıza ragmen onun düsüncelerinin ne yönde oldugunu kestiremiyorsunuz,
ya sıyrılmaya calısacagını biliyorsunuz ama toz konduramadıgınızdan iş bozulmasın diye şu sıralar bilmemezlikten geliyorsunuz,
ya da siz birbirinizi gerçekten tanımıyorsunuz...
bunca yıl yediniz ictiniz gezdiniz, birbirinizin karakterine dair aklınızda bir fikir nasıl oluşmaz ki...
bence size bilmediginiz şeyler yazmıyoruz da bize yanıt verirken kendinizi ikna etmeye calısıyorusunuz,
güya düsüncelerinizi bizim üzerimizden bir bir çürütüyorsunuz gibi bir durum var...
fakat gerçekler uygulama noktasında burada yazıp cizmeyle örtüşmüyor ne yazık ki.
ha sizde de çokça hata görüyorum fakat direttiginiz ve fazla tepki verdiginiz gecmiş konuları detaylandırıp suçluluk duygunuzu kabartmak pek iyi sonuclar dogurmayacak muhtemelen.

ben evliliğime müdahale edilmesine veya çocuğuma böyle müdahale edilmesine izin verecek kadar ezik ve basiretsiz görüntüyü nerde verdim çok merak ediyorum.

hangi söylemimde böyle şeyleri hoş karşılayacağım geçiyor?

ne zaman "illa bu adamla evlenicem, her şeyi affettim" dedim ki siz bu kadar ilerisi için benim böyle davranışlar sergileyeceğim izlenimine kapıldınız?

yazdığınız felaket senaryoları ütopik veya benim aklıma gelmemiş şeyler değil ama neden bunlara göz yumacağımı düşünüyorsunuz?

şu kadar yazdıgım şeyden çıkarımınız buysa... diyecek birşey kalmıyor.

felaket senaryosu degil, sizin film sahnesi gibi tanımladıgınız ve "hak verdim" dediginiz konuşmada nelere onay vermiş oldugunuzu ve o konusmanın neye tekabül ettigini yazdım.

evet siz ezik degilsiniz, ancak basiretiniz baglanmış maalesef.

kendinizle yüzleşmekten de çok uzaksınız.

150 sayfayı tekrar okudugunuzda "bunları nereden cıkardınız?" sorularınıza da cevap bulacagınızı düşünüyorum.

saldırı olarak algıladıgınıza ve bunları yanlıslayabilen bir yorum yapamadıgınıza göre de dogru noktalara deginmiş olmalıyım,
böyle bir çıkış yapmanız ve kabul etmekte zorlanmanız çok dogal.

tüm sorunlarınıza bakarsanız hepsi aynı problemin farklı olaylar şeklinde cereyan etmesi.
perspektif olarak bazı seyleri oturttugunuzda tüm yaşadıklarınıza dair degerlendirmeniz de rasyonellesmeye başlar,
konular, olaylar içinde kafa karısıklıgı yaşamamanız icin tavsiyem önceliklerinizi sıralamanız.


bundan sonrası da daha onceden yazdıgım gibi; biz mutluyuz diyorsanız kendi payıma hayırlı olsun demekten baska birsey düşmüyor.
 
Kayinvalidenizin komsusu ne curetle size kol gibi laf sokuyor?
Bunu yapabilmesi icin ona kimin bu cesareti verdigini dusundunuz mu?
Benim kayinvalidemin komsusu bana saygisizlik yaparsa musebbibi kayinvalidemdir. Demek ki komsusuyla benim hakkimda pek iyi seyler konusmamistir. Pek iyi seyler konusmamissa bana karsi guzel duygular da beslemiyordur ictenice.
 
komşuları neyi ne kadar biliyo yahu

ay komşuları ayrı muhabbet. benim canım becerikli her şeyi bilen kaynanam bunların gelinlerine "kızım şunu şöyle yap" falan demiş, bunlar da benden çıkaracaklar. gidip söyleyeceğim. benim işgüzar saf kaynanam kötü niyetle yapmıyor eminim, "yeni gelin, bilemez" düşüncesiyle hareket ediyor, hani cahiliz tecrübesiziz ya biz, aklınca yardım ediyor. ama herkes onun gibi değil işte. insanlar karşılığını vermek için beni bekliyor. konuşacağım kendisiyle.
 
şu kadar yazdıgım şeyden çıkarımınız buysa... diyecek birşey kalmıyor.

felaket senaryosu degil, sizin film sahnesi gibi tanımladıgınız ve "hak verdim" dediginiz konuşmada nelere onay vermiş oldugunuzu ve o konusmanın neye tekabül ettigini yazdım.

evet siz ezik degilsiniz, ancak basiretiniz baglanmış maalesef.

kendinizle yüzleşmekten de çok uzaksınız.

150 sayfayı tekrar okudugunuzda "bunları nereden cıkardınız?" sorularınıza da cevap bulacagınızı düşünüyorum.

saldırı olarak algıladıgınıza ve bunları yanlıslayabilen bir yorum yapamadıgınıza göre de dogru noktalara deginmiş olmalıyım,
böyle bir çıkış yapmanız ve kabul etmekte zorlanmanız çok dogal.

tüm sorunlarınıza bakarsanız hepsi aynı problemin farklı olaylar şeklinde cereyan etmesi.
perspektif olarak bazı seyleri oturttugunuzda tüm yaşadıklarınıza dair degerlendirmeniz de rasyonellesmeye başlar,
konular, olaylar içinde kafa karısıklıgı yaşamamanız icin tavsiyem önceliklerinizi sıralamanız.


bundan sonrası da daha onceden yazdıgım gibi; biz mutluyuz diyorsanız kendi payıma hayırlı olsun demekten baska birsey düşmüyor.

bakın, ben size "haksızsınız" falan demedim, sizin anlattıklarınız benim düşündüklerimin en kötüsü. hiç düşünmedim demiyorum zaten, düşündüm tabi ki. "o kadar da değil artık ya" dediklerimi yazmışsınız siz.

basiretimin bağlandığını zaten söyledim birkaç yerde, "bunlar benim vereceğim tepkiler değil" dedim. onun da farkındayım yani.

biraz toparlamam gerekiyor sadece. cuma günü yakaladığım eski halimi sürdürmem gerekiyor. öyle çatır çatır cevap verince de bi şey olmuyormuş zaten. dinliyorlarmış yani. "ay sen bize nasıl cevap verirsin" durumu yok.

önemli olan bundan sonrası.

gerçekten yanlış anlaşılmak istemiyorum, yardımcı olmaya çalıştığınızı biliyorum ve teşekkür ediyorum. lütfen terslemişim veya çıkışmışım gibi algılamayın.
 
Kayinvalidenizin komsusu ne curetle size kol gibi laf sokuyor?
Bunu yapabilmesi icin ona kimin bu cesareti verdigini dusundunuz mu?
Benim kayinvalidemin komsusu bana saygisizlik yaparsa musebbibi kayinvalidemdir. Demek ki komsusuyla benim hakkimda pek iyi seyler konusmamistir. Pek iyi seyler konusmamissa bana karsi guzel duygular da beslemiyordur ictenice.

arkamdan konuşma olayı değil ya sanmıyorum. bunu yaparken kayınvalidem yanımda değildi ayrıca.

bu kadının da yeni gelini var, benim kaynana muhtemelen "kızım şunu şöyle yap" diye akıl falan vermiş buna, hani yeni gelinler cahil de benimki aşırı tecrübeli ya, işgüzarlık yapmış. kıza kötü bi şey de söylediğini sanmıyorum açıkçası, kendince yardımcı olmak istemiştir.

kızın kaynanası da karşılığını verecek ya, beni bekliyor.

"sen bi evlen ben sana neler neler yapıcam, bak nasıl karışıcam" diyor. "bana bi tek kaynanam karışabilir" dediğimde de "yok ya, o benim gelinime karışırken iyi ama" diyor. "karıştırmasaydın o zaman" diye cevabını alınca tık yok.

yalnız var ya bu kadın ne şirret, ne cazgır. aksine gelininin de ağzı var dili yok. izlenimim bu. 1 kere görmüştüm kızı.

kayınvalideme söyleyeceğim bunu. "herkesin gelinine hiç kimse karışamaz" diyeceğim. çok sinirlenecek biliyorum da anlatmam doğru olur mu pek de emin olamıyorum.
 
Naptin var mı bir gelişme?
Kafama bir şey takıldı. Annem seni istemiyor diye sözden önce mi söyledi?

bi gelişme yok. kayınpederim dün dönmek istememiş bugün dönecekler.

"annem seni istemiyor" lafı o ben onlara tok gidip de "beyaz eşya almaya annemler gelmezler" dediğim gün söylendi. "annem seni istemiyor" da demedi.

""evime tok gelen gelmesin" dediler, "benim öyle bi gelinim yok" dediler. istemiyorlar artık işte mutlu musun" falan dedi.

yalnız o böyle çoğul konuşunca ve bugüne kadar kayınpederim beni incitecek hiçbir şey yapmamış olunca ben direk annesi demiş diye düşündüm. lafların sahibinin kayınpeder olduğunu da cuma günü öğrendim zaten.
 
bi gelişme yok. kayınpederim dün dönmek istememiş bugün dönecekler.

"annem seni istemiyor" lafı o ben onlara tok gidip de "beyaz eşya almaya annemler gelmezler" dediğim gün söylendi. "annem seni istemiyor" da demedi.

""evime tok gelen gelmesin" dediler, "benim öyle bi gelinim yok" dediler. istemiyorlar artık işte mutlu musun" falan dedi.

yalnız o böyle çoğul konuşunca ve bugüne kadar kayınpederim beni incitecek hiçbir şey yapmamış olunca ben direk annesi demiş diye düşündüm. lafların sahibinin kayınpeder olduğunu da cuma günü öğrendim zaten.


Of ya işin çok zor. Sen fazla çekiniyor gibime geliyorsun. Tanımadığın için henüz ailesini, ne söylesem, nasıl söylesem diye düşünüyorsun. Doğal olsan ortalık yumuşayacak gibi duruyor. Bence öyle korktuğun kadar olmayacak. Boşuna panik yapıyorsun. Daha sözlüyken bu kadar gerginsin. Nişan düğün düşünemiyorum. Çok resmi geliyorsun bana. Sanki Nişanlınla da öyleymiş gibi bir izlenim oluşuyor. Yanlış mı düşünüyorum bilmiyorum. :))
 
Of ya işin çok zor. Sen fazla çekiniyor gibime geliyorsun. Tanımadığın için henüz ailesini, ne söylesem, nasıl söylesem diye düşünüyorsun. Doğal olsan ortalık yumuşayacak gibi duruyor. Bence öyle korktuğun kadar olmayacak. Boşuna panik yapıyorsun. Daha sözlüyken bu kadar gerginsin. Nişan düğün düşünemiyorum. Çok resmi geliyorsun bana. Sanki Nişanlınla da öyleymiş gibi bir izlenim oluşuyor. Yanlış mı düşünüyorum bilmiyorum. :))

yok ya sevgilimle gerçekten öyle değilim. vıcık vıcık da değiliz ama sürekli böyle bi öpüşme koklaşma durumları yok. hani şöyle özetleyeyim, ailecek bi aradayken sen bize gelsen, hayatta demezsin "bunlar sözlü de aileler o yüzden görüşüyor" diye. evet başkaları varken öyle birbirimizin içine düşmüyoruz ama çok resmi de değiliz.

o da diyor, "ailemin yanındayken normal davranmıyorsun, daha mesafelisin" diye, sorun zaten bundan kaynaklanıyor.

bi de dedim ya, biz kayınvalidemle kayınpederimle pek öyle başbaşa kalmadık. illa ki evde başka birileri oluyor. insan da haliyle daha çok tedirgin oluyor. böyle herkes birden üstüme üstüme geliyormuş gibi hissediyorum.

kendi halime bıraksalar zamanla alışırdım. alışırdım derken asimile olurdum anlamında da değil, en azından normalde nasıl davranırsam öyle davranırdım.

hani böyle yeni tanıştığın insanlarla daha da mesafeli olursun ya, samimiyet ilerledikçe tanıdıkça daha normal davranırsın, ben o normal davranma kısmına bi türlü geçemedim. onlar da bunu fark ediyor, "bizi hala kabullenmedi, alışamayacak" diyorlar.

mesela şu şekilde anlatayım, cuma günü kayınvalidem babasına gittikten sonra evde yalnız kaldım. sevgilimi aradım, "ya benim midem çok yandı, dolapta süt varsa alabilir miyim" dedim. "tamam al" dedi. dolaptaki kutuda yarım su bardağı kadar süt varmış. içtim, kutuyu çöpe attım, bardağı yıkadım. aşağı inince kayınvalideme söyledim, "oğluna süt sordum, alabileceğimi söyledi, içtim onu ben, kutuyu attım" diye. hani "dolapta süt vardı nereye gitti" demesin diye. ondan sonra kadın "sen bi şey de yemedin, git yumurta falan kır, ne varsa dolapta işte ne yemek istiyorsan" dedi de anlatmaya çalıştığım bu değil.
akşam sevgilim annesiyle babası varken anlattı bu olayı. "bakın çekingenliğini atıyor, bu evde bi şeyler istemeye başlıyor" diye. ben gerçekten alışık değilim başkasının dolabını açayım veya bana ikram edilmemiş bi şeyleri talep edeyim. sevgilimle ben bunu artı yönde adım olarak değerlendiriyoruz. ama onlara yetmiyor. "ay neden soruyor ki açsın alsın ne istiyorsa" oluyor. ben yabani oluyorum yani.

dedim ya, sürekli bi şeyler istesem, dünyaları yesem çok mutlu olacaklar. ama ben teyzemler hariç başka birinin evinde dolabı açmış insan değilim. onlar da dolabı bana kurcalatmaz zaten. allah daha çok versin, "dolap çok dolu sen bulamazsın söyle ben vereyim" derler de konumuz bu da değil. bunu da söyledim onlara üstelik. "zamanla olur böyle şeyler" dedim, onlar hemen olsun istiyor.

onların benim alışamayacağımı düşünme sebepleri bunlardı yani. onlara da mesafeli geliyorum. "ya ben çok acıktım bi makarna yapsanıza/yapayım" desem sevinçten çıldıracaklar. ama ben şu seviyede bunu arsızlık olarak görüyorum. nihayetinde sofra kurulacak yani. onlar da insan onlar da acıkır sonuçta. neden beklemeyeyim diye düşünüyorum.

böyle anlatınca oluyor da kayınvalideme anlatamıyorum. direk lafımı kesiyor, "haaaaayır annecim, sen bu evin kızısın pofuduğum, ne istiyorsan söyleyeceksin. bak benim kızım nasıl söylüyor, sen de söyleyeceksin" diyor. bu da baskı hissettiriyor, geri tepiyor.

bi de bi şey daha belirteyim yeri gelmişken, kadın bana çok uzun süre "pofuduğum" dedi, "pofudukcum" değil, "pofuduğum". zaman zaman da diyor hala.

demek istediğim iyelik eki burda. yani örneklemek için şöyle yazayım, "ayşecim" değil "ayşem". sevgilim askere gittiğinden beri böyle.
 
yok ya sevgilimle gerçekten öyle değilim. vıcık vıcık da değiliz ama sürekli böyle bi öpüşme koklaşma durumları yok. hani şöyle özetleyeyim, ailecek bi aradayken sen bize gelsen, hayatta demezsin "bunlar sözlü de aileler o yüzden görüşüyor" diye. evet başkaları varken öyle birbirimizin içine düşmüyoruz ama çok resmi de değiliz.

o da diyor, "ailemin yanındayken normal davranmıyorsun, daha mesafelisin" diye, sorun zaten bundan kaynaklanıyor.

bi de dedim ya, biz kayınvalidemle kayınpederimle pek öyle başbaşa kalmadık. illa ki evde başka birileri oluyor. insan da haliyle daha çok tedirgin oluyor. böyle herkes birden üstüme üstüme geliyormuş gibi hissediyorum.

kendi halime bıraksalar zamanla alışırdım. alışırdım derken asimile olurdum anlamında da değil, en azından normalde nasıl davranırsam öyle davranırdım.

hani böyle yeni tanıştığın insanlarla daha da mesafeli olursun ya, samimiyet ilerledikçe tanıdıkça daha normal davranırsın, ben o normal davranma kısmına bi türlü geçemedim. onlar da bunu fark ediyor, "bizi hala kabullenmedi, alışamayacak" diyorlar.

mesela şu şekilde anlatayım, cuma günü kayınvalidem babasına gittikten sonra evde yalnız kaldım. sevgilimi aradım, "ya benim midem çok yandı, dolapta süt varsa alabilir miyim" dedim. "tamam al" dedi. dolaptaki kutuda yarım su bardağı kadar süt varmış. içtim, kutuyu çöpe attım, bardağı yıkadım. aşağı inince kayınvalideme söyledim, "oğluna süt sordum, alabileceğimi söyledi, içtim onu ben, kutuyu attım" diye. hani "dolapta süt vardı nereye gitti" demesin diye. ondan sonra kadın "sen bi şey de yemedin, git yumurta falan kır, ne varsa dolapta işte ne yemek istiyorsan" dedi de anlatmaya çalıştığım bu değil.
akşam sevgilim annesiyle babası varken anlattı bu olayı. "bakın çekingenliğini atıyor, bu evde bi şeyler istemeye başlıyor" diye. ben gerçekten alışık değilim başkasının dolabını açayım veya bana ikram edilmemiş bi şeyleri talep edeyim. sevgilimle ben bunu artı yönde adım olarak değerlendiriyoruz. ama onlara yetmiyor. "ay neden soruyor ki açsın alsın ne istiyorsa" oluyor. ben yabani oluyorum yani.

dedim ya, sürekli bi şeyler istesem, dünyaları yesem çok mutlu olacaklar. ama ben teyzemler hariç başka birinin evinde dolabı açmış insan değilim. onlar da dolabı bana kurcalatmaz zaten. allah daha çok versin, "dolap çok dolu sen bulamazsın söyle ben vereyim" derler de konumuz bu da değil. bunu da söyledim onlara üstelik. "zamanla olur böyle şeyler" dedim, onlar hemen olsun istiyor.

onların benim alışamayacağımı düşünme sebepleri bunlardı yani. onlara da mesafeli geliyorum. "ya ben çok acıktım bi makarna yapsanıza/yapayım" desem sevinçten çıldıracaklar. ama ben şu seviyede bunu arsızlık olarak görüyorum. nihayetinde sofra kurulacak yani. onlar da insan onlar da acıkır sonuçta. neden beklemeyeyim diye düşünüyorum.

böyle anlatınca oluyor da kayınvalideme anlatamıyorum. direk lafımı kesiyor, "haaaaayır annecim, sen bu evin kızısın pofuduğum, ne istiyorsan söyleyeceksin. bak benim kızım nasıl söylüyor, sen de söyleyeceksin" diyor. bu da baskı hissettiriyor, geri tepiyor.

bi de bi şey daha belirteyim yeri gelmişken, kadın bana çok uzun süre "pofuduğum" dedi, "pofudukcum" değil, "pofuduğum". zaman zaman da diyor hala.

demek istediğim iyelik eki burda. yani örneklemek için şöyle yazayım, "ayşecim" değil "ayşem". sevgilim askere gittiğinden beri böyle.


Eşimin ailesi de öyle o yüzden çok iyi anlıyorum. Bana da "içimize girmek istemiyor" diyorlardı. Halbuki çok seviyordum eşimi ve ailesini. Ama işte dediğin gibi her şey usulüne göre olmalı. Sanki 40 yıllık gelin gibi davranmamı beklediler.

Diyorsun ya işte sütü sordum,aldım içtim falan...
Ben de öyle yapardım. Aksini canlandırıyorum gözümde asla bana göre değil. Yani kendi evimmiş gibi dogal olamazdim. Olması gereken bu zaten. Çünkü henüz tanışma aşaması...
Senin davranışların gayet normal.


Ama malesef yanlış anlaşılmaya mahkûmsun, çünkü hem yaşam hem bakış açısı çok farklı.


Seviyorsan böyle kabullenip devam edeceksin.
Kötü niyetli değiller tabi fakat böyle şeyler hoş değil.
Seni evin kızı gibi görmeleri çok güzel ama empati yok. Zor...
 
Eşimin ailesi de öyle o yüzden çok iyi anlıyorum. Bana da "içimize girmek istemiyor" diyorlardı. Halbuki çok seviyordum eşimi ve ailesini. Ama işte dediğin gibi her şey usulüne göre olmalı. Sanki 40 yıllık gelin gibi davranmamı beklediler.

Diyorsun ya işte sütü sordum,aldım içtim falan...
Ben de öyle yapardım. Aksini canlandırıyorum gözümde asla bana göre değil. Yani kendi evimmiş gibi dogal olamazdim. Olması gereken bu zaten. Çünkü henüz tanışma aşaması...
Senin davranışların gayet normal.


Ama malesef yanlış anlaşılmaya mahkûmsun, çünkü hem yaşam hem bakış açısı çok farklı.


Seviyorsan böyle kabullenip devam edeceksin.
Kötü niyetli değiller tabi fakat böyle şeyler hoş değil.
Seni evin kızı gibi görmeleri çok güzel ama empati yok. Zor...

belki "o da öyle" der, az rahat bırakırlar. belki zamanla daha rahat davranabilirim daha mutlu olurlar. belki konuşur anlaşırız. zamanla düzelmeyecek şeyler değil bence bunlar.

hani ben kimsenin evinde annemin evindeymişçesine rahat davranmadım ama neden davranamayayım ki? yani istedikleri olacak belki zamanla ama hemen olsun istemeleri sıkıntı. zaman verseler belki olacak.

akşam gideceğim sanırım. yarın da gideceğim. bi yerinde göreyim durum tespiti yapayım.
 
belki "o da öyle" der, az rahat bırakırlar. belki zamanla daha rahat davranabilirim daha mutlu olurlar. belki konuşur anlaşırız. zamanla düzelmeyecek şeyler değil bence bunlar.

hani ben kimsenin evinde annemin evindeymişçesine rahat davranmadım ama neden davranamayayım ki? yani istedikleri olacak belki zamanla ama hemen olsun istemeleri sıkıntı. zaman verseler belki olacak.

akşam gideceğim sanırım. yarın da gideceğim. bi yerinde göreyim durum tespiti yapayım.


Pofuduk direk nikah diyorum :-)
Sen de biz de bitmeden :KK75:
 
benim erkek arkadaşımın anneside uzağım diye ilgilenmiyo bile ama o takmıyo.istemeye gidiyoruz hadi derim gelirse gelir diyo.bende bazen ailesinden bu kadar uzak olması sorun yaratır mı diye düşünüyodum ama evli arkadaşlarımın hepsi bu durumun daha iyi olacağını söylüyor.umarım düzelirsiniz :(
 
Back
X