"Ablamin dahi bir yaşamı var" ne demek ya, niye gömdünüz ki kadıncagizi?
Öncelikle inşallah iş bulursunuz, işsizlik Cook zor. Allah arayan kimseyi işsiz bırakmasın keşke

Bence olay biraz bakış açısıyla alakalı.
Mesela benim çok yakın ve yıllarca egitimcilik yapan tanidigim KHK ile ihraç edildi, sonra başka olaylar yaşadı konuyla ilgili,hatta kısa süre hapis yattı

Ki çok saygın bir insandı, parmakla gösterilirdi,bir anda çok çok saçma bir konumda buldu kendisini. Artık insanlar 'nolur nolmaz,başımiz yanmasin' diye selamı kestiler yani... Bir gecede toplumdan dişlandi (ki ben kesinlikle masum olduğuna eminim).
Bu kişi bile, geçen onca senede doğru düzgün iş bulamamasina, açlık sınırında yaşamasına rağmen hayata olumlu tarafından bakabiliyor. Mesela her bulusmamizda sahaftan ikinci el kitaplar alıyor, kitaplar hakkında konuşuyoruz. "O kadar boş vaktim var ki her kitaba zaman ayirabiliyorum" diyor. Hatta bir keresidne "az kaldı atıldığıma sevineceğim,eskiden sadece bölümümle ilgili kitaplar okurdum,edebiyat boş gelirdi. Oysa atildigim dönemde kült eserleri keşfettim,boşa yaşamışım. Bu edebiyat evrenine girmeden ölmek istemezdim" falan demişti,şakayla karışık.
Yani bir anda hayatı tepetaklak olan, toplumdan dışlanan, iyi bir maaşı varken açlık sınırında yaşayan, ailesinin gururuyken yüz karası olan insan bile yaşadığı duruma bir şekilde olumlu bakmayı başardı .
Siz de yapabilirsiniz... Aileniz kol kanat germiş, tatlı ve küçük bir çocuğunuz var,daha yaşınız çok genç... Yani karalar bağlamak için çok da uygun degilsinzi bence...
Benim işsiz oldugum dönemde (kendimi gecindirecek kadar parttime çalışırdım) bunu fırsat bilip gezebildigim kadar gezmistim mesela. Bir iş olurdu x şehrine giderdim,donerayak komşusu y şehrine de ugrardim. Kamp yaptığım için neredeyse hiç para harcamadan tatillere giderdim, beni bedava gönderen kurulus bulup yurt disina cikmistim, hazır boş vaktim çok diye arkadaş oturmalarina giderdim, dilim gelişsin diye turist gezdirirdim, İstanbul'un çoğu yerini işsiz olduğum dönemde öğrendim, canım sıkıldıkça hamagimi kitabımi alır parka gider uzanirdim, memlekete gider bir ay kalirdim..
Elbette benim de enseyi kararttigim zamanlar oldu (ozelikle 'bosa mi okudun' bakışı aldığımda). Ama genel olarak bunun bir süreç olduğunu, geçici olduğunu ve tadını çıkarmam gerektiğini farkındaydım.
Size de aynısını tavsiye ederim.
Alın bir hamak (güzelleri-minicikleri indirimde 90 lira oluyor ama biraz hantalca olanlari daha geçen gün A1.1'de 15 liraydı .
Alın hamagi, alın çocuğu,yanınıza evde yaptığınız poğaçalaari alın,bir de örtü. Çıkın çocuğunuzla yakınlarda bir parka. Park dedigim birbirine yakın ağaçları olan bir yer. Hamakta çocuğa kitap okuyun, etrafta balon oynayın, sohbet edin.. sonra örtüye gecin evdeki poğaçalari yiyin...havanız değişir,hem para harcamamış olursunuz. Bir başka gün alın cocugu sehrin gezielcek yerlerine gidin. İllaha para harcamak zorunda degilsiniz, evden getirin her şeyinizi. Mesela benim ablam inanılmaz titiz ve biraz takıntılı bir kadin. Sokakta bayilsa su bile içmiyor (dışını yıkamadan) . Çocuğuyla çıktığında da yiyebileceği her şeyi evde hazırlıyor. Sizin de çocuğunuz küçük, aynı şeyi yaparak hiç para harcamadan gezebilirsiniz...