Annem

Merhaba arkadaşlar inşallah kendimi ifade edebilirim.

Ailem özellikle annem beni çok yıpratıyor. Bile isteye değil ama 30 yaşına geldim ve kendimi bildim bileli benden beklentisi var. Hep olmayana odaklı nasıl anlatsam bilmiyorum. Bilerek ailemden uzak bir yere gelin geldim bu en doğru kararlarımdan biri oldu.

Bana çok düşkünler üstümde hep bir baskı var, günde 1-2 defa aramam bile yetmiyor hep ima ediyor, boş kaldığım her an onu aramamı bekliyor.

Yaza normalleşme olursa bir ay memlekete gideceğiz bir ay kalacağız orda (özlüyorum o da özlüyor tamam ama) bugün telefonda bana siz gelince ben zaten her sabah size gelirim akşam eve dönerim dedi. Olur anne arada gezmeyede gideriz biz ama evde olduğumuz zamanlarda gelirsin dedim bende. Ama anlatmak istediğim kendime plan yapmama izin vermiyor psikolojik baskı altında hissediyorum kendimi, memlekete gittiğimizde her sabah ne yapacaksın bugün diye arayıp ya geliyor ya ısrarla biz gidiyoruz Allahtan eşim çok anlayışlı ama doğal olarak sıkılıyor arkadaşlarıyla takılıyor bu sefer o da.

Babamında anneminde psikolojisi iyi değil, babam hastalık hastası annemide çözemiyorum. Anneannem ve dedem hayattalar onlarada çok düşkün Allah gecinden versin anne herşeyi küçük çocuklar gibi onlara sormadan söylemeden yapmıyorsunuz artık biraz kendine güvenmelisin bak yaşları 80 oldu diyorum çöküp ağlamaya başlıyor dağlar gibi babam arkamdaydı ben ne yaparım onlara birşey olursa diye. Daha iki gün görmeyince ben annemi çok özledim gideyim diyor. Hayatına bana ve anne babasına bağlamış durumda.

Hep bencillik etti hep kendini düşündü bekarken beni çok üzdü unutamıyorum soğudum biraz uzaklaştım onlardan ama uzaklaşmama izin vermiyor annem vicdan yapıyorum bu seferde.

Sizlerle paylaşıp rahatlamak istedim, farklı düşünceler, kendimi iyi hissetmemi sağlayan yorumlara fikirlere ihtiyacım var. Teşekkürler
Neden bencıllık yaptı dedınız
 
Sizi hakli buldum kimse bukadar darlanmak istemez annesi olmayanlar sizi anlayamaz yada sizi haksiz bulanlarida ben haksiz buluyorum yani her gun iki kere anneyle konusmak falan gereksiz kendi anne babasinada bagimli olmasi zaten psikolojik olarak normal olmadigini gosteriyor. Memlekete gidincede kendinize vakit ayirmak istediginizi soyleyin alinsada yapacak bisey yok yani
Teşekkür ederim birinin beni anlaması çok iyi geliyor❤
 
Zaman zaman aileler cocuklarinin buyuduklerini kabul etmekte zorlaniyorlar.Ama sizin anlatmis oldugunuz bunun biraz daha otesinde.Sanki evinizin gunluk yemeklerini planlarken bile anneniz kendisinden icazet alinmasini bekliyor.Ben bunu genelde problemli genclik geciren biriylerin annelerinde gorurdum.Cocuk kucukken o kadar yaramazdir ki anne evlenip gitse bile cocugunun mevcut durumunu korumak(yani yeniden sorunlu tavirlar sergilemesini onlemek) icin kendisini baska altinda hisseder.Ama sizinkisi biraz daha ozelemle karisik gibime geliyor.Bu bir nevi saplantili zorlanma nevrozu gibi geldi bana.
Yanlız kalma korkusu olmasın:))
 
Merhaba arkadaşlar inşallah kendimi ifade edebilirim.

Ailem özellikle annem beni çok yıpratıyor. Bile isteye değil ama 30 yaşına geldim ve kendimi bildim bileli benden beklentisi var. Hep olmayana odaklı nasıl anlatsam bilmiyorum. Bilerek ailemden uzak bir yere gelin geldim bu en doğru kararlarımdan biri oldu.

Bana çok düşkünler üstümde hep bir baskı var, günde 1-2 defa aramam bile yetmiyor hep ima ediyor, boş kaldığım her an onu aramamı bekliyor.

Yaza normalleşme olursa bir ay memlekete gideceğiz bir ay kalacağız orda (özlüyorum o da özlüyor tamam ama) bugün telefonda bana siz gelince ben zaten her sabah size gelirim akşam eve dönerim dedi. Olur anne arada gezmeyede gideriz biz ama evde olduğumuz zamanlarda gelirsin dedim bende. Ama anlatmak istediğim kendime plan yapmama izin vermiyor psikolojik baskı altında hissediyorum kendimi, memlekete gittiğimizde her sabah ne yapacaksın bugün diye arayıp ya geliyor ya ısrarla biz gidiyoruz Allahtan eşim çok anlayışlı ama doğal olarak sıkılıyor arkadaşlarıyla takılıyor bu sefer o da.

Babamında anneminde psikolojisi iyi değil, babam hastalık hastası annemide çözemiyorum. Anneannem ve dedem hayattalar onlarada çok düşkün Allah gecinden versin anne herşeyi küçük çocuklar gibi onlara sormadan söylemeden yapmıyorsunuz artık biraz kendine güvenmelisin bak yaşları 80 oldu diyorum çöküp ağlamaya başlıyor dağlar gibi babam arkamdaydı ben ne yaparım onlara birşey olursa diye. Daha iki gün görmeyince ben annemi çok özledim gideyim diyor. Hayatına bana ve anne babasına bağlamış durumda.

Hep bencillik etti hep kendini düşündü bekarken beni çok üzdü unutamıyorum soğudum biraz uzaklaştım onlardan ama uzaklaşmama izin vermiyor annem vicdan yapıyorum bu seferde.

Sizlerle paylaşıp rahatlamak istedim, farklı düşünceler, kendimi iyi hissetmemi sağlayan yorumlara fikirlere ihtiyacım var. Teşekkürler
Anneniz takıntılı senden ve kendi anne babasından başka mutlu olabileceği birşey yok gibi hissediyor o babanızdan kaynaklı bence kötülüğünü yapmıyor ama sizi de anlamıyor
 
Neden bencıllık yaptı dedınız

Bir sürü sebepleri var ama ilk anda aklıma gelenlerden bahsedeyim

Başı bile ağrısa evde benim oynamaya, gülmeye, mutlu olmaya hakkım yoktu kızardı surat asardı benimde oturup üzülmemi isterdi ağrıyan yeri için

Bir defasında 12 yaşlarındaydım bakkaldan istediği bir şeyi almayı unuttum diye dayak yedim ki 12 yaş ne ilk okulda 2 sayısını güzel yazamıyorun diye dövmüştü beni hatta komşumuz geldi o anda bukadar eziyet etme çocuğa alışır daha demişti... zaten okulda hep tam not almama rağmen hiç afferim demedi heo başka kim tam not aldı derdi Ayşe, Fatma deyincede hmmm bak seen onlarda aldı demek diyerek benim başarımı hep küçümserdi...

Bir kez olsun anne kız birşey yapmadık, kek yapalım birşeyler deneyelim isterdim amaan ne gerek var otur başıma iş çıkarma ...

Arkadaşlarımın anneleri saçlarını örerdi benim annem bir kere saçımı yapmadı, bir keresinde at kuyruğu yaptığını hatırlıyorum o da dişciye gitmek istemiyor korkuyor ağlıyordum seni döverim sus diye saçımı çeke çeke yapmıştı o yüzden hatırlıyorum....

Bir sürü bir sürü şeyler işte, tabiki sadece kötü anılarımız yok ama kötüler ağır basıyor

Yeni evliydim ilk bayram annemin böbrekleri ağrıyordu cenaze çıkmış gibi suratı asık bize kötü davranıyordu bende anne bir tek ağrısı olan senmisin dünyada bukadar abartmaya ne gerek var dedim diye bana etmediğini bırakmadı lanet olsun senin gibi nankör evlat olmaz olsun ...tir gir gözüm görmesin sen benim için bittin vs vs sonra özürler diledi çok pişmanım dedi unutalım bu konuyu konuşmayalım dedim ama içimde asla kapanmaz eşime nekadar mahçup oldum bayram zehir olmuştu....
 
Bir sürü sebepleri var ama ilk anda aklıma gelenlerden bahsedeyim

Başı bile ağrısa evde benim oynamaya, gülmeye, mutlu olmaya hakkım yoktu kızardı surat asardı benimde oturup üzülmemi isterdi ağrıyan yeri için

Bir defasında 12 yaşlarındaydım bakkaldan istediği bir şeyi almayı unuttum diye dayak yedim ki 12 yaş ne ilk okulda 2 sayısını güzel yazamıyorun diye dövmüştü beni hatta komşumuz geldi o anda bukadar eziyet etme çocuğa alışır daha demişti... zaten okulda hep tam not almama rağmen hiç afferim demedi heo başka kim tam not aldı derdi Ayşe, Fatma deyincede hmmm bak seen onlarda aldı demek diyerek benim başarımı hep küçümserdi...

Bir kez olsun anne kız birşey yapmadık, kek yapalım birşeyler deneyelim isterdim amaan ne gerek var otur başıma iş çıkarma ...

Arkadaşlarımın anneleri saçlarını örerdi benim annem bir kere saçımı yapmadı, bir keresinde at kuyruğu yaptığını hatırlıyorum o da dişciye gitmek istemiyor korkuyor ağlıyordum seni döverim sus diye saçımı çeke çeke yapmıştı o yüzden hatırlıyorum....

Bir sürü bir sürü şeyler işte, tabiki sadece kötü anılarımız yok ama kötüler ağır basıyor

Yeni evliydim ilk bayram annemin böbrekleri ağrıyordu cenaze çıkmış gibi suratı asık bize kötü davranıyordu bende anne bir tek ağrısı olan senmisin dünyada bukadar abartmaya ne gerek var dedim diye bana etmediğini bırakmadı lanet olsun senin gibi nankör evlat olmaz olsun ...tir gir gözüm görmesin sen benim için bittin vs vs sonra özürler diledi çok pişmanım dedi unutalım bu konuyu konuşmayalım dedim ama içimde asla kapanmaz eşime nekadar mahçup oldum bayram zehir olmuştu....
Sızın hıslerınız onemlı
Ben babama karsı olumlu seyler hıssedemıyorum
Annenız cocuk ruhuna ınemeyen bırı
Neden boyle ınsanlar cocuk sahıbı olur bılmıyorum
Sadece cocuk olsun dıye sanırım
 
Ben de memleketten uzağım. Bizim sağlıklı bir anne kız ilişkimiz hiç olmadı. Annemle sohbet dahi edemeyiz. Yaş farkımız da çok. Ben 32 annem 68 yaşında. 10 sene önce de böyleydi 20 seke önce de. Bizde de ablam memkete gidince darlıyor beni. Kendisi memur her izninde görüşelim istiyor evet ben de istiyorum çünkü çok özlüyoruz. Ama izinli olmadığında da çocuklarını göndermek istiyor yanıma. Eşim de haliyle senede iki kez izin alabiliyor en fazla. Toplam 20 gün hepsi.
Ben de geriliyorum ablama ve beni hiç anlamıyor. Mesela son gittiğimizde 10 gün kaldık. Sadece 1 kez fakülte arkadaşlarımla buluştuk onda da sürekli arayıp ne zaman geleceksin diye taciz ediyor. He seferinde aynı şeyi yapıyor. İstiyor ki yanında durayım veya nereye gidersek onu da götürelim istiyor 😃.
Pandemi öncesinde götürüyorduk kafeye falan.
Ama yaşı riskli insan nerden geleceğini bilmiyor hastalığın bir de dikkatsiz biridir korkuyorum kapar diye ama anlamıyor.
Yani şehir olarak ayrı olsak da 1 ay orda olacağımda ben de sorunlar yaşıyorum. Siz tek çocuk olduğunuz için bütün göz sizin üzerinizde bu çok normal. Ama işte idare etmekten başka da çare yok. Anlarlar mi bilmiyoruz ama sizi çok bunaltınca anlatmaya çalışın.
 
Benim oglum daha 1.5 yasinda bile degil ama simdiden bile bir gün beni birakip gidecek diye triplere giriyorum bazen 10 yıl sonra kendi kendime oynucam dicek mesela yada ne bilim arkadasimda kalcam dicek eve gelmek istemiyorum dicek. Offf her gun aramak zorunda miyim dicek...
Bazem boyle dusunup manyaga bagliyorum ama neden buyütüyoruz ki zaten? Guvenli bir sekilde bagimsizlasip birey olsunlar diye.
Yapacak bisey yok hayat onun hayatı.
Anneniz online destek alsa ayarlasaniz mesela ikiniz oturun basina olmadı.
Bu yastan sonra degisir mi bilmiyorum ama ona da size de zor.
Pandemi olmasa kursa vs gider hobi edinirdi. Benim annem bir ara çini kursuna gitti orada cevre edindi sergileri oldu falan baya rahatlamis sosyallesmisti komsu iliskilerimizde cok iyiydi şükür. Boyle yaslarina uygun hobiler gerekli onlarada bence.
Ama tabii pandemi kosullari isleri zorlastiriyor yine de sonrasi icin fikir olsun size de
 
Başı bile ağrısa evde benim oynamaya, gülmeye, mutlu olmaya hakkım yoktu kızardı surat asardı benimde oturup üzülmemi isterdi ağrıyan yeri için
Çünkü senin onun bir uzvu,bir organı olmadığınin bilincinde değil. Seni dogurmus ama göbek bağını kesememis. O yüzden başı agrirken ortada dolanmandan rahatsız oluyor...
İlk konuyu yazdiginda aşırı sevgiden bunaltan bir anne sanmıştım ama bu uzun mesajından sonra anladım ki annene 'anne' demen bile bir lütuf. Ama seni o kadar sindirmis ki, ne yaparsa yapsin yine sen ezilip büzülüyorsun. Misal, kocanın da olduğu bir bayram sofrasinda seni s...git diye evden kovmus. Senin yaşadığın tek duygu mahcubiyet.
Nasıl yani?
Öyle icsellestirmissin ki yaşananları ne kadar büyük şey olduklarını görmüyorsun bile..
Çok üzücü gerçekten. Mahvetmis kadın çocukluğunu, sanki harika bir anneymis gibi şimdi de harika evlat bekliyor. Benim annem şu yazdıklarının 3te birini yapmıştır, ama defalarca onunla yüzleşip her firsatta cocuk kalbimi kıran bir anne olduğunu hatirlattim, yıllar sonra artık aştık bazı şeyleri. Bunca şeyi yapmış olsaydı bayramdan bayrama telefon açardım heralde anca
 
Benim oglum daha 1.5 yasinda bile degil ama simdiden bile bir gün beni birakip gidecek diye triplere giriyorum bazen 10 yıl sonra kendi kendime oynucam dicek mesela yada ne bilim arkadasimda kalcam dicek eve gelmek istemiyorum dicek. Offf her gun aramak zorunda miyim dicek...
Bazem boyle dusunup manyaga bagliyorum ama neden buyütüyoruz ki zaten? Guvenli bir sekilde bagimsizlasip birey olsunlar diye.
Yapacak bisey yok hayat onun hayatı.
Anneniz online destek alsa ayarlasaniz mesela ikiniz oturun basina olmadı.
Bu yastan sonra degisir mi bilmiyorum ama ona da size de zor.
Pandemi olmasa kursa vs gider hobi edinirdi. Benim annem bir ara çini kursuna gitti orada cevre edindi sergileri oldu falan baya rahatlamis sosyallesmisti komsu iliskilerimizde cok iyiydi şükür. Boyle yaslarina uygun hobiler gerekli onlarada bence.
Ama tabii pandemi kosullari isleri zorlastiriyor yine de sonrasi icin fikir olsun size de
Benım oglumda 10 yasında buyuyunce ıstemıycekdır herhalde benı yapacak bırsey yok
 
Konu sahibi seni çok iyi anlıyorum.
Ben sevgisizlikten çocuğuna özgürlük alanı vermeden ve asiir sevgiden çocuğuna özgürlük alanı vermeyen aileleri suna benzetiyorum;
1984 diye bir distopya var. İnsanlari devamlı hapse tikiyorlar,itaat etmeye zorluyorlar falan, böyle yönetilen bir evren. Baskiyla -tam da yöneticinin istediği gibi yürüyor.
Bir de 'cesur yeni dünya' diye bir distopya var. İnsanlara devamlı mutluluk mesajı veriyor, 'baştakiler sizin için en iyisini düşünüyor' fikri empoze edilerek yönetiliyor falan, böyle bir evren. Sevgi ile- hep iyiliğini istiyorum ile tüm işler -tam da yöneticinin istediği gibi yürüyor.
Ve iki kitap hakkında inceleme yapan herkes diyor ki; aslinda ikinci kitap çok daha tehlikeli..çünkü ilkinde bir kaçıp kurtulma isteği oluşur,mücadele edecek motivasyonu elbet biri bulur ve günün birinde bu düzen yıkılır..oysa ikincisinde her şeyin sevgiyle,iyi niyetle yapıldığı sanıldığı ve o fikir pompalandigi için kimse kolay kolay isyan etmez, zorla yönetildiğini düşünmez ve boyle bir düzen hiç yıkılmadan - isyan çıkmadan yüzyıllarca gidebilir.

İşte toksik aileleri hep buna benzetiyorum. Eger aileniz vurdulu kirdili,yasaklarla sizin kendi hayatiniz olmasına izin vermeseydi, muhtemelen çoktan onları aramayi sormayı kesmiştiniz. Ama tam tersi asiri sevgiyle,bağımlılıkla, seni özlediklerle falan size engel oluyorlar. Bu konuda bile ailenizin ne kadar toksik,yipratici olduğu görünmüyor,sevgi kisvesi altındayken...
Zaten turkiye çok seviyor, endişeleniyor diye kızını fanuslara koyanların, dünyayı geç, yan şehri gezip görmesine engel olanların ülkesi. Bunun sevgi olarak görülmesi çok üzücü.
Anneniz birey olamamis, hala kendi göbek bağını kesememis.
Sizden de aynı performansı bekliyor. Ama bu hic doğru bir şey değil ki.
Çözüm olarak ben olsam geldiğimi birkaç gün soylemezdim. Ama sanırım sizde öyle bir imkan yok..
O yüzden siz planınızı yapın,habersiz gelecekse de tam çıkmak üzere oldugunuzu söyler onu bırakır çıkarsınız evden.


*Bu arada bu KKda çifte standart var. Kız anası sabah akşam arayıp evlerinde ne yapıyorlar an be an öğrenmek istese,memlekete gittiklerinde bir günü başbaşa ya da es dostla ayırmalarina izin vermese, devamli enselerinde olsa 'ayyy kiyamaaam, seviyor işte' deniyor. Konu sahibi nankör ilan ediliyor (bu konu için degil,neredeyse her aşırı sevgisiyle sıkan anne içerikli konusunda)
Ama bir kadın konu acsa ki ; kaynanam günde en az iki kere ariyor,evde ne var ne yok öğrenmek istiyor, eşim de üzülmesin diye naklen yayın yapıyor bıktım artık. 30 gün memlekete gittik, her gün catkapi geldi. Benim de arkadaşlarım var, kimseyle görüşemedik. Laf söyleyince kırıldı, üzüldü. Bıktım artık
Yazsa, o kaynanaya da ,göbek kordonu kesilmemis gibi günde iki kere konuşan kocaya da sayfalarca saydirirlardi.
Ama kız annesi Cici, erkek annesi öcü
Ben bunu anladım bu forumda 🤪
Kayınvalide gelini her gün iki defa arasa değil, kendi oğlunu günde iki defa arasa, oğlu da ona ev halini, işini gücünü anlatsa yine suçlu bulanlar var.
 
Konu sahibi seni çok iyi anlıyorum.
Ben sevgisizlikten çocuğuna özgürlük alanı vermeden ve asiir sevgiden çocuğuna özgürlük alanı vermeyen aileleri suna benzetiyorum;
1984 diye bir distopya var. İnsanlari devamlı hapse tikiyorlar,itaat etmeye zorluyorlar falan, böyle yönetilen bir evren. Baskiyla -tam da yöneticinin istediği gibi yürüyor.
Bir de 'cesur yeni dünya' diye bir distopya var. İnsanlara devamlı mutluluk mesajı veriyor, 'baştakiler sizin için en iyisini düşünüyor' fikri empoze edilerek yönetiliyor falan, böyle bir evren. Sevgi ile- hep iyiliğini istiyorum ile tüm işler -tam da yöneticinin istediği gibi yürüyor.
Ve iki kitap hakkında inceleme yapan herkes diyor ki; aslinda ikinci kitap çok daha tehlikeli..çünkü ilkinde bir kaçıp kurtulma isteği oluşur,mücadele edecek motivasyonu elbet biri bulur ve günün birinde bu düzen yıkılır..oysa ikincisinde her şeyin sevgiyle,iyi niyetle yapıldığı sanıldığı ve o fikir pompalandigi için kimse kolay kolay isyan etmez, zorla yönetildiğini düşünmez ve boyle bir düzen hiç yıkılmadan - isyan çıkmadan yüzyıllarca gidebilir.

İşte toksik aileleri hep buna benzetiyorum. Eger aileniz vurdulu kirdili,yasaklarla sizin kendi hayatiniz olmasına izin vermeseydi, muhtemelen çoktan onları aramayi sormayı kesmiştiniz. Ama tam tersi asiri sevgiyle,bağımlılıkla, seni özlediklerle falan size engel oluyorlar. Bu konuda bile ailenizin ne kadar toksik,yipratici olduğu görünmüyor,sevgi kisvesi altındayken...
Zaten turkiye çok seviyor, endişeleniyor diye kızını fanuslara koyanların, dünyayı geç, yan şehri gezip görmesine engel olanların ülkesi. Bunun sevgi olarak görülmesi çok üzücü.
Anneniz birey olamamis, hala kendi göbek bağını kesememis.
Sizden de aynı performansı bekliyor. Ama bu hic doğru bir şey değil ki.
Çözüm olarak ben olsam geldiğimi birkaç gün soylemezdim. Ama sanırım sizde öyle bir imkan yok..
O yüzden siz planınızı yapın,habersiz gelecekse de tam çıkmak üzere oldugunuzu söyler onu bırakır çıkarsınız evden.


*Bu arada bu KKda çifte standart var. Kız anası sabah akşam arayıp evlerinde ne yapıyorlar an be an öğrenmek istese,memlekete gittiklerinde bir günü başbaşa ya da es dostla ayırmalarina izin vermese, devamli enselerinde olsa 'ayyy kiyamaaam, seviyor işte' deniyor. Konu sahibi nankör ilan ediliyor (bu konu için degil,neredeyse her aşırı sevgisiyle sıkan anne içerikli konusunda)
Ama bir kadın konu acsa ki ; kaynanam günde en az iki kere ariyor,evde ne var ne yok öğrenmek istiyor, eşim de üzülmesin diye naklen yayın yapıyor bıktım artık. 30 gün memlekete gittik, her gün catkapi geldi. Benim de arkadaşlarım var, kimseyle görüşemedik. Laf söyleyince kırıldı, üzüldü. Bıktım artık
Yazsa, o kaynanaya da ,göbek kordonu kesilmemis gibi günde iki kere konuşan kocaya da sayfalarca saydirirlardi.
Ama kız annesi Cici, erkek annesi öcü
Ben bunu anladım bu forumda 🤪
Çok güzel bir mesaj olmuş, beğenmekle yeninemedim. Şu sıralar okumak için yeni kitap arıyordum, cesur yeni dünyayı bulabilirsem okuyacağım. Çifte standart konusuna da katılıyorum. Değil günde iki kere, iki günde bir annesiyle konuşan erkekler bile göbek bağını kesememiş iddia ediliyor. Kız annesi sorarsa iyiliği için, erkek annesi sorarsa fitlemek için...
Konu sahibi yenGEnC yenGEnC gereken her şeyi söylemiş zaten. Annenizin kendi annesiyle de sizinle de ilişkisi normal değil. Yapabilirseniz bir psikiyatriste götürün, yaşı da genç böyle ömür geçmez. Ama yapamazsanız da işinizi bahane edin, eşinizden biraz çekinsin. Belki evde eşiniz rahatsız gibi davranırsanız huzurunuz kaçmasın diye rahat bırakır. Kaldı ki adam rahatsız zaten memlekete gidince sürekli arkadaşları ile takılmaya başlamış. Umarım bir çözüm bulursunuz.
 
Çünkü senin onun bir uzvu,bir organı olmadığınin bilincinde değil. Seni dogurmus ama göbek bağını kesememis. O yüzden başı agrirken ortada dolanmandan rahatsız oluyor...
İlk konuyu yazdiginda aşırı sevgiden bunaltan bir anne sanmıştım ama bu uzun mesajından sonra anladım ki annene 'anne' demen bile bir lütuf. Ama seni o kadar sindirmis ki, ne yaparsa yapsin yine sen ezilip büzülüyorsun. Misal, kocanın da olduğu bir bayram sofrasinda seni s...git diye evden kovmus. Senin yaşadığın tek duygu mahcubiyet.
Nasıl yani?
Öyle icsellestirmissin ki yaşananları ne kadar büyük şey olduklarını görmüyorsun bile..
Çok üzücü gerçekten. Mahvetmis kadın çocukluğunu, sanki harika bir anneymis gibi şimdi de harika evlat bekliyor. Benim annem şu yazdıklarının 3te birini yapmıştır, ama defalarca onunla yüzleşip her firsatta cocuk kalbimi kıran bir anne olduğunu hatirlattim, yıllar sonra artık aştık bazı şeyleri. Bunca şeyi yapmış olsaydı bayramdan bayrama telefon açardım heralde anca
Sizin bu yazdıklarınızı eşim yaşıyor annesiyle. Ilk evlendigimiz zamanlar farkında değildim kayinvalidemden farklı bir ülkede yaşıyoruz özlüyor ara ara diye eşime arattirirdim. Eşim çok fazla aramak istemezdi. Sonra bana sarmaya başladı aramizi bozmaya başladı falan görüşmüyorum ben. Ama eşimin çocukluğu çok kötü geçmiş. Eşim her aradığında da iyi misin nasılsın bile demiyor sadece kendi. E haliyle eşim aramak istemiyor aramadığında da bu sefer bi ton hakaretler. Ve bunu çok seviyorum ben anneyim diye yapıyor. Türkiye de aile kutsallığı çok aşırı düzeyde olduğu için bunlar konuşmaktan kaçınılıyor. Ama bu cok buyuk yaralar açıyor insanlarda. Eşimin başka ülkeye gitme fikride bu yüzden çıkmış yakındayken daha kötü diye. Uzak olayım görüştüğümüzde herşey güzel olsun diye. Ama mod aynı olduğu için sınır kavramı yok. Dediğiniz uzanti kelimesi her şeyi özetliyor aslında. Anne olamadım daha ama çocuğunun iyi olduğunu bilerek mutlu olan anneler var etrafımda. Asıl önemli noktada bu bence.
 
X