Ablam beni çıldırtıyor!

pinktiger

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
6 Mayıs 2015
7
0
32
Merhaba ben foruma yeni üye oldum. Ve ablamla yaşadığım bu sorunlarla ilgili en iyi bu sitedekilerin yorum yapabileceğini düşündüm ve kayıt oldum. Önce bir genel durumumuzu sonra yaşadığımız tartışmaları anlatıcam.

Biz küçük bir şehirde büyüdük. O benden 9 yaş büyük. Neyse. Ben kendimi bildim bileli onu hiç sevmiyorum. O hep en küçük şeylerden tartışma çıkarıp beni azarlar. Onun karakterinden, o ses tonundan, verdiği negatif elektrikten nefret ediyorum!

Ben ilkokul zamanlarımdayen, o üniversite için istanbula gitti. Arada bir bizim şehre geliyordu. Sonra ben liselere giriş sınavına hazırlandığım bir dönem vardı. Oda istanbuldan eve gelmişti. Bana en son deneme sınavımdan kaç net yaptığımı sordu. Ben bir cevap verdim. (yüksek bir netti) Sonra o da ondan önceki diye sordu. Ben yine bir cevap verdim. (oda yüksekti) Sonra yine ondan önceki diye sordu. Ben yine bir cevap verdim. (bu sefel düşüktü) O da sordu neden düşük diye. Bende kötü bir günümdeydim dedim. O da hemen ses tonunda birkaç volume arttırdı. Peki asıl sınavdada kötü bir günündeysen ne olacak! dedi.

Sonra başka bir zamanda, çözdüğüm kitapları görmek istedi. Çözmediğim bazı şeyleri görünce beni azarladı. Sanki beni sorguya çekermiş gibi kaçta kalkıp yattığımı, günde kaç soru çözdüğümü sordu. Sonra emir verirmiş gibi şu saatte kalkacaksın, şu saatte şunu çalışacaksın filan dedi.

Bu arada aynı evde olduğumuz sürece hep bir şekilde tartışıyoruz. Ben sadece o tartışmalından bazılarını, aklımda kalanları yazıyorum.

Neyse sonra ben istanbulda ünversiteyi kazandım. Yurrta kalıyordum. O da istanbulda tek başına bir evde yaşıyordu. O hafta sonları bana gelmemi istedi. Ben nerdeyse her evine gittimde tartışıyorduk. Sadece kaldığım odayı havalandırmayı unuttuğum için bile bana sinirlenebliyordu ya da duş alırken birkaç kıl parçası düştü diye. Ve beni banyoya çağırıp o kılları bana temizlettiriyordu. Hadi birkaç kıl dökmüşsün, birdakine daha dikkatli olursan sevinirim gibisinden bir şey dese neyse. Ama direk azarlıyor ve bana emir veriyor.

Ben bazen dişlerimi fırçalamayı unutuyorum sabahleyin. O bir sabah benim dişlerimi fırçalamadığımı farketti. Ve hemen azarlamaya, bağırmaya başladı. Beni zorla banyoya götürdü. Zorla dişlerimi fırçalattırırdı. Sonra yanıma geldi fırçayı elimden aldı ve "öyle değil böyle fırçalayacaksın!, sana diş fırçalamayıda mı ben öğreticem! dedi ve bağırdı.

Başka bir günde koltukta yatmıştım. Çarşafı filan yerleştirdim. Sonra kalktığımda tekrar onları katlayıp eski yerine koydum. Sonra o geldi kontrol etti. Ve sırf aynı sıraya göre koymadığım için beni yine azarladı.

Ben domatesin zarlarını çiğnemekte zorlandığım için yemiyorum. Sonra bir gün beraber kahvaltı yapıyorduk, domateslerin sadece içini yemiştim. Zarlarını bırakmıştım. O da bunu farketti ve neden yemediğimi sordu. Ben de nedenini söyledim. O da "o zaman çiğnemesini bilmiyorsun!" dedi, azarlamaya başladı.

Başka bir gün taksideydik. Parayı ben vericektim. O anki dalgınlığımdan parayı taksiciye eline değilde, ulaşması daha zor bir yere uzattım. Taksicide parayı elimden almakta zorlandı. Taksiden çıktığımızda beni bunun için azarladı.

Bazen derslerime yardım etmek istiyor. Gel beraber çalışalım diyor. Ama çalıştığımızda da sürekli tartışma çıkarıyor, beni azarlıyor. "Yazdığını okuyamıyorum, ne biçim yazıyorsun sen!" "Ne kadar kötü bir kalemin var, sen bu kalemi kaça aldın? (ne kadar aldığımı söylediğimde) O zaman kazıklanmışsın!" gibilerinden. Bazende konuyu tamamen başka bir yere çekip tartışma çıkarıyor. Ders çalışmak yerine yarım saat tartışıyoruz.

Dediğim gibi aynı ortamdaysak sık sık tartışıyoruz. Bunlar sadece bazıları, aklımda kalanlar. Daha onlarcası var. Bazen sinirlendiğinde "seni kızılcık sopasıyla dövmek istiyorum, sana sağlam bir dayak lazım" gibilerinden laflar ediyor.

Şimdi normal olan ben miyim o mu yoksa ikimizinde mi hataları var? Yorumu sizlere bırakıyorum.
 
Sizin hatalarınız da olabilir ama ablanızın "terbiye" anlayışı hastalıklı. Zaten amacı eğitmek mi yoksa azarlamak mı anlamadım.
 
Okurken içim daraldı resmen. Ben de bir ablayım, boyle kati olamam. Ablaniz sinir hastaligi vb. bir rahatsizligi olabilir mi? Kendi degismez kurallarina uyulmasi konusunda cok kati bir sistemi olsa da bunu celik gibi bir sogikkanlilikla da halledebilirdi. Halbuki sabirsiz bir sinirlilik durumu var. Yas farkiniz da oyle aman aman degil ki, bag kuramamissiniz diyeyim.
Kisiligi sizle anlasmasini zorlastiriyor.
Acaba birgun cocugu olsa nasil davranir? :110:
 
Ilk önce merhaba canim.
Yazdiklarini okudum ve ablanla 9 yas varmis aranizda, bu bayagi cok. Ama yinede ne mutlu sana böyle disiplinli ve seni düsünen bir ablan var. Söyledikleri hersey bence senin iyiligin icin söyleniyor.
Sen onun kücük kardesisin, her seyi Kücük yasta ögrenmeni ve bilmeni istiyor.
Sen evin kücügü olarak cok simartilmis olabilirsin, o ise cok zor sartlarda bu hayatini elde etmeye calisiyor.
Bence insan ablasina alinmaz, abla bu, bazen ses tonu ve söyleme sekli pek nazik olmasada, sadece senin iyiligin icin yapilan ve söylenen seyler.
Dedigi herseyide dogru buluyorum. Mesela sac banyoda olmaz, derhal alinmasi lazim. Bu arada ablana söyle Sabah kahvaltidan sonra, gecede uyumaan önce disler 3 dakika boyunca fircalanmali...
Bence ablandan cok seyler ögrenebilirsin. Ne sanslisinki 9 yas senden büyük ablan var ve o hep sana bir önder olacak.
Cogu insanlar tek cocuk ve senin yerinde olmak isteyen cok insan var.
 
Ikinizi ayni anne baba büyüttü eminsin di mi?

Bence senin doğmani hic istememis senin abla. Hala da seni kabullenemiyor. :KK14:

Kisilik bozukluğu sezdim ben. o_O
 
kaç kardeşsiniz? yoksa birtek ablan mı var?
eğer başka kardeş falan varsa ablanın onlarla iletişimi nasıl?
genel olarak ablanın karakteri mi böyle yoksa birtek seninle mi böyle davranıyor?
 
Sana öğretmeye çalıştığı şeyler iyi güzelde yöntem bir acayip.Ego tatmini gibi birşey olsa gerek.Benimde iki ablam var :KK19:abla candır.​
 
Peki birşey sorucam. Benim yaptığım şeyler yanlış ya da anormal mi? Mesela domatesin zarını yemek istememem, içini yemem anormal mi? Ya da çarşafları filan aynı sıraya göre yerleştirmemek? Siz mesela aynı sıraya göre konmadığını farkederseniz ne yaparsınız? Buna dikkat eder misiniz? Yoksa benim yaptıklarım anormal ve yanlış ama onun hareketleri mi abartı?
 
ablanız uyarılarında haklı olsa da bunu aktarma bicimi onu haksız yapıyor,
anlattıgınız şu hali ile sanki derdi sizi açıgınızı aramakmış gibi gözüküyor.
bu sinir bozuklugu ve takıntılı tavrı herkes icin mi gecerli yoksa size özel mi?
bir de ailenizin ablanıza karsı tavrı nasıl? belki onlara karşı olan öfkesini yanlıs bir sekilde sizden cıkarıyordur...?
fakat nedeni ne olursa olsun bir psikologa gitmesi gerek bence.

siz yurtta derslerinize bakın, onu da saglıgı iyi olmadıgı icin böyle olan biri olarak kabul edip idare etmeye calısın.
evine de daha az ve kısa süreler ile gidin. neden gelmediginizi sordugunda da onun bu sekildeki tavırlarının sizi yıprattıgını ve abla-kardes ilişkinize iyi gelmedigini, güzel vakit gecirmek istedigini söyleyin, belki o zaman özelestiri yapar...
 
Merhaba ben foruma yeni üye oldum. Ve ablamla yaşadığım bu sorunlarla ilgili en iyi bu sitedekilerin yorum yapabileceğini düşündüm ve kayıt oldum. Önce bir genel durumumuzu sonra yaşadığımız tartışmaları anlatıcam.

Biz küçük bir şehirde büyüdük. O benden 9 yaş büyük. Neyse. Ben kendimi bildim bileli onu hiç sevmiyorum. O hep en küçük şeylerden tartışma çıkarıp beni azarlar. Onun karakterinden, o ses tonundan, verdiği negatif elektrikten nefret ediyorum!

Ben ilkokul zamanlarımdayen, o üniversite için istanbula gitti. Arada bir bizim şehre geliyordu. Sonra ben liselere giriş sınavına hazırlandığım bir dönem vardı. Oda istanbuldan eve gelmişti. Bana en son deneme sınavımdan kaç net yaptığımı sordu. Ben bir cevap verdim. (yüksek bir netti) Sonra o da ondan önceki diye sordu. Ben yine bir cevap verdim. (oda yüksekti) Sonra yine ondan önceki diye sordu. Ben yine bir cevap verdim. (bu sefel düşüktü) O da sordu neden düşük diye. Bende kötü bir günümdeydim dedim. O da hemen ses tonunda birkaç volume arttırdı. Peki asıl sınavdada kötü bir günündeysen ne olacak! dedi.

Sonra başka bir zamanda, çözdüğüm kitapları görmek istedi. Çözmediğim bazı şeyleri görünce beni azarladı. Sanki beni sorguya çekermiş gibi kaçta kalkıp yattığımı, günde kaç soru çözdüğümü sordu. Sonra emir verirmiş gibi şu saatte kalkacaksın, şu saatte şunu çalışacaksın filan dedi.

Bu arada aynı evde olduğumuz sürece hep bir şekilde tartışıyoruz. Ben sadece o tartışmalından bazılarını, aklımda kalanları yazıyorum.

Neyse sonra ben istanbulda ünversiteyi kazandım. Yurrta kalıyordum. O da istanbulda tek başına bir evde yaşıyordu. O hafta sonları bana gelmemi istedi. Ben nerdeyse her evine gittimde tartışıyorduk. Sadece kaldığım odayı havalandırmayı unuttuğum için bile bana sinirlenebliyordu ya da duş alırken birkaç kıl parçası düştü diye. Ve beni banyoya çağırıp o kılları bana temizlettiriyordu. Hadi birkaç kıl dökmüşsün, birdakine daha dikkatli olursan sevinirim gibisinden bir şey dese neyse. Ama direk azarlıyor ve bana emir veriyor.

Ben bazen dişlerimi fırçalamayı unutuyorum sabahleyin. O bir sabah benim dişlerimi fırçalamadığımı farketti. Ve hemen azarlamaya, bağırmaya başladı. Beni zorla banyoya götürdü. Zorla dişlerimi fırçalattırırdı. Sonra yanıma geldi fırçayı elimden aldı ve "öyle değil böyle fırçalayacaksın!, sana diş fırçalamayıda mı ben öğreticem! dedi ve bağırdı.

Başka bir günde koltukta yatmıştım. Çarşafı filan yerleştirdim. Sonra kalktığımda tekrar onları katlayıp eski yerine koydum. Sonra o geldi kontrol etti. Ve sırf aynı sıraya göre koymadığım için beni yine azarladı.

Ben domatesin zarlarını çiğnemekte zorlandığım için yemiyorum. Sonra bir gün beraber kahvaltı yapıyorduk, domateslerin sadece içini yemiştim. Zarlarını bırakmıştım. O da bunu farketti ve neden yemediğimi sordu. Ben de nedenini söyledim. O da "o zaman çiğnemesini bilmiyorsun!" dedi, azarlamaya başladı.

Başka bir gün taksideydik. Parayı ben vericektim. O anki dalgınlığımdan parayı taksiciye eline değilde, ulaşması daha zor bir yere uzattım. Taksicide parayı elimden almakta zorlandı. Taksiden çıktığımızda beni bunun için azarladı.

Bazen derslerime yardım etmek istiyor. Gel beraber çalışalım diyor. Ama çalıştığımızda da sürekli tartışma çıkarıyor, beni azarlıyor. "Yazdığını okuyamıyorum, ne biçim yazıyorsun sen!" "Ne kadar kötü bir kalemin var, sen bu kalemi kaça aldın? (ne kadar aldığımı söylediğimde) O zaman kazıklanmışsın!" gibilerinden. Bazende konuyu tamamen başka bir yere çekip tartışma çıkarıyor. Ders çalışmak yerine yarım saat tartışıyoruz.

Dediğim gibi aynı ortamdaysak sık sık tartışıyoruz. Bunlar sadece bazıları, aklımda kalanlar. Daha onlarcası var. Bazen sinirlendiğinde "seni kızılcık sopasıyla dövmek istiyorum, sana sağlam bir dayak lazım" gibilerinden laflar ediyor.

Şimdi normal olan ben miyim o mu yoksa ikimizinde mi hataları var? Yorumu sizlere bırakıyorum.
yaw biz bu diyalogları birbirimizi gıcık etmek istediğimizde en en fazla 15 yaşında yapıyorduk o_O
ablan biraz negatif senin de dediğin gibi:KK43:
 
Yani kimde hata diye cevaplamamız mümkün değil çünkü tek taraflı anlatmışsınız. Hep ablanızın size yaptıklarını yazmışsınız.
Sevmediğinizden dolayı negatif etki oluşturuyor olabilirsiniz.
Ablanızın yaptıkları hiç hoş değil bu arada.
Bende bir ablayım, kıyamam kardeşlerime. Onlarında saygısı çoktur bana ama.
 
Peki birşey sorucam. Benim yaptığım şeyler yanlış ya da anormal mi? Mesela domatesin zarını yemek istememem, içini yemem anormal mi? Ya da çarşafları filan aynı sıraya göre yerleştirmemek? Siz mesela aynı sıraya göre konmadığını farkederseniz ne yaparsınız? Buna dikkat eder misiniz? Yoksa benim yaptıklarım anormal ve yanlış ama onun hareketleri mi abartı?
abartılı tepkiler veriyor ablan
takıntılı gibi açıkçası
 
abartılı tepkiler veriyor ablan
takıntılı gibi açıkçası

Peki benim davranışlarım anormal mi onu öğrenmek istiyorum. O domates zarı ve çarşaf olayı mesela. Domatesin zarını yememek anormallik midir? Ya da sen çarşafların aynı sıraya göre katlanmadığını farkedersen ne yaparsın?
 
ablanız uyarılarında haklı olsa da bunu aktarma bicimi onu haksız yapıyor,
anlattıgınız şu hali ile sanki derdi sizi açıgınızı aramakmış gibi gözüküyor.
bu sinir bozuklugu ve takıntılı tavrı herkes icin mi gecerli yoksa size özel mi?
bir de ailenizin ablanıza karsı tavrı nasıl? belki onlara karşı olan öfkesini yanlıs bir sekilde sizden cıkarıyordur...?
fakat nedeni ne olursa olsun bir psikologa gitmesi gerek bence.

siz yurtta derslerinize bakın, onu da saglıgı iyi olmadıgı icin böyle olan biri olarak kabul edip idare etmeye calısın.
evine de daha az ve kısa süreler ile gidin. neden gelmediginizi sordugunda da onun bu sekildeki tavırlarının sizi yıprattıgını ve abla-kardes ilişkinize iyi gelmedigini, güzel vakit gecirmek istedigini söyleyin, belki o zaman özelestiri yapar...

Sadece bana ve anneme yapıyor. Ama annem o davranışları tolere ediyor. Ama ben edemiyorum.
 
Peki birşey sorucam. Benim yaptığım şeyler yanlış ya da anormal mi? Mesela domatesin zarını yemek istememem, içini yemem anormal mi? Ya da çarşafları filan aynı sıraya göre yerleştirmemek? Siz mesela aynı sıraya göre konmadığını farkederseniz ne yaparsınız? Buna dikkat eder misiniz? Yoksa benim yaptıklarım anormal ve yanlış ama onun hareketleri mi abartı?

öncelikle kendi hayatınızda istediginiz gibi davranabilirsiniz ancak ortak yasam alanlarınızda kesinlikle dikkat etmelisiniz bence. mesela banyoda sacı bırakmamalısınız.

diş fırcalama alıskanlıgınıza saglıgınız icin dikkat etmelisiniz, ayrıca insanlarla sosyal ilişki kuran bir genckızsınız, farkedildiginde kendinizi daha kotu hissedeceginizi düşünüyorum...

domatesi istediginiz gibi yiyebilirsiniz elbette fakat zarını sevmiyorsanız neden masaya koymadan once kabuklarını soymuyorsunuz?
belki agzınızda cigneyip cıkarıyorsanız ablanız ev ortamından ziyade sizin bunu dısarıda da tekrarlamamanız icin uyarmak istemistir,
fakat sen cignemeyi bilmiyorsun seklinde dedikleri ve sizi söylerkenki tavrı kesinlikle yanlıs.

çarşafı katlama sırasını anlamadım ama ben de yorganı yastıgın uzerine koymam mesela, o en alttadır : ) ablanızınki de böyle birsey mi?
fakat simdiye kadar gelen hicbir misafirime, akrabama bu konuda birsey demedim, demem. zaten kılıfları degisecegi icin istedigi gibi bıraksınlar farkeden birsey yok. birkac gün kalan kisiler de yine istedigi gibi bırakabilir, farkında bile olmam, zararı olan birsey degil ki...
sonucta toplayıp katlıyormuşsunuz, dolayısıyla sizin o kadar özensiz biri oldugunuzu düşünmüyorum.
 
X