9 yıllık ilişkim 2 ayda nasıl bitti !

teyzesinin kızı gelmiş bana diyor ki "pofuduk abla, nişanda böyle çerçeve yaptıralım, çerçevenin üstünde adınız tarih falan yazar, içinde fotoğraf çektiririz hatıra olur. çubuklu kağıtlarda da "darısı başıma" falan yazar."
1. nişan benim ailemin. sen kimsin ki parasını başkasının ödeyeceği şeyi böyle rahat isteyebiliyorsun?
2. nişanlanacak olan benim, ben bu tip modalardan bihaber değilim. zaten kendim akıl edebilirim.
3. ben hiçbir kuzenimin nişanına düğününe karışmadım. herkesin kendi hevesi kendi mutluluğu, ben yanında olur paylaşırım. insanlar bu hakkı nasıl kendinde buluyor onu anlamıyorum.
4. kız küçük, heves etmiş söylemiş. ne var bunda?
bu öneriye sadece 4. tepkiyi verip geçen de olabilir. ama ben sinirleniyorum böyle şeylere işte.
"yok ya, ben sevmiyorum öyle şeyleri" dedim geçtim. sevmiyorum çünkü.

ailenin bazı seyleri hevesten yaptıgı belliydi,
keza sizin bazı konuları bence abarttgınız da...

fakat bu yazdıgınızı okuyunca aileye de ciddi ciddi üzülüyorum artık.

beyaz esya konusunda bile liste yapıp verdiginiz kp dükkan dükkan fiyat almaya calısıp en iyisini ararken sizin yazdıklarınızı ve çıkışlarınızı düşününce...
annesine, ailesine birsey diyemeyen sözlünüzün size de hicbir konuda dogru düzgün agzını açamadıgı belli oluyor.

yazmayayım diyordum ancak sayfalardır "ahım tuttu" dediginiz dede için inanclı olsam kalkar dua okur,
tüm bu tartısmaları da en azından askıya alırdım,
ikidir "yerleşti" diyorsunuz, sonra ailenin arkasından yazmaya bi gayret devam...

sorunlarınız bir bir çözülüyor (!)
ne diyim... hayırlı olsun, mutluluklar dilerim...
 
ailenin bazı seyleri hevesten yaptıgı belliydi,
keza sizin bazı konuları bence abarttgınız da...

fakat bu yazdıgınızı okuyunca aileye de ciddi ciddi üzülüyorum artık.

beyaz esya konusunda bile liste yapıp verdiginiz kp dükkan dükkan fiyat almaya calısıp en iyisini ararken sizin yazdıklarınızı ve çıkışlarınızı düşününce...
annesine, ailesine birsey diyemeyen sözlünüzün size de hicbir konuda dogru düzgün agzını açamadıgı belli oluyor.

yazmayayım diyordum ancak sayfalardır "ahım tuttu" dediginiz dede için inanclı olsam kalkar dua okur,
tüm bu tartısmaları da en azından askıya alırdım,
ikidir "yerleşti" diyorsunuz, sonra ailenin arkasından yazmaya bi gayret devam...

sorunlarınız bir bir çözülüyor (!)
ne diyim... hayırlı olsun, mutluluklar dilerim...

hepimiz tecrübesizdik, hatalıydık dedim zaten en başta.
 
ailenin bazı seyleri hevesten yaptıgı belliydi,
keza sizin bazı konuları bence abarttgınız da...

fakat bu yazdıgınızı okuyunca aileye de ciddi ciddi üzülüyorum artık.

beyaz esya konusunda bile liste yapıp verdiginiz kp dükkan dükkan fiyat almaya calısıp en iyisini ararken sizin yazdıklarınızı ve çıkışlarınızı düşününce...
annesine, ailesine birsey diyemeyen sözlünüzün size de hicbir konuda dogru düzgün agzını açamadıgı belli oluyor.

yazmayayım diyordum ancak sayfalardır "ahım tuttu" dediginiz dede için inanclı olsam kalkar dua okur,
tüm bu tartısmaları da en azından askıya alırdım,
ikidir "yerleşti" diyorsunuz, sonra ailenin arkasından yazmaya bi gayret devam...

sorunlarınız bir bir çözülüyor (!)
ne diyim... hayırlı olsun, mutluluklar dilerim...


ailenin hevesten yaptığı belliydi, ben hep söyledim zaten bunu, ama ben "kızım sen ne istiyorsun" diye nezaketen de olsa sorsunlar istedim. çok şey istediğimi sanmıyorum. bazı şeyleri abartmış da olabilirim, gelin olan, küçük olan, tecrübesiz olan benim. keza şımarması gereken de bendim.

kayınpederim "ne istiyorsan söyle, tanıdıklar var fiyatını ben soruşturup alırım" dediği için liste verdim ben. "bana bunları al" demedim, orası yanlış anlaşılmasın.

sözlüm bana ağzını açamıyor değil ki ayrıca.

dedesi için "yerleşti" diyorum, çünkü adam gerçekten çok çekti. herkesin düşüncesi farklıdır, ben üzülüyorum. adamın hastalığı düzelecek hastalık değildi, durumu çok ağırdı. kendini bilmiyordu zaten. "ahım tuttu" yu ben asla dede için söylemedim, söylemem. kayınvalidem için söyledim çünkü eziyeti ona oldu.

ne demek istediğinizi de anlayamadım. her şey zaten askıda. ben "acınızı bırakın da biz nolcaz" diyor değilim ki. ailenin arkasından da günlerdir "kötü niyetle yapmamışlar, yanlış anlaşılmalar olmuş" diyorum ve burda yumuşadığım için tepki alıyorum.
 
sözlünüze "ya ailen ya ben!" demediginiz halde o secimini yapmış... sizi de buna uydurmaya calısıyor.

aynı evde onunla sorunumuz yoktu diyorsunuz ancak daha onceden de eve girme cıkma hakkında onun dusunceleri de oyle degil miydi? ustelik anlattıgınız kadarıyla biliyorum, ikna edemiyordunuz...?

diyelim ki evlendiniz ve çat kapı gelip gidiyorlar, muhatabınız kim?
kv.ye "evime boyle gelmeye hakkınız yok!" mu diyeceksiniz?
"yemegin derdinde degiliz, giyiminden nolacak bizim kızımızsın" deseler yanıtınız ne olacak cok merak ediyorum, bunu simdi de açıkca demisler sonucta.
bu konu vb seylere mustakbel eşiniz sınır cekmedigi sürece sizin lafınızın hicbir degeri olmaz bence.
ya da oklavayla kovalayacaksınız geleni gideni...
peki ya sonra? esinizle aranız nasıl olacak sanıyorsunuz?
"ben bi nikahı kıyayım, yüzümü karartır gerisini zaten hallederim" diyorsanız neden simdiye kadar bu kadar her aşama olay oldu?

kv.yi sucluyordunuz, simdi herkese boyleymis diyip kabulleniyorsunuz,
evet, özellikle ayrılmanız icin yapmamıs olabilir, soru isaretleriniz de gitmis olabilir,
sorunlarınızı es adayınızla çözmedikce ikili olarak ne kadar iyi anlasırsanız anlasın, hayatınızdaki mevcut ve muhtemel sorunları aşmada tüm yük sizin üzerinizde olacak ve basarılı olacagınızın garantisi de yok.

kapıya gidip bekleme, eve girme, yuzugu takma, sonraki muhabbetler vs. o konuda yorum yapmak istemiyorum,
cunku farklıyız biliyorum,
mesela babamın evinde kimse ne giyip giyemeyecegime de karışamaz, sozunuzde oldugu gibi...
ya da kv.dem yüzügü begenmis denemis diye de cok manevi degerler yükleyip sorun olarak görmem,
dolayısıyla diger yaptıklarınızı da yapmam, yapamam, o yuzden nasıl bir his oldugunu da anlayamam.

ailenin hevesten yaptığı belliydi, ben hep söyledim zaten bunu, ama ben "kızım sen ne istiyorsun" diye nezaketen de olsa sorsunlar istedim. çok şey istediğimi sanmıyorum. bazı şeyleri abartmış da olabilirim, gelin olan, küçük olan, tecrübesiz olan benim. keza şımarması gereken de bendim.

kayınpederim "ne istiyorsan söyle, tanıdıklar var fiyatını ben soruşturup alırım" dediği için liste verdim ben. "bana bunları al" demedim, orası yanlış anlaşılmasın.

sözlüm bana ağzını açamıyor değil ki ayrıca.

dedesi için "yerleşti" diyorum, çünkü adam gerçekten çok çekti. herkesin düşüncesi farklıdır, ben üzülüyorum. adamın hastalığı düzelecek hastalık değildi, durumu çok ağırdı. kendini bilmiyordu zaten. "ahım tuttu" yu ben asla dede için söylemedim, söylemem. kayınvalidem için söyledim çünkü eziyeti ona oldu.

ne demek istediğinizi de anlayamadım. her şey zaten askıda. ben "acınızı bırakın da biz nolcaz" diyor değilim ki. ailenin arkasından da günlerdir "kötü niyetle yapmamışlar, yanlış anlaşılmalar olmuş" diyorum ve burda yumuşadığım için tepki alıyorum.

bu, gelişmelerden sonra konuda yaptıgım son yorumdu.
hevesten soylenecek seylerle "istemiyoruz öyle gelini" vb cümleleri elbette bir tutmam,
ailenin davranıslarını da onaylıyor degilim,
ancak es adayınızın size ve ailesine genel olarak tutumu degismedikce benzer sorunlarla artık iyi niyet altında cebelleşeceginizi düşünüyorum.
zamanla sabrınız mı tükenir, aileyle bagınız mı kopar, yoksa tüm bunlar aynı söz-nişan doneminde oldugu gibi sizi esinizle ayrılık noktasına mı getirir bilemem.

ahın tutacagına inanmayan bir insan oldugum icin cok fazla yorum yapmak istemiyorum,
ama oyle dusunen biri olsaydım içimin rahat etmeyecegini biliyorum, kafamda dönüp duran düsünceler de farklı olurdu,
rahatsız oldugum noktada burasıydı zaten.
o yuzden daha fazla uzatmamam sanırım daha dogru olur.
demek ki ahım tuttu, yerlesti ve ardından gelen yorumları okuyunca farklı anlamlar yüklemişim, yine de kusura bakmayın öyleyse.
 
ahın tutacagına inanmayan bir insan oldugum icin cok fazla yorum yapmak istemiyorum,
ama oyle dusunen biri olsaydım içimin rahat etmeyecegini biliyorum, kafamda dönüp duran düsünceler de farklı olurdu,
rahatsız oldugum noktada burasıydı zaten.
o yuzden daha fazla uzatmamam sanırım daha dogru olur.
demek ki ahım tuttu, yerlesti ve ardından gelen yorumları okuyunca farklı anlamlar yüklemişim, yine de kusura bakmayın öyleyse.

tepkinizi anlıyorum.

"ahım tuttu" demem, dedenin durumu için değildi. dede zaten yatıyor, zaten bilinci kapalı. benim kovulmamdan sonra hastaneye yatması için demiştim ben onu. hastaneye yatmasının adama hiçbir eziyeti olmadı çünkü. başında kalanlar sefil oldular.

"yerleşti" kısmı tamamen sevgilimin dayısının kızının yorumu. annesi de dedi sanırım. onlar "vazifemizi yaptık, yerine yerleştirdik" olarak dillendiriyorlar durumu.

üstüme düşeni yapmaya çalışıyorum şu an. pazartesi kayınvalidemi kayınpederimi arayıp başsağlığı diledim, yapabileceğim bi şey olup olmadığını sordum. cuma gitmemiş olsam da bunu yapardım ben zaten.
annemler de aradılar.

dün gece sevgilimle görümcem dönmüş, bugün yemek götürürüm muhtemelen.


yanlış anlaşılma olmasın, aman diyelim.
 
eve gitmedim ya. belki öyle anlamışlardır bilemem ama orda da söyledim. "ben sevgilimi bekliyordum, telefonu kapalı olunca mecburen arabanın yanında bekledim, açık olsa başka yere çağıracaktım" dedim. nasıl anlaşılırsa artık. ama asla öyle ezilip büzülmedim.

evlenince ayrı olacağız uzak olacağız o anlamda değil bu arada. zaten ev yakın olacak. onun demek istediği o değil. kayınvalidem de benzer şeyler söyledi. onlara göre, anne baba olarak çocuklarının yuvasını kurmak onların görevi. her ihtiyacınız tam olsun diyorlar. biz bunca yıl çocuklarımız için çalıştık eksiksiz evlenin diyorlar. kendisi söyledi. "kaç yaşında kadınsın, akıllısın, zekisin, ben zaten evlendiğinde sana karışacak değilim. ama yuvanızı en iyi şekilde kurmak benim sorumluluğum" diyor. "annemiz babamız bize yapamadı biz çok zorluk çektik ama elimizde varken neden çocuklarımız için en iyisini yapmayalım" diyor.

sevgilime de haklı demiyorum. bence haksız. ama aile onun ailesi, hangi tavrın doğru olduğunu daha iyi bilir. "habersiz gelmelerini istemiyorsan bu evlendikten sonra habersiz gelirlerse düşünülecek sorun" diyor. şimdi zamanı değil ona göre. ailelerine dışardan giren ilk gelinim. benim anladığım kadarıyla onlar da tedirgin zaten ben serin duruyorum diye. bence her şey en baştan konuşulup sınırlar çizilmeli ama o zamanla zaten kendiliğinden olacağını düşünüyor. dediğim gibi onun ailesi.

beklentilerimin karşılandığı yerler hiç yok değil. dediğim gibi burda okuyoruz "kayınvalidemler tek bir iğne almadı" diyorlar. benimki iğneme kadar almak istiyor. ben onlara ne kadar nankör görünüyorum kim bilir. ne istesem alacak muhtemelen, benden hiçbir şeyi sakınmıyorlar. adam bana "ben senin için çalışıyorum, tabi ki her istediğin olacak" diyor. bunu hangi kayınpeder söylüyor?

kayınvalidemin de dediği gibi, insanlar gelinlerinden yemek saklıyorlar. ben buzdolabını açıp bi şey alsam kadın aşırı mutlu olacak, onun derdi de benim az yemem. yediğim içtiğim asla gözlerine görünmüyor. yemezsem üzülüyorlar. kaç gelin kayınvalidesinin evinde her istediğini yiyebiliyor? kaç tanesi babasının ölümü beklenirken gelinin eline anahtar verip "sen sabah da bi şey yemedin, acıkmışsındır git ne istiyorsan ye" diyor? başkası olsa "öldün mü nasılsa sofra kurulacak, bekle şimdi seni mi düşünelim" der.

oturduğum yerden kalkmasam asla iş buyurmuyor. "ben ne yapayım" demediğim sürece "kalk şunu yap" demiyor. benden öyle beklentileri yok yani ne bileyim.

kadın beni yatak odasına gönderdi ya. "ben ne yapayım" dedim, "camları aç da havalansın" dedi. kaç gelin kayınvalidesinin yatak odasına girebiliyor ki? ve kaç kayınvalide daha kasımda sözü takılmış gelininin eline evinin anahtarını verip "sen ister evde kal ister aşağı babama gel, ne zaman istersen o zaman gel" diyor?

hangi kayınvalide çay servisini gelin yapıyor diye kızına fırça atıyor?

söz takıldığı gece, annemin mutfakta kalmasını istemedi, "gençler var, siz benimle oturun" dedi. sevgilimin kuzenleri yengeleri falan servise yardım etti. kaç kayınvalide dünürünün evinde dünürünü yanına oturtup kendi kızına yeğenine hizmet ettiriyor? bize geldiğinde de asla oturmuyor zaten. hep bi "yardım edeyim siz yorulmayın beraber yapalım" derdinde. hangi kayınvalide kendi çayını almak için kalkıyor?

evet her şeyin en pahalısı olsun istiyor, belki ben ucuzunu daha çok beğenirim diye düşünmüyor, ben ilk defa evleniyorum diye benden çok bildiğini düşünüp yol göstermek istiyor, çok fazla hayali beklentisi var, en iyisini bildiğine inanıyor ve bizim bundan faydalanmamızı istiyor, lafını sözünü bazen bilmiyor ama bana kızına davrandığından farklı davranmıyor. ama ben o evde kızı gibi rahat davranmadığım için de olmayacağını düşünmüş. kaç kayınvalide gelini evinde rahat davranmıyor diye üzülüyor?

artıları da var eksileri de var. hangisi daha ağır duruyor? ve gerçekten artıları objektif yazdığımı düşünüyorum. eksileri zaten biliyorsunuz.
Şu yazdıklarının aynını benim kayınpederim ve kayınvalidemde yapıyor. Öyle maddi olarak çok yüksekte de değiller üstelik. Şuan adam bize ev almak için para biriktiriyor. Bana araba al desem yarın kredi çeker alır. Ha ben istermiyim hayır.

Sen diyosun ya ben kimsenin yatak odasına girmedim. Bende girmedim. Ama evlendim 2 sene oldu ben hala girmiyorum ama onlarda yatak odasına girmek ayıp veya çekinilmesi gereken bişey olmadığı için kendisi izinsizce benim odana girip benim çekmecemi açabiliyor. Buna katlanabilir misin? Ben katlanamadım o yüzden eve her geldiğinde yatak odamın falan kapısını kapatırım o tarafa yöneldiğinde bişey mi lazım anne derim ne lazımsa getirir eline veririm. Ha sonra noldu senin evinde yabancının evindeymişim gibi oturuyorum oğlum gelin bizi sevemedi hiç oldu.
Ben gidip evlerinde dolabı açsam yemek yesem hepsi mutlu olcak ama yapamam. Bir kere yaptığı yemek benim yemeyeceğim bişeydi anne ben makarna yapayım dedim. Yaptığım yemeği yemeye tenezzül etmiyo bizi beğenmiyo. Evlendi 2 sene oldu hala alışamadı bize dendi.
Hatta o zayıflığı sevmez doğum yaptım 30 kilo aldım hamilelikte acaip sevindi. Ama aynı hızla hepsini geri verip eski halime döndüm. Benim inadıma yemedi içmedi zayıfladı dedi.
Biz yokken bize gitsen yemek yapsan geldiğimizde bize süpriz yapsan nolur dediler. Şok oldum. Ben annemin evine annemden izinsiz gitmem. Yapamam dedim. Ana baba ahı alanın sırtı yere gelmez dediler.
Bende biraz mesafeli bi insanım akraba günlerinde dedikodulara katılmıyorum diye bizi zaten hiç sevmedi dediler.
Ben annemle hergün konuşmam beni hergün arayacaksın dediler.
Bana şunu alın bunu alın demiyorum diye gözü açık değilmişim böyle gelin istrmeyiz dediler.
Daha çok şey sıralarım ama telefondan yazmak zor oluyo. Ha ben bunlar konusunda taviz vermiyorum çünkü verdiğim zaman dahada fazlasını istiyolar.
Tüm bunlar bizi boşanma aşamasına bile getirdi eşimle.
Çünkü onlar kendi hevesleri için bizim heveslerimizi harcamanın normal olduğunu düşünüyolar.
Tüm eşyalarımı onlar aldı beğendiğim takım onların hoşuna gitmedi diye almak istemediler başka bişeye karar verdiler madem öyle almayın biz birikim yapar bi sene sonra evleniriz dedik iyi taman al dediler. Her süreçte bu tür mücadeleler vermem gerekti hala da gerekiyor. İnanın çok yıprandım. Sanırım sizide bunlar bekliyor.
Çünkü karşınızda herşeyi çok iyi bildiğini sanan despot bi kadın var...
 
cehenneme giden yollar iyi niyet taşlarıyla döşelidir derler

sorsan kimse kötü ya da art niyetli değildir, koca kadın bir günde değişmez herşeyin en pahalısını alıp en iyisi bu diye dayatmak biraz da görgüsüzlük değil mi, bide sülale ne dedikoducuymuş öyle, siyah giyersen mutsuz derlermiş falan ömrü billah sülalenin türküsüne göre mi oynayacaksın, birbirleri ardından konuşup sonra biz birbirimize çok bağlı bir sülaleyiz masalı anlatıyorlar
 
Bide keşke ev yakın olmasa, daha nişan bile olmadığına göre başka ev bakılabilir bence, tabiki ortalığı karıştırmak isteyen uzaktan da karıştırabilir ama uzak olmak gene de iyidir bunlarda bu kadar akraba varken tek tek evine gelmek de isterler ya da akraba gezmeleri vs sürer günlerce, el öpme muhabbetleri, ha tabi sen bu gibi şeyleri benim gibi angarya olarak görmüyosan keyifli bile olabilir
 
valla aynı tarz aileye sahip nişanlım.bu kadar benzerler.ama tepkimi nişanlıma da ailesine de gösterdim.aileme de söyledim benimle aynı tavrı sergilediler.şuan hatalarını anlamış gibiler.biraz mesafe koymak lazım.sen ailen yanında değilken ne diye evlerine gidiyorsun mesela.soğuk olacaksın ki bu yalanları yutmadığını anlasınlar ayrıca uzak durunca daha objektif bakarsın
 
mesela bunca olay içinde onlar bi kere senin aileni aradı mı, neticede kız tarafı sizsiniz, ne yapacağız bi orta yol bulalım demediler mi ki demediler okuduk burdan

sen kendince yaptığın herşeye mantıklı ve insani bi açıklama getiriyosun ama burdan görünen yani 3.gözler olarak bize görünen bu işin olması için senin bi tık daha uğraşıyo olduğun, sana haklı dersem ailem küser diyo sevgilin haklıya haklı diyemiyo evlenince birden aaa evet haklı mı dicek, evlilik başka bişey şimdi sadece ailesi var o zaman bide sülale eklenecek teyzeleri var evlere şenlik sana kahve yaptırmak istemeyen hani, bu ilişkide tutunmanın tek yolu asimile olman, bunu da sen anlamazsın bi süre sonra etrafındakiler pofuduk ne kadar değişti derler, hani kurbağayı suya atar kaynatmaya başlarsın ne olduğunu anlamadan haşlanır ya...Örnek dramatik oldu ama öyle, mesela ille yemek götürcem diyosan annenle götür tek başına bişeyler yapma, 24 yaşında erkek kardeşim var bende muhafazakâr bi tip değilim ama bir görümcenin gözünden nasıl görünür onu yorumlayabilirim ailenle hareket et
 
9 yıllık beraberlik evlendikten sonra heyecanı kalmaz bence... İşin içine annede giriyorsa nişanlınız anne ağzına bakıyorsa arkana bakmadan git bence.. Bazı ilişkiler küllenmeye yüz tuttu mu her şey bahane olur burada ilişkinin süresi önemli değil kişilerin birbirlerine verdikleri hisler önemlidir...
 
9 yıllık beraberlik evlendikten sonra heyecanı kalmaz bence... İşin içine annede giriyorsa nişanlınız anne ağzına bakıyorsa arkana bakmadan git bence.. Bazı ilişkiler küllenmeye yüz tuttu mu her şey bahane olur burada ilişkinin süresi önemli değil kişilerin birbirlerine verdikleri hisler önemlidir...

bence de süre önemli değil, 9 sene ardından evlendim ben de, arkadaşlar derdi heyecan kalmamıştır diye, cevabım şu olurdu o zaman siz her 10 senede koca degistirceksiniz heyecan kalmadı diye, sorarlar bana her gün eve gelirken kocanı beklerken aynı heyecanı hissediyo musun diye, hayır hissetmiyorum tersi oluyo ya gelmezse, ya başına bi iş geldiyse eşim polis benim, batmandayız, yolda izde bişey olduysa naparım diyip kafayı yiyorum, aşk içinde şevkati sevgiyi merhameti binlerce anıyı barındıran başka bişeye dönüyo ve o başka bişey cidden aşktan daha güzel, tutarlı ve huzurlu
 
Şu yazdıklarının aynını benim kayınpederim ve kayınvalidemde yapıyor. Öyle maddi olarak çok yüksekte de değiller üstelik. Şuan adam bize ev almak için para biriktiriyor. Bana araba al desem yarın kredi çeker alır. Ha ben istermiyim hayır.

Sen diyosun ya ben kimsenin yatak odasına girmedim. Bende girmedim. Ama evlendim 2 sene oldu ben hala girmiyorum ama onlarda yatak odasına girmek ayıp veya çekinilmesi gereken bişey olmadığı için kendisi izinsizce benim odana girip benim çekmecemi açabiliyor. Buna katlanabilir misin? Ben katlanamadım o yüzden eve her geldiğinde yatak odamın falan kapısını kapatırım o tarafa yöneldiğinde bişey mi lazım anne derim ne lazımsa getirir eline veririm. Ha sonra noldu senin evinde yabancının evindeymişim gibi oturuyorum oğlum gelin bizi sevemedi hiç oldu.
Ben gidip evlerinde dolabı açsam yemek yesem hepsi mutlu olcak ama yapamam. Bir kere yaptığı yemek benim yemeyeceğim bişeydi anne ben makarna yapayım dedim. Yaptığım yemeği yemeye tenezzül etmiyo bizi beğenmiyo. Evlendi 2 sene oldu hala alışamadı bize dendi.
Hatta o zayıflığı sevmez doğum yaptım 30 kilo aldım hamilelikte acaip sevindi. Ama aynı hızla hepsini geri verip eski halime döndüm. Benim inadıma yemedi içmedi zayıfladı dedi.
Biz yokken bize gitsen yemek yapsan geldiğimizde bize süpriz yapsan nolur dediler. Şok oldum. Ben annemin evine annemden izinsiz gitmem. Yapamam dedim. Ana baba ahı alanın sırtı yere gelmez dediler.
Bende biraz mesafeli bi insanım akraba günlerinde dedikodulara katılmıyorum diye bizi zaten hiç sevmedi dediler.
Ben annemle hergün konuşmam beni hergün arayacaksın dediler.
Bana şunu alın bunu alın demiyorum diye gözü açık değilmişim böyle gelin istrmeyiz dediler.
Daha çok şey sıralarım ama telefondan yazmak zor oluyo. Ha ben bunlar konusunda taviz vermiyorum çünkü verdiğim zaman dahada fazlasını istiyolar.
Tüm bunlar bizi boşanma aşamasına bile getirdi eşimle.
Çünkü onlar kendi hevesleri için bizim heveslerimizi harcamanın normal olduğunu düşünüyolar.
Tüm eşyalarımı onlar aldı beğendiğim takım onların hoşuna gitmedi diye almak istemediler başka bişeye karar verdiler madem öyle almayın biz birikim yapar bi sene sonra evleniriz dedik iyi taman al dediler. Her süreçte bu tür mücadeleler vermem gerekti hala da gerekiyor. İnanın çok yıprandım. Sanırım sizide bunlar bekliyor.
Çünkü karşınızda herşeyi çok iyi bildiğini sanan despot bi kadın var...

bunu okuyunca bilemedim gerçekten.

sırayla okuyup kıyaslayayım.

yatak odama gireceğini sanmıyorum, o konuyu sevgilime söyledim. "girmezler" diyor. zaten evin durumundan ötürü yatak odası üst katta. girmez yani ben sanmıyorum. annem de "yatak odanı karıştıracak bi kadın değil o, abartma" dedi. ki annemin gözlemleri benimkinden daha iyidir.

yemek konusunda annemle aşırı benziyorlar. onlar iç yağ kullanıyor, sebze yemeklerini etle pişiriyor falan ama örnek veriyorum, mercimek çorbası olsun, pilav olsun dolma olsun tadı aynı oluyor. yemek konusunda bi sıkıntı yok, bana kendisi söylüyor, "yemek istemediğin bi şey varsa söyle, sana başka şey hazırlayayım" diyor.

zayıflığıma o da takık ama ben aldırmıyorum. yani laf söylüyor zaten, ki bu aralar zayıfladım da, ama yani pek sıkıntı etmiyorum onu.

onlar yokken gider yemek yaparım, onu sıkıntı etmem ama giderken haber veririm. "bak ben sana geçiyorum yemek yapıcam haberin olsun" derim. ama o bana yapmaya kalksa izin vermem. çünkü anneme de aynı şekilde gider yaparım ama anneme de izin vermem. benden büyük insanlar neden benim yemeğimi yapsın. "zaten yoruluyorsun, zahmet etme" derim. ki o da benim gördüğüm kadarıyla, yoldan gelsek "yemeği hazırlarım yer geçersiniz" diyecek bi kadın.

akrabalar arasında dedikoduya öyle çok uzak durmam ama dedikoduyu seçerim. daha çok havadan sudan şeyler. birbirlerini çekiştiriyorlarsa susarım mesela, ama yemek tarifidir, arkadaş ilişkileridir falan konuşurum. o yüzden o konuda bi şey demiyorlar.

arama konusu bizde de sıkıntı. alışacak yapabileceğim bi şey yok. belki zamanla daha sık arayasım gelir.

daha bi şey istemedim, isteyemem gibi geliyor. filanca düğünlerinde 3 gr bilezik takmış, "kötü mü ki o" dedim, "ay yavrum bu hiç anlamıyo kıyamam" dediler, iltifat olarak aldım ben. "gözün açık değil, istemiyoruz" deseler, "iliğinizi kemiğinizi kurutsam bayılacaksınız yani" derim. o konuda lafımı çekmem. az kıymet bilsinler.

her şeyi çok bildiğini sanan despot bi kadın var karşımda evet ama eşya konusunu bilemiyorum şu an. istediğimi alacak gibi duruyor. fikrini yine söyler ama son kararı bana bırakır gibi görünüyor.
 
cehenneme giden yollar iyi niyet taşlarıyla döşelidir derler

sorsan kimse kötü ya da art niyetli değildir, koca kadın bir günde değişmez herşeyin en pahalısını alıp en iyisi bu diye dayatmak biraz da görgüsüzlük değil mi, bide sülale ne dedikoducuymuş öyle, siyah giyersen mutsuz derlermiş falan ömrü billah sülalenin türküsüne göre mi oynayacaksın, birbirleri ardından konuşup sonra biz birbirimize çok bağlı bir sülaleyiz masalı anlatıyorlar

benim anladığım kadarıyla o evlenirken maddi anlamda çok sıkıntı çekmiş, kayınvalidesinden de çok bi şey görmemiş, o yüzden bana böyle davranıyor. ama dedim ya, nişan alışverişinde anlaşılır kimin isteği daha önemli.

akraba işlerinde benim genel görüşüm o zaten. bi tek kayınvalidemler için değil, bütün akraba ilişkileri öyle. dışarıya çok iyiler ama birbirlerini de akrep gibi sokarlar.
 
Bide keşke ev yakın olmasa, daha nişan bile olmadığına göre başka ev bakılabilir bence, tabiki ortalığı karıştırmak isteyen uzaktan da karıştırabilir ama uzak olmak gene de iyidir bunlarda bu kadar akraba varken tek tek evine gelmek de isterler ya da akraba gezmeleri vs sürer günlerce, el öpme muhabbetleri, ha tabi sen bu gibi şeyleri benim gibi angarya olarak görmüyosan keyifli bile olabilir

ev yüzünden de küsmüşler. istemedim ben evi, hakaret olarak algılamışlar. "benim evim var gelin kiraya çıkmak istiyor" diye olay olmuş. ev konusunu ayrıca konuşmak lazım.

akraba gezmelerine de çok bayılmam öyle, bi giderim ikinciye gitmem. o kadar da zorlamaz herhalde.
 
valla aynı tarz aileye sahip nişanlım.bu kadar benzerler.ama tepkimi nişanlıma da ailesine de gösterdim.aileme de söyledim benimle aynı tavrı sergilediler.şuan hatalarını anlamış gibiler.biraz mesafe koymak lazım.sen ailen yanında değilken ne diye evlerine gidiyorsun mesela.soğuk olacaksın ki bu yalanları yutmadığını anlasınlar ayrıca uzak durunca daha objektif bakarsın

ailem yokken neden gitmeyeyim ki? yanımda annem babam yokken nasıl davranacaklar benim bunu da bilmem lazım değil mi?
 
mesela bunca olay içinde onlar bi kere senin aileni aradı mı, neticede kız tarafı sizsiniz, ne yapacağız bi orta yol bulalım demediler mi ki demediler okuduk burdan

sen kendince yaptığın herşeye mantıklı ve insani bi açıklama getiriyosun ama burdan görünen yani 3.gözler olarak bize görünen bu işin olması için senin bi tık daha uğraşıyo olduğun, sana haklı dersem ailem küser diyo sevgilin haklıya haklı diyemiyo evlenince birden aaa evet haklı mı dicek, evlilik başka bişey şimdi sadece ailesi var o zaman bide sülale eklenecek teyzeleri var evlere şenlik sana kahve yaptırmak istemeyen hani, bu ilişkide tutunmanın tek yolu asimile olman, bunu da sen anlamazsın bi süre sonra etrafındakiler pofuduk ne kadar değişti derler, hani kurbağayı suya atar kaynatmaya başlarsın ne olduğunu anlamadan haşlanır ya...Örnek dramatik oldu ama öyle, mesela ille yemek götürcem diyosan annenle götür tek başına bişeyler yapma, 24 yaşında erkek kardeşim var bende muhafazakâr bi tip değilim ama bir görümcenin gözünden nasıl görünür onu yorumlayabilirim ailenle hareket et

valla onlar aramadı da asıl önemli olan bundan sonrası. dedim ya, ben kovulduktan sonra kadın zaten uyumaya vakit bulamamış. "annem babam 1 ay burda yoktu bi kere arayıp da "öldün mü kaldın mı, bi şeye ihtiyacın var mı" demediniz" dedim, öyle bakıp kaldılar.

sevgilim "seni haklı bulsam küserler" değil de, yani nasıl anlatayım, "olay yanlış anlamadan kaynaklıyken gel konuş düzelsin, soğukluk girmesin" anlamında konuştu. o demiş zaten "yanlış anladınız" diye. ama "ben istiyorum, kesin sesinizi kabullenin"e getirmek yerine, "konuşursanız zaten düzelecek" kıvamında tutmayı tercih etti. benim açıklamamı dinleyince zaten "haksızsın" demedi.

teyzeler konusu bilemiyorum ya. orda mesafemi koyabilirim gibi geliyor, çünkü şu an kahveyi yapmak isteyen teyzeyle zorunlu konuşmanın ötesine geçmiyorum zaten. ama dayısının kızları gelsin gitsin seve seve ağırlarım. mesafemi koyabilirim onlara.

yemek götürme meselesini yanlış anlayacaklarını sanmıyorum çünkü bana evin gelini gözüyle bakılıyor ve zaten görümcem de evde. ki daha önce konuşurken "annemler yokken gelsen nolcak, iş oraya mı kaldı sanki" gibisinden bi şeyler söyledi.

ha yemek yapsam "sana mı kaldı" der belki görümcem, ama kayınvalidem demez. görümce biraz öyle çünkü. ama yapmasam, "yapmadı" olur. değneğin her tarafı pis.
 
9 yıllık beraberlik evlendikten sonra heyecanı kalmaz bence... İşin içine annede giriyorsa nişanlınız anne ağzına bakıyorsa arkana bakmadan git bence.. Bazı ilişkiler küllenmeye yüz tuttu mu her şey bahane olur burada ilişkinin süresi önemli değil kişilerin birbirlerine verdikleri hisler önemlidir...

ya kusura bakmayın da ben böyle yorumlara çok sinirleniyorum. sanki 10 yıllık sevgilisi varmış da bi şeyler küllendi diye ayrılmış.

arkadaşım, 9 sene olmuş, bazı olumsuzluklar var, gerçekten hisler eskisi gibi olmasa zaten aileler uyuşmadı bahanesine sığınır bitiririz. niye yırtınalım burda?

hayır bi de niye heyecan kalmasın? süreyle ne alakası var?

bu adam hala adımı söyleyerek ağlatıyor beni. benim adım kulağıma hiç o kadar güzel gelmemişti. oldu mu?
bana sarıldığında hala benim kalbim hızlanıyor. heyecan bitmiş mi?
çok affedersin başka yere çekmek istemiyorum ama, 9 sene sonra hala başbaşa kaldığımızda "öpecek mi, ne zaman öpecek, ya öpmezse, biraz daha öpmezse ben öperim" heyecanı yaşıyorum ben.

lütfen biraz daha dikkatli yorum yapın.
 
bunu okuyunca bilemedim gerçekten.

sırayla okuyup kıyaslayayım.

yatak odama gireceğini sanmıyorum, o konuyu sevgilime söyledim. "girmezler" diyor. zaten evin durumundan ötürü yatak odası üst katta. girmez yani ben sanmıyorum. annem de "yatak odanı karıştıracak bi kadın değil o, abartma" dedi. ki annemin gözlemleri benimkinden daha iyidir.

yemek konusunda annemle aşırı benziyorlar. onlar iç yağ kullanıyor, sebze yemeklerini etle pişiriyor falan ama örnek veriyorum, mercimek çorbası olsun, pilav olsun dolma olsun tadı aynı oluyor. yemek konusunda bi sıkıntı yok, bana kendisi söylüyor, "yemek istemediğin bi şey varsa söyle, sana başka şey hazırlayayım" diyor.

zayıflığıma o da takık ama ben aldırmıyorum. yani laf söylüyor zaten, ki bu aralar zayıfladım da, ama yani pek sıkıntı etmiyorum onu.

onlar yokken gider yemek yaparım, onu sıkıntı etmem ama giderken haber veririm. "bak ben sana geçiyorum yemek yapıcam haberin olsun" derim. ama o bana yapmaya kalksa izin vermem. çünkü anneme de aynı şekilde gider yaparım ama anneme de izin vermem. benden büyük insanlar neden benim yemeğimi yapsın. "zaten yoruluyorsun, zahmet etme" derim. ki o da benim gördüğüm kadarıyla, yoldan gelsek "yemeği hazırlarım yer geçersiniz" diyecek bi kadın.

akrabalar arasında dedikoduya öyle çok uzak durmam ama dedikoduyu seçerim. daha çok havadan sudan şeyler. birbirlerini çekiştiriyorlarsa susarım mesela, ama yemek tarifidir, arkadaş ilişkileridir falan konuşurum. o yüzden o konuda bi şey demiyorlar.

arama konusu bizde de sıkıntı. alışacak yapabileceğim bi şey yok. belki zamanla daha sık arayasım gelir.

daha bi şey istemedim, isteyemem gibi geliyor. filanca düğünlerinde 3 gr bilezik takmış, "kötü mü ki o" dedim, "ay yavrum bu hiç anlamıyo kıyamam" dediler, iltifat olarak aldım ben. "gözün açık değil, istemiyoruz" deseler, "iliğinizi kemiğinizi kurutsam bayılacaksınız yani" derim. o konuda lafımı çekmem. az kıymet bilsinler.

her şeyi çok bildiğini sanan despot bi kadın var karşımda evet ama eşya konusunu bilemiyorum şu an. istediğimi alacak gibi duruyor. fikrini yine söyler ama son kararı bana bırakır gibi görünüyor.
Biz de 7 yıldan sonra evlendik. Yılların emeği var . Eğer nişanlıyken yaşadığımız sorunlardan dolayı eşimden vazgeçseydim eminim bir ömür acaba mücadele etsemiydim derdim. O yüzden sizede kendinizi yakmayın diyemem asla. Bazen deli gibi pişman oluyorum hatta çokça pişman oldum evlendiğime. Ama yinede eşimle geçirdiğim yalnız bir saat beni hiç bişeyin mutlu etmediği kadar ediyo.
Ama acaba değer mi çektiklerime bu vakitler diyince cevap veremiyorum kendime. 2 sene oldu evleneli daha bizim ayrı bi aile olduğumuzu kabul ettiremedik ailesine( bende her zaman ailemi bi adım geride tutmayı bildim) belki bi zaman sonra onlarda anlıcaklar ve değecek herşeye bilemiyorum.
Bende kendimi hiç ezdirmedim saygımı bozmadan her zaman cevabımı veririm doğrusuda bu zaten. Anne babamın evinden çıkmış olabilirim ama kimsenin evinede girmiş değilim sonuçta.
Şöyle bir durum var erkek çocuklar evde anneleriyle yeterince vakit geçirip kadın sohbetlerini falan şahit olmadıkları için annelerinin bazı hareketlerine ihtimal vermiyolar. Ben eşime annen bunu dedi kendimi çok kötü hissettim dediğimde gerçekten mi diyip şok olduğunu çok bilirim mesela.
Odaya girme meselesinide onlar karıştırma olarak algılamıyolar ki. Annesine göre o oğlunun odasına girip onda olduğunu bildiği bi kremi aldı çıktı. Ama bana göre mahreme girdi. Ben mutfakta ona bişeyler hazırlarken beni meşgul etmek istemedi yatak odama girip seccade aradı. Ben sesi duyup gittiğimde şok olmuş gözlerle ona bakarken onun odayı karıştırmak için girdiğini düşünmem fesatlık ama.
Eşim yanımdadır sağolsun ama ailesinide atamaz bi kenara.atsında istemem tabi ama onların benim sınırlarıma saygı duymamaları bizi çok yıpratıyo.
Tabi onlara sorarsan yaptıkları çok normal. Kendi kendime diyorum bazen onlara göre bu normal takma diye. Ama onlar neden benim normalimi kabul etmiyolar diyo insan yeri geldiğinde ister istemez.
Saygı sevgi karşılıklıdır ama onlar bunu anlamıyolar biz büyüğüz bize uyacaksınız derdindeler.
Arada hoşgördükleri durumlarda oluyo farkındayım ama 2 senede bir yada iki o da eşimin zoruyla sanırım.
Bende ailemde düğünde hiç bişey istemedik ne yaparsanız kendi şanınız kendi oğlunuz için yapıyosunuz gücünüz neye yetiyosa canınız ne istiyosa onu yapın biz karışmayız dedik. Hatta düğünden ertesi gün tüm altınları bilezikleri toplayıp götürüp ellerine verdim bankaya koyun biz balayına gidince hırsız falan girer dedim. Hatta çeyrekleri paraları saymadan düğün günü direk görümceme verdim abla al şunları üstümden kuyumcu vitrini gibiyim diyerek. Sonrada bi yere borçları vardı onu kapatın çok masraf ettiniz dedim. Sülalede alay konusu yaptılar:KK53: ama bana göre yapmam gereken buydu. Çok takılmıyorum aslında ama üst üste birikince insan görmezden gelemiyo.
Bu sanırım bizim sınavımız ya geçice ya kalıcaz. Ama geçersekte en az zararla atlatmamız lazım onu nasıl başarıcaz ben hala çözemedim..
 
Biz de 7 yıldan sonra evlendik. Yılların emeği var . Eğer nişanlıyken yaşadığımız sorunlardan dolayı eşimden vazgeçseydim eminim bir ömür acaba mücadele etsemiydim derdim. O yüzden sizede kendinizi yakmayın diyemem asla. Bazen deli gibi pişman oluyorum hatta çokça pişman oldum evlendiğime. Ama yinede eşimle geçirdiğim yalnız bir saat beni hiç bişeyin mutlu etmediği kadar ediyo.
Ama acaba değer mi çektiklerime bu vakitler diyince cevap veremiyorum kendime. 2 sene oldu evleneli daha bizim ayrı bi aile olduğumuzu kabul ettiremedik ailesine( bende her zaman ailemi bi adım geride tutmayı bildim) belki bi zaman sonra onlarda anlıcaklar ve değecek herşeye bilemiyorum.
Bende kendimi hiç ezdirmedim saygımı bozmadan her zaman cevabımı veririm doğrusuda bu zaten. Anne babamın evinden çıkmış olabilirim ama kimsenin evinede girmiş değilim sonuçta.
Şöyle bir durum var erkek çocuklar evde anneleriyle yeterince vakit geçirip kadın sohbetlerini falan şahit olmadıkları için annelerinin bazı hareketlerine ihtimal vermiyolar. Ben eşime annen bunu dedi kendimi çok kötü hissettim dediğimde gerçekten mi diyip şok olduğunu çok bilirim mesela.
Odaya girme meselesinide onlar karıştırma olarak algılamıyolar ki. Annesine göre o oğlunun odasına girip onda olduğunu bildiği bi kremi aldı çıktı. Ama bana göre mahreme girdi. Ben mutfakta ona bişeyler hazırlarken beni meşgul etmek istemedi yatak odama girip seccade aradı. Ben sesi duyup gittiğimde şok olmuş gözlerle ona bakarken onun odayı karıştırmak için girdiğini düşünmem fesatlık ama.
Eşim yanımdadır sağolsun ama ailesinide atamaz bi kenara.atsında istemem tabi ama onların benim sınırlarıma saygı duymamaları bizi çok yıpratıyo.
Tabi onlara sorarsan yaptıkları çok normal. Kendi kendime diyorum bazen onlara göre bu normal takma diye. Ama onlar neden benim normalimi kabul etmiyolar diyo insan yeri geldiğinde ister istemez.
Saygı sevgi karşılıklıdır ama onlar bunu anlamıyolar biz büyüğüz bize uyacaksınız derdindeler.
Arada hoşgördükleri durumlarda oluyo farkındayım ama 2 senede bir yada iki o da eşimin zoruyla sanırım.
Bende ailemde düğünde hiç bişey istemedik ne yaparsanız kendi şanınız kendi oğlunuz için yapıyosunuz gücünüz neye yetiyosa canınız ne istiyosa onu yapın biz karışmayız dedik. Hatta düğünden ertesi gün tüm altınları bilezikleri toplayıp götürüp ellerine verdim bankaya koyun biz balayına gidince hırsız falan girer dedim. Hatta çeyrekleri paraları saymadan düğün günü direk görümceme verdim abla al şunları üstümden kuyumcu vitrini gibiyim diyerek. Sonrada bi yere borçları vardı onu kapatın çok masraf ettiniz dedim. Sülalede alay konusu yaptılar:KK53: ama bana göre yapmam gereken buydu. Çok takılmıyorum aslında ama üst üste birikince insan görmezden gelemiyo.
Bu sanırım bizim sınavımız ya geçice ya kalıcaz. Ama geçersekte en az zararla atlatmamız lazım onu nasıl başarıcaz ben hala çözemedim..

peki konuştunuz mu hiç "ben bunlardan rahatsız oluyorum, yapmayın, yatak odama girmeyin" falan diye?
 
Back
X