Anneniz yaşlardayım. Çalışıyorum, gündelik hayatım yabancı bir dilde konuşarak, yazışarak, raporlayarak geçiyor, ciddi sorumluluklarım, işimden dolayı edindiğim bir çevrem, sosyal hayatım, düzenli görüştüğüm 30 küsür yıllık bir kaç çok yakın dostum var. Çok uzun yillardır yalnız yaşıyorum, içinde çok mutlu olduğum bir evim, bir düzenim var. Yalnızlıktan keyif alan, hayattan keyif alan, hayatın içinde aktif, mutlu bir insanım.
Ama yaş ilerledikçe fark ettim ki, artık evlât tarafından aranmak sorulmak ,
reddedecek bile olsam düşünülmüş teklifler almak beni çocuk gibi sevindiriyor içten içe...
Ayyy neler de düşünmüş, ehi ehi ..! diye, yüzüm ciddiyetini korusa da içim çok mutlu geziyorum ortalıkta bütün gün.
Ş
u ne oldu- bu ne oldu diye , takip ettiğini/önemsediğini gösteren bir satır mesaj almak, bana kendimi müthiş iyi hissettiriyor.
Ömrün çok uzun yılları, evlâda müthiş emek vererek, onu her an düşünerek, herşeyi ona göre planlayarak geçiyor ve bu hâl; uzun yıllar boyu, tek taraflı yaşanıyor ilişkinin doğası gereği. Ben yaşlı değilim. Ama 30'lu yaşlarımda, 40'lı yaşlarımda sahip olduğum fiziksel ve duygusal dayanıklılıkta da asla değilim. Yaş, insanlara çok kıymetli şeyler ekliyor, ama bir şeyler de eksiltiyor. Yaş, insanı da, insanın evlâdından umduklarını da dönüştürüyor. Bu nedenle bence 55 yaş, bir anne için, biraz pohpohlanmanın, biraz duygusal olarak şımartılmanın, hatta belki biraz üstüne düşülmenin çok yakışacağı bir yaş. Her halükârda, artık evlatlarının elinin kendi üstünde olduğunu bilmenin, o anneyi hayata daha da güvenle mutlulukla bağlayacağı bir yaş.
55'ten sonra, keyif ve öğrenmenin hazzı için okuyan, bu yaşın olgunluğu ile üniversite deneyimlemek için okuyan insanlara, hatta meslek değiştirenlere aşina bir hayatım var. Aklını, dimağını taze tutmayı becermiş insanlar için - bizim kuşak şahane bir örnektir buna-, bu yaşlarda 'okumak' gerçekten son derece mutluluk verici , hayatı yenileyici oluyor. Çalışmadan 800 bin sıralama yapan anneniz, iş edinir üstüne düşerse, şahane bir sıralama yapar. Önümüzdeki sene ben de sınava gireceğim, benim arkamda da 'S
en biraz çalışsan, derece yapmazsan ben de bir şey bilmiyorum!!!" diyen evlâdım var, gelin de derece yapmayın şimdi