Valla ne kadar kulaktan dolma bilgi var şu forumda mal kaçırma davaları ile ilgili; öncelikle ölmeden eğer kişi kısıtlı yani akıl yoksunı değilse ve bu nedenle mahkemece kısıtlanmamışsa kimsenin mal varlığını kullanma tasarrufunu kısıtlayamazsınız, bu bir. Mal kaçırma amaçlı işlemler için sadece aileniz öldükten sonra muvaza nedeniyle iptal davaları açabilirsiniz. Ama muhtemelen aileniz o ortak işi çoktan kardeşinizin üzerine yapmıştır ve yıllardır onun çalıştığı ve sahibi olduğu işletmeyi ama ordan kazanılan parayı babam koymuştu diye almanız kanunen çok zor; çoğu mal zaten o iş üzerinden kardeşinizin üzerine alınıyorsa onunda muvaza nedeniyle ispatı zor, üstelik babanız ölmeden onların haberdar olacağı şekilde miras konularını dile getirmeniz, bunun için kavga etmeniz,bunun çevrede duyulması, babanızın sizi mirastan çıkarma nedeni olabilir kanunen. Buradan gaza gelip kullaktan dolma bilgilerle ailenizle yüzgöz olmayın. Ailenizin duymayacağı şekilde el altından bir avukattan danışmanlık alabilirsiniz ama aileniz daha yaşarken çok yapabileceğiniz birşey yok. Ayrıca sizin aileniz gibi çoğu aile zaten bu işleri yaparken avukat yardımı alarak yaptığı için işi kitabına uyduruyor. Mal kaçırma davalarında genelde iptal edilen işlemler vasiyetler, haksız mirastan çıkarma senetleri , yıllardır babanın üstüne olan malların ölüme yakın erkek çocuğa devri gibi işlemler, bunda da çoğunda da avukatlara sormadan işlem yaptıkları için oluyor. Bu konuda uzman olan avukatlar bile var. Biliyorum bu durum sizin için zor ama malesef durum bu. Bu ülkede ailelerin kafa yapısı sıkıntılı. Ben meslek hayatımda, kızlarından mal kaçırmak için malları oğlunun üzerine yapan ailenin, oğullarının kendilerinden önce ölmesi nedeniyle o kadar malın geline ve torununa kaldığını, o gelininde bir sene sonra evlenip, yeni kocası ile o malları çatır çatır yediğini ve o babanın üzüntüden felç geçirdiğini gördü. İnsanlar malesef hesap yaparken, ilahi adaletinde olduğunu unutuyorlar