- 3 Ağustos 2012
- 1.696
- 1.401
Günaydın.
Şu anda annemden yazıyorum. Gelişmeleri de anlatayım.
Babamla konuştuğumda "yasak bitene kadar gitme" demişti. Onu dinlemek istediğim için gitmedim. Ya da belki gerçekten bir mucize olur mu umuduyla gitmedim bilmiyorum.
Dünden önceki gün anlatmıştım zaten, ettiğimiz kavgayı. Annesiyle sonunda gerçekleri konuşabildiğini.
Dün de aynı tavırdaydı tüm gün. Sallana sallana gitme dedi, ağladı. Hiçbirinde geri adım atmadım. Şunu biliyorum ki ben bu adamı sevsem ve biz beraber gerçekten mutlu da olsak, annesiyle herhangi bir bağımın kalmasını istemiyorum ben. Bulabilirse kendisini sevecek bir gelin bulsun, eşime de söyledim. Annenin yaptıklarını normal bulup onu sevebilecek bir gelin bul, o düğünü de ben yapacağım dedim.
Eşimi seviyorum hala. Hakaretlerinizi çok takmıyorum, hiçbiriniz anlattığınız kadar net değilsiniz bunu biliyorum. Ha benim yaşadıklarımı yaşar mıydınız, %100 eminim hiçbiriniz yaşamazdınız, çekmezdiniz. Ama bana hakaret edebilecek kişiler de değilsiniz hiçbiriniz.
Dediğim gibi, seviyorum onu. Ama hiçbir zaman mutlu olmayacağımızı biliyorum. Onun iyiliği için de ayrılmamız gerektiğini biliyorum. Çünkü annesine böylesine düşkün biri için annesi hakkında böyle düşünen biriyle beraber olmak onun için de imkansız olacak. Ve benim düşüncelerim asla değişmeyecek.
Eşimin buraları okumasını istememin sebebi, bütün bu olanları "kültürel farklılıklar"a, annesinin sevgi isteyen bir melek olduğuna falan bağlamasıydı. Bence zaten o da biliyordu benim haklı olduğumu ama somut olarak görmesini istedim. Herhalde o bitmek bilmeyen "umut"larımın bir parçasıydı bu da.
Dün akşam babamla konuştu. Babam bana "hatırım varsa bir kez daha deneyin, aileleri çıkarın aradan" dedi. Çok ısrar etti. Babama tamam baba konuşuruz dedim. Babam ayrılmamızı istemiyor, ona güvendiğini söylüyor. Muhtemelen buraya geldiğimi duyunca da barıştırmaya çalışacak. Öyle bir tavır içindeydi. Babam annesini küçük yaşta kaybettiği için eşimin annesine olan aşırı hassasiyetini normal görüyor sanırım. Ama bana yaptıkları eziyetin anne hassasiyeti ile ilgisi yok ne yazık ki.
Çok dil döktü, çok uğraştı, anlattığı şey annesinin hasta olduğu, kafama takmamam gerektiği, doktorlar bile "tabi biz bunu annenize farklı bir dille anlatırız" diyorlarmış, onla konuşma tarzı değişik olmalıymış, çünkü o hastaymış. Ama ben görüşmesem de olurmuş. Artık asla anneci bir adam olmayacakmış. Karısının kıymetini bilecekmiş.
Ona sadece şunu söyledim. Bir günde mi değiştin gerçekten?
O abimle yaşanan olaydan sonra doktor eşimin ilaçlarını artırmıştı. O zamandan beri eskisi kadar sinirli değildi. O "b*k ye" gibi olaylar ve bağırıp çağırmaları o günden öncesinde kalmıştı. Ama bana onun sakinliği de yetmiyor. Daha birkaç gün önce "konuşunca kavga ediyoruz" diye (sebep de annesi tabi) bilerek benle 3 gün hiç konuşmadığını söylemiş miydim? Buradaki kadınların büyük kısmı da, birçok kadın da el üstünde tutuluyorlar hele ki 8 ay olmuşken evleneli. Ben ne yeni evlilik yüzü gördüm, ne gelinliğimin tadını çıkarabildim. Tarzı değişti şekli değişti sadece yaşadığım üzüntülerin. Karım üzülür mü, karım iyi olsun, asla duymadım bunları. Ve titreyerek buraya geldim az önce ama geldim. Evliliğimle ilgili konuda hayal dünyasında yaşıyor olsam da burada yazılanların da benim hayal dünyamdan farkı yok ne yazık ki. "HEMEN EVİ TERK ET", "HEMEN BOŞAN!!!" bunlar gerçekçi değil. Bu evliliği nasıl inşa ettiğimi ben biliyorum. Hiçbir yuva kolay kurulmuyor. Benimki en zorlarından biriydi. "SALAK SENİ", "DRAMA QUEEN" ben bunları hak edecek bir kötülük etmedim kimseye. Kendime ettim. Kendime kötülük ettim diye bana sövecek kadar beni çok seviyorsanız da bundan sonra da çekeceğim zorluklarda yanımda olursunuz herhalde.
Şu anda berbat hissediyorum, her yerim titriyor. Bağımlılar gibi hissediyorum kendimi. Yine salak derseniz de umrumda değil ama başlangıç aşaması, o uyuşturucu meseleleri, yaşadığım zorluklar umrumda değildi. Hepsini mutlu bir yuva kurmak için sineye çekmiştim. Ama evlendikten sonra adam olsaydı, benimle bir takım olsaydı, beni her yumuşak başlı gördüğünde ezmeye ve annesinin köpeği yapmaya çalışmasaydı ben yuvamı dağıtmak istemezdim. Annemle abim de kafa dinlemek istiyorsan dinle, inşallah her şey yoluna girer falan dediler. Benim kalbimde umut var, ama beynimde yok. Zaten devam etseydik maksimum 1 ay sonra yine şu durumda olacaktım. Her geçen günde kendime bunu hatırlatmaya çalışacağım. "Yeni eziyetine az kalmıştı" diyeceğim.
"Sırf edebiyat, romantizm" diyorsunuz da benim karakterim böyle olmasaydı, duygularımın dışında hareket edebilseydim bu yaşananlar da yaşanmamış olurdu, siz de şimdi başka bir konuda içinizdeki "güçlü kadın"ı hakaretlerle başkasının üzerine salıyor olurdunuz.
Bana "kötü" yorum yapabilirsiniz, ama çirkinleşecekseniz konuma yazmayın. Dediğiniz gibi 3 gün sonra siz beni hatırlamayacaksınız. Ama ben yaşadığım bu travmatik anlarda hissettirdiklerinizi hiç unutmayacağım. Eğer zaten yıkılmış haldeki psikolojime daha da kötü etki ederse burası, yıllardır girmediğim gibi yine girmem. Siz de dediğiniz gibi beni unutursunuz. Yılların bağımlısıyken sevdiğim adamı terk etmeyi göze aldım, buradan da kopabilirim herhalde.
Herkese yeniden teşekkür ederim. Umarım atladığım kimse olmaz konumla ilgilenen.
H hayalet65162
Liona Esposito
LEIDA C Cakiltasinsm
-Alinda- K Karakedi1990
klbk33 S Schwelle
mandalina95
Bloss
kirazcicegii P Papua
m b r
Turnbackthehandsoftime P Pembegomlek
Khomyuk
CekiLinBenDoktorum
Gsyabk
Cordeliaa M Maviguverciin
nickisonrasoylesem
Truman Show
pepperony
therewillbeaday S Sahinys
Pinkflambe
nomunomuchua
Sarisinmelekk
semachann A anneyimbenanne
Nehirh yazdığım ilk mesajı okuduğunu ve haklı olduğumu falan söylemişti ama bana uzun zamandır "haklısın" diyordu zaten. Diyemediği kişi annesiydi. Bu yorumları falan okumuyor eminim. Hiç rastlamadım evde kaldığım süreçte de baktığına. Adam bana zamanını o kadar ayırmayan biri ki, kayıtlı sekmelerinde annesinin hastalıklarıyla ilgili notlar falan var. Benle ilgili oturup bir şey araştırdığını ya da okuduğunu bile görmedim. Ki çok araştırıp, okur.
D destina53 ibanı bekliyorum
Şu anda annemden yazıyorum. Gelişmeleri de anlatayım.
Babamla konuştuğumda "yasak bitene kadar gitme" demişti. Onu dinlemek istediğim için gitmedim. Ya da belki gerçekten bir mucize olur mu umuduyla gitmedim bilmiyorum.
Dünden önceki gün anlatmıştım zaten, ettiğimiz kavgayı. Annesiyle sonunda gerçekleri konuşabildiğini.
Dün de aynı tavırdaydı tüm gün. Sallana sallana gitme dedi, ağladı. Hiçbirinde geri adım atmadım. Şunu biliyorum ki ben bu adamı sevsem ve biz beraber gerçekten mutlu da olsak, annesiyle herhangi bir bağımın kalmasını istemiyorum ben. Bulabilirse kendisini sevecek bir gelin bulsun, eşime de söyledim. Annenin yaptıklarını normal bulup onu sevebilecek bir gelin bul, o düğünü de ben yapacağım dedim.
Eşimi seviyorum hala. Hakaretlerinizi çok takmıyorum, hiçbiriniz anlattığınız kadar net değilsiniz bunu biliyorum. Ha benim yaşadıklarımı yaşar mıydınız, %100 eminim hiçbiriniz yaşamazdınız, çekmezdiniz. Ama bana hakaret edebilecek kişiler de değilsiniz hiçbiriniz.
Dediğim gibi, seviyorum onu. Ama hiçbir zaman mutlu olmayacağımızı biliyorum. Onun iyiliği için de ayrılmamız gerektiğini biliyorum. Çünkü annesine böylesine düşkün biri için annesi hakkında böyle düşünen biriyle beraber olmak onun için de imkansız olacak. Ve benim düşüncelerim asla değişmeyecek.
Eşimin buraları okumasını istememin sebebi, bütün bu olanları "kültürel farklılıklar"a, annesinin sevgi isteyen bir melek olduğuna falan bağlamasıydı. Bence zaten o da biliyordu benim haklı olduğumu ama somut olarak görmesini istedim. Herhalde o bitmek bilmeyen "umut"larımın bir parçasıydı bu da.
Dün akşam babamla konuştu. Babam bana "hatırım varsa bir kez daha deneyin, aileleri çıkarın aradan" dedi. Çok ısrar etti. Babama tamam baba konuşuruz dedim. Babam ayrılmamızı istemiyor, ona güvendiğini söylüyor. Muhtemelen buraya geldiğimi duyunca da barıştırmaya çalışacak. Öyle bir tavır içindeydi. Babam annesini küçük yaşta kaybettiği için eşimin annesine olan aşırı hassasiyetini normal görüyor sanırım. Ama bana yaptıkları eziyetin anne hassasiyeti ile ilgisi yok ne yazık ki.
Çok dil döktü, çok uğraştı, anlattığı şey annesinin hasta olduğu, kafama takmamam gerektiği, doktorlar bile "tabi biz bunu annenize farklı bir dille anlatırız" diyorlarmış, onla konuşma tarzı değişik olmalıymış, çünkü o hastaymış. Ama ben görüşmesem de olurmuş. Artık asla anneci bir adam olmayacakmış. Karısının kıymetini bilecekmiş.
Ona sadece şunu söyledim. Bir günde mi değiştin gerçekten?
O abimle yaşanan olaydan sonra doktor eşimin ilaçlarını artırmıştı. O zamandan beri eskisi kadar sinirli değildi. O "b*k ye" gibi olaylar ve bağırıp çağırmaları o günden öncesinde kalmıştı. Ama bana onun sakinliği de yetmiyor. Daha birkaç gün önce "konuşunca kavga ediyoruz" diye (sebep de annesi tabi) bilerek benle 3 gün hiç konuşmadığını söylemiş miydim? Buradaki kadınların büyük kısmı da, birçok kadın da el üstünde tutuluyorlar hele ki 8 ay olmuşken evleneli. Ben ne yeni evlilik yüzü gördüm, ne gelinliğimin tadını çıkarabildim. Tarzı değişti şekli değişti sadece yaşadığım üzüntülerin. Karım üzülür mü, karım iyi olsun, asla duymadım bunları. Ve titreyerek buraya geldim az önce ama geldim. Evliliğimle ilgili konuda hayal dünyasında yaşıyor olsam da burada yazılanların da benim hayal dünyamdan farkı yok ne yazık ki. "HEMEN EVİ TERK ET", "HEMEN BOŞAN!!!" bunlar gerçekçi değil. Bu evliliği nasıl inşa ettiğimi ben biliyorum. Hiçbir yuva kolay kurulmuyor. Benimki en zorlarından biriydi. "SALAK SENİ", "DRAMA QUEEN" ben bunları hak edecek bir kötülük etmedim kimseye. Kendime ettim. Kendime kötülük ettim diye bana sövecek kadar beni çok seviyorsanız da bundan sonra da çekeceğim zorluklarda yanımda olursunuz herhalde.
Şu anda berbat hissediyorum, her yerim titriyor. Bağımlılar gibi hissediyorum kendimi. Yine salak derseniz de umrumda değil ama başlangıç aşaması, o uyuşturucu meseleleri, yaşadığım zorluklar umrumda değildi. Hepsini mutlu bir yuva kurmak için sineye çekmiştim. Ama evlendikten sonra adam olsaydı, benimle bir takım olsaydı, beni her yumuşak başlı gördüğünde ezmeye ve annesinin köpeği yapmaya çalışmasaydı ben yuvamı dağıtmak istemezdim. Annemle abim de kafa dinlemek istiyorsan dinle, inşallah her şey yoluna girer falan dediler. Benim kalbimde umut var, ama beynimde yok. Zaten devam etseydik maksimum 1 ay sonra yine şu durumda olacaktım. Her geçen günde kendime bunu hatırlatmaya çalışacağım. "Yeni eziyetine az kalmıştı" diyeceğim.
"Sırf edebiyat, romantizm" diyorsunuz da benim karakterim böyle olmasaydı, duygularımın dışında hareket edebilseydim bu yaşananlar da yaşanmamış olurdu, siz de şimdi başka bir konuda içinizdeki "güçlü kadın"ı hakaretlerle başkasının üzerine salıyor olurdunuz.
Bana "kötü" yorum yapabilirsiniz, ama çirkinleşecekseniz konuma yazmayın. Dediğiniz gibi 3 gün sonra siz beni hatırlamayacaksınız. Ama ben yaşadığım bu travmatik anlarda hissettirdiklerinizi hiç unutmayacağım. Eğer zaten yıkılmış haldeki psikolojime daha da kötü etki ederse burası, yıllardır girmediğim gibi yine girmem. Siz de dediğiniz gibi beni unutursunuz. Yılların bağımlısıyken sevdiğim adamı terk etmeyi göze aldım, buradan da kopabilirim herhalde.
Herkese yeniden teşekkür ederim. Umarım atladığım kimse olmaz konumla ilgilenen.
H hayalet65162






















D destina53 ibanı bekliyorum
