18 yaşımda okumak için ailemden ayrıldım. Her işimi kendi başıma hallettim.
7 sene kendi başımın çaresine baktım.
Tek başıma turkiyeyi gezdim.
Bi keresinde trabzondan teyzeme gitmeye karar vermiştim. Teyzem küçük çekmecede oturuyordu. Ama önce kartalda oturan sınıf arkadaşıma ziyarete gidecektim..gittim de.
Elimde büyük bir valiz. 1 bebek yastığı ve kol çantamla yollara düştüm.
Kartaldaki arkadaşımın eşinden küçük cekmeyeceye nasıl gideceğimi sormuştum. Ama fikrini pek beğenmemiştim. Zira valizle önce metro sonra marmaray sonra metro sonra otobüs diyordu. Zor olacaktı. Ama yibe de bu fikri cebime koydum yola çıktım.
Önce taksi ile kartal metroya gittim. Biletim yoktu.. orda genç bir kıza para verdim. Biletini benim icin okuttu.
Metroda giderken insanlara sordum. Küçükcekmeceye nasıl girebilirim.
1 adam dediki ünalanda metrodan in. Metrobüse bin. Küçükcekmecede inn.
Ünalanda metrodan indim. Metrobüse yürüdüm. Metrobüs durağına girmem icin jeton lazımmış. Bunu bilmiyordum.
Nerden jeton alabilirim diye bakinirken kalabalik nedeniyle valizim elimden 1 an cıktı. Ve koşuşturan insanlarla birlikte güvenlik bariyerinin altindan sürüklendi. Valiz gidiyor. Ben bariyelerlerin üstünde uzanmaya çalışıyorum. Ama Valiz uzaklasmisti. Çılgın kalabalık ezip gecerken... 3 delikanlı jeton attı. Bana da haydi abla çabuk gec dediler.
Dua ederek geçtim. Valizi yakalayip metrobüse bindim.
Metrobusteki kalabaliktan bahsetmeme gerek bile yok.
Orda birine sordum. Küçükcekmece halkalıya nasıl gidebilirim.
Ben küçükcekmecede ineceğim. Benimle birlikte inersin dedi ortayasli bir adam.
Onun indiği durakta indim.
Adam dediki sen az bekle ben halkali minibüslerini bulup seni çağıracağım.
Adam az ötedeki ust geçide gitti. Ordan el kol hareketi ile beni çağırdı. Minibüslerin kalktığı yeri gösterdi. Teşekkür ettim gitti.
Minibüslerin olduğu yere gittim. Bu arada aylardan ocak. Valiz taşımaktan ellerim su topladı.
Minibüse bindim. Halkaliyaa gidecektim ama buraları bilmiyorum dedim şoföre. Olsun bin ben sana in dedigim zaman inersin dedi. Bindim.
Beni büyük bir kavşakta indirdi. Eliyle gösterdiği yöne doğru yürümemi tembihledi.
Yürüdüm. Yürüdüm. Yürüdüm. Ve Fakat güneşpark evleri görünürde yoktu.
Bu arada lapa lapa kar yağıyordu. Donum bile donmuştu
Bir esnaf kapiyi açıp beni içeri soktu. Napıyosun kızım bu ne hal dedi.
Orda çok yorulmuş ve üşümüş olduğumdan biraz zoruma gitti. Azıcık aģladım
Dedimki teyzemin evini arıyordum. Güneş park evleri dedim.
Beni oturttu çay iÇirdi.
Kar biraz durulunca yolu tarif etti. Selametleyip yolladı.
Yanlış yöne yürümüşüm meğer. Adamin tarif ettiği yöne gidince buldum güneşpark evlerini.
Teyzeme sürpriz yaptım. Tabi trabzondan kalkıp adres sora sora bulduğum sitenin güvenlik bariyerini aşmak çok zor oldu ama oldu.
Teyzem beni kapıda kar topu olmuş bir halde görünce hem sevindi hem üzüldü.
Ama en çok şaşırdı
Ben insanlara sorarım. Insanlari bir bakışta tanırım güven vermeyen adama adres sormam.
Esnaftan çok korkmam.
Soracaklarımi yüksek sesle sorup hem insanların dikkatini çekip akıllarında kalmayı sağlarım ve hem de en iyi bilenin fikrini alma şansım olur.
Şimdiki aklimla kartaldan kalkıp metrobüs ile halkalıya gideceksem küçükcekmecede değil, sefaköyde inerim. O bilgiyi de cebime atmış oldum
Inanın imkan olsa dünyadan çıkarım. Hic korkmam.
Çünkü benim yapamayacağım iş yok:)
Bence siz de yapabilirsiniz.
Yapamam diye bir sey yok.
Başına gelmeyince yapamam sanılan her şey basa gelince yapılır