canım senin bahsettiğin herşeye birebir uygun biriyim

Hayatımda ameliyatı bırak, ayağım bile burkulmamıştır. o yüzden senin için en başından anlatıcam bu süreci.
benim yoğun bi nefes problemim vardı.sürekli derin nefes alma ihtiyacı, burun içinde kaşıntı, sık sık hapşurma vs. canım sağlam olduğundan bunları pek takmazdım ama şu burunda kemer yaş ilerleyip yeni ortamlara girmemi gerektirdikçe iyiden iyiye güvenim yok etmeye başlamıştı.ama annemin böyle bi öneriye kesinlikle karşı çıkacağından emindim.şimdiye kadar da pek konusu açmamıştım.
bigün arkadaşımla konuşurken böyle bişey düşündüğümü söyledim,o da sağolsun cesaret verdi.ablam sağlıkçı beim.bi gün kahvaltı sofrasında sağlıkla ilgili sorunlardan bahsederken ben de birden bu nefes şikayetlerimi söyleyiverdim.ablam da hissettiklerimi anladıysa demek aaa sende deviasyon vardır,benim bi arkadaşım bizim hastanede x doktora ameliyat oldu,hem estetik de yaptılar çok memnun.ona gidelim dedi.annem ne gereği var canım,ne estetiği,neyi varmış onun burnunun falan dedi.
bu olaydan sonra ben ablamı sıkıştırmaya başladım.abla ne zaman geleyim,bi ayarlasan da görüşsek falan diye.ablam da o serviste çalışan birini aradı ve kimi önerirsiniz diye sordu.yine aynı ismi verdiler.x beyden başkasına olmasın,çok iyi bi cerrahtır dediler.ama yakında başka bi hastaneye geçicek, görüşmeniz pek mümkün olmaz dediler.
bu kadar yaklaşmışken böyle olunca üzüldüm tabi.ablam merak etme başkasını ayarlarız dedi.neyse yeğenimi hastaneye götüreceğimiz bir gün ablam doktorun hastanede son ameliyatını yaptığını, hemen yanına gitmemi söyledi. annemler falan gittik.onlar yeğenimle uğraşırken biz de ablamla doktorun yanına çıktık. ben aksi ve yaşlı birini beklerken bi de ne görüyüm. gayet genç, elektriği müthiş, sıcakkanlı, mütevazi bi adam. ablam tabi direk açtı konuyu. kardeşimin deviasyonu var, ameliyat olmak istiyo dedi. doktor direk estetik de düşünüyo musun diye sordu. ben de yani, olabilir tabi falan dedim :) zaten ihtiyacın da var dedi doktor :) yaparız tabi ama artık bana burda ameliyat vermiyolar, başka hastaneye geçicem. istediğin zaman oraya gel, beni bul. dedi.
aşağı indik, anneme anlattık,annem ne ameliyatı falan dedi önce.pek ciddiye almadı sanırım.çalıştığım için haziranı beklemem gerekiyordu.mayıs sonu gibi ablamın hastanesine gidip bütün tetkiklerimi yaptırdım.annemler de alıştılar tabi bu duruma.bi de aynı dönem kuzenim de aynı ameliyatı geçirince destekleyici bi etki oldu haliyle.neyse tetkikleri aldım,gittim doktoruma,direk yanına çıktım.dedim böyle böyle.biz yanınıza gelmiştik böyle demiştiniz.hemen hatırladı.aldı beni gitmem gerek yerlere bizzat kendisi götürdü.bi asistanla tanıştırdı,hanımefendiyle özel olarak ilgilenin,benim günüme yazın,dosyasını odama siz getirin falan dedi.orda eksik olan işlemleri tamamladım.anestezi falan gibi.sonra doktora gittim. ameliyatı ne zaman olmak istersin gökçe diye sordu.ben de en kısa zmanada dedim :) tamam ararım seni haberleşiriz dedi.
bu kadar kolay olacağına hiç ihtimal vermemiştim.acayip de sabırsızdım.zaten o heyecanla soracaklarımı da unutmuştum.bikaç gün sonra dayanamayıp tekrar doktorun yanına gittim.aklımda kalan erşeyi sordum.o da sağolsun rahatlattı beni.cuma günü ameliayt aolabilirsin dedi. iki malzeme adı verdi. bunları al ama 50 tlden fazla verme dedi. o gün fotoğraflarım çekildi,ultrason,burun grafisi falan. gittim temiz pijama,çamaşır,ıslak mendil neyin aldım.
sabah 11 deydi ameliyat ama ben 5 de uyandım.8 de hastanedeydik annemle.dosyayı teslim edip ekranda ismimi takip ettim. karagökçe ameliyat sırasını bekliyor yazıyo.acayip bi duygu.kurbanlık gibi hissettim kendimi o an.ama heyecan yapmadım.çünkü soru kitabı götürmüştüm yanımda kafam dağılsın,paniklemiyim diye,saat 11 oldu, 12 oldu yok beni çağırmadılar.saat 1de ismim anons edildi.içeri alındım.annem gitdirdi beni.sedyeye yatırdılar.vedalaştım anacımla.ameliyathanelerin olduğu kata indirildim. orda yaklaşık bi 15 dakka bekledim. doktroum gelip halimi hatrımı, heyecan durumumu sordu.ama çok tuhaftı orda beklemek.böyle yabancı bilim kurgu filmlerinin içinde gibiydim.baştan aşağı yeşillere bürünmüş,ellerinde aletlerle ordan oraya giden soğukkanlı insanlar.bunlar daha sonra nasıl yemek yiyolar falan diye düşündüm hatta :) .yine de orda beklerken rahatladım,heyecanım geçti.herkese dua ettim.sonra saat oldu 13.30.bi hasta bakıcı beni ameliyathaneden içeri aldı.kaçmak istiyosan şimdi kaç dedi.ben de yok düşünmüyorum dedim.bak bu son şansın dedi.güldüm.beni aldı masaya.tavanda yuvarlak yuvarlak halkalar, panoda resinlerim,ultrasonum,yanıbaşımdadevasa makinalar.hazılanırken birbirleriyle şakalaşan doktorlar.hiçbişey sükunetimi bozmadı.bi asistan gelip damaryolu açtı, göğsüme bişeyler taktı. biri geldi elinde balon gibi bişeyle.mesleğimi falan sormaya başladı.bikaç cevap verdim.sonra "ben şimdi bayılıcam ondan konuşturuyosunuz di mi dedim." güldü.sonrasını hatırlamıyorum.
gökçe,gökçe,uyan hadi,bak burnuna dokunma şekli bozulur seslerini duyuyorum.bitti mi dedim.bitti dediler.gözümü açtığımda saat 4e 10 vardı.en tatlı yerine uykudan uyanmak gibiydi. anneme haber verin merak etmiştir dedim. tamam dediler. gözlerim morarmış mı dedim. hayır dediler. ama morarıcak işte, buz getirir misiniz deim. getirdiler. sonra iki hasta bakıcı beni alıp başka bi yere götürdü. birisi diğerine "bu da mı burundan olmuş" dedi.öbürü de "evet bu da öyle" dedi.ben de atladım tabi "bu ben mi oluyorum." diye :) sen kime ameliyat oldun dediler. x bey dedim. ooo x bey bitanedir, benim kız kardeşimi de o ameliyat etti dedi birisi. ben de biliyorum, eski hastanesinden beri peşindeyim. hem enerjisinden, hem becerisinden çok memnunum dedim.
neyse anneme iki kez daha haber gönderdim. serum bitince giydirdi beni.akşam eve getirdiler.çorbayı elleriyle içirdi anacım.sürekli süt,meyce suyu,kola,sıvı ne varsa içirdi narkozu atayım diye.ilk gün taş gibiydim yahu hiçbişeyim yoktu.hatta böyle ilgi neyin acayip hoşuma gitti.
gece uyurken hiç zorlanmadım.
ikinci gün bi uyandım.gözler mor değil resmen siyah, göz kapaklarım açılmıyo şişlikten.burnumdan kan sızıyo falan.annem geçicek diye teselli ediyo beni.ben de o üzülmesin diye uğraşıyorum halbuki :) ikinci gün mümkünse aynaya bakmayın zaten.ama yine maşallah eşşekler gibi uyudum tabi :)
üçüncü gün uyandığımda morluklar azalmış, şişlikler yanaklarıma inmişti. böyle tontirik tontirik. doberman köpeği gibi. çok sevimliydim :) doktora gittik tamponları çektirmek için,kapıda sıra beklerken bikaç kız geldi yanıma.zor mu falan diye sordular.onlara cesaret verdim.hatta çok zevkli bişey dedim :) doktor oo süper hiç şişmemişsin morarmamışsın dedi.baksanıza yanaklarıma tontirik oldum dedim :) o kadar da olucak dedi.
neyse tamponları çekmek için elime bi tabla verdi,kendi eline de bi alet aldı,korkma kesmicem seni dedi.baktı burnuma oo çok kabuk olmuş,badem yağı yzmadılar mı sana dedi.yazmadılar,ben de korkumdan temizlemedim dedim.benim hatam keşke ben söyleseydim,o tamponların amacı nefes almadın zaten dedi.ama o tamponları çekerken yapışan kabular var ya.içimden bişey çektiler sanki.annem karşımda bakamadı kadın.yine de dayanılmıcak gibi değil tabi.hatta tamponların hiç bişeyi yok da kabuklar canımı yaktı benim.
sonra bi serum, badem yağı ve göz merhemi yazdı.nasıl kullanıcamı anlattı.perşembe gel ateli alalım dedi.şimdi gayet iyiyim.nefes alabiliyorum.kanama yok denecek kadar az.burnumun içi de yumuşadı.
böyle işte kızlar.sıkıldıysanız kusura bakmayın.ama detayıyla anlatem de gireceklere yardımım olur belki dedim :) seviyorum sizi. :)