Ailenizle aranızdaki duvarları nasıl aştınız

Selamlaar, iyi geceler herkese.

Sorum başlıkta yazdığım gibi, var mı ailesiyle arasında uzaklık, kopukluk, kırgınlıklar oluşup aşan? Nasıl yaptınız bunu? Ya ben yapamıyorum, daha çok uzulmekle sonlanıyor onlarla iletişimim hep. Ha çok kötü insanlar mı değiller, ellerinden geleni yapıyorlar mı evet ama yok belki de ben bu konuda tatmin/mutlu olamıyorum.

Şöyle anlatayim; en kirildigim şey mesela benimle ilgili pek anıları yok. Mesela ortam oluşur, konu benimdir ama onlar ya konuyu değiştirir ya da söyleyecek pek bir şeyleri yoktur. Hiç bilmem mesela böyle cocukluguma, bebekligime, hatta daha yakın zamana gelelim ergenligime dair spesifik anılar. Toplasan 2-3 tane anı gelir akıllarına. Çok koyuyor bu bana. Niye dikkat etmemişler, nerdelermis diyorum, tamam zormuş hayat ama bu kadar da olmaz gibi geliyor işte.

Sonra neyi severim neyi sevmem pek bilmezler, ben bilirim onlarınkini ama, hadi bilmiyorlar tamam ama söylesem de pek dikkat etmezler, önem vermezler. Onlarca kez anlattım bunları ve hissettiklerimi ama sanki duvara anlattım.

Sonra beni baya mahcup ederler. Tüm çevrem düzenli ve pratik olduğumdan bahseder mesela, ki oyleyimdir bence, onlar hep dağınıklığimi tembelligimi anlatır. Zamanla öyle davrandım onlara ama kendi evladını tanımaz misin?

Bende aksi bir evlat oldum sonra sonra. Şimdi de nasıl düzeltirim, ne kadar samimi olabilirim bu süreçte bunu sorguluyorum.

Şimdi evliyim, sevdiğim bir eşim var, mutluyum da ama içimde sanki bir yara işte bunlar. Ara ara sızlıyor, huysuz oluyorum o zamanlar, üzgün oluyorum. Biliyorum yani daha büyük dertleri olanlar var da işte benim de derdim bu, canevim varmış da kolunu kanadını kırmışlar sanki gibi geliyor, bak gözlerim de doldu, neyse bazen de böyle abartiyorum işte.

Varsa teselliniz, yasanmisliginiz, bir çift lafiniz çok iyi gelir. Tavsiyelerinizi, yorumlarınızı bekliyorum.
Boşverın .Ben böyle yapıorum .
 
Selamlaar, iyi geceler herkese.

Sorum başlıkta yazdığım gibi, var mı ailesiyle arasında uzaklık, kopukluk, kırgınlıklar oluşup aşan? Nasıl yaptınız bunu? Ya ben yapamıyorum, daha çok uzulmekle sonlanıyor onlarla iletişimim hep. Ha çok kötü insanlar mı değiller, ellerinden geleni yapıyorlar mı evet ama yok belki de ben bu konuda tatmin/mutlu olamıyorum.

Şöyle anlatayim; en kirildigim şey mesela benimle ilgili pek anıları yok. Mesela ortam oluşur, konu benimdir ama onlar ya konuyu değiştirir ya da söyleyecek pek bir şeyleri yoktur. Hiç bilmem mesela böyle cocukluguma, bebekligime, hatta daha yakın zamana gelelim ergenligime dair spesifik anılar. Toplasan 2-3 tane anı gelir akıllarına. Çok koyuyor bu bana. Niye dikkat etmemişler, nerdelermis diyorum, tamam zormuş hayat ama bu kadar da olmaz gibi geliyor işte.

Sonra neyi severim neyi sevmem pek bilmezler, ben bilirim onlarınkini ama, hadi bilmiyorlar tamam ama söylesem de pek dikkat etmezler, önem vermezler. Onlarca kez anlattım bunları ve hissettiklerimi ama sanki duvara anlattım.

Sonra beni baya mahcup ederler. Tüm çevrem düzenli ve pratik olduğumdan bahseder mesela, ki oyleyimdir bence, onlar hep dağınıklığimi tembelligimi anlatır. Zamanla öyle davrandım onlara ama kendi evladını tanımaz misin?

Bende aksi bir evlat oldum sonra sonra. Şimdi de nasıl düzeltirim, ne kadar samimi olabilirim bu süreçte bunu sorguluyorum.

Şimdi evliyim, sevdiğim bir eşim var, mutluyum da ama içimde sanki bir yara işte bunlar. Ara ara sızlıyor, huysuz oluyorum o zamanlar, üzgün oluyorum. Biliyorum yani daha büyük dertleri olanlar var da işte benim de derdim bu, canevim varmış da kolunu kanadını kırmışlar sanki gibi geliyor, bak gözlerim de doldu, neyse bazen de böyle abartiyorum işte.

Varsa teselliniz, yasanmisliginiz, bir çift lafiniz çok iyi gelir. Tavsiyelerinizi, yorumlarınızı bekliyorum.
Ben aşamadım. Aşmak gibi bi istegimde yok artik 32 yaşındayım. Kabullendim ve enerjimi çekirdek aileme harcıyorum. Bende sana bunu öneririm. Kendi ailenle olan duruma canını sıkıp çekirdek ailene yansıtma. İnsan ailesini seçemiyor ;)
 
Senle benzer durumdayız. Kadınlar kulubüne katılma sebebim de buydu zaten. Aile mevzuları..

Aşılmıyor ama zamanla alışılıyor. Kabulleniyorsun. Değiştiremeyeceğin şeyler üzerine kafa patlatıp kendini yiyip bitirmeyi bırakıyorsun.

Gel oturalım sabaha kadar neden şöyle neden böyle sorgulayalım. Ağlayalım dövünelim. İnan birşey değişmeyecek.

Sınırlarımı çizdim mutluluğumun önündeki engelleri kaldırdım. Merhaba merhabayız. Yoluma hayatıma bakıyorum..

aynen bende çoğu şeyde uzak duruyorum artık, merhaba merhaba seviyesinde tutuyorum bazen sadece sizin gibi. neresinden tutsam elimde kalıyor bazen artık. yoluma devam edip bunu olduğu gibi kabullenmek en mantıklısı gibi gözüküyor cidden.

Ben annemle küçükken hiç anlaşamazdım, belki de o zamanlar sevmezdi beni. Babama benzermiş yüzüm, huyum, davranışlarım, sinirim hatta çok bilmişliğim.
Babamın ona yaptıklarından dolayı garip bir öfke vardı içinde ama bu tamamen babamın hayatımızda oluşundan kaynaklıydı, bunu da çok sonra itiraf etti bana. O gidince normal anne-kız gibi iletişim kurmaya başladık, şimdi aramızdan su sızmaz.
Tutumunu devam ettirseydi muhtemelen bende sizin gibi hisseder, hatta kin tutardım.
Ama siz bunu yapmayın tabiki, bu problemle barışın, onları böyle kabul edin. Bunu söylemek için yaşım çok genç ama zaman eskisi gibi değil, onlar ailelerinden gördüklerini uyguladılar çünkü başka örnek yoktu. Şimdi bu kadar ilgili ebeveynlerin olmasının sebebi sadece kültürün ve insanın gelişmesi. Hatta kadının kendi ve çocuğunun değerini bilmesi. Onları değiştiremezsiniz ama kendinizle barışabilirsiniz, onları kendi içinizde affedip aranıza bir sınır çizin ve onların asla sizi üzmesine izin vermeyin.

Ah babanıza benzemek yüzünden bir öfkeye maruz kalmak. Annenizde sanırım büyük bir yara taşımış içinde. Çok sevindim sonradan aranızın düzelmesine. Benim bizden pek umudum yok, her denemem hüsranla sonuçlandı. Oldukları gibi kabul etmek ve buna dair pek de bir gelişme beklememek en iyisi.


Lisede bir gün uyuya kalmışım sobalı odada uyuyorum annem de yatağın içinde TV izliyor. Telaşla kalktım anne okula geç kalmışım niye uyandırmadın dedim. Saat kaçta gidiyorsun ki okula dedi. Okulun saatleri de hep aynı 9-4 arası 3 yıldır bu saatlerde gidiyorum ama annem hala kaçta demişti.
Bir kez.formamı ütülemedi, kahvaltı hazırlamadı. Üstüne üstlük okuldan eve gelince küçük ablamla bütün yatakları toplardık ilkin. Çünkü annem hiçbir şeyi kaldırmadan evden çıkıp giderdi. Akşam karanlığında gelirdi. Biz toparla bulaşık yıka, büyük ablam da artık ne varsa pişirirdi ya da bir gün önceden ne varsa onu yerdik. Kaç kez kendi evimize hırsız gibi girmeye çalıştım niye, annem evde değil diye çocuğuz diye anahtar da vermezdi elimize. Düşününce aklım almıyor insan çocuğunun okul çıkış vaktinde evde olur en azından ya da biz geldikten sonra çık git ...
Anne kız gibi olmadık asla hala aynıyız. Sadece kabullendim. Hiç özlemiyorum mesela. Farklı şehirlerde yaşıyoruz. Aradığında da açmıyorum bazen. İçimden konuşmak gelmiyor.
Geri dönüş yapmayı da unutuyorum bazen.
Bilmiyorum ama arkadaşımın annesi yemek yapardı okula gitmeden yesin diye, nasıl imrenirdim. Annem vardı ama annesiz büyümüş gibiyim.

İçinizdeki çocuğa sevgi ve saygı duydum, çok zor olmalı, neyse ki geçmiş gitmiş. Geçip giderken baya yara açıyor bu zamanlar umarım kabuk bağlamıştır ve etkileri minimumdadır. Teşekkür ederim yorumunuz için.
 
İçimizde büyümeyen bir çocuk var..Bazı anne babalar duygusal ihtiyaçları karşılamayınca sonuç tam olarak bu oluyor. O çocuk ara ara kendisini hatırlatıyor.
Kızıyoruz ana babamıza.. şöyle olabilirdi böyle olabilirdi bunu yapabilirdi.. Bir yarım kalmışlık bir boşluk.. Ama ana babalarımızı eleştirirken gerçekçi ve insaflı olmak gerekiyor. Onlar anne babasından ne gördü ne görmedi.. Daha eski nesiller hayatta kalmanın derdindeydi, evlatlarına verecek sığınak ve aştan başka bir şey yoktu.. bir sonraki nesil geçim derdindeydi miras yine aynı ve eksik.. Bir sonraki nesil hayat şartlarını iyileştirme çabasındaydı. Biraz daha iyiydi evlat açısından. Özetle onlardan bir şeyler bekledik, bekledik ama heybelerinde ne vardı ki bize de vereceklerdi.. onlar da evlattı ve onlar da bekledi alamadı. Belki daha kötüsünü gördü.
Haklı olmak yetmiyor bazen. Farkında olmak, kabul etmek, o çocukluktan çıkıp yetişkin olmak, affetmek ve kendi evladın için daha iyi anne baba olmak, bu olumsuz mirası sonlandırmak.. zinciri kırmak..

evet ya, o canım büyümeyen çocuk, hiç büyümesin ya da küsmesin zaten o, ama böyle şeyler işte en çok onun canını sıkıyor ya da onu yapılan bu şeyleri görünce onun büyük hali olarak dışarıdan bakınca çok üzülüyor insan.
dediğiniz açıdan bakmak çok mantıklı, mesela benim anne ve babamda aile sevgisi çok görmemiş, nasıl sevilir öğrenememişler. benim canımı sıkan işte anılar meselesi en çok, hani abimin küçüklüğünü hatırlayıp beni hatırlamamak falan, aşamıyorum bunu pek işte. ama kendi çocuğum olursa, karar verdim ona tanıklık etmek, anılarını beynime kazıyıp hatta bol bol foto ve notlarla ölümsüzleştirmek gibi bir niyetim var.
 
annemle iliskimi duzeltemedim, caba da gostermedim acikcasi ama gostersem de duzelmezdi. o sekilde vefat etti.

babamla olan iliskimi de ben belirliyorum. babam sabittir, ilgisizdir genel anlamda. kucukken de ayniydi. mesela bizim de cok fazla animiz yoktur ozellikle ben 10 yasina geldikten sonra cunku ben evden sutlanmistim. okul vakti yurtta, yazin da yurt disinda yaz okulunda olurdum. babam da haliyle benimle pek ilgilenmedi. cok kirgindim hala da kirginim, sorsam benim nelerden hoslandigimi falan bilmez. cok average seyler soyler yani. o yuzden sormam. 😂 cevabi beni kiracak hicbir seyi sormam muhabbetini etmem babamla. mesela o bana goruselim demeden hadi goruselim demem cunku biliyorum ki hayir diyecek, ben uzulecegim. o beni aramadan genelde aramam cunku acmaz, acsa da mesgul oldugunu hissettirir ben yine kirilirim. o yuzden o bana ne kadar adim atiyorsa ben de oyle atiyorum. bazen cok sik gorusuyoruz bazen hic.

onlarin bize geldigi kadar gidersek buyuk oranda sorun cozuluyor bence. yoksa tek tarafin cabasiyla olacak is degil. hatta belli bir yastan sonra ailen dahi olsa guclu iliskiler kurmak zor. bizim de kaderimiz boyleymis diyip gecmek lazim.
ya aslında en iyisi senin yolun, çünkü diğeri böyle bir girdap, çıkılmıyor. ben de yenilerde fark ettim canımı yakan konuları/soruları sormamam gerektiğini. artık çoğu zaman kendi kendime neyi zorluyorsun kızım diyorum. zihinlerimiz farklı bir kere. ama ara ara bu duygusallıklar yüzünden falan yaptığım kırıcı sözler var işte, onları hatırlayınca da ayrı bir üzülüyorum. böyle bir döngü, arkamda bırakmam gereken bir şey. dediğiniz gibi bizim de kaderimiz böyleymiş deyip geçmek en iyisi.

Kendimi okudum sanki. Benim annem ve babam hariç kardeşim dahil herkes beni aksi sınırlı çekilmez ters biri olarak tanımlıyor evet hareketlerim çok fevri başkaları gibi sinsi sinsi işimi halledemiyorum direk doğrudan içimden geldiği gibi konuşup söylediğim için o damgayı yapıştırdilar bana görüştüğüm arkadaşlarım çok severler hep arayıp sorarlar ama gel gelelim akrabalarım ve canım dediğim kardesim soğuk davranır Allah'a havele ediyorum bu yaştan snra kimse için degisemem herkese kapılarını soframi açtım doyan bana dusman oldu 🤷

ya bu kardeşler de olayın diğer yüzü, böyle alevlendirici etki yapabiliyorlar. bende de abim mesela, ters köşe olmuşumdur çoğu zaman onun yüzünden, ha çok yakın değiliz, olmaya da artık çabalamıyoruz, herkes kendi yolunda ama aynı ortama girince hüzün bulutları toplanıyor tepeme mesela onun olduğu ortamda olmak istemem, benden başka herkese abidir kendisi. bana pek zararı yok ama o küçük kız var ya içimdeki, böyle ara sıra gözleri dolu dolu oluyor, bana neden abilik yapmıyor sanki diye. neyse bırakıyorum onu da arkamda. sadece aynı ortama girdiğimizde gerilmem meselesini halletmeye çalışıyorum, o da ayda yılda bir oluyor ama dağıtıp geçiyor. bana da bizimkiler çok umursamaz, aşırı özgür, kimse umrunda değil falan derler ama onları ne kadar umursadığımı bilseler, ah ya.

Aşamadım şu anda tam olarak onlara kızgınlık aşamasındayım. Çünkü çok daha yeni fark ediyorum bana verdikleri zararları. Çalışmaya başlayalı üç sene evleneli iki buçuk sene oldu. Bir kere çok para muhabbetleri oluyor. Atanıp ardından evlendim paramı yiyemediler diye üzülüyorlardı. Günümü hiç görememişler onların tabiriyle. Hamileyim mesela annem nasılsın iyi misin demek yerine yaa nasılmış ev bakmak hamile olmak diyor sürekli. Daha bir sürü tramvalarım aklıma geliyor. Nasıl atlatacağımı bilmiyorum kızıyorum sadece çok kızıyorum. 30 yaşındayım hala hayatla kendimle kavgalarım var.

aşmak o kadar zor ki. bazen bakıyorum da uçsuz bucaksız bir yalnızlık hissediyorum onlar yüzünden, neden diyorum yani neden böyle yaptılar ki falan diye sorular ama bana uyan bana tatmin eden cevaplar yok pek. onlarında kendince mantıklı açıklamaları vardır deyip geçiyorum işte, bazen geçemeyip takılıyorum öyle, bu konuyu da öyle açtım zaten. ben kendimle kavga ediyordum baya, hatta baya zamanım da gitti buna, çok acı zamanlardı benim için, kimse anlamıyor ki bir kere doğru düzgün, tam anlatamıyor da insan, hani çünkü içindeki bir şey bu, hissiyat daha çok. huysuz, aksi biri olup çıkıyor insan sonra. kısır döngü gibi bitmeyecek gibi. ben işte bir aralar bunları aşabilmek için ve düşüncelerimi yönetebilmek için meditasyon denedim, kitaplar okudum. hayatı zaten severim mizaç olarak, eğlenceliyimdir ama bu dönemde insan kendini pek tanıyamıyor, sağlam kroşe yemiş gibi oluyorsun, kalkamıyorsun ayağa. neyse işe yaradı çalışmalarım biraz biraz, tekrar hayatı yaşamak isteyen o genç kızı ortaya çıkarmayı başardım diyebilirim. ara ara ailemle iletişime geçince yine aklıma geliyor işte dün geceki gibi, üzülüyorum, onu da çözerim inşallah. siz de meditasyon, kitaplar ve bu negatifliği artıran kişilerden uzak durmaya çalışın derim naçizane. nasıl bir kavgadır, nasıl bir acıdır iyi biliyorum
 
aynen bende çoğu şeyde uzak duruyorum artık, merhaba merhaba seviyesinde tutuyorum bazen sadece sizin gibi. neresinden tutsam elimde kalıyor bazen artık. yoluma devam edip bunu olduğu gibi kabullenmek en mantıklısı gibi gözüküyor cidden.



Ah babanıza benzemek yüzünden bir öfkeye maruz kalmak. Annenizde sanırım büyük bir yara taşımış içinde. Çok sevindim sonradan aranızın düzelmesine. Benim bizden pek umudum yok, her denemem hüsranla sonuçlandı. Oldukları gibi kabul etmek ve buna dair pek de bir gelişme beklememek en iyisi.




İçinizdeki çocuğa sevgi ve saygı duydum, çok zor olmalı, neyse ki geçmiş gitmiş. Geçip giderken baya yara açıyor bu zamanlar umarım kabuk bağlamıştır ve etkileri minimumdadır. Teşekkür ederim yorumunuz için.
Yani annemden nasıl bir anne olmamayı öğrendim, oğluma elimden geldiğince iyi bir anne olmaya çalışıyorum. Mükemmel anne veya baba yoktur zaten ama mümkün olduğunca doğru bir şekilde yetiştirmeye çalışıyorum.
 
Ah babanıza benzemek yüzünden bir öfkeye maruz kalmak. Annenizde sanırım büyük bir yara taşımış içinde. Çok sevindim sonradan aranızın düzelmesine. Benim bizden pek umudum yok, her denemem hüsranla sonuçlandı. Oldukları gibi kabul etmek ve buna dair pek de bir gelişme beklememek en iyisi.
Anneme nedenlerinden dolayı kızmıyorum. Berbat ve ezik psikolojisiyle evde psikolojik şiddete maruz kalan bir kadından bana çiçek böcek olmasını beklemem polyannacılık olurdu. Ağır ergenlik sürecindeki kızı ile baba sevgisinden mahrum büyütmek zorunda kaldığı küçük kızıyla ne kadar normal olabilirdi ki hem.
Siz çabalamışsınız, bunu kabul etmemiş aslında bir nevi sınırı çizen siz değilsiniz aileniz. Sizde onların yaptığını yapıp sınırları daha belirgin haline getirin. İnanın 0 beklenti ve kabulleniş size kendinizi daha iyi hissettirecek. Dilerim çekirdek ailenizle çok mutlu olursunuz.
 
ya aslında en iyisi senin yolun, çünkü diğeri böyle bir girdap, çıkılmıyor. ben de yenilerde fark ettim canımı yakan konuları/soruları sormamam gerektiğini. artık çoğu zaman kendi kendime neyi zorluyorsun kızım diyorum. zihinlerimiz farklı bir kere. ama ara ara bu duygusallıklar yüzünden falan yaptığım kırıcı sözler var işte, onları hatırlayınca da ayrı bir üzülüyorum. böyle bir döngü, arkamda bırakmam gereken bir şey. dediğiniz gibi bizim de kaderimiz böyleymiş deyip geçmek en iyisi.



ya bu kardeşler de olayın diğer yüzü, böyle alevlendirici etki yapabiliyorlar. bende de abim mesela, ters köşe olmuşumdur çoğu zaman onun yüzünden, ha çok yakın değiliz, olmaya da artık çabalamıyoruz, herkes kendi yolunda ama aynı ortama girince hüzün bulutları toplanıyor tepeme mesela onun olduğu ortamda olmak istemem, benden başka herkese abidir kendisi. bana pek zararı yok ama o küçük kız var ya içimdeki, böyle ara sıra gözleri dolu dolu oluyor, bana neden abilik yapmıyor sanki diye. neyse bırakıyorum onu da arkamda. sadece aynı ortama girdiğimizde gerilmem meselesini halletmeye çalışıyorum, o da ayda yılda bir oluyor ama dağıtıp geçiyor. bana da bizimkiler çok umursamaz, aşırı özgür, kimse umrunda değil falan derler ama onları ne kadar umursadığımı bilseler, ah ya.



aşmak o kadar zor ki. bazen bakıyorum da uçsuz bucaksız bir yalnızlık hissediyorum onlar yüzünden, neden diyorum yani neden böyle yaptılar ki falan diye sorular ama bana uyan bana tatmin eden cevaplar yok pek. onlarında kendince mantıklı açıklamaları vardır deyip geçiyorum işte, bazen geçemeyip takılıyorum öyle, bu konuyu da öyle açtım zaten. ben kendimle kavga ediyordum baya, hatta baya zamanım da gitti buna, çok acı zamanlardı benim için, kimse anlamıyor ki bir kere doğru düzgün, tam anlatamıyor da insan, hani çünkü içindeki bir şey bu, hissiyat daha çok. huysuz, aksi biri olup çıkıyor insan sonra. kısır döngü gibi bitmeyecek gibi. ben işte bir aralar bunları aşabilmek için ve düşüncelerimi yönetebilmek için meditasyon denedim, kitaplar okudum. hayatı zaten severim mizaç olarak, eğlenceliyimdir ama bu dönemde insan kendini pek tanıyamıyor, sağlam kroşe yemiş gibi oluyorsun, kalkamıyorsun ayağa. neyse işe yaradı çalışmalarım biraz biraz, tekrar hayatı yaşamak isteyen o genç kızı ortaya çıkarmayı başardım diyebilirim. ara ara ailemle iletişime geçince yine aklıma geliyor işte dün geceki gibi, üzülüyorum, onu da çözerim inşallah. siz de meditasyon, kitaplar ve bu negatifliği artıran kişilerden uzak durmaya çalışın derim naçizane. nasıl bir kavgadır, nasıl bir acıdır iyi biliyorum
Aynen okadar haklisinki kardeş meselesinde işte benmkide aynı öyle milletin çocuklarını ordan oraya gezdirir benimkiler kıymetsiz büyük kızım dayim niye artık bize gelmiyor diyor biyerden snra bende tikaniyorum Allah biliyor içimi kimseye kendimi ispat edemem sende uğraşma bence bunca zaman kafalarındaki profil olarak neysek o kalacagiz
 
Benim aile bağlarım çok kopuk. Ben 1.5 yaşındayken boşanmışlar, ben de aileden ayrı yaşıyorum uzun yıllardır. bir tek annemle çok yakınım kendimi ona yakın hissederim. Babamlada iyiyiz görünürde bir sorun yok ama geçmişte olanlar yüzünden bir duvar var elbet ama o duvarı kendim ördüm istesem yıkarım fakat onu suçladığım konular yüzünden yıkmıyorum. Bunun dışında amcalarım yengelerim var lafa gelince akrabayız ama bu güne kadar bir faydalarını görmedim aksine zararları oluyor. Yakın olmak istesem onlarlada yakın olurum kendimi sevdiririm bir şekilde. Fakat gerek duymuyorum. Kısacası önce senin istemen lazım illa seninde içinde sebeplerin vardır ve o sebeplerin oluşturduğu duvarlar. Eğer bu fedakarlığı yapacaksan hüsrana uğramayıda göze alacaksın kendinden başka kimseyede kızma hakkın olmayacak. Sana iyi geleceğinden eminsen her şey daha iyi olacaksa yap, ben emin olsam yapardım...
 
Ailem dedigim annem 2 kiz kardeşim var geri kalan biyolojik abi ve baba dedigim kişiler ile alakam yok
Abi demeye utandığım kişi bundan 4 sene önce oğlum nadir görülen bir hastalik geçirdi canim cigerim yandi ölümün kıyısından aldim evladimi hastanahane de yatarken işyeri ile arasi sadece 3 dakikalik bir yerdi. Bir kere yalanciktan geldi ayak üstü oyle bos boş bakti dofoldu gitti evladimi o hastaneden çıkardım ya abi denilen o kişiyi gomdum uzerine topragini attim benim canim cigerim yanarken olmayanin işi yok benle o oldu 4 senedir ne ararim ne ne yaptigini bilirim umrumda da degil.
Biyojik babaya gelince su kelime bile fazla cok sey yaptı hayatimin icine etti bunca zaman ger yolu denedim en son evladima cok agir bir hakaret etti bu son du benim için yok zaten ölü gibiydi asla görüşmüyorum icim falan da sızlamıyor artik boylwe zehirli ebeveynleri kardesleri hayatinda tutmak hata kafam cok rahat su anda o yuzden size de söyleyeceğim hayat kısa akip gidiyor mutlu olmaya bakın boyle insanlarla asla huzur bulunmuyor kendinizi onceleyin
Kesinlikle katılıyorum
 
Aşamadım şu anda tam olarak onlara kızgınlık aşamasındayım. Çünkü çok daha yeni fark ediyorum bana verdikleri zararları. Çalışmaya başlayalı üç sene evleneli iki buçuk sene oldu. Bir kere çok para muhabbetleri oluyor. Atanıp ardından evlendim paramı yiyemediler diye üzülüyorlardı. Günümü hiç görememişler onların tabiriyle. Hamileyim mesela annem nasılsın iyi misin demek yerine yaa nasılmış ev bakmak hamile olmak diyor sürekli. Daha bir sürü tramvalarım aklıma geliyor. Nasıl atlatacağımı bilmiyorum kızıyorum sadece çok kızıyorum. 30 yaşındayım hala hayatla kendimle kavgalarım var.
Tıpkısı... benim annem😂 o hamileyken neler çektiğini anlattı ilk hamilelik haberi verince...

Bir arkadaş da yazmış babası için... benim annem de arasam da dönmez telefona bakamıyormuş. İki üç gün sonra dönerdi. Ben de saldım artık onlar kadar umarsız olamıyorum. Ararlarsa açarım. Ama ben çok vicdana gelmedikten sonra aramıyorum. Babam neden aramadığıma takıyor şimdi de. Hasta olsalar vicdan yapıyorum arıyorum da ben hastaydım annem keyfinden ödün vermedi hiç...

Neyse herkesi olduğu gibi kabullenmek lazım. Varsın biz yine kötü, aksi, huysuz olalım.
 
Back
X