Affedebilmek...


:13:
 
Ekleme yapmadan geçemeyeceğim, affedici olmayan insanın az dostu olur.
 
bende tam tersi fazla affediciyim.anlık parlar öfkelenirim hatta silerim karşımdakini bir kalemde sonra yumuşarım olayın boyutuna görede yumuşama sürem değişir.hiç kin tutamam
 
Hayat çok şey öğretiyor insana. Ne çok kırılırdım eskiden. Şimdi o kadar çok şey duyuyorum, görüyorum belki biraz üzülüp geçiyorum. Affetmek kişinin kendisiyle ilgilidir bence. Beni bilerek üzen kıran bir insanın özür dilemesini beklemem, dilese de bir şey ifade etmez. Onu hatasının büyüklüğüne göre ya öyle kabul ederim ya da görüşmem mümkünse. Görüşmek zorundaysam sınırlarımı çizerim. Benden yardım talep eden olursa kırgınlık filan dinlemem, onun için değil, insanlık için, Allah rızası için ederim.

Ama bazıları zor, çok zor affediliyor.Tüm içtenliğinizle iyi niyetinizden emin olduğunuz halde, Canınızı acıtmak için çok çok çaba safedenler...
Sadece 1 kişi bu kategoriye giriyor benim için... Beni üzmesine izin verdiğim için kendimi affetmem de zaman aldı... Onu çoğu zaman affetmiş durumdayım, ama çok nadir de olsa bazen nüksediyor,engel olamıyorum kötü-dileklerime.Sonra tövbe edip diyorum ki "Benden uzak sultan olsun, Amerika'ya başkan olsun, Mars kralı olsun :))

Öyle işte...
 
Son dönemlerde o kadar tuhaf olaylar yaşadım ki kendime olan güvenim önemli ölçüde zedelendi. Kızıyorum ama çokta mühim değil diyorum sonra hislerime güvenemiyorum yok aslında önemli şu anda bu yapılana tepki vermeliyim diye geçiriyorum içinden. Arada kalma durumu beni çok yoruyor. Dedim ya karar verme mekanizmam hasar görmüş durumda.

Bana kalsa affederim belki ama ardından şüpheler içimi kemiriyor. Samimi ve içten olmak yetmiyor. Arada mesafeler olmalıymış, bazen insanın sevdiği bile ona ulaşamamalıymış onu anladım

Kendim gibi olabilmenin beni yaraladığını gördüm içim acıya acıya...
 

Ne güzel...

Birçok şeyi oturtmuşsunuz gibi geldi bana. Ben hoşgörü kavramının ne demek olduğunu anlayamadım uzunca bir süre.

Hoşgörü çoğu zaman karşı taraf için birçok şeyden vazgeçmek gibi geliyordu bana.

Bu şekilde davrandığımda değer kaybettiğimi gördüm ve hala sindiremiyorum bazı şeyleri...
 
Affedebilmem neyle karşılaştığıma bağlı sanırım.Haksızlığa tahammülüm yok.Şu anda da hayatımdan çıkardığım kişiler,
bana haksızlık yapanlar,haksız yere suçlayanlardır.Aramıyorlar mesela,ya da selam vermiyorlar aynısı ben yaptığımda
suçlu oluyorum.Çok basit bir örnek.
Kendi hatasını görmeyen insanları da anlamıyorum.
Ben aslında kendimi affedemiyorum onu anladım.Neden o kadar alttan aldım,neden hatasını söylemek için bekledim( dilin kemiği
yok deriz ya,bazen insan patavatsızlık yapabilir,kötü bir anına denk gelmiştir diye önemsemem),neden kendimden taviz verdim...
Hepte seve seve taviz verdiğim kişilerdi bunları yapan.
 
●Eğer hala kızıyorsan, kendin ile olan kavgan bitmemiş demektir.
●Eğer hala kırılıyorsan, gönül evinin tuğlaları pekişmemiş demektir.
●Eğer hala kınıyorsan, düşüncelerin yeterince berraklaşmamış demektir.
●Eğer hala karşılıksız sevmiyor ve sevginde ayrım yapıyorsan, hala akıl ve mantığını kullanıyor, içindeki sevginin boyutlanmasına engel oluyorsun demektir.
●Eğer hala " ben " demekten vazgeçmiyorsan,dizginlerin hala nefsinin elinde ve sen bu esarete boyun eğiyorsun demektir.
●Ve eğer hala " şikayet " ediyorsan, hakikati göremiyorsun demektir!...


Çok severim bu sözü, hep hatırlatırım kendime.Dünyaya geliş sebebimizin olgunluğa ermek, kendi iç huzurumuzu inşaa etmek olduğunu bile düşünüyorum.

Başkaları ne söylerse söylesin, nasıl algılarsa algılasın, hoşgörülü, affedici, iyi niyetli olmak şart. Bunlarsız edinilen zaferler sahte asıl. Yastığa başınızı koyunca vicdan rahat mı ona bakmalı. Kendinizi de ezdirmeyin ama. Bence iyilik adalet ve hoşgörü konusunda kendimizi es geçmemeliyiz.
 
Son düzenleme:

2 kişiyi affedemiyorum.
Çocukluğumda bana kötülük yapan o insan müsveddesini.
Ve de beni hiç tanımadan sadece kendi çıkarlarını korumak için bana en ağır iftirayı atan eşimin annesini.

hiç de affetmiycem sanırım.
bazen içim bomboş oluyor onlara karşı. Ama bazen de kin tutuyorum.
en iyisi hiç düşünmemek... ben çareyi "bastırmak"ta buldum. Yaşattıklarını hatıralarımın en derin noktasına gömdüm çıkarmıyorum.
 
Beni hayatım boyunca üzen bir kaç insan var birini affetmeyi denedim hemde fazlasıyla olmuyor yaptıkları aklımdan atamıyorum. Affedebilmek için önce karşındaki insanın hatasını anlaması gerek sonra o hatadan dönüp özür dilemesi gerek ve yerine yeni anılar koydukça eskiler silinmesede en aşağı sıralara iner bir süre sonra aklının bir köşesinde unutulup kalır. Ben bu şekilde düşünüyorum karşımdaki insan bunu yaptığı sürece(1-2 konu dışında)affedebilirim. Sürekli tekrarlanan şeylere inancımız kaybolur ve affetmek bir yana görmek bile istemeyiz. Kinci bir insanda değilim kolay kolay kimseyi kaybetmekte istemem buna rağmen affetmek bir yana görmek bile istemiyorum.
 
Şimdi eskiye bakıyorum da yersiz hareketler etmişim.
Hayatımdan çabuk çıkarmışım, hataları gözümde büyütüp affetmemişim.
Dostum diyebileceğim insanları uzaklaştırmışım hayatımdan. Üniversitede bakmışım ki kimlerin yaptığını görmezden gelmişim neleri duymamışım..
İşte kafam o an dank etti. Kayıplarımı toplamak için haklı haksız düşünmeden adım attım. Enkazdan kurtardım bir çoğunu.
Affetmek zor iş. Olgunluk yüce gönüllülük gerektiriyor.
Bence en son o boyuta getirilmeli durum. Bazen duymamalı bazen gördüklerimiz üzerinde çok kafa yormamalıyız.
Hepimiz insanız anımız anımıza uymuyor. Dost zor bulunuyor.
Kazık atılmadıkça, sevilmediğimizi düşünmedikçe dostluklarımıza zarar verecek şeylerden uzak durmalıyız.
Duruyorum..:)
 
evet az affeden olduğum için az dostum vardır,böylesi en güzeli benim için..her gün işte,komşular,arkadaşlar arasında öyle enteresan davranışlar görüyorum ki en güzeli herkesle yakınlaşmamak.
 
bazen çok kısa sürede tanıdıklarımız "canımız" oluyor bazen yıllardır tanıdıkların ummadık şeyler yapıyor.. Hayat bu hiçbir şeyin garantisi yok ki..

Affetmek erdemdir aslında, bi yandanda affetmek Allah'a mahsus derler ama.............

her insanın hayatında tabuları vardır.. yıkabikeceği,asla kabul etmem dediği.. ama gün gelir yaşarken o olayı,değişebilir düşünceler fikirler..

mesela ben diyorum ki, aldatmayı asla affetmem!! Allah korusun ama öyle bişey yaşayacak olursam değişecek belkide düşüncelerim.. Büyük konuşmamak lazım..

aynı şekilde arkadaşlık, dostluk ilişkilerinde de geçerli bu benim için..
sınırlarımı zorlayanı, iyi niyetimi kullananı ve arkamdan iş çevireni affetmem sanırım.. affetsemde eskisi gibi olmaz hiçbir şey..
 
Çoğu insan kırdı, üzdü yine de es geçmeyi affetmeyi bildim. çok canımı acıtmadıysa ederim hakkımı helal. belki alacak vakti olmaz hayatta...
 
affetmemek bana göre kin tutmaktır
ama birde yapılanı unutmamak var

bazı yada bır takım seyler için ben özür beklemem davranışlar bir cok seyin telafisidir ama özür dilemekte bir erdemdir özür dilersin aynı devam edersin ne manası kaldı

ayrıca yapılanı unutmak gecmıse yada o ana hakarettır
o yuzden bellı bır yere kadar affedın
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…