Bit kadar boylarıyla anne babayı telef ediyorlar ya, gülelim ağlanacak halimize. =) Bende de henüz 2 aylık bir bücür var. Reflüsüne ve koliğine rağmen şükürler olsun mükemmel gece uykuları uyuyor. Ancak gündüzleri tam bir canavar. Sürekli kucakta kalmak istiyor, ağlıyor, kusuyor, emiyor, kusuyor, tekrar emmek istiyor. Bak diyorum çocuğum anneyi böyle hor kullanma, ileride de lazım olacak. Ya da böyle davranmaya devam edersen camii avlusu seni bekliyor.

Özellikle akşam bu huysuzluk tırmanışa geçiyor, ta ki zaman gece yarısına yaklaşırken yorgunluktan sızana kadar. Şükürler olsun vardiyalı çalışıyor diyorum eşime, ya geceleri de çalışsaydı, duman ederdi iyice bizi. Bir de benim sesimi duymadan asla susmuyor, hani şöyle biraz eşim ilgilense, ben de azıcık uyusam desem mümkünatı yok. Bir süre sesimi duymayınca da yaygarayı basıyor. 2 aylık çocuk nasıl bu kadar anneci olur bilmiyorum. Dolayısıyla sürekli kucakta teselli edilen bir bücürle yaşadığımdan, bel ağrım tavan yapmış durumda, doktor yolları göründü bana. Her gece yorgunluktan, Allah'ım bu çocuk neden böyle diye ağlama eşiğindeyken, her sabah Allah'ım bu ne mükemmel bir yavru, iyi ki bana verdin diye dua ediyorum. Kısa keseyim; anneliğin her anı toz pembe değil, hatta bazen çok yıpratıcı, delirticiymiş ben de yeni yeni öğreniyorum. Ama nihayetinde daha büyük bir mutluluk da yokmuş. Zor zamanlarda desteğini alabileceğiniz kim varsa alın mutlaka. Kendinize ayıracağınız 1 saat bile insanı çok rahatlatabiliyor.