Anne olupta sonradan pişman olanlar var mı?

Amin canım benim Allah razı olsun cümlenin evladını anasına babasına bağışlasın.Dediğin gibi sadece tekmelerini hissetmek bile dünyanın en büyük serveti.Rabbim isteyen herkese yaşatsın bu duyguyu :)
 
Bu dusuncelerini gercek hayatta kendi cevrende soyleyebiliyor musun?
Buyuk cesaret valla
 
zeytinağacı gel öpeyim seni
 
Bugün bir arkadaşımla konuştum o da yıllarca istememiş, hatta hamileliği boyunca alışamamış, çok pişman olmuş ama ta ki o ana kadar," onu kucağıma aldığım an dünya durdu, onun yüzüne baktığım an olay bende koptu, annelik hormonlarım ilk o an zirve yaptı "dedi, inşallah sizde öyle olursunuz
 
sadece lohusalık sendromu nedeniyle ben nasıl anne olacağım bu çocuk nasıl büyüyecek diye düşünmüştüm bir süre, uykusuzluk yorgunluk bir sürü sorunlar vardı...bir kaç ay sonra toparladım.
annelik çook çok güzel ama bir o kadar da zor, pimpirikli biriyseniz gerçekten zor. zamanla alışıyor insan rahat olmaya.
 

Allah'a inancım büyük, ancak endişeli, kaygılı, karamsar düşünmeye odaklanmış bir kişiliğim var, kendimi değiştirmek adına kişisel gelişim kitapları da okuyorum ama bişeyleri eksik yapıyorum galiba, olumlu düşünmeyi, kaygı düzeyimi azaltmayı başaramıyorum,belki de bi psikoloğa gerçekten ihtiyacım var.En mutlu anlarım da bile o anın tadını çıkarmak yerine ya bu mutluluğum kısa sürerse ya şimdi ardından kötü bişey olursa diye kendimi üzmeyi gene başarıyorum
 
25 yaşında mısınız? Bende 30 dan önce asla ve asla çocuk istemem diyordum, ama 30 u bi geçtim garip bi korku, endişe sardı beni, doğurganlık dönemim geçiyor, ya ilerde pişman olursam, ya evlat sevgisini tatmak istersem ve yaşımdan ötürü evlat sahibi olamassam diye kara kara düşünmeye başladımTabiri caizse, şimdi sanki önümde bir tren var, bindim bindim, ya da o tren gidecek ve ben bir daha asla binemeyecem, aynı durakta pişmanlık duyarak yaşlanıcam gibi geliyor
 

Rabbim yawrularınızı size, sizi de yawrularınıza bağışlasın inşallah:) aminnnnnn
 

Öncelikle bende evliliğe soğuk bakan biriydim, ta ki eşimi tanıyana kadar...Beni evliliğe ikna eden eşim oldu, yoksa evlenmem zordu...
Aynen yazdıklarınıza katılıyorum, ben daha çok doğuracağım çocuk mutsuz olursa, engelli olursa, onu tam anlamıyla yetiştiremezsem,ona yetemezsem,belki de bu hayata bensiz devam etmek zorunda kalırsa, ne olacak??? diye kafa patlatıyorum.Dediklerinizi göz önünde bulunduracam ve psikolog olayını düşünecem... Evlat edinme olayını eşime açtım ama o ya kendi çocuğumuz olsun ya da hiç olmasın, sorun değil mantığında
 
ayy inşallahBi karar vermek istiyorum artık, ya bu konuyu tamamen kapatıcam, vazgeçicem ya da korunmayı bırakıcam ve Allah'a bırakıcam...Eğer doğuracaksam da daha fazla yaşım geçsin istemiyorum, yaşlanıyorum
 
Bende 30 yaşındayım canım bence geç kalmadan hamile kalmaya bak.zaten gel gitlerin olması bile çocuk istiyorsun demektir.Eminim süper bi anne olucaksın :) Ve bana diyeceksinki haklısın bu duygu dünyada yaşadığım hiçbir mutlulukla kıyaslanamayacak kadar güzel
 

AMİNNN
 
akraba evliliği falan mı yaptınız neden engelli olabileceğini düşünüyorsunuz? yani herşey normalse insanın hadi bir kere konusu geçer falan der engelli çocuğum olursa nasıl olur diye de herşey normalken neden böyle bir soru var aklınızda anlamadım.
 

öncelikle olumsuz yönlerinizi birtarafa atmalısınız.Bu arada ha deyincede çocuk olmuyor malesef.Diyelimki sağlıklı doğdu fakat trafik kazası geçirdi sakat kaldı '' allah korusun'' yani ne olacak ozaman buda bir sınav neden bu şekilde bir karamsarlıkla kendi hayatınızı şimdiden piskolojik bunalıma sokuyorsunuz.Peki biz anneler neden varız onlar için onları heryönüyle korumak için hayatta ne göreceğimizi 1 dakika sonrası için garantimiz yok.Bu yüzden hep allaha sığınıp çocuklarımızı büyütecek hayırlı ortamlar dilemeliyız.Biz onlara en iyi şekilde koruyarak bakmalıyız.Ki zaten hayatınız sadece onları korumak zarar görmemeleri için oluyor.ki olurda takdir allaha kalmış bize bunu layık görmüssede bunu omuzlamamız gerekiyor,allah kimseye taşıyamayacağı yükü vermez.İnşallah hayırlı bir evladınız olur lütfen olumsuzlukları bir yana atın güzel şeyler düşünün mesela onun karnınızda yavaş yavaş büyümesini ve ellerinize alacağınız günü bununla bile çok rahatlıcaksınız emin olun
 
çocuk doğmadan once ruhu yaratılmıştır çok once. yaratılan ruhlar bedenlerine giriyor o kadar. yani bu senin elinde olmayan birşey. sadece olacaksa hayırlı bir evlat olsun diye dua et. sadece kanserden ölmüyor insan. her an her sebepten ölebilir. yaratan yarattığına sahip çıkar merak etme. çekecek çilesi varsa çeker. nihayet her nefis ölümü tadacaktır.
 
herşeyi bu kadar ayrıntılı düşünürsek hiç yaşamamız lazım bırakın akışına bazı şeyleri iyi düşünün iyi olsun.gerçekten istemiyorsanız zaten yapmazsınızki.akışına bırakmak bence en iyisi.
 

Mesajinizdan ince dusunceli biri oldugunuzu cikardim.

Endiselerinizi yersiz gormuyorum, evlat sahibi olmadan once aslinda herkesin kendini iyice tartmasi gerektigini dusunuyorum ama Turk toplumunun cogu hicbirsey dusunmeden cocuk yapiyor, "Allah rizkini verir" deniyor, kimse cocuk esirgeme kurumlarinda buyuyen cocuklari, sokak cocuklarini, ac cocuklari, egitim alamayan cocuklari dusunmuyor (Allah neden onlarin rizkini vermiyor? O cocuklarin kacinin anne-babasi bir cocugu buyutebilir miyiz diye sorguladi?)...

Anne olduktan sonra pisman olan tabi ki vardir ama boyle birseyi dillendirebilecek babayigit gormedim daha (sosyal baski).
Kendinizi hazir hissetmiyorsaniz cocuk yapmayin, "cocuk olunsa alisirsin, seversin, bakarsin" laflarina aldiris etmeyin.
Bu laflari soyleyen kimse gelip sizin yerinize cocugunuza bakmayacak, HAYAT BOYU suren masraflarina ortak olmayacak, siz kendinizden sorumlusunuz.

Ben 31 yasindayim 2 yillik birliktelik sonunda 8 ay once evlendik, ne sevgili iken ne simdi cocuk dusunmuyoruz, sagliksal bir engel yok, hayat standardimizi, yasamak istedigimiz hayati dusundugumuzde cocuk isin icine girdiginde herseyin degisecegi ve su an icin buna hazir olmadigimiz kanisina vardik. Esim de ben de cocuklari seven insanlariz ama bir cocuk dunyaya geldiginde herseyin degiseceginin de bilincindeyiz ve bu (su an icin) isimize gelmiyor acikcasi.

Bir cocugum olsa tabi ki bakmak zorundayim, en iyi sekilde de bakabilirim ama yillar suren uykusuz geceler, gecirecegi hastaliklarda icine dusecegim telas ve korku, basina birsey gelse olene dek yasayacagim uzuntu, buyurken karsisina cikacak insanlarin benim ozene bezene verecegim terbiyeyi alt ust etme riski, hayat boyu devam edecek masraflar gibi konular aklima geldikce "hayir ben boyle yasamak istemiyorum" diyorum.
Geri donusu yok cocugun... Ha bir de ergenlige girince "dogurmasaydin yaaa" diye ustume gelse vallahi ben kahrimdan olurum.

Ayrica cocuk olduktan sonra hayatinizdaki tum dengelerin degisecegini unutmayin. Ya siz kendi hayatinizdan vazgececeksiniz ya da cocuk sizin yetiskin hayatiniza ayak uydurmaya calisirken heba olan bir cocukluk gecirecek.
Kari-koca arkadasim olan bir cift var, tek cocuklari var, cocuk dogdugundan beri kendi hayatlarindan odun vermediler, gezdiler, (geceli gunduzlu) eglencelerine gittiler. Cocuklari su an 4 yasinda, hayati boyunca hic cocuklarla bir arada olmadi, tek bildigi yetiskin ortami. Simdi bu cocuk cocuklugunu yasadi mi? Yasitlariyla oynayip kosturabildi mi? Ne anladim o cocukluktan, yazik degil mi ona? Simdilerde yuva yasi geldi diye annanenin yasadigi sehirde bir krese yazdirdilar, cocuk anne babasiyla hafta sonu gelirlerse gorusuyor sadece neden cunku kendi sehirlerinde krese gitse belli okul saati olacak, belli saatte yat-kalk olacak. "Hayatimizi yasamayalim mi?" dediler. Ikisi bir arada olmuyor maalesef. Ya cocuktan fedakarlik ediliyor ya hayattan.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…