- 23 Kasım 2010
- 2.020
- 6.588
- 198
- Konu Sahibi pigme pofuduk
- #1.341
evlilik 2 kişiliktir, o evin içinde ne olduğu sadece ikimizi ilgilendirir. bu konuda hemfikiriz.
beni istememe lüksleri olmamalı, orda yanlış yaptılar. bu konuda da hemfikiriz. ben yanlışlarını yüzlerine vurdum. ve bunu yaparken resmen hesap sordum. bana göre az bile yaptım, onlara göre terbiyesizce de davranmış olabilirim. izin verme konusunda "bize destek olmak düşer" diye kendileri dedi. orda da sıkıntı yok.
"aileler her şeye karışabilir" demiyorum bakın. ben diyorum ki, "kayınvalidem bu durumda gelinini yanında ister". birkaç gün fazladan gitsem elim ayağım kopmaz. gözlemlemek de istiyorum zaten. benim söylemek istediğim, bu karşılığı beni zorlayacak bi beklenti değil. neden yerine getirmeyeyim?
onların sıkıntısı benim onları istemiyor gibi davranmam. kendileri çok fazla içiçe olduğu için benim uzak durmam böyle algılanıyor. o yüzden "yok, bunu kendim yapmak istiyorum" diyeceğim her şeyi böyle anlayacaklar. "aramadan gelmem" dememi, "bizi evine almayacak" diye düşünmüşler.
demeye çalıştığım şey, benim hakkımda yanlış düşünmüş. önyargısı var. anlayış bekliyorsam, aynı zamanda anlayış göstermeliyim. siz benim gibi düşündüğünüz için onların duruşunu yanlış buluyorsunuz. onlar benim duruşumu "gelin bizi istemiyor" diye algılıyor. istemiyor değilim.
beni çok kırdılar evet, bana yanlış yaptılar. beni üzdüler. ama mevcut durumdan onlar da çok memnun değiller.
çok anlatamadım sanırım.
ya her şeyi geçtim, ben bu kadının sofrasına oturdum yemeğini yedim çayını içtim. değil kayınvalidem, yedi kat el olsa, benim çok çok canımı yakmış olsa bile, babasını kaybettiğinde ben yine giderim. böyle gününde ben yine destek olurum.
nerde anlaşamıyoruz ya da benim nerede fazla ılımlı olduğum gözlemleniyor?
Ben taziyeye gitmenizle ilgili bir şey söylemedim zaten, o kısmı yanlış anladınız sanırım.
Ama adam ve ailesi zaten haksızken, mahcup olması gerekirken size küsüyor, ailesi bir şeyler bekliyor vs.
Mesela bana demişsiniz ki, orada görseniz büyükleriyle ne biçim konuşuyor, terbiyesizce derdiniz.
Benim böyle bir şey demem mümkün değil. Neden mümkün değil biliyor musunuz? Kafa yapım buna uygun değil. Büyüklerle 10 kat özenli konuşulması gerektiğini de düşünmüyorum, 90 yaşında biri öldü diye kimsenin hatasına 2 3 cümle (sizin hesap sorma benim ise yakınma dediğim şeyden) sonra sünger çekilmesine de asla anlam veremiyorum.
Aşağı yukarı aynı düşünüyoruz diyorsunuz o halde aynı düşündüğünüz kişiler tarafından nasıl göründüğünüzü yazayım ben size.
Benim arkadaşım olsanız gerçek hayatta sizin evlenmek için her şeyi yaptığınızı düşünürdüm bu adamla.
Adam şu durumda küsmüş, küser o diyorsunuz. Zaten böyle durumlarda benimle hiç konuşmuyor, neredeyse eziyordu bir kere beni, güya görmedi diyorsunuz.
Alt metinleriniz o kadar ürkütüyor ki beni. Mesela sözlümken telefonlarımı açamıyordun diyorsunuz adama. Hiçbir durumda ama hiçbir durumda telefonlarınızı düzenli açamaması da, sizinle görüşememesi de mümkün değil. Açmamış, görüşmemiş çünkü istememiş.
9 yıldır beraber olmanız çok normal bu durumda.
Herkes haksızlığa olur öyle, dese zaten 1000 yıl da beraber olur birileriyle.
Biri gelmiş sen utanılacak bir şey yapmadın demiş, lütfetmiş. Hatalı olana teselli amacıyla denir bu genelde. Yoksa utanma falan ne alaka? Haklı insanın utanma ihtimalini kim düşünür? Tam tersi seni tok geldin diye yerin dibine soktular, onlar utansın demesi lazım.
Onlar sizin onları istemediğinizi düşünüyormuş diyorsunuz. Yahu size açık açık istemiyoruz dediler zaten, bunu nasıl anlamıyorsunuz?
İstememe şansı olan da onlar, dile getiren de onlar.
Elbette size bak canım bizim eve tok gelemezsin oğlumla da evlenemezsin demezler. Ne bekliyordunuz ki? Gerçeklerden çok uzaksınız. Tabi ki istemiyorsun sandık bizi, ondan öyle yaptık diyecekler. Ya ne diyeceklerdi?