9 yıllık ilişkim 2 ayda nasıl bitti !

bu adam, kızı yaşındaki kızdan çekiniyor hanımefendi. bütün sülaleye lafını esirgemiyor, ama bana seslenirken bile eskisi kadar rahat değil, çekiniyor.

bu hiçbir şey mi?

bakın, etrafa nasıl davrandığı beni ilgilendirmiyor, ben bu adamdan o gün hariç, tek kelime kırıcı laf işitmedim. 3 ay beni incitecek hiçbir şey yapmadı. ama artık eskisinden daha da dikkatli davranıyor. eskisi gibi davrandığında da sıkıntım yoktu, ama daha özenli şu an.

ben sizin kadar küçümseyemedim.

Siz daha fazla küçümsemelisiniz.

Birincisine hiç tepki vermediniz çünkü. Verdiğiniz tepki şu ''Beni niye istemediniz? Her şeyi kabul ettim. Neden istemediniz beni? Beni neden aramadınız?''.

Zaten bir insan eş adayının babasından neden kırıcı laf işitsin ki?

Ayrıca yaş ile terbiyesizlik yapıp sonra da mahcup bakmanın alakası yok ki.

Belki terbiyesizlik yaptığını fark edip mahcup olmuştur, olabilir. Bu da olumlu bir durum olabilir. Ya da sürekli yapıp sürekli mahcup olacaktır, belli mi bu durum?

Sevgilinizle ilgili gelişmeler anlam ifade ediyor, o konudaki güncellemelerinizi merakla bekliyorum.
 
Siz daha fazla küçümsemelisiniz.

Birincisine hiç tepki vermediniz çünkü. Verdiğiniz tepki şu ''Beni niye istemediniz? Her şeyi kabul ettim. Neden istemediniz beni? Beni neden aramadınız?''.

Zaten bir insan eş adayının babasından neden kırıcı laf işitsin ki?

Ayrıca yaş ile terbiyesizlik yapıp sonra da mahcup bakmanın alakası yok ki.

Belki terbiyesizlik yaptığını fark edip mahcup olmuştur, olabilir. Bu da olumlu bir durum olabilir. Ya da sürekli yapıp sürekli mahcup olacaktır, belli mi bu durum?

Sevgilinizle ilgili gelişmeler anlam ifade ediyor, o konudaki güncellemelerinizi merakla bekliyorum.


sevgilimle az önce konuştum, yani hiçbir şeyin düzelmediğini, konuşmamız gerektiğini söyledim. "dönünce konuşuruz" dedi.
"tekrarlanırsa ne yapacağız peki" dedim, "tekrarlanmayacak" dedi. "nerden biliyorsun" dedim, "biliyorum, eminim" dedi.

dönünce konuşacağız.
 
Onlar birşey yapmadılar ve yapmazlar da... Siz de belki bir süre uzatmaları yaşar ve ilişkinin sonlanışına şahit olursunuz.

Ayrılmamanız sizin sayenizde, neden anlamak istemiyorsunuz.

ayrılmamamız neden sadece benim sayemde? o kadar anlattım ama. sanki adam "babam izin vermedi, ayrılmalıyız" demiş gibi davranıyorsunuz.

9 sene sürmesi hiçbir şey ifade etmiyor mu? 18-27 yaş aralığı. ki genelde 24 ve sonrası bazı şeylerin oturduğu, fikirlerin değiştiği dönem. 27-30 arasının çok fark edeceğini sanmıyorum. neden biteceğini düşündünüz?
 
ayrılmamamız neden sadece benim sayemde? o kadar anlattım ama. sanki adam "babam izin vermedi, ayrılmalıyız" demiş gibi davranıyorsunuz.

9 sene sürmesi hiçbir şey ifade etmiyor mu? 18-27 yaş aralığı. ki genelde 24 ve sonrası bazı şeylerin oturduğu, fikirlerin değiştiği dönem. 27-30 arasının çok fark edeceğini sanmıyorum. neden biteceğini düşündünüz?

bi insan bu kadar mı annesinden korkar? bi insan hiçbir kararını nasıl kendisi veremez?

ya onun dediği "sen mutsuzsun, seni daha da mutsuz edeceklerdi, ben hiç böyle olacağını düşünmemiştim" falan filan. bitti gibi bir şey zaten 1 ayı geçti hiç görüşülmedi.

ama benim anladığım, 9 sene diretmiş. onu vazgeçiremeyince gelip istediler sonra da beni vazgeçirmeye çalıştılar.



başından beri ben bırakıp gideyim diye uğraşıyorlar zaten.

onun düşüncesi annem yine bi yolunu bulup karımı üzecek. yani ben öyle anladım. kadın bizim evimizde anneme bağırabilen bi insan çünkü.



ha işte söz verdi, annesine söyleyecekmiş karışmasın diye, ama yine de ben gidip özür dileyecekmişim. ne için? "başkasının evine habersiz gidilmez" dediğim için. ben özür dilersem bana çat kapı gelmelerine izin vermiş olurum ve kendi annem bile çat kapı gelsin istemem ben. o evde yeni bir aile yaşıyor artık. bi ucu evladın da olsa bi ucu en nihayetinde el yani.

Annem karımı üzecek, kimseyi mutlu edemiyorum, özür dilersen anneme karışmamasını söyleyeceğim ne demek? Ayrıl benden veya vazgeçiyorum senden demek değil mi?
 
e nişan düğün olmamış? hayır ben mi çok saçma düşünüyorum anlamadım ki.

Bakın şok yaşamayın diye yazıyorum.

Söz olduktan sonra hemen nişan düğün olmak zorunda mı? O 30 kişi tekrar aynı eve kız istemeye gelir mi?

Aile onlar yüzünden söz attığınızı kabul eder mi, söyler mi?

Tabi ki sözlüsünüz gibi devam edecek. Nişan, düğün tekrar konuşulur, bu kadar.
 
ayrılmamamız neden sadece benim sayemde? o kadar anlattım ama. sanki adam "babam izin vermedi, ayrılmalıyız" demiş gibi davranıyorsunuz.

9 sene sürmesi hiçbir şey ifade etmiyor mu? 18-27 yaş aralığı. ki genelde 24 ve sonrası bazı şeylerin oturduğu, fikirlerin değiştiği dönem. 27-30 arasının çok fark edeceğini sanmıyorum. neden biteceğini düşündünüz?

Yıllara anlam yüklemeyi gerçekten anlayamıyorum.

Zaten beraberlik ne kadar uzarsa vazgeçmek o kadar zor olur. Alışkanlıklar artar. Kısır döngü gibi devam eder bu. 2.ayda ayrılacağınız hatayı 8.yılda yaparsa ayrılmazsınız mesela.

Uzun sürmesi ne ifade etmeli size göre?
 
sevgilimle az önce konuştum, yani hiçbir şeyin düzelmediğini, konuşmamız gerektiğini söyledim. "dönünce konuşuruz" dedi.
"tekrarlanırsa ne yapacağız peki" dedim, "tekrarlanmayacak" dedi. "nerden biliyorsun" dedim, "biliyorum, eminim" dedi.

dönünce konuşacağız.

Bir de şunu merak ediyorum, gerçekten bu kadar kritik konuların şu an konuşulmaması mümkün mü? Yani cidden hiç rastlamadım.

Gelmeler- gitmeler tamam, mesajlaşma- konuşma tamam ama bu konuda bir konuşmayı erteleniyor, öyle mi?

Merak etmiyor musunuz mesela? O da çatlamıyor mu konuşmadan, konuşalım da şu konu açıklığa kavuşsun diye düşünmüyor mu?
 
Annem karımı üzecek, kimseyi mutlu edemiyorum, özür dilersen anneme karışmamasını söyleyeceğim ne demek? Ayrıl benden veya vazgeçiyorum senden demek değil mi?

ben mutsuzdum çünkü. onlar tam heves hazırlık yapıyorlardı. ama ben "yaparız ederiz" tavırlarından dolayı, hani hiçbir şey istediğim gibi olmayacak diye düşünüyordum. o biliyordu yani annesi normal davranıyor ama ben mutsuzdum. aynı şey. annesi ona göre her zamanki gibi davranıyordu ama ben mutsuzdum. kimseyi de mutlu edemedi. daha önce anlatmıştım, herkesi memnun etmek istedi, kimseyi edemedi. annesinin gönlü olsa ben mutsuzdum, benim gönlüm olsa annesi.

ilk çıkışlarında ben alttan alırsam, "sizin yüzünüzden ayrılıyorduk, artık rahat bırakın" diyebileceğini düşündü. onun ailesi dedim ya. ben o kadar da çok tanımıyorum. herkes kendi ailesini kendi bilir.


Bakın şok yaşamayın diye yazıyorum.

Söz olduktan sonra hemen nişan düğün olmak zorunda mı? O 30 kişi tekrar aynı eve kız istemeye gelir mi?

Aile onlar yüzünden söz attığınızı kabul eder mi, söyler mi?

Tabi ki sözlüsünüz gibi devam edecek. Nişan, düğün tekrar konuşulur, bu kadar.

onlarda söz-düğün arası ortalama 3-5 ay. 9 sene süren şey aileler işin içine girince bittiyse sebep belli değil mi? 30 kişi gelmesinler zaten o da benim isteğim değildi.
 
Yıllara anlam yüklemeyi gerçekten anlayamıyorum.

Zaten beraberlik ne kadar uzarsa vazgeçmek o kadar zor olur. Alışkanlıklar artar. Kısır döngü gibi devam eder bu. 2.ayda ayrılacağınız hatayı 8.yılda yaparsa ayrılmazsınız mesela.

Uzun sürmesi ne ifade etmeli size göre?

yaşa göre olgunlaşılmasına, fikirler değişmesine, hayat görüşü farklılaşmasına rağmen, bu değişmemiş anlamına geliyor bana göre. hani diyorlar ya, bu başlıkta da vardı, "cılkı çıkar, sıkar, heyecanı kaçar, konuşacak şey kalmaz, yapacak şey kalmaz, küllenir" falan, onlar olmamış mesela. ben 18 yaşında istediğim pek çok şeyi istemiyorum şu an, ama bu adamı hala istiyorum. 18 yaşında görüştüğüm pek çok insanla, pek çok sebepten görüşmeyi kestim. bu adamla hala görüşüyorum. ve "ay bugün buluşmasak ya" demeden.

Bir de şunu merak ediyorum, gerçekten bu kadar kritik konuların şu an konuşulmaması mümkün mü? Yani cidden hiç rastlamadım.

Gelmeler- gitmeler tamam, mesajlaşma- konuşma tamam ama bu konuda bir konuşmayı erteleniyor, öyle mi?

Merak etmiyor musunuz mesela? O da çatlamıyor mu konuşmadan, konuşalım da şu konu açıklığa kavuşsun diye düşünmüyor mu?

ona göre her şey yolunda çünkü? ailesiyle benim aramdaki yanlış anlaşılmalar giderildi, karşılıklı anlayış gösteriliyor şu an. ben yanında olmaya çalıştım ayrıca, yani "bence sorun çözülmedi" demedim. "yine de biz bi daha konuşalım" dedim çünkü gerçekten sırası değildi yani. cuma günü konuşmamız gerektiğini söyledim ama detay vermedim. ben genelde bi sıkıntı olduğunda veya bana zaman ayırması gerektiğinde yani konuşacağım şey ikimizle ilgili değilse bile "konuşmamız gerekiyor" derim. konuşmamız gerektiğini biliyor da o sorun çözüldü farz ediyor çünkü aksini söylemedim.

bi de ne zaman konuşalım? pazartesi gitti salı geldi, ailesi burda yok, salıdan beri bi şekilde taziyeye gelen giden oluyor. bugün ailesi geldi o il dışına gitti. "telefonda olmaz, gelince buluşalım" dedi. bana çok da savsaklama gelmedi açıkçası. bi de bence de acelesi yok şu an, ben ailesinin tutumunu görmeden ne konuşayım?
 
ay ne çok "yani" demişim ya. of.

ben her zamanki gibi davranıyorum şu an ona karşı. soğuk veya mesafeli değilim. o yüzden o da her şey yolunda sanıyor. bana göre yapmam gereken buydu çünkü.
 
ben size "senin hayatında en önemli ben varım, ailen benim kadar önemli değil" diyemem diyorum, siz bana "ailesine rest çekebilmeliydi" diyorsunuz. aileye rest çektikten sonra cenazesine bile gidilmez bana göre. hiç kimse başka biri için annesinin babasının cenazesinden mahrum kalmamalı.

ben size "adamın tek umursadığı benim" diyorum, siz "kendini acındırıyor" diyorsunuz.

ben size "sorunun nerden kaynaklandığını, ne olduğunu algılayamadı" diyorum, siz "ölü taklidi yapmış" diyorsunuz.

ben size "adam benden vazgeçmedi, ben en son arada kalmasına dayanamadım bitirdim" diyorum, siz "ailesi sözünden çıkmayacağını biliyordu" diyorsunuz.

ben size "adam şok olmuş, tepkileri normal değildi" diyorum, siz "şok olan insan terbiye sınırlarını falan aşar" diyorsunuz.

ailesinin istemiyoruz demesine de, sevgilimin tutumuna da ailesinin onu içine düşürdüğü durum kadar üzülmedim, emin olabilirsiniz.

bu adamın benim arkamda olduğunu, benden vazgeçmeyeceğine sizi ve beni ikna etmesi için ne gerekiyor gerçekten?

ve ayrıca belirtmeliyim ki, o konuda gerçekten şüphelerim var, aramızda geçenleri ailesine anlatmıyor. ailesiyle arasında geçen her şeyi de bana anlattığını sanmıyorum. bağırma-çağırma kısımlarını bilemeyeceğim. ailesine ne dedi ne kadar posta koydu bilmiyorum. çünkü benden istediği tek şey "annemi bi ara" idi, ben "aramayacağım" dedim. ben aramayınca onlar aramadı, onlar aramayınca ben hiç aramadım. tek bildiğim aramadıkları. evde neler konuşuldu bilmiyoruz. "hiçbiriyle konuşmadım" diyor, ama bilmiyoruz.

bana göre cenazeye gidilmez yazmışsın ya ilk paragrafta, konunun başlarında onun ailesinde böyleymiş demiştin, giderek onların kabullerini benimsiyosun
 
Onlar size kendilerince gayet iyi davranacaklar hatta hep hakkettiğinizden fazlasını gördüğünüzü düşünecekler. Ama bu sadece onların bakış açısı için geçerli olacak. ( daha önce de söylemiştim, beklediğiniz değer olmayacak)

Evlenmeyeceğinizi zerre kadar düşünmüyorum, evleneceksiniz. Bundan vazgeçeceğinize inanmıyorum.

Adamın söylemleri:
Kuaförüne karışamazlar ( demek ki kuaför bile bir sorun olmuş, karışılmış)

Annem yüzüğümüze karışamaz ( o yüzüğü küçültmeye bile cesaret edilinememiş, annenin ağzına bakılmış. Ne alaka , nişan yüzüğü parmağa uygun hale getirmek için kime niye hesap verilir, hangi akla hizmet anneye sorulur, ne münasebet Allah aşkına, yapmayın)

Annem nişan elbisene karışamaz( istediğiniz elbiseyi dahi giyememişsiniz, ağzınıza sürülen bir parmak bal ise, elbisenin ne önemi var gözüm görmedi, yanımda sen vardın...)

O adam hadi yüzükler çıkmış, sonrasında o ya da bu sebeple kendi kendinize geri takmışsınız, bu da birşeyler anlatmıyor mu tavrınızla ilgili?? (Hem nişanlınızın parmağına da siz mi geri takmıştınız hatırlamıyorum şu an. ) yok insanlar vardı, dikkat çekiyordu vs, bunlar sebep teşkil etmiyor. Siz istediniz o yüzüğü takmayı, bu bahaneniz oldu, yoksa mantığınızı nasıl susturacaktınız...

Adam, 90 küsür yaşında alzheimer hastası dedesini kaybediyor ve aman mahremiyet diyorsunuz. Güçsüz görünmek istemiyor diye düşünüyorsunuz, herşeyi tolere edebiliyorsunuz. Hiç alakası yok, karşınızda o şekilde görünmek istememesiyle. Ailem seni istemiyor, derken ve o da buna karşı birşey yapmamışken yeterince güçsüz olduğunuzu gördünüz zaten, sizin dediğiniz gibi olsaydı o güçsüzlüğü de görmezdiniz.

size istenmediğiniz bildirilmiş, nişanlınız bu durumda ayrılık teklifinizi kabul etmiş. Ne nişanlınız ne ailesi sizi herhangi birşekilde aramamış. Kimse size dur dememiş yani.
Siz yüzükleri çıkardıktan sonra görmek istedim deyip bir sebeple ayaklarına girmişsiniz, sizin tabirinizle hesap sormuşsunuz fakat kayınbaba ilk dakikada cevabınızı vermiş, şimdi neden geldin diyerek.
Size konuşmanın başında nişanlınız bu yüzükler parmaklarımızda kalacak Pofuduk, deyip taksa idiniz hadi olumlu bakayım. Ya da ailesi ayrılmak olur mu hele bizim yüzümüzden takın o yüzükleri dese idi...
Siz ise ince düşünmekten, yok dikkat çekiyordu vs diyerek takıvermişsiniz o yüzüğü. Kimse size tak dememişki, nişanlınız dahil...

Bir ayrılık yaşadınız kendi kendinize, şu saaten sonra da dahil vazgeçseniz kimse size dur, yapma demeyecek.
Görünen budur.

zırt pırt yazıyorum acındırır gibi ama bunca sayfa artık arkadaş olduk sayıyorum, babamı 8 aylık hamile iken kaybettim 1 ay sonra oğlum doğdu herkes babamın adını koymamı istedi akıl verdi bu yönde, epey yoğun bastırdılar hatta, içten içe annem ve kardeşim de bekledi ama dillendirmediler, cok berbat bi dönemdi şok olmuştuk babam 53 yaşında ve bilinen hiçbir hastalığı olmayan bi adamdı 90 yaşında olsa ne ala yani, neyse, peki ben neden babamın adını koymadım, çünkü aylar önce ismini eşimle seçtik metehan deniz koyduk, ben o kadar duygusal bir dönemimde bile eşimle olan kavlimizi bozamadım, kiyamadim onun hevesine

mesela siz 9 sene hiç düğün şu mevsimde olur diye konuşmadınız mı, bi karar yok muydu ki nişanlı şimdi yaz olsa daha iyi olur diye annesinin ağzından konusuyo
 
çünkü ben ayrılmak istedim? ben 2.5 ay ayrılmak istedim? "ailen istemiyorsa bitsin o zaman" dedim? 2.5 ay bana da direndi? "gel bohçanı al" demedim mi? geldi mi? ben ısrarla ayrılmak istedikten sonra ne yapacaktı? annem bi yandan bastırıyor "bi karar verin ne yapacağımızı bilelim" diyor. başka ne yapsaydım?

hem "yapması gerekenleri yapıyor" diyorsunuz hem "pasif" diyorsunuz ben anlamadım.

cuma evin önüne gitmeseydim de hiçbir şey olmazdı. ben uykusuzluğa kaşıntıya devam ederdim sadece "neden" diye. bohçaları giderdi, biz yine görüşmeye devam ederdik. birkaç sene sonra gelir tekrar isterlerdi. veya istemezlerdi biz gider nikah kıydırırdık. cuma ben gidince sebebini öğrendim sadece, başka hiçbir şey değişmedi. gerçekten görüşmeyebileceğimiz gibi bi ihtimal var mıydı?

tabi ki kardeşi bacak bacak üstüne atar ama ben atamam. onunki görünmez çünkü. benimki görünür. hangi anne baba o kadar adil ki? herkes ben değil. kızlarına yemek yapmayı öğretmezler ama gelin anasının evinden her şeyi bilerek gelsin isterler. aynı hesap. "o atabilir sen atamazsın" demek, "onların ağzına laf verme" demek.

annem "gençler düğüne sonbaharda karar vermiş" dediğinde "sonbahar olmaz, haziranda yapalım" diye bağırdılar evet ama kusura bakmayın da, orayı yıkamazlar. o kadar değil. yemez yani. orda babam varken evdeki misafire had bildirmek benim görevim değil. babam orda yerin dibine sokar beni. annem "biraz sakin olun, heyecanınızı anlıyorum ama böyle olmaz" dedi. usulü bu çünkü onlara göre. evdeki misafire laf edilmez.

her şeyi doğru yapmaya çalışıp nasıl bu kadar çuvalladım ben gerçekten bilmiyorum.

e canım madem kardeşi atabilir sen atamazdın baştan neden bunu konu ettin burda, bana bunu dedi ama olsun hangi anne baba o kadar adil demiyodun o zaman
 
Bu da çok önemli bir nokta.

İşlerine geldiğinde kızlarıyla aynı, gelmediğinde kızlarından farklı davranmanızı bekliyorlarsa, niyetleri ne olabilir?

Bir de şunu da söyleyeyim, size gelme diyen ailenin evine girersiniz ama sevgiliniz evleneceğiz ne derseniz diyin derse ailesini evinize sokmazsınız öyle mi?

Paralel evrenlerde yaşıyoruz sanırım.

Ailesi bir daha evime gelmesin çünkü tok geliyor diyen bir insan, size bunu söylemeden önce ailesini 50 ayrı yöntemle susturmalıydı. Size gelmemeliydi bile bu laf. Geliyor, bir de özür beklentisiyle geliyor.

Yani adam hem umursamadığından (çünkü konu çok saçma), hem de bertaraf edeceğinden size duyurmamalıydı bunu. O aile sizi gördüğünde her zamankinden güler yüzlü davranmak zorunda kalmalıydı.


Öyle adam var mı diyorsunuz ya, bunu yansıtacak insan gerçekten yok yani. O kadar konu okudum sizinki kadar pasif eş adayı çok az gördüm.

Ben yazarım ama hu sefer iş baaak benimki böyle diye nispete girer konu çok hassas zaten, bide eşinle ve çocuğunla övünme derler
 
Orayı yıkarlar derken zaten onların seviyesine inip bağırıp çağırmaktan bahsetmedim. Mecazi olarak söyledim, o aileyle bir daha muhattap olmam, olsam da hak ettikleri şekilde olurum anlamında. Böyle bir şeyi asla kabul etmem anlamında yani.. Ama siz kabul etmişsiniz, buna diyecek bir sözüm yok tabi.
Bacak bacak üZerine atma meselesinde ise şimdi arayıp bulamayacağım ama "ailen sana o terbiyeyi vermemiş" gibi bir şey dediğini hatırlıyorum sözlünüzün. Ayrıca ailemin ağzına laf verme falan demesi de tuhaf. Gözleri fıldır fıldır kusur arayan, sorunlu bir ailesi olduğunum farkında ve sizi onlara göre yontmaya çalışıyor.

Bir de şu çelişki olayını düzelteyim. Ben sözlünüz yapması gerekeni yapıyor demedim. Sizin öne sürdüğünüz şeylerin zaten yapılması gereken şeyler olduğunu, bunların sizi seçmiş olmasıyla ilgisi olmadığını belirttim dikkatli okursanız. "E o kadarı da olsun artık bir zahmet" diyorum yani.

İstemeseydiler de biz gider nikahımızı yapardık diyorsunuz yani.. Buradan pek öyle gözükmüyor. Neden derseniz konu başlığına bakın derim. Valla artık söyleyecek bir şeyim kalmadı, zaman gösterecek herşeyi. Hakkınızda hayırlısı olsun.

veya istemezlerdi nikah kıyardık demek de aileyi silme olmuyo mu o zaman, şimdi silemeyiz ama bikaç sene sonra bu resti çekip nikah kıyabiliriz
 
Sozlunuzun herkesi mutlu etme cabasini neden dogru olarak kabul ediyorsunuz?
Evlenecek olan sizsiniz. Siz ve sozlunuz..
E o halde sizden baskasini mutlu etmeye calismasi garip degil mi? Herkesin gonlu olsunculuk bu. Iki yetiskin birey hayatini birlestirirken 3.kisilerin mutluluguna ne hacet?
 
Sozlunuzun herkesi mutlu etme cabasini neden dogru olarak kabul ediyorsunuz?
Evlenecek olan sizsiniz. Siz ve sozlunuz..
E o halde sizden baskasini mutlu etmeye calismasi garip degil mi? Herkesin gonlu olsunculuk bu. Iki yetiskin birey hayatini birlestirirken 3.kisilerin mutluluguna ne hacet?

zaten anne baba mutlu olmalı, yani çaba gerektirmeden kendiliğinden mutlu olmalılar, kv nin kır düğünü hevesi varmış baharda misafir ağırlamak zor olurmuş falan, bu gibi detaylar 9 senelik ilişkide konuşulup biz böyle istiyoruz denmeliydi bence, belki de dendi ama sonra sevgiliye annesinin gerekçeleri daha mantıklı geldi

evet gerekçeler mantıklı da olabilir ama düğün bu, heves, mantıkla izah edilmesi gereken şeyler değil ki
 
Back
X