- Konu Sahibi BilgeGokcen
-
- #1
Malumunuz Lisansüstü Eğitim Sınavı (LES) artık yeni adıyla ALES oldu; Akademik Personel Ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı...
Nasıl bir sınav bu?
Sayısal-1 ve Sayısal-2 Testleri adayların sayısal ve mantıksal akıl yürütme (muhakeme) becerilerini ölçmeye yönelik sorulardan oluşuyor. Sayısal-2 Testindeki sorular, Sayısal-1 Testindeki sorulara göre daha ileri düzeyde sorular. Sözel Testi, sözel akıl yürütme (muhakeme) becerilerini ölçmeye yönelik sorulardan oluşuyor.
Sorun şu:
Her üç testteki sorular da, belirli yükseköğretim programlarında kazanılan yeterlikleri ve bilgileri ölçmeye yönelik DEĞİL. Ancak test soruları farklı alanlardan gelen yükseköğretim kurumu mezunlarının cevaplayabilecekleri nitelikte...
Şöyle ki...
Mesela ben yabancı diller/ Batı dilleri üzerine ihtisas yapmaktayım. Zamanında master için LES'e girmem gerekiyordu. Kendi alanımda yüksek lisans yapmak için sadece Türkçe-Matematik soruları olan bir sınavdan yüksek bir puan almam gerekiyordu.
Benim alanım yabancı diller. Ama bu sınavda bana uzman olduğum konuda soru sormadılar. Gerçi almam gereken puanı almış ve master'a kabul edilmiştim ama hep şu soruyu sordum: Ne alaka?
Şimdi çok sevdiğim değerli bir öğretim görevlisi arkadaşım var; birlikte YL yapmıştık. Sözleşmeli idi kendisi, yeni gelen kanunla ALES'ten 70 almadan kadroya geçemiyor. Bu insan bölümünü birincilikle bitirmiş, ÜÇ DİL BİLEN, öğrencileriyle iletişimi mükemmel ve çok sevilen bir hoca. Ama matematik yapamıyor diye kadroya alamıyorlar. Düşünebiliyor musunuz? 67'de kaldı ALES'te.
Bu kadar değerli bir bilim insanını (çok değerli akademik çalışmaları da var) ALES'ten 70 almadı diye kadroya alamıyorlar. Ve bu insanın KPDS'sine, ÜDS'sine bakmıyorlar bile.
Yabancı diller konusunda ihtisas yapan bizlere ne diye Matematik çözdürürler? Ben üniversitemi okumuşum, master'ımı yapmışım, artık alanımda ilerliyorum, neden bu dikkat dağıtıcılık? Neden bu zorluk çıkarmalar? Sonra neden bilimde ilerleyemiyoruz diyoruz... Önce bilim insanlarının kendi alanları dışındaki işlerle uğraşmalarını bir engelleseler... Belki sorulara cevap anında bulunur...
Nasıl bir sınav bu?
Sayısal-1 ve Sayısal-2 Testleri adayların sayısal ve mantıksal akıl yürütme (muhakeme) becerilerini ölçmeye yönelik sorulardan oluşuyor. Sayısal-2 Testindeki sorular, Sayısal-1 Testindeki sorulara göre daha ileri düzeyde sorular. Sözel Testi, sözel akıl yürütme (muhakeme) becerilerini ölçmeye yönelik sorulardan oluşuyor.
Sorun şu:
Her üç testteki sorular da, belirli yükseköğretim programlarında kazanılan yeterlikleri ve bilgileri ölçmeye yönelik DEĞİL. Ancak test soruları farklı alanlardan gelen yükseköğretim kurumu mezunlarının cevaplayabilecekleri nitelikte...
Şöyle ki...
Mesela ben yabancı diller/ Batı dilleri üzerine ihtisas yapmaktayım. Zamanında master için LES'e girmem gerekiyordu. Kendi alanımda yüksek lisans yapmak için sadece Türkçe-Matematik soruları olan bir sınavdan yüksek bir puan almam gerekiyordu.
Benim alanım yabancı diller. Ama bu sınavda bana uzman olduğum konuda soru sormadılar. Gerçi almam gereken puanı almış ve master'a kabul edilmiştim ama hep şu soruyu sordum: Ne alaka?
Şimdi çok sevdiğim değerli bir öğretim görevlisi arkadaşım var; birlikte YL yapmıştık. Sözleşmeli idi kendisi, yeni gelen kanunla ALES'ten 70 almadan kadroya geçemiyor. Bu insan bölümünü birincilikle bitirmiş, ÜÇ DİL BİLEN, öğrencileriyle iletişimi mükemmel ve çok sevilen bir hoca. Ama matematik yapamıyor diye kadroya alamıyorlar. Düşünebiliyor musunuz? 67'de kaldı ALES'te.
Bu kadar değerli bir bilim insanını (çok değerli akademik çalışmaları da var) ALES'ten 70 almadı diye kadroya alamıyorlar. Ve bu insanın KPDS'sine, ÜDS'sine bakmıyorlar bile.
Yabancı diller konusunda ihtisas yapan bizlere ne diye Matematik çözdürürler? Ben üniversitemi okumuşum, master'ımı yapmışım, artık alanımda ilerliyorum, neden bu dikkat dağıtıcılık? Neden bu zorluk çıkarmalar? Sonra neden bilimde ilerleyemiyoruz diyoruz... Önce bilim insanlarının kendi alanları dışındaki işlerle uğraşmalarını bir engelleseler... Belki sorulara cevap anında bulunur...