Günaydın herkese. 30 yaşında 2 çocuk annesi geçmişinde yaşıyan (istemeyerek) bir kadınım. İnsan ebeveynlerinin bir parça dahi olsa aynası olurmuş, diye bir yazı okumuştum. Ne alaka demiştim ki anne olunca anladım doğruluğunu.. Kızım (9) çok duygusal bir çocuk, merhametli ve herşeye hemen gözleri dolan bir kız. Bense duygusallığı zayıflık olarak gören hayatta herşey olabilir, dik durmak lazım kafasında yaşayan bir anneyim. Aslında böyle değildim çocukken, sürekli zayıf kaldığımda ezildiğim, her ortamda sessiz olduğum için hakkım çok yendiği için tırnaklarımı çıkardım hayata ve insanlara. Bunda annemin etkisi büyük tabi ki. Annem çok sessiz, aşırı tepkisiz biri, ve ne yazıkkı kendi ailesi tarafından bile değeri bilinmeyen, ondan küçük kız kardeşinin bile çok rahat kırıp döktüğü kimsenin önemsemediği sadece kullandığı bir kadın oldu. Ben küçükken annemin böyle dışlanmasını görerek büyüdüm. Biraz aklım erince anneme kim birşey söylerse söylediğine pişman ettim, herkesin karşısına geçtim. O yüzden de tahammülüm yok zayıflığa. İyilikten hiç vazgeçmedim ama sessizde olunca tepene binildiğini en yakınlarımdan görerek tecrübe ettim. Kızımla ilişkimle hep, güçlü ol kızım, ağlama dik dur gibi telkinlerim oluyor haliyle.. Bu sabah aramızda saç muhabbeti geçti ve ben sen beni dinleme ister prenses gibi ister bakımsız git dedim. Gözleri doldu bende ağla hemen ağla dedim bana döndü anne, ben seni çok seviyorum neden bana ezik gibi davranıyorsun dedi. Bu sözü kalbimi acıttı. Ben kızım güçlü olsun ayakları üzerinde sağlam dursun isterken ona neler hissettirmişim dedim kendi kendime okula giderken konuştum, özür diledim ama vicdanım acayip rahatsız. Ben bu konularda nasıl kendimi düzeltebilirim?