Anneler Gününüz Kutlu Olsun !

isabel

Kuzey Ege
Yönetici
Super Moderator
Anneler Kulübü
6 Mart 2012
17.731
27.831
48
10273656_10152073928990913_1490152623926830506_n.jpg


Anneler Günü, anneleri anmak ve onurlandırmak amacıyla tüm dünyada farklı zamanlarda kutlanan özel gün.


Anneler günü, anneleri onurlandıran özel bir gündür. Değişik günlerde ve değişik ülkelerde kutlanır. Bu günde
anneler çeşitli hediyeler alır. Bu günü farklı ülkelerdeki insanlar yılın farklı günlerinde kutlarlar.

İlk anneler günü kutlamaları, çok eskilere yani Antik Yunan tarihine kadar dayandırılmaktadır. Herkesin üzerinde birleşmediği bir fikir olsa da ilk anneler günü kutlamaları, o zaman var olduğu kabul edilen tanrıların anası Rhea için düzenlenen bahar şenlikleridir. Daha günümüze yaklaşıldığında da İngiltere’de Paskalya’dan kırk gün önce “Anneler Pazarı” denilen bir kutlamaya rastlanır. Sonraları Hıristiyanlık dininin Avrupa kıtasında yaygınlaşmasıyla bu günün adı “Kilise Ana” olarak anılır oldu. Fakat önce Avrupalı Hıristiyanların bulduğu annelerine şükranları sunma günü fikri tüm dünyayı sardı. Ve günümüzde dünyanın çeşitli yörelerinde farklı günlerde kutlanılmaya başlandı.

Anneler gününün bu kadar detaylı geçmişinden sonra günümüz anneler günü anlayışına çevrildiği dönem ise Amerikalı genç Jarvis annesinin vefatının ardından yaşadığı acıyı atlatamamış annesinin yerini hiçbir şeyle dolduramamıştır. Her sene annesinin ölüm yıl dönümü geldiğinde eşsiz bir acı duyar ve bunu etrafındakilere de yansıtırmış. Yine annesinin bir ölüm yıl dönümünde yani Mayıs Ayı’nın ikinci Pazar günü etrafındaki herkesi bir araya getirerek ” bu günün anneler günü olmasını çok istiyorum ve Anneler Günü adıyla her yıl kutlanmasını kabul edermisiniz? diye sormuştur. bu düşüncesi herkes tarafından kabul görmüştür.. Julia Ward Howe un bu günü barışa adanmış bir anneler günü olarak kutlanması adına uluslararası girişimlerinin olduğu 1872′li yıllara rast gelir -ki Türkiye’de anneler günün yaklaşık olarak 1955 yıllarından sonra kutlanmaya başlamıştır-. Bunun yanında dünyanın farklı yörelerinde anneler günü farklı günlerde kutlansa da Türkiye’nin de içinde bulunduğu Danimarka, İtalya, Finlandiya, Belçika ve Avustralya gibi ülkelerde anneler günü aynı güne denk gelmektedir..En geniş şekilde Mayıs ayının ikinci haftasında kutlanır.


10269407_10152073940630913_7421292939707548152_n.jpg
 
1610072_10152073940415913_4266010636090949936_n.jpg




İslam Dininde Annenin Yeri :
Müslüman, annesinin kıymetini her gün bilir

Annelerin kıymeti bir günde anlaşılamaz. Tek günlük hatırlamalar gönül almaktan öte bir anlam ifade etmez. Hayatının bütününde anne ve babasına nezaket gösteren bir insan, her gününü ihya etmiş demektir. Dinimiz, her günün anneler günü olmasını ister. İslam dininde anne, çok muhterem ve yücedir. İslam’ın verdiği yüksek mevkii hiçbir sistem anneye verememiştir, “Cennet annelerin ayakları altındadır” sözüyle âbideleşen anne, başka hiçbir sistem, doktrin ve anlayışta bu kadar büyümemiştir. İslam dini, onların kıymetini bir güne sığıştırmamıştır. Anneler her gün gönüllerde açan bir çiçek gibidir.

En çok kim hak sahibidir?

Efendimiz’in hadislerine baktığımızda anne hakkının baba hakkından üç misli fazla olduğunu öğreniyoruz. Ebu Hureyre (radıyallahu anh) anlatıyor: Bir adam gelerek: “Ey Allah’ın Resulü! İyi davranıp hoş sohbette bulunmama en çok kim hak sahibidir?” diye sordu. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselam): “Annen!” diye cevap verdi. Adam: “Sonra kim?” dedi, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselam) “Annen!” diye cevap verdi. Adam tekrar: “Sonra kim?” dedi Resûlullah (aleyhissalâtu vesselam) yine: “Annen!” diye cevap verdi. Adam tekrar sordu: “Sonra kim?” Resûlullah (aleyhissalâtu vesselam) bu dördüncüyü: “Baban!” diye cevapladı.” Buhârî, Edeb 2; Müslim, Birr 1)
* Abdullah İbn Amr İbn’l-Âs (radıyallahu anh) anlatıyor: Bir adam: “Ey Allah’ın Resulü benim malım ve bir de çocuğum var. Babam malımı almak istiyor” (ne yapayım?) diye sordu, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselam): “Sen ve malın babana aitsiniz. Şunu bilin ki, evladlarınız kazançlarınızın en temizlerindendir. Öyle ise evladlarınızın kazançlarından yiyin” buyurdu. (Kaynak: Ebu Dâvud, Büyû’ 79; İbn Mâce, Ticârât 64.)

Cennet onların ayağı altındadır

Muâviye ibn Câhime’nin anlattığına göre; Câhime (radıyallahu anh) Hz Peygamber’e ve (aleyhissalâtu vesselam) gelir ve: “Ey Allah’ın Resulü, ben gazveye (cihad) katılmak istiyorum, bu konuda sizinle istişare etmeye geldim” der. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselam): “Annen var mı?” diye sorar. “Evet” deyince, “Öyleyse ondan ayrılma zira Cennet onun ayağının altındadır” buyurur. (Nesâî, Cihad 6.)

Ebu Hureyre (ra) anlatıyor: “Hz. Peygamber (sas) bir gün: “Burnu sürtülsün, burnu sürtülsün, burnu sürtülsün” dedi. “Kimin burnu sürtülsün ey Allah’ın Resulü?” diye sorulunca şöyle buyurdu: “Ebeveyninden her ikisinin veya sâdece birinin yaşlılığına ulaştığı halde (rızasını alıp da) Cennet’e giremeyenin.” (Müslim, Birr 9)
Esma Bintu Ebî Bekr (r. anhâ) anlatıyor: Henüz müşrik olan annem yanıma geldi. Hz. Peygamber’den (sas) sorarak: “Annem geldi, görüşüp konuşmayı arzu ediyor, anneme iyi davranayım mı?” dedim. “Evet” dedi, ona gereken hürmeti göster.” (Buhârî, Hibe 28, Edeb 8)

İbn Ömer (radıyallahu anh) anlatıyor: “Bir adam Resûlullah’a (aleyhissalâtu vesselam) gelerek: “Ben büyük bir günah işledim, buna tevbe imkanım var mı?” dedi. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselam): “Annen var mı?” diye sordu. Adam: “Hayır yok” dedi. “Peki teyzen de mi yok?” dedi. Adam: “Evet, var” deyince Resûlullah (aleyhissalâtu vesselam): “Öyle ise ona iyilik yap! Teyze anne makamındadır.” diye emretti,” (Tirmizî, Birr 6.)


 
10177260_10152073940595913_6867053396250371407_n.jpg


« Annesinden dayak yediği halde, yine "anne" diye ağlayan bir çocuktur aşk. » Cemal Süreyya

“Başarısızlık ve felaketlere rağmen, hayata karşı güvenlerini sonuna kadar saklayabilen iyimser insanlar, daha çok iyi bir anne tarafından büyütülmüş olanlardır. “ Andre Mauroıs

“Hiçbir süs ve makyaj bir kadını, analık sevgisi kadar güzelleştiremez. “ Emile Brachvogel

“Anneler, her şeyi görmeseler bile kalpleriyle duyarlar. “ Ostrovski

“Türk milleti öyle analara sahiptir ki her devrin büyük adamlarını böyle analar yetiştirmiştir. “M.Kemal Atatürk

“ Çocuğunu kaybeden bir anne için her gün ilk gündür; bu ıstırap ihtiyarlamaz. “ Vıctor Hugo

“Bir kadın, anne olana kadar çocuktur. “ A.Strındberg

“Kadına saygılı ol. Çünkü O insanoğlunun anasıdır. “ Hz.Ali

“ Bana okuduğum kitapların en güzelinin hangisi olduğunu sorarsanız, söyleyeyim: Annemdir. “ Abraham Lincoln

“ Kadınlar zayıftır ama analar kuvvetlidir. “ Victor Hugo

“ Bir anne yüreği, dibinde daima af bulunan bir uçurumdur. “ Balzac

“Analık sanatının ilk şartı çocuk uyuduktan sonra uyumaktır. “ Anatole France

“ Hiç kimse kollarında bir çocuk tutan anne kadar muhterem ve saygıdeğer değildir. “Johann Wolfgang von Goethe

“Dünyada öğretilen bütün bilgilerin hiçbiri bize, bir ananın bakışının, bir kelimesinin verdiği şeyi vermeye muktedir değildir. “ Raabe

“ Anne kalbi, çocuğun okuludur. “ Henry Ford

“Cennet anaların ayakları altındadır. “Hz.Muhammed

“Erdem ile mutluluk, anne ile kızı gibidir. “ Benjamin Franklin

“ Bir çocuk doğduğu anda, bir anne doğmuş olur. “ Osho

“Kadının en büyük vazifesi analıktır. “ M.Kemal Atatürk


10259325_10152073940455913_3730617675257937117_n.jpg


 
10314750_10152073961075913_2456533261270835067_n.jpg



Anne olan,Anne olacak olan başta kendi annemin ,bütün annelerin ve anne adaylarının ANNELER GÜNÜ KUTLU OLSUN !
 
72115_10152074024540913_3595860225282272411_n.jpg



Oyuncu, sunucu Ceyda Düvenci bir kadının yaşayabileceği en zor savaşı küçücük kızıyla birlikte verdi. Kızının sağlığıyla sınandı. Ama sonunda sabırla, dualarla, özenle kızını sağlıkla kucağına aldı. Ve kızına duygu dolu bir mektup yazdı:


Evimdeyim, yuvamda. Mis gibi kokuyor evim, huzurlu, fonda müzik sesi. Sabun kokusunu sevdim ben her zaman. Sonraları biraz da lavanta.Ve hep sakin melodiler cezbetti beni. Tabii ki mum ışığı. Böyle bir anda yazıyorum sana satırlarımı. Ve eğer gerçekten hem satırlarımı okuyup hem de hissetmek istersen beni, dinlediğim müziği dinleyebilirsin. Imany, Slow Down.

36 yaşımla vedalaşırken yine sık yaptığım bir şeyi yapıyorum. Kendimle kalıp hayatımın muhasebesini. Bu defa farklı olan, seninle de paylaşıyorum şu an. Hayatın hızına inat seviyorum bu şarkıyı; ‘Yavaşla, zaman senin. Her şey iyi olacak’ diye başlıyor. Ve sanki zaman duruyor.

36 yıl su gibi akarken benden götürdüklerine, getirdiklerine, sevinçlerine, hüzünlerine akıyorum. Her anını ilk yaşamışım gibi. ‘Keşke’lerim o kadar az ki. Sanırım gerçekten kendim için yaşadım. Hep güçlü oldum, hayatımı kendim kurdum, kimseye muhtaç olmadım.

Kendime güvendim en çok, kimseye eyvallahım olmadı. Kalbimin sesini dinledim en çok ve asla pişman olmadım.

Yanlışlarımla, doğrularımla sevdim kendimi, hiç kızmadım. Sonra hayat bana seni hediye etti. Anne oldum, her şey başkalaştı. Hayatımın başlangıç noktası, anlamı, amacı değişti. Zor başladı annelik, sen karnımda büyürken daha hayat mücadelesi başladı. Beraber savaştık. Tutunduk birbirimize, ‘eyvah’ dediğim anlar oldu, ‘imdat’ dediğim anlar da. Dualarla geçti hamilelik. Seni beklerken kadın olarak hayatımın en büyük imtihanından geçtim. Ve bir kez daha anladım o zamanlar, hayat biz planlar yaparken başımıza gelenlerden ibaret... Ve sağlık bizi yaşatan, gerisi teferruat.
Gerçek hazırlık sana en güzel odayı hazırlamak değil, sana her şartta hazır olmakmış. Sonra sen doğdun.

Hayatımın aşkı, içimde büyüyen, her gün aşkıyla büyüyen canım, doğdun. Sonraki günler kabustu. Sana hiç

dokunamadan, koklayamadan, emziremeden geçen 1.5 ay. Tek dostum dualar oldu. Gece gündüz dua ettim, dua ettik. Hayatımın en büyük aşkını sağlıkla kucağına almayı beklemek. Ne büyük bir imtihan. Gerisi teferruat. Ve 5 Nisan. Meleğim kucağımda, evine geldin. Hayatımın ilk mutluluk gözyaşlarını o gün döktüm. İkincisini de 29 Ekim’de sen ilk adımlarını attığında. Balım, kızım, balköpüğüm, Melisa’m beni iyi ki annen olarak seçtin. Bu kısacık zamanda bana öğrettiklerin için, gülümsediğinde gamzende açan her çiçek için, bana bakan gözlerinde parlayan ışık için, içime çektiğim bebek kokun için, tenimde dolaşan ellerin için, ‘annem’ diyen sesin için, bana hayata tutunmayı öğreten mücadele gücün için, zorluklara rağmen tükenmeyen huzurun ve güzel sesinden çıkan tüm müzik nağmeleri için teşekkür ederim. Seni seviyorum. Şimdi bizim şarkımızı dinlemeye başlıyorum. Bu şarkı beni hep diplerden gün ışığına çıkarttı, çünkü seni beklerken hep bu şarkıyı dinledim. Kendini karanlıkta hissedenler varsa hemen açsın....

Kaynak:Elle

 
X