Abim, eşi ve bebekleri...

nunu4

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
4 Ağustos 2014
9
0
1
Çok uzun olduğu için baştan özür dilerim. Hanımlar biz bir aydır ailecek kendimizi sorgular olduk durmadan. Abim yurtdışından evli ve eşi yabancı. Sevgilisi olarak evimize getirdiğinden beri kendisine elimizden gelenin en iyisini yaptık. Güler yüzümüzü iyi niyetimizi eksik etmedik. Onu sımsıkı kucakladık ilk günden beri, senede bir kez Türkiyeye gelirler ve rahat etmeleri için istedikleri her şeyi imkan dahilinde yapmaya çalışırız ki abim mutlu olsun, keyfi bozulmasın diye. Bu sene bebekleri oldu ve onunla geldiler. Fakat gelin hanımda ve abimde bu sene bariz bir sıkıntı, rahatsızlık ve yaşadığımız yeri beğenmeme (işte ev hiç hijyenik değil vs. Gibi) sorunsalı baş gösterdi. Çocuk 7 aylık ve 6 kiloya henüz girdi, iştahı yerinde aslında ama annesi çok katı kurallara sadık kalıyor. Tek tip sebze veriyor, yoğurt verilmiyor, ek mama verilmiyor, 15 gün yalnızca kabak ezmesi, şimdide yalnızca karnıbahar ezmesi veriyor vs. Bu konuda biz bilgilerimiz dahilinde bu beslenmenin eksik olabileceğini, biraz daha esnek olmalarını söylediysek de azarı işittik oturduk. Annem geçenlerde bir çay kaşığının ucuyla yoğurt verecek oldu dünyanın azarını yedi. Ve şimdi annemin kucağına pek vermiyorlar bebeği, gelin hanımın güvenini sarsmış bu davranışıyla. Bu gibi tavırlar işte. Dün de kabak benim başıma patladı. Yeğenimi ölesiye seviyorum, kalbim titriyor onunla ilgilenirken ama severken bir sürü hitap kullanıyorum: işte küçük kedim, minnoşum, böceğim, çiçeğim, meleğim, tatlım, maymuncuk, küçük aptalcık vesaire. Dün gelin hanım beni sert şekilde azarladı çocuğa aptal deme diye. Aptal dediysek sevmek maksatlı araya kaynayan bir laf, şapşik filan da derim hatta mesela. Buna çok kızıyorlarmış ve “çocuk bizim çocuğumuz duymak istemediğimiz şeyleri söylemesinler, hoşuma gitmiyor kardeşinin çocuğu sevme tarzı” demiş gelin hanım. Evin bütün işini, bebeğin kıyafetlerinin ütüsünden gelin hanıma gaz yapmayacak yemeklerin pişirilmesine kadar biz yaparken, kendileri bütün gün oturmak dışında evin hiçbir işine (gerçekten hiçbir şey yapmazlar) el sürmezken bizler de gözlerinin içine bakarken, her ihtiyaçlarını gık dedirtmeden karşılarken, annemle ikimiz de çalıştığımız halde onların 7/24 arkasını toplarken, bu dış kapının mandalı muamelesi çok ağrımıza gitti. Şimdi siz söyleyin bizim bu çocuk üzerinde hiç mi hakkımız yok ve 7 aylık bebeği (ki söylenenleri anlayacak yaşa gelse zaten konuştuklarıma dikkat ederim, o kadar da cahil bir insan değilim) küçük şapşal diye sevmenin sakıncası nedir? Çok mu büyük bir hatadır bu? Belki de taraflı bakıyorum bilmiyorum. Olumlu, olumsuz fikir belirten herkese teşekkürler.
 
Çok uzun olduğu için baştan özür dilerim. Hanımlar biz bir aydır ailecek kendimizi sorgular olduk durmadan. Abim yurtdışından evli ve eşi yabancı. Sevgilisi olarak evimize getirdiğinden beri kendisine elimizden gelenin en iyisini yaptık. Güler yüzümüzü iyi niyetimizi eksik etmedik. Onu sımsıkı kucakladık ilk günden beri, senede bir kez Türkiyeye gelirler ve rahat etmeleri için istedikleri her şeyi imkan dahilinde yapmaya çalışırız ki abim mutlu olsun, keyfi bozulmasın diye. Bu sene bebekleri oldu ve onunla geldiler. Fakat gelin hanımda ve abimde bu sene bariz bir sıkıntı, rahatsızlık ve yaşadığımız yeri beğenmeme (işte ev hiç hijyenik değil vs. Gibi) sorunsalı baş gösterdi. Çocuk 7 aylık ve 6 kiloya henüz girdi, iştahı yerinde aslında ama annesi çok katı kurallara sadık kalıyor. Tek tip sebze veriyor, yoğurt verilmiyor, ek mama verilmiyor, 15 gün yalnızca kabak ezmesi, şimdide yalnızca karnıbahar ezmesi veriyor vs. Bu konuda biz bilgilerimiz dahilinde bu beslenmenin eksik olabileceğini, biraz daha esnek olmalarını söylediysek de azarı işittik oturduk. Annem geçenlerde bir çay kaşığının ucuyla yoğurt verecek oldu dünyanın azarını yedi. Ve şimdi annemin kucağına pek vermiyorlar bebeği, gelin hanımın güvenini sarsmış bu davranışıyla. Bu gibi tavırlar işte. Dün de kabak benim başıma patladı. Yeğenimi ölesiye seviyorum, kalbim titriyor onunla ilgilenirken ama severken bir sürü hitap kullanıyorum: işte küçük kedim, minnoşum, böceğim, çiçeğim, meleğim, tatlım, maymuncuk, küçük aptalcık vesaire. Dün gelin hanım beni sert şekilde azarladı çocuğa aptal deme diye. Aptal dediysek sevmek maksatlı araya kaynayan bir laf, şapşik filan da derim hatta mesela. Buna çok kızıyorlarmış ve “çocuk bizim çocuğumuz duymak istemediğimiz şeyleri söylemesinler, hoşuma gitmiyor kardeşinin çocuğu sevme tarzı” demiş gelin hanım. Evin bütün işini, bebeğin kıyafetlerinin ütüsünden gelin hanıma gaz yapmayacak yemeklerin pişirilmesine kadar biz yaparken, kendileri bütün gün oturmak dışında evin hiçbir işine (gerçekten hiçbir şey yapmazlar) el sürmezken bizler de gözlerinin içine bakarken, her ihtiyaçlarını gık dedirtmeden karşılarken, annemle ikimiz de çalıştığımız halde onların 7/24 arkasını toplarken, bu dış kapının mandalı muamelesi çok ağrımıza gitti. Şimdi siz söyleyin bizim bu çocuk üzerinde hiç mi hakkımız yok ve 7 aylık bebeği (ki söylenenleri anlayacak yaşa gelse zaten konuştuklarıma dikkat ederim, o kadar da cahil bir insan değilim) küçük şapşal diye sevmenin sakıncası nedir? Çok mu büyük bir hatadır bu? Belki de taraflı bakıyorum bilmiyorum. Olumlu, olumsuz fikir belirten herkese teşekkürler.

gelin hanım Türkçe biliyor mu,bilmiyorsa sizin sevgi sözcüklerinizi aynen tercüme eden abinizde kabahat...hijyen ve beslenme konusunda tüm anneler takıntılıdır ama üslup önemli...
 
1-Annesi istemiyorsa ise çocuğun gıdasına yorum yapıp karışmayın
2- Kültürler farklı olabilir bu yüzden aptal kelimesini hoşuna gitmemiştir, benim de çocuğuma dense hoşuma gitmez bu tarz kelimeler kullanmayın.
3- Yerinizde olsam çocuğu sevmem bir süre ve işlerini de yapmam çünkü siz üstlerine titredikçe geri adım atmışlar.

Kısaca çocukla fazla ilgilenmeyin, kendi hallerine bırakın.
 
Çok uzun olduğu için baştan özür dilerim. Hanımlar biz bir aydır ailecek kendimizi sorgular olduk durmadan. Abim yurtdışından evli ve eşi yabancı. Sevgilisi olarak evimize getirdiğinden beri kendisine elimizden gelenin en iyisini yaptık. Güler yüzümüzü iyi niyetimizi eksik etmedik. Onu sımsıkı kucakladık ilk günden beri, senede bir kez Türkiyeye gelirler ve rahat etmeleri için istedikleri her şeyi imkan dahilinde yapmaya çalışırız ki abim mutlu olsun, keyfi bozulmasın diye. Bu sene bebekleri oldu ve onunla geldiler. Fakat gelin hanımda ve abimde bu sene bariz bir sıkıntı, rahatsızlık ve yaşadığımız yeri beğenmeme (işte ev hiç hijyenik değil vs. Gibi) sorunsalı baş gösterdi. Çocuk 7 aylık ve 6 kiloya henüz girdi, iştahı yerinde aslında ama annesi çok katı kurallara sadık kalıyor. Tek tip sebze veriyor, yoğurt verilmiyor, ek mama verilmiyor, 15 gün yalnızca kabak ezmesi, şimdide yalnızca karnıbahar ezmesi veriyor vs. Bu konuda biz bilgilerimiz dahilinde bu beslenmenin eksik olabileceğini, biraz daha esnek olmalarını söylediysek de azarı işittik oturduk. Annem geçenlerde bir çay kaşığının ucuyla yoğurt verecek oldu dünyanın azarını yedi. Ve şimdi annemin kucağına pek vermiyorlar bebeği, gelin hanımın güvenini sarsmış bu davranışıyla. Bu gibi tavırlar işte. Dün de kabak benim başıma patladı. Yeğenimi ölesiye seviyorum, kalbim titriyor onunla ilgilenirken ama severken bir sürü hitap kullanıyorum: işte küçük kedim, minnoşum, böceğim, çiçeğim, meleğim, tatlım, maymuncuk, küçük aptalcık vesaire. Dün gelin hanım beni sert şekilde azarladı çocuğa aptal deme diye. Aptal dediysek sevmek maksatlı araya kaynayan bir laf, şapşik filan da derim hatta mesela. Buna çok kızıyorlarmış ve “çocuk bizim çocuğumuz duymak istemediğimiz şeyleri söylemesinler, hoşuma gitmiyor kardeşinin çocuğu sevme tarzı” demiş gelin hanım. Evin bütün işini, bebeğin kıyafetlerinin ütüsünden gelin hanıma gaz yapmayacak yemeklerin pişirilmesine kadar biz yaparken, kendileri bütün gün oturmak dışında evin hiçbir işine (gerçekten hiçbir şey yapmazlar) el sürmezken bizler de gözlerinin içine bakarken, her ihtiyaçlarını gık dedirtmeden karşılarken, annemle ikimiz de çalıştığımız halde onların 7/24 arkasını toplarken, bu dış kapının mandalı muamelesi çok ağrımıza gitti. Şimdi siz söyleyin bizim bu çocuk üzerinde hiç mi hakkımız yok ve 7 aylık bebeği (ki söylenenleri anlayacak yaşa gelse zaten konuştuklarıma dikkat ederim, o kadar da cahil bir insan değilim) küçük şapşal diye sevmenin sakıncası nedir? Çok mu büyük bir hatadır bu? Belki de taraflı bakıyorum bilmiyorum. Olumlu, olumsuz fikir belirten herkese teşekkürler.

15 gün sadece kabak mı yedirilmiş ya, nereli bu arkadaş
bi de derlerki yabancı gelin alın rahat edin, al:27::27:
 
Bence o kadar buyutulcek bi mevzu deil ama sonucta aranizda kultur farki var onlar demekki bu sekilde buyutuolar cocuklari beslenme ve davranis acisindan ve ilk cocuklari oldugu icin bu tur toleransta gostermek istemiolar sizde cok onunde sevmemeye calisin zaten senede bi kere ordalar biraz daha zaman gecsin duzelir...
 
Şapşal demek bir derecede küçük aptal bana göre hiçte sevgi sözcüğü değil. Sevimli de durmuyor. Bu konuda rahatsız olmakta haklılar.
 
1-Annesi istemiyorsa ise çocuğun gıdasına yorum yapıp karışmayın
2- Kültürler farklı olabilir bu yüzden aptal kelimesini hoşuna gitmemiştir, benim de çocuğuma dense hoşuma gitmez bu tarz kelimeler kullanmayın.
3- Yerinizde olsam çocuğu sevmem bir süre ve işlerini de yapmam çünkü siz üstlerine titredikçe geri adım atmışlar.

Kısaca çocukla fazla ilgilenmeyin, kendi hallerine bırakın.



Ben de katılıyorum bu yoruma. Ailemizde gördüğüm örneklerden sonra anladım, çocuk kendi annesinin kontrolünde oluyor hep. Hata da olsa bırakın yapsın, abinizi arada bırakırsınız eğer üstüne düşerseniz. Siz sevginizden dolayı böyle yapıyorsunuz ama karşı taraf o şekilde anlamıyor demekki. Ne zamanki zaman geçer, ikinci cocukları olur, yengeniz daha olgunlaşır işte o zaman fevri davranışlarından vazgeçer pişman olup. Ama şimdi siz kendinizi o yiğeniniz üzerinde hak sahibi olarak değil, abinizin kardeşi ve yengenizin arkadaşı gibi görmeye, ilişkinizi o şekilde konumlandırmaya çalışın. İyi niyetiniz mutlaka anlaşılacaktır, mekan değişikliği annelere iyi gelmiyor bazen.
 
valla ben gelini hiç haklı bulmadım, görümcesi kaynanası ayağında dört dönsün, tüm altyapı işlerini halletsin, hanımefendi bi çay kaşığı yoğurt için kıyameti koparsın
bebek nasıl sevildiğinden ne anlar, sevilsinde yeter ki, anladığı zaman düşünürler onu da
zaten sayılı gün, aylarca yollarını gözlemişler, bu kadar tribe ne gerek var anlamdım
 
kültür farkı işte.
yapacak bişey yok az çok tahmin etmeliydiniz böyle olacağını.
zaten kısa süreliğine gelmişlerdir idare edin ve çocuğa küçük aptal demeyin bencede hiç hoş değil
 
:20::20::20:annenin yerinde olsam bi tarafımdan çıkan dünkü b...k ne oldunda bugün kabuğunu beğenmiyorsun s...r git der evimden kovalarım..ne bu yurt dışına yerleşince nasıl büyüdüğünü kendini kimin büyüttüğünü mü unutmuş..gerçi haklıda annen yemeyip içmeyip abini büyütmüş ama kendi hayatını kurunca anneni sallamayıp tüm emeklerin içine eden saygısız birisine dönüşmüş..doğal olarak kendi evladını öyle büyütmek istememesi normal Allah muhafaze adam olmazsa neme lazım..çok kızdım abinize..yenge bağlamaz beni zaten tavır ve davranışıyla nasıl bir Türk le evlenmiş hayret..madem bu kadar aşağılayacaktı hareketlerinizi:19::19::19:
 
Sapsal aptal demenin bir mantigi,sevimli bir tarafi yok.bu sekilde sevmesenizde olur bence
Yemek konusunda ise tadlara alissin diye oyle yapiyordur.bebek saglikli ise kilosu sorun degil bence sonucta kilolu olmak saglikli olmak degil.ama burdada bir cocuk doktoruna goturup kontrol ettirin iciniz rahat etsin
 
çocuğun annesi var babası var bence yemeğine falan karışmayın.
hem neden ütülerini falan yapıyosunuz ki, onlar yetişkin insanlar siz bu kadar üstlerine düştükçe kendisini prenses sanmış gelin hanım.
bu kadar pervane olmayın şımartmışsınız.
bebeği de anlamadığını düşünseniz de kötü hitaplarla sevmeyin.
ben evdeki kuşa bile aptal diyen eşime kızıyorum.
 
küçük aptal çok yanlış bende kızardım kesin....ama yemek meselesi konusunda siz haklısınız
 
her insan bir olmuyor bunu yapan türk de var ama çok gereksiz tepki vermiş....benimde yengem yabancı ilk defa geçen sene geldi....babam eve gelince ceketini asıyo dil bilmediği halde bzimle vakit geçirmeye çalışıyo :nazar: pek sevdik hepde öle kalır inşallah....o bana öyle davransa ne istese yaparım herhalde sonuçta geldiği süre belli kırmaya değmez....
 
ben cocuguma aptalcık , veya şapşik denmesinden asla hoşlanmam
 
Mutlaka aptal demekte ısrar ettiğim filan yok, sanki bunu mutlaka demeliyim diye bir anlam çıkarmayın. Demeyiz olur biter. Çok düşünmeden, daha doğrusu bu kadar kızılacağını akla getirmeden aradan çıkan bir söz. Yüz tane sevgi hitabı kullanırım, bebiş beni gördü mü gözlerinin içi güler, masada yemek yerken şaklabanlık yaparım, kıkırdar sürekli. Yani buna benim kalbimi kıracak kadar kızacak ne var onu merak etmiştim.
Alıntı yapamadım özür dilerim, yorum yapan herkese teşekkür ederim. Üç- aşağı beş yukarı aynı şeyleri söylemişsiniz ve anne-baba haklı gibi demek ki, o zaman biz tam empati yapamadık, biraz geri çekilmekte fayda var.
 
Mutlaka aptal demekte ısrar ettiğim filan yok, sanki bunu mutlaka demeliyim diye bir anlam çıkarmayın. Demeyiz olur biter. Çok düşünmeden, daha doğrusu bu kadar kızılacağını akla getirmeden aradan çıkan bir söz. Yüz tane sevgi hitabı kullanırım, bebiş beni gördü mü gözlerinin içi güler, masada yemek yerken şaklabanlık yaparım, kıkırdar sürekli. Yani buna benim kalbimi kıracak kadar kızacak ne var onu merak etmiştim.
Alıntı yapamadım özür dilerim, yorum yapan herkese teşekkür ederim. Üç- aşağı beş yukarı aynı şeyleri söylemişsiniz ve anne-baba haklı gibi demek ki, o zaman biz tam empati yapamadık, biraz geri çekilmekte fayda var.

valla çekile çekile evden çıkcaksınız öyle görünüyor, malesef çok sevdiğin yiğeninle gelecekteki ilişkini pek sıkı göremiyorum annesi sebebiyle
umarım tahmin ettiğim gibi olmaz
 
Çok uzun olduğu için baştan özür dilerim. Hanımlar biz bir aydır ailecek kendimizi sorgular olduk durmadan. Abim yurtdışından evli ve eşi yabancı. Sevgilisi olarak evimize getirdiğinden beri kendisine elimizden gelenin en iyisini yaptık. Güler yüzümüzü iyi niyetimizi eksik etmedik. Onu sımsıkı kucakladık ilk günden beri, senede bir kez Türkiyeye gelirler ve rahat etmeleri için istedikleri her şeyi imkan dahilinde yapmaya çalışırız ki abim mutlu olsun, keyfi bozulmasın diye. Bu sene bebekleri oldu ve onunla geldiler. Fakat gelin hanımda ve abimde bu sene bariz bir sıkıntı, rahatsızlık ve yaşadığımız yeri beğenmeme (işte ev hiç hijyenik değil vs. Gibi) sorunsalı baş gösterdi. Çocuk 7 aylık ve 6 kiloya henüz girdi, iştahı yerinde aslında ama annesi çok katı kurallara sadık kalıyor. Tek tip sebze veriyor, yoğurt verilmiyor, ek mama verilmiyor, 15 gün yalnızca kabak ezmesi, şimdide yalnızca karnıbahar ezmesi veriyor vs. Bu konuda biz bilgilerimiz dahilinde bu beslenmenin eksik olabileceğini, biraz daha esnek olmalarını söylediysek de azarı işittik oturduk. Annem geçenlerde bir çay kaşığının ucuyla yoğurt verecek oldu dünyanın azarını yedi. Ve şimdi annemin kucağına pek vermiyorlar bebeği, gelin hanımın güvenini sarsmış bu davranışıyla. Bu gibi tavırlar işte. Dün de kabak benim başıma patladı. Yeğenimi ölesiye seviyorum, kalbim titriyor onunla ilgilenirken ama severken bir sürü hitap kullanıyorum: işte küçük kedim, minnoşum, böceğim, çiçeğim, meleğim, tatlım, maymuncuk, küçük aptalcık vesaire. Dün gelin hanım beni sert şekilde azarladı çocuğa aptal deme diye. Aptal dediysek sevmek maksatlı araya kaynayan bir laf, şapşik filan da derim hatta mesela. Buna çok kızıyorlarmış ve “çocuk bizim çocuğumuz duymak istemediğimiz şeyleri söylemesinler, hoşuma gitmiyor kardeşinin çocuğu sevme tarzı” demiş gelin hanım. Evin bütün işini, bebeğin kıyafetlerinin ütüsünden gelin hanıma gaz yapmayacak yemeklerin pişirilmesine kadar biz yaparken, kendileri bütün gün oturmak dışında evin hiçbir işine (gerçekten hiçbir şey yapmazlar) el sürmezken bizler de gözlerinin içine bakarken, her ihtiyaçlarını gık dedirtmeden karşılarken, annemle ikimiz de çalıştığımız halde onların 7/24 arkasını toplarken, bu dış kapının mandalı muamelesi çok ağrımıza gitti. Şimdi siz söyleyin bizim bu çocuk üzerinde hiç mi hakkımız yok ve 7 aylık bebeği (ki söylenenleri anlayacak yaşa gelse zaten konuştuklarıma dikkat ederim, o kadar da cahil bir insan değilim) küçük şapşal diye sevmenin sakıncası nedir? Çok mu büyük bir hatadır bu? Belki de taraflı bakıyorum bilmiyorum. Olumlu, olumsuz fikir belirten herkese teşekkürler.

Batılılar çocuk yetiştirme konusunda bizden biraz daha katılar. Onların çocukları ve onların yetiştirme tarzına uymak zorundasınız. Yapacak birşey yok. Eğer şikayetçiyseniz siz de bebeğin ve gelinin temizlik ve yemek işlerine hiç karışmayın kendi halletsin. Ama bunun dışında çocuğa yedirdiklerine, giydirdiklerine, eğitme tarzına, sevdirme tarzına karışma hakkınız yok. Sonuç olarak halasınız ama söz konusu bebeğin kendi annesi olunca dış kapının mandalısınız. Bu böyle. Benim ablam da yeğenlerimi yetiştirirken aynı şekilde dış kapının mandalı olarak hiçbir şekilde karışmadık. En doğrusu da bu.
 
Son düzenleme:
Back
X