• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Akrabalarımı Sevmiyorumm!!

hanne

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
6 Ekim 2006
700
3
0
Diğer
Arkadaşlar kalabalık bir ailede büyüdüm.teyzemler,dayımlar,kuzenler..vs.aynı şehirde hep iç içeydik.5 teyzem var hiçbiri eğitimli insanlar değil.okuma yazmaları dahi yok.küçümsemek için söylemiyorum sonuçta onlar da kanımdan canımdan insanlar fakat artık ben yoruldum.içlerinde dip dibe oldukça bunca senedir köreldiğimi görüyorum.onların cahil olması neden beni bu kadar yordu?eğitimsiz olmalarına hiçbirşey demiyorum ama insan kendini biraz geliştirebilir değilmi.köyden çıkalı yıllar oluyor hepsi şehire evlenmiş evet dar gelirli aileler ve ne yazııkki yine sadece benim ailemin maddi durumu iyi ve eğitimliller.ama cahillik ve parasızlık değil ki artk bu başka bişey.

ben buraya kadar hiçbir şey demiyorum,fakat teyzemlerle oturup 2 kelime sohbet edemiyoruz.şehire ve zamana hala ayak uydurabilmiş değiller.kuzenler arasında da sadece ben ve kardeşim üniversite mezunu ve bir meslek sahibiyiz.diğerleri okumadılar.herkes kendi yolunu ayrı çizdi.
büyükler ne tv izler ne gazete okurlar zaten okumaları yok,ne gezip tozup iki insan tanırlar,ne film ne eğlence tek bildikleri dedikodu.kendilerini geliştirme merakları hiç yok.diyelim tvde ünlü bi siyasetçiden bahsedicek lafı geçmiştir,"aha o koca kafalı adam işte," der komiklik yapmaya çalışırlar akılları sıra.bunca yıl böyle nasıl heba edilir ben düşünürken,onlar okuyan insanları küçümser,elinde roman dahi görse dalga geçerler vs..onlara göre okul insanları aptallaştırıyor,sık sık "okula gitsem vali olurdum" sözlerini işitiyorum.oysaki o kadar darlıkta kıtlıkta evlerine 5 kuruş getirmişlikleri yok.takdir edersinizki benim ailem onlarla birlikteyken kültür çatışması yaşadı.yani annem de zamanla onlara benzedi.okumayı unutmak üzere resmen.bir toplumda girdiklerinde konuşacak 2 kelimeleri yok takip ettikleri hiçbirşey ellerinden gelen hiçbir iş yok.ama başbaşa kaldıklarında dedikodunun haddi hesabı yok.elimde roman görseler onu da ders kitabı zannediyorlar.ilk ergenlik dönemlerinde yanlış birşey yapıyorum galiba diye düşünmeye başladım çalışmaktan utanır hale geldim.sürekli eleştirmeler kıyaslamalar her konuda...ve onlara göre çalışmak dünyanın en sıkıcı işi.onun yerine devrilip yan gelip yatmak daha eğlenceli ve daha karlı bir uğraş.yıllar böyle geçti.ben eleştirilmemek pahasına herşeyi uzak tutmaya çalıştım onlardan.ama beceremedim.her saniye içimizdelerdi.mesafe koymaya çalıştım annem yalnızlaştı olmadı onların etkisinden yavaş yavaş kurtulmaya başlıyoruz yaşlandıkça çok sık görmüyorum onları.ve damarıma eskisi gibi basamıyorlar.bu yüzden çok düşündüm uzak bir şehire evlenmeyi akrabalrdan uzak olmayı.kafamın rahat olmasını istedim.öyle esir almışlar ki bizi seneler sonra farkediyoruz gerçekleri ama kaybımız daha doğrusu kaybım çok.çok duygusal yetişştiğimden her söylediklerini bilir kişi ifadesi olarak kabul eder kusuru kendimde arardım.oysaki onlar bizi takip etmeli bizden çok şey öğrenmeliymiş,artık onları hayatımın içinde görmek istemiyorum.akraba kelimesinden nefret ediyorum.annemin ve babamın fazlsıyla uysal yapıa olmaları onların bu şekilde hareket etmelerine yol açtı.bilmiuorum net olarak anlatabildimmi kafam karışık biraz karışık oldu galiba benim gibi yakın akrabalarını bu nedenlerle sevmeyen var mı?
 
Son düzenleme:
valla akraba diye ille sevmek zorunda değilsin kimseyi, ne sev ne sevme, geldiklerinde saygında kusur etme, bi bahaneyle kaç odana, oturup dedikodu dinlemek zorunda değilsin yani, bırak arkadan ne konuşurlarsa konuşsunlar, yani sanırım ne yaparsan yap konuşacak tipler zaten, neden boş yere nefret besleyesin ya da, dikkate alıp üzülesin ki, nötr kal
 
vallla bende sevmiyorum akrabalarımı ve düğünümede çağırmak istemiorum naapıcam bilemiorum çağırmasam annem babam üzülecek çağırsam düğünüm mahvolacak oofff
 
Arkadaşlar kalabalık bir ailede büyüdüm.teyzemler,dayımlar,kuzenler..vs.aynı şehirde hep iç içeydik.5 teyzem var hiçbiri eğitimli insanlar değil.okuma yazmaları dahi yok.küçümsemek için söylemiyorum sonuçta onlar da kanımdan canımdan insanlar fakat artık ben yoruldum.içlerinde dip dibe oldukça bunca senedir köreldiğimi görüyorum.onların cahil olması neden beni bu kadar yordu?eğitimsiz olmalarına hiçbirşey demiyorum ama insan kendini biraz geliştirebilir değilmi.köyden çıkalı yıllar oluyor hepsi şehire evlenmiş evet dar gelirli aileler ve ne yazııkki yine sadece benim ailemin maddi durumu iyi ve eğitimliller.ama cahillik ve parasızlık değil ki artk bu başka bişey.

ben buraya kadar hiçbir şey demiyorum,fakat teyzemlerle oturup 2 kelime sohbet edemiyoruz.şehire ve zamana hala ayak uydurabilmiş değiller.kuzenler arasında da sadece ben ve kardeşim üniversite mezunu ve bir meslek sahibiyiz.diğerleri okumadılar.herkes kendi yolunu ayrı çizdi.
büyükler ne tv izler ne gazete okurlar zaten okumaları yok,ne gezip tozup iki insan tanırlar,ne film ne eğlence tek bildikleri dedikodu.kendilerini geliştirme merakları hiç yok.diyelim tvde ünlü bi siyasetçiden bahsedicek lafı geçmiştir,"aha o koca kafalı adam işte," der komiklik yapmaya çalışırlar akılları sıra.bunca yıl böyle nasıl heba edilir ben düşünürken,onlar okuyan insanları küçümser,elinde roman dahi görse dalga geçerler vs..onlara göre okul insanları aptallaştırıyor,sık sık "okula gitsem vali olurdum" sözlerini işitiyorum.oysaki o kadar darlıkta kıtlıkta evlerine 5 kuruş getirmişlikleri yok.takdir edersinizki benim ailem onlarla birlikteyken kültür çatışması yaşadı.yani annem de zamanla onlara benzedi.okumayı unutmak üzere resmen.bir toplumda girdiklerinde konuşacak 2 kelimeleri yok takip ettikleri hiçbirşey ellerinden gelen hiçbir iş yok.ama başbaşa kaldıklarında dedikodunun haddi hesabı yok.elimde roman görseler onu da ders kitabı zannediyorlar.ilk ergenlik dönemlerinde yanlış birşey yapıyorum galiba diye düşünmeye başladım çalışmaktan utanır hale geldim.sürekli eleştirmeler kıyaslamalar her konuda...ve onlara göre çalışmak dünyanın en sıkıcı işi.onun yerine devrilip yan gelip yatmak daha eğlenceli ve daha karlı bir uğraş.yıllar böyle geçti.ben eleştirilmemek pahasına herşeyi uzak tutmaya çalıştım onlardan.ama beceremedim.her saniye içimizdelerdi.mesafe koymaya çalıştım annem yalnızlaştı olmadı onların etkisinden yavaş yavaş kurtulmaya başlıyoruz yaşlandıkça çok sık görmüyorum onları.ve damarıma eskisi gibi basamıyorlar.bu yüzden çok düşündüm uzak bir şehire evlenmeyi akrabalrdan uzak olmayı.kafamın rahat olmasını istedim.öyle esir almışlar ki bizi seneler sonra farkediyoruz gerçekleri ama kaybımız daha doğrusu kaybım çok.çok duygusal yetişştiğimden her söylediklerini bilir kişi ifadesi olarak kabul eder kusuru kendimde arardım.oysaki onlar bizi takip etmeli bizden çok şey öğrenmeliymiş,artık onları hayatımın içinde görmek istemiyorum.akraba kelimesinden nefret ediyorum.annemin ve babamın fazlsıyla uysal yapıa olmaları onların bu şekilde hareket etmelerine yol açtı.bilmiuorum net olarak anlatabildimmi kafam karışık biraz karışık oldu galiba benim gibi yakın akrabalarını bu nedenlerle sevmeyen var mı?

canım anlıyorum seni. ben de baba tarafından üniversite seviyesinde okuyan tek kişiyim. amcamın eşiyle, çocuklarıyla vs. 2 kelime konuşamıyoruz. sanki bambaşka hayatlar yaşıyoruz. başka dünyalarda... annem de ilkokul mezunu ama her şeyden haberi vardır, kitap da okur haberleri gazeteleri takip eder. gerektiğinde bizim derslerimizi bizimle çalıştı. hep derim anne açık liseye yazılsan benimle bitirirdin diye :))

sizin durumunuzda mesafeli olmamanız sorun. ama şöyle düşün. o senin annen ve kardeşlerini seviyor, onlar ile vakit geçirmek istiyodur. sen çok görüşmesen... sevmek zorunda değilsin, dediklerine aldırma, onlar için yaşamıyorsun sonuçta ;)) az görüş kafan rahat olsun :34:
 
alla allaa tanışıyor muyuz canım biz?
o anlattığın sülale benimkisi olmasın sakın?
benim anne tarafım aynı yukarda anlattığın gibiler.
baba tarafım ise tam tersi.

onlarla görüşmek zorunda değilsin ama.
ben üniversiteye başladığımdan beri düğünde dernekte ancak görüşüyoruz.

yanarım da bir gün düğünüm olursa kırda yapamayacağıma yanarım...
çünkü biliyorum ki mahvederler o kırı :52:
 
valla ben bizimkilere bayılıyorum...o kadar eşsiz bi akraba kabilesine sahibim ki,önce cep no.'mu değiştirdim,ardından şehri terk ettim :9:.
 
:5:
alla allaa tanışıyor muyuz canım biz?
o anlattığın sülale benimkisi olmasın sakın?
benim anne tarafım aynı yukarda anlattığın gibiler.
baba tarafım ise tam tersi.

onlarla görüşmek zorunda değilsin ama.
ben üniversiteye başladığımdan beri düğünde dernekte ancak görüşüyoruz.

yanarım da bir gün düğünüm olursa kırda yapamayacağıma yanarım...
çünkü biliyorum ki mahvederler o kırı :52:

ben üniversiteyi de memleketimde okuduğumdan böyle bi şansım hiç olmadı belki de en büyük yanlışım bu oldu :5: sadece düğün dernekte görüşüyo olsam keşke bayramlardan nefret ettim onlar yüzünden gitmesem de karşılaşıyorum illaki
 
valla akraba diye ille sevmek zorunda değilsin kimseyi, ne sev ne sevme, geldiklerinde saygında kusur etme, bi bahaneyle kaç odana, oturup dedikodu dinlemek zorunda değilsin yani, bırak arkadan ne konuşurlarsa konuşsunlar, yani sanırım ne yaparsan yap konuşacak tipler zaten, neden boş yere nefret besleyesin ya da, dikkate alıp üzülesin ki, nötr kal

aynen ne yaparsam yapayım konuşan tipler herşeyin doğrusunu yalnızca onlar biliyor.ne yapsam kar etmiyo.odama gidiyorum bu sefer evde sürekli odamda oturduğumu ima edip damarıma basıyorlar.ama geç oldu biraz malesef kızdım küstüm kaçtım ne yaptıysam kendime ettim.artk takmamaya çalışıyorum ama bir yere kadar dilleri durmuyo cehalet öyle kötü birşey ki
 
:5:

ben üniversiteyi de memleketimde okuduğumdan böyle bi şansım hiç olmadı belki de en büyük yanlışım bu oldu :5: sadece düğün dernekte görüşüyo olsam keşke bayramlardan nefret ettim onlar yüzünden gitmesem de karşılaşıyorum illaki

ben de memleketimde okuyorum canım.
üniversiteden beri dememin sebebi; pek odadan çıkmıyorum artık.
mesela bugün gelmişler ama tüm gece pc nin başında olduğum için gündüz uyuyordum,görmedim onları.

karşılaştığın zamanlarda da bırak konuşsunlar ne yaparlarsa yapsınlar.
bu yaştan sonra aslaaa değişemezler.
ben anneme taşınalım daha düzgün bir apartmana diyorum mesela ama yok illa kardeşlerine yakın oturacakmış.
iş sahibi olunca yüzlerini görmeyi düşünmüyorum mecbur kalmadıkça:63:

bir de ailede tek okuyan ve onlara göre daha modern giyinen ben olduğum için, hakkımda dedikodu bile ediyorlar.
ben bişey giysem 2saat inceliyorlar falan...
 
Son düzenleme:
evet biz de aşağı yukarı aynı durumdayız.bizim de baba tarafımız yobaz.bi yakınımızın düğününe gidelim deriz,iki kişi davet ederiz en az 6 kişi gelirler,o yanındaki kişileri tanımayız,üstelik havuzlu düğün,kırlı düğün falandır onlarsa gayet rüküş giyinmişlerdir.hani maddi durumun yoktur almazsın dicem de bi dümdüz siyah bir elbise,üstüne bi hırka bi ceket alırsın uydurursun yani her türlü.sonra otururlar masada gelen geçeni keserler,geline damada kim ne takı takmış tek tek belleklerine geçirirler,zamanı gelince de gelin damattan borç isteyip reddedilince "aa ama size o gün x lira takıldı nasıl paranız olmaz" derler.

zengin,güzel,üniversite mezunu doktora yapan kızı kenara çekip muhabbete kitleyip bakkalda kasiyerlik yapan lise terk sigara içen boş takılan oğullarına ayarlamaya çalışırlar. (kimsenin meslekleriyle dalga geçmiyorum ama göz var nizam var zengin yere kapak atalım diye bu kadar da yapılmaz)

takı takmaya tenezzül etmedikleri gibi mutlaka bişeyler kırar dökerler hasar verirler,her misafire bir tabak yemek ayrıldıysa "evde oğlum var ona da götüreyim" diyip iki tabak daha yemek isterler,çocuklar azman zaten düğünü mahvederler.

dansöz çıkarır oynatırsın,alkollü düğün yaparsın burun kıvırırlar somurturlar,eve dönünce bütün sülaleye bire bin katarak anlatırlar bunu.

oof of bilmiyorum ben evlenince bunları çağırmak istemiyorum,eve gelince de yüzlerine pek bakmıyorum sırf ailemin hatrına katlanıyorum ama o da bi yere kadar.
 
sanirim anne ve baba yuksek egitim gorduyse cocuklarida guzel okuyorlar, tabii herkezde degil ama cogu zaman durum boyle. seninde dedigin gibi, kuzenlerinin arasindan birtek siz uni okumussunuz.

e ne tv izler ne gazete okursalar yapacaklari tek sey dedikodu zaten, hos, tv izleseler bile magazin tarzi seyleri izlerler. ama artik tvde cok ogretici seyler oldugunu goruyoruz, enazindan oyle seyleri izleyipte kendilerini gelistirebilirler.

benim annem zamaninda evlenip hollandaya yerlesmis, yasadigimiz sehirde akrabamiz yok, olsa bile annem oyle hergun onun bunun evinde oturup bosa vakit harcamayi sevmeyen biriydi ve evde yalniz basinda oturup bizi buyuttu. simdi cocuklari teker teker buyuyunce kendine guzel bir ugras buldu; oda spor. artik hergun baska baska yerlerde sporla ilgili seyler yapiyor ve asosyal olan annem oyle bir degistiki (iyi yonden) sosyal bir kadin oldu cikti. tvde ogretici seyler izliyor vs. 40/50 yasindan sonra bile insan kendini oyle guzel gelistirebilirki. yine tesaduf sonucu basladigi bir isle elinde diplomasi bile oldu.

kisacasi isteyen basarir, ama senin akrabalarin okadar rahat insanlarki anladigim kadariyla, bosver onlar kendi yaglarinda kavrulsunlar hepberaber. sende bayramda seyranda gorusursun, araya kusluk girmesin ama annende artik mesafe koyarsa guzel olur kendisi icin bence?!
 
evet biz de aşağı yukarı aynı durumdayız.bizim de baba tarafımız yobaz.bi yakınımızın düğününe gidelim deriz,iki kişi davet ederiz en az 6 kişi gelirler,o yanındaki kişileri tanımayız,üstelik havuzlu düğün,kırlı düğün falandır onlarsa gayet rüküş giyinmişlerdir.hani maddi durumun yoktur almazsın dicem de bi dümdüz siyah bir elbise,üstüne bi hırka bi ceket alırsın uydurursun yani her türlü.sonra otururlar masada gelen geçeni keserler,geline damada kim ne takı takmış tek tek belleklerine geçirirler,zamanı gelince de gelin damattan borç isteyip reddedilince "aa ama size o gün x lira takıldı nasıl paranız olmaz" derler.

zengin,güzel,üniversite mezunu doktora yapan kızı kenara çekip muhabbete kitleyip bakkalda kasiyerlik yapan lise terk sigara içen boş takılan oğullarına ayarlamaya çalışırlar. (kimsenin meslekleriyle dalga geçmiyorum ama göz var nizam var zengin yere kapak atalım diye bu kadar da yapılmaz)

takı takmaya tenezzül etmedikleri gibi mutlaka bişeyler kırar dökerler hasar verirler,her misafire bir tabak yemek ayrıldıysa "evde oğlum var ona da götüreyim" diyip iki tabak daha yemek isterler,çocuklar azman zaten düğünü mahvederler.

dansöz çıkarır oynatırsın,alkollü düğün yaparsın burun kıvırırlar somurturlar,eve dönünce bütün sülaleye bire bin katarak anlatırlar bunu.

oof of bilmiyorum ben evlenince bunları çağırmak istemiyorum,eve gelince de yüzlerine pek bakmıyorum sırf ailemin hatrına katlanıyorum ama o da bi yere kadar.

ayy seninkiler cidden çok fenaymış.
ben de bu yüzden kırda düğün yapamayacağım asla:5:
oysa hep hayal ederdim böyle papatyaların arasında gelin olduğumu...
ama bunlar o papatyaları yolup evlerine götürürler:47:
normal bir erkek arkadaşımla çarşıda yürüyorduk bir seferinde.
kuzenim gördü beni, selam verdim konuştuk.
millete anlatmış, wenars giymiş askılıyı, takmış koluna sevgilisini çarşıda geziyordu, beni gördü görmemezlikten geldi diye...
gel de linç etme bu kuzeni:27: rezil ettim kendisini yalanını ortaya çıkarıp ama yetmedi içimde kaldı:27:
 
Benimde akrabalarımın çoğu kör cahil, okumaları yazmaları yok. Ama ben onlarla birlikteyken mutluyum. Onlar ne derse desin gülerim, onların hayatlarına saygı gösteririm. Çünkü bilirim ki akrabam, kanım canımdır onlar. Bir gün başım sıkışsa gene o cahiller koşacaktır bana.
Biz kuzenler olarak hemen hemen hepimiz okumuşuzdur, ama annelerimizin, babalarımızın cahilce konuşmalarına ses çıkarmayız. Onlar böyle düşünüyor, onlar böyle görmüş der geçeriz. Bir araya gelince cahil konuşanlardan sıkılmak yerine bunu kendimize zevk haline getirir bazen o cahil konuşmalara güler geçeriz.
Ben açıkcası böylesine bir akraba karşıtlığını anlayamadım. Kimsenin bizimle aynı şeyi düşünmesini bekleyemeyiz değil mi?
Bu düşünceleri acaba kendi annemiz babamız için söyleselerdi hoşumuza gidermiydi.
Benim annemde babamda, kör cahil, annem bir kadının çalışmaması evinin kadını olmasını söyler, her kitap okuduğumda "okuyupta adam mı olacaksın" der.
Yaaa ne bileyim söyleyecek söz bulamıyorum.
Ben akrabalarımı cahillikleriyle, patavatsızlıklarıyla, bönlükleriyle yani oldukları gibi seviyorum.
Galiba bende bir gariplik var.
 
benimkiler kör cahil değildi,bam telime basmakla kalmadılar tüm şalterlerimi attırdılar.şehri terk etme nedenine kadar gitti bu...
 
kendi akrabalarım okumamış insanlar ama çokta bilgililer
her konuda fikir sahibi insanlar..
okuyana saygı gösterir önlerinde eğilirler...
teyzelerim bize geldiği zaman sessizce odama girer
napıyoesun yiğenim iyimisin aman otur sen dersini çalış kalkma sakın derdi..
fazla sosyal hayatları olmasada kendilerini çok iyi yetiştirmiş insanlardır baba tarafıda öyledir...
evlendim eşimin ailesine baktım aman allahım o da ne!!!:53:
dedikod almış başını gitmiş gelirim ellerini öperim arkamı döner odadan cıkmadan kulağım duya duya dedikodumu yaparlar...
evlendim aöf den devam ediyorum sülalenin yarasına basıyorum sanki hepsininiçinde bi dert olmuş bu okumam...
otur çocuk doğur ne okuması deyip beni cinnet geçirecek seviyeye çıkarıyorlar...
onlara göre kadın cocuk doğurur doğurma makinesi gib görürler 1 olsa niye 1 2 tane olsa niye 2 tane hadi bidaha doğur 3 olsa niye 4 değil...
toplanırlar o onu dedi bu şunu yaptı şu bunu söyledi
filancanın gelini söyle yapmış falancanın kızının sevdiği varmış
vsvsvs....otururken daralıyorum bazen yanlarında durmak boğuyor beni....
dedikodudan nefret ediyorum haliyle bunlar dedikodu edince konusacak ortak noktamız olmuyor..
adım somurtkan geline cıktı sayelerinde hiç konuşmuyor muşum onlarla
inanın konusacak bi te ortak noktam yok onlarla oturayımda yanlarında falancanın gelininimi çekiştireyim....
hey allahım yaaaa
 
Son düzenleme:
Benimde akrabalarımın çoğu kör cahil, okumaları yazmaları yok. Ama ben onlarla birlikteyken mutluyum. Onlar ne derse desin gülerim, onların hayatlarına saygı gösteririm. Çünkü bilirim ki akrabam, kanım canımdır onlar. Bir gün başım sıkışsa gene o cahiller koşacaktır bana.
Biz kuzenler olarak hemen hemen hepimiz okumuşuzdur, ama annelerimizin, babalarımızın cahilce konuşmalarına ses çıkarmayız. Onlar böyle düşünüyor, onlar böyle görmüş der geçeriz. Bir araya gelince cahil konuşanlardan sıkılmak yerine bunu kendimize zevk haline getirir bazen o cahil konuşmalara güler geçeriz.
Ben açıkcası böylesine bir akraba karşıtlığını anlayamadım. Kimsenin bizimle aynı şeyi düşünmesini bekleyemeyiz değil mi?
Bu düşünceleri acaba kendi annemiz babamız için söyleselerdi hoşumuza gidermiydi.
Benim annemde babamda, kör cahil, annem bir kadının çalışmaması evinin kadını olmasını söyler, her kitap okuduğumda "okuyupta adam mı olacaksın" der.
Yaaa ne bileyim söyleyecek söz bulamıyorum.
Ben akrabalarımı cahillikleriyle, patavatsızlıklarıyla, bönlükleriyle yani oldukları gibi seviyorum.
Galiba bende bir gariplik var.


insanın maddi durumu,eğitim durumu vs. nasıl olursa olsun kendini daima bi adım ileriye götürmeye yönelik davranmalı bence.

ahlak cahillik görgü bunlar birbirlerini destekleyen şeyler.biri olmadı mı ve insan çabalamadı mı sevimsizleşir o kişi.benim annem de bazı konularda cahildi babam da,ama diğer insanın eleştirilerini dikkate alırlar,aman ben böyleyim kendi yağımda kavrulurum yada benden iyi mi bilceksiniz demezler.

şöyle örnek vereyim babannem benim okuma yazma bilmez,tipik anadolu kadını.ama bahsettiğim akrabalardan ayıran birçok özelliği var onun ve ben babannemi çok severim.

okuma yazması yok,mesela gelir bana reçetesini gösterir ilaçların isimlerini sırasına göre ezberlemeye çalışır,nasıl okunduğunu öğrenir.yazı stilinden dolayı da ilacı tanır ve evde o ilaçtan varsa fazlasını almaz.halbuki gidip bi arkadaşı,tanıdığıyla eczaneye gidip ona hallettirebilir,ya da eczacı kızla yarım saat konuşarak anlamaya çalışabilir.ama o kimseye yük olmak istemez.

gelir bana sorular sorar,kızım bu kuşlar küçücük,nefesleri nasıl yetiyor böyle saatlerce havada uçuşuyolar diye,ben ona kuş biyolojisinden bahsetmem ama anlayacağı dilde anlatırım mutlu olur öğrenince vay be der şaşırır.

düğün vs. olduğunda siz gençsiniz siz bilirsiniz ne giyeyim der,biz ona en güzelini en kalitesini alırız.düğüne gittiğinde küçük çocuklar gibi kıyafetine bakar şenlenir,kalkıp oynamak ister.

birşeyin ikincisini parasını vermedikçe istemez.ya da mesela misafirlikteyse ev sahibine ayıp olur diye düşünür fazladan şeyler istemez.

zaten arkadaşın bahsettiği akrabaların sevilcek bi yanı yok bence.benim kitap okumamı yadırgayan insanları itici bulurum.

 
Benimde akrabalarımın çoğu kör cahil, okumaları yazmaları yok. Ama ben onlarla birlikteyken mutluyum. Onlar ne derse desin gülerim, onların hayatlarına saygı gösteririm. Çünkü bilirim ki akrabam, kanım canımdır onlar. Bir gün başım sıkışsa gene o cahiller koşacaktır bana.Biz kuzenler olarak hemen hemen hepimiz okumuşuzdur, ama annelerimizin, babalarımızın cahilce konuşmalarına ses çıkarmayız. Onlar böyle düşünüyor, onlar böyle görmüş der geçeriz. Bir araya gelince cahil konuşanlardan sıkılmak yerine bunu kendimize zevk haline getirir bazen o cahil konuşmalara güler geçeriz.
Ben açıkcası böylesine bir akraba karşıtlığını anlayamadım. Kimsenin bizimle aynı şeyi düşünmesini bekleyemeyiz değil mi?
Bu düşünceleri acaba kendi annemiz babamız için söyleselerdi hoşumuza gidermiydi.
Benim annemde babamda, kör cahil, annem bir kadının çalışmaması evinin kadını olmasını söyler, her kitap okuduğumda "okuyupta adam mı olacaksın" der.
Yaaa ne bileyim söyleyecek söz bulamıyorum.
Ben akrabalarımı cahillikleriyle, patavatsızlıklarıyla, bönlükleriyle yani oldukları gibi seviyorum.
Galiba bende bir gariplik var.

o cümleyi kırmızıyla belirttim çünkü benim başım sıkıştığında bırak yardım etmeyi, başımın sıkıştığı konuyla ilgili dedikodu yapıp laf taşır benim akrabalarım.
kısa kollu giymemi, ders çalışmamı, arkadaşlarımla gezmemi, saçlarımı boyatmamı, tırnaklarımı uzatmamı, makyaj yapmamı, gece geç yatmamı ve daha bir çok şeyimi dedikodu haline getiren insanları nasıl sevebilirim ki:63:
gülüp geçmekten bahsetmişsin ama normal bir arkadaşımla yolda yürümemi, namus kavramıyla karıştırıp cins cins konuşurlarken asla ben gülüp geçemiyorum.
ne demişler akrabanın yaptığını akrep yapmazmış
 
o cümleyi kırmızıyla belirttim çünkü benim başım sıkıştığında bırak yardım etmeyi, başımın sıkıştığı konuyla ilgili dedikodu yapıp laf taşır benim akrabalarım.
kısa kollu giymemi, ders çalışmamı, arkadaşlarımla gezmemi, saçlarımı boyatmamı, tırnaklarımı uzatmamı, makyaj yapmamı, gece geç yatmamı ve daha bir çok şeyimi dedikodu haline getiren insanları nasıl sevebilirim ki:63:
gülüp geçmekten bahsetmişsin ama normal bir arkadaşımla yolda yürümemi, namus kavramıyla karıştırıp cins cins konuşurlarken asla ben gülüp geçemiyorum.
ne demişler akrabanın yaptığını akrep yapmazmış

canm aynen yaaa off valla ben dünya üzerinde bizimkilerden bi tane daha olacağına ihtimal vermezdim.malesef çeken bilir dimi,biz cahilliklerine birşey demiyoruz,cahil olur ama gelişime açıktır,okuyana saygısı vardır,e böyle değilse benim ona ne kadar saygım olabilirki?öncelik tabiki bizim.her şartta onalrı sırtımda taşıyacak değilim.taşıyorum zaten.ailem taşıyor bir hayır dualarını almıyoruz.hep bir şükürsüzlük zora koşma ve nankörsüzlük var.ama bunlar da ailemin tepkisizliğinden kaynaklanıyor.kısa kollu gezmemi saçımı boyamamı erkek arkadaşım olmasını vs.. ya bu dediklerin aynen akrabalarım tarafından dile getirilen şeyler hepsi de.ders çalışmam bilgisayar karşısında zaman geçirmem arkadaşıma gitmem ne bilim herşey.ilk saçımın rengini değiştiğimde tam 2 ay sonra teyzem yeni görmüş gibi "sen saçınımı boyattın,saçların erken beyazlar" diyor çok ciddi bir tavırla,sonra ilk makyaj malzemelerimi arkadaşımla birlikte aldığımda kuzenime göstermiştim benden 5 yaş büyük kuzenime.annem dile düşücem diye onunla birlikte gidip aldığımı söylemiş.erkek arkadaşımla gördüğünde 20 yaşındayken teyzem koşa koşa eve gitmiş soluklanmadan evi annemi aramış beni ihbar etmişti!!! ne komik yaa.

daha bu insanları ne için sevicez sırf arada kan bağı olduğu için mi??ne kadar mantıksız değilmi.ben nede olsa akrabalarım diyip herşeyi görmezden gelicem ve bu bana mide rahatsızlıkları saç dökülmeleri cilt problemleri olarak geri dönecek.peki bunları kim telafi edecek??hangi biri diyecek ahh sen bu kadar üzüldün al ben sana bir tutam saç vereyim!!!dedimya kendime ettim ne yaptıysam kendime yaptım.onlar dersçalışıyor diyor diye ben üniversiteyi bitirdikten sonra girmem gereken kpss sınavına adapte olup hazırlanamadım.gizli yapmak istedim çünkü beni strese sokuyorlardı annemi tembihledim olmadı ne yaptıysam kendime yaptım.kaybım birkaç sene.bu noktada artk düşünmek istemiyorum.baktım ne yaparsam yapayım yine kafalarında kurguluyorlar herşeyi.geçende odamın ışığı bozulmuştu ampulu değişiyorduk teyzem bizdeydi bendeki de şansya başıma geleceği biliyorum,demez miki "iyi,takılsın ışık ders çalışırsın ":5: gel de sinirlenme yani şimdi ışık sadece ders çalışmak için mi kullanılıyor yada ders çalışmasam karanlıktamı oturucaz.anlamak mümkün değil doğrusu..
 
kendi akrabalarım okumamış insanlar ama çokta bilgililer
her konuda fikir sahibi insanlar..
okuyana saygı gösterir önlerinde eğilirler...
teyzelerim bize geldiği zaman sessizce odama girer
napıyoesun yiğenim iyimisin aman otur sen dersini çalış kalkma sakın derdi..
fazla sosyal hayatları olmasada kendilerini çok iyi yetiştirmiş insanlardır baba tarafıda öyledir...
evlendim eşimin ailesine baktım aman allahım o da ne!!!:53:
dedikod almış başını gitmiş gelirim ellerini öperim arkamı döner odadan cıkmadan kulağım duya duya dedikodumu yaparlar...
evlendim aöf den devam ediyorum sülalenin yarasına basıyorum sanki hepsininiçinde bi dert olmuş bu okumam...
otur çocuk doğur ne okuması deyip beni cinnet geçirecek seviyeye çıkarıyorlar...
onlara göre kadın cocuk doğurur doğurma makinesi gib görürler 1 olsa niye 1 2 tane olsa niye 2 tane hadi bidaha doğur 3 olsa niye 4 değil...
toplanırlar o onu dedi bu şunu yaptı şu bunu söyledi
filancanın gelini söyle yapmış falancanın kızının sevdiği varmış
vsvsvs....otururken daralıyorum bazen yanlarında durmak boğuyor beni....
dedikodudan nefret ediyorum haliyle bunlar dedikodu edince konusacak ortak noktamız olmuyor..
adım somurtkan geline cıktı sayelerinde hiç konuşmuyor muşum onlarla
inanın konusacak bi te ortak noktam yok onlarla oturayımda yanlarında falancanın gelininimi çekiştireyim....
hey allahım yaaaa

eşinin ailesiyle istediğin mesafeyi koyabilir insan gibi geliyo bana da yada şuan bekar olduğum için öyle düşünüyorum ama şöyle düşün bu insanları ben annem babam aracılığıyla görüyorum.onalr tavır almadıkça benim elimden birşey gelmiyor.bir tane iki tane değil.hepsi birbirinden kötü.evimde huzurla oturmak istiyorum her kafadan bir ses çıkmasın ama nerdeee..bu yüzden evleneceğim insanda ilk buna dikkat etmeyi düşünüyorum yada uzaklara gitmeyi ama annem babamdan ayrı kalmayı göze alamam :5:
 
Benimde akrabalarımın çoğu kör cahil, okumaları yazmaları yok. Ama ben onlarla birlikteyken mutluyum. Onlar ne derse desin gülerim, onların hayatlarına saygı gösteririm. Çünkü bilirim ki akrabam, kanım canımdır onlar. Bir gün başım sıkışsa gene o cahiller koşacaktır bana.
Biz kuzenler olarak hemen hemen hepimiz okumuşuzdur, ama annelerimizin, babalarımızın cahilce konuşmalarına ses çıkarmayız. Onlar böyle düşünüyor, onlar böyle görmüş der geçeriz. Bir araya gelince cahil konuşanlardan sıkılmak yerine bunu kendimize zevk haline getirir bazen o cahil konuşmalara güler geçeriz.
Ben açıkcası böylesine bir akraba karşıtlığını anlayamadım. Kimsenin bizimle aynı şeyi düşünmesini bekleyemeyiz değil mi?
Bu düşünceleri acaba kendi annemiz babamız için söyleselerdi hoşumuza gidermiydi.
Benim annemde babamda, kör cahil, annem bir kadının çalışmaması evinin kadını olmasını söyler, her kitap okuduğumda "okuyupta adam mı olacaksın" der.
Yaaa ne bileyim söyleyecek söz bulamıyorum.
Ben akrabalarımı cahillikleriyle, patavatsızlıklarıyla, bönlükleriyle yani oldukları gibi seviyorum.
Galiba bende bir gariplik var.

benim annem babam için bunları kimse söylemez.cahil değiller kimsenin hayatına müdahale etmezler kimseyi kıracak şekilde eleştirip dalga geçmezler.ayrıca bizim cahilliğe birşey dediğimiz yok.sevimsiz olmadıkları müddetçe.senin ailen de böyle olduğu için kabullenebiliyosun ama bizde bir arada kalmışlık var.
 
Back
X