Davranış Bozuklukları Anneye notlar/dikkat dağınıklığı 1

Çocuğumuzda karşılaştığımız huysuzluk, saldırı, şiddet, içe dönüklük, korkaklık, hiperaktiflik, pasiflik, dikkatsizlik, çevreye uyum, utangaçlık, hırçınlık vs birçok sorununuzun paylaşıldığı konular.

nedretc

Geçici Olarak Hesap Pasiftir !
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
8 Mayıs 2011
10
11
DİKKAT DAĞINIKLIĞI
ANNEYE NOTLAR-1

Neden anneye notlar? Anne de baba da çalışırken gün boyu çünkü baba 'uğraşma çocukla düzelir' derken anne çocuğunun yaşıtlarından geri kalmasını istemez çünkü o çocuğun adı 'umuttur,emektir,sevgidir,özlemdir,hasrettir,aşktır,yaşayamadıkları dır,yaşadıklarıdır,ruhunun bir parçası,vücudunun devamıdır' Annedir bütün gün aile bireylerinin ne yaptığı ada ne yapamadığı ile ilgilenen. Baba daha az mı sever ? Tabi ki,hayır. Ya feo dal düzenin,ya ailedeki alışkanlıkların yada babanın yoğunluğunun yansımasıdır hayata. Bazı ailelerde baba da aynı derecede etkilidir çocuklar için hatta babaya çok daha düşkün olan çocuklar da var ama çoğunluğun çok altında bu çizgi. Anneyle baba aynı hareket etmek aynı söylemleri yapmak yerine nedense birinin dediğini diğeri onaylamaz. Bir amerikan yaması iyi polis kötü polis oyunu sürer gider. Zamane çocukları ise bizden akıllı anneyi ayrı idare eder babayı ayrı öğretmeni de ayrı.Öğretmen bıkmış usanmış yamama bir sistem çocukları koruyacağız diye esiri olmuşuz eğitmenden özgürlükleri vermişiz ellerine evi yönetir olmuş çocuklar. EEE! Zamane hastalıklarının da esiri olunca da çocuklar daha bir tüketim çılgını,yüzleri daha batıya dönük gibi görünse de çakma modernlik.Öğretmen ne yapsın? Anneler babalar daha ilgili spor salonlarının önünde kuyruklar,özel hocaların sultası altında veliler,teknoloji odalarda halı gibi ceplerde şıngır mıngır ama çocuklar gittikçe boşalmakta.Ne aileye saygı var ne ders çalışma ne onları harekete geçirecek bir sitem. Dikkat dağınıklığı, hipoaktivite, hiperaktivite tam bir salgın gibi tüm mahallelerde ister kıyısında oturun kentin ister tepesinde. Sabır kalmamış kimsede .Her şey şipşak değişsin istiyorlar istikrar ve takip yok.16 Mayıs 2015 de Zübeyde hanım ana okundan mimar bir velim aradı.İlgili takipçi.Bir eğitim programı verip dikkat taraması yapmıştım. bir ay sonra da arayın demiştim.Aradı.Oya gibi işlemişler çocuğu % 80 gelişme var dedi. Bundan sonra rotamız ne olsun dedi. İşte bu kadar istikrar,takip olumluluk yok öyle bir gün yap bir gün yapma.O olmadı bu yöntem yok yok şu ilaç ,üç gün sonra da bu ilaç. Zaman bizi de sabırsız bir tüketici mi yaptı acaba? Peki ne yapmak lazım? Zor mu çözümler. Hayır zor olan devamlılık göstermek. Alın bakalım kalın bir defter elinize bir de kalem.Silin bütün bildiklerinizi.Ve yeniden başlayın çocuklarınızı tanımaya.
 
DİKKAT DAĞINIKLIĞI
ANNEYE NOTLAR-2
Defterinizin ilk sayfasına çocuğunuzun adını soyadını,doğum tarihini yazın. Sonra çocuğunuzun genel özelliklerini sıralayın abartmadan .Küçük yaşlardan başlayın önce.Uyumlulukları,uyumsuzlukları gelişme bozuklukları yada yaşına göre ileri düzeydeki gelişmişlikleri.Baştan savma yapmayın.Her cümleyi düşünün.Olumlulukları ayrı sayfaya olumsuzlukları ayrı sayfaya yazın.Bunu bütün çocuklarınız için yapın.Hepinizin yada çoğunuzun evinde doğum albümü,ayak izi,ilk hediyeleri var ama nerede çocuğun psikolojik gelişimi ? Yok tabii sanki elektronik cihaz 'mış' gibi davranın, bozulunca götürün psikolog ve psikiatırlara .Onlar ise kısıtlı zamanda iki dakika dinlesin sizi ,dayasın ilacı.Vicdanınızın sesini de kısın böylece. Her şeyi yaptınız,her istediğini aldınız,kolej yada özel hoca, son model cep telefonu ve bilgisayar,ne kadar zararlı yiyecek varsa yesin ( okul kantinleri bile onlarla dolu zehirli gıda ),deniz güneş,cepte haçlık,doktorsa doktor. Nedir bu çektiğiniz böyle ver ilacı rahatla. Yan etkileri mi aman canım,hayatın yan etkileri daha fazla bize,de ,geç gitsin.
Amerikan Psikiatrı derneği (APA ) 1952 de yayınlamaya başladığı ve halen bir baş yapıt olarak tüm dünyada kabul edilen iruhsal bozuklukların teşhis ve tedavisi için kullanılan 'Akıl bozukluklarının Tanısal ve istatiksel el kitabı psikolojinin kalbi olarak kabul edilmektedir. Bu kitapta 400 e yakın hastalık vardır. Kendinizi sağlıklı sanmayın bu kitaba göre en aza üç dört hastalığınız vardır.Hatta sağlıklı insanları bir kenara dizecek olsanız hele ki Türkiyede çok insan çıkacağınız sanmam.Maşallah Konya ovasındaki gibi kişi başına düşen insan sayısı parmakla sayılır olacak. On yıl öncesine kadar daha doğrusu bilgisayarlar bu kadar yaygın olmayana kadar kendimiz ed çocuklarımızı da sağlıklı sanıyorduk Bir takım hastalıklardan haberimiz yoktu.Yıllardan beri bildiğimiz üç beş hastalık vardı ki şizofreni, manik depresif paronoya ,obsessyon bunların başında geliyordu.İnsafınıza sığınarak soruyorum. Othello Sendromunu kaç kişi biliyordu.Bide daha önce aşırı kıskanç dediğimiz hastalık böyle adlandırıldı.Hani lazcada fasulyeye lobiya denir ya. Bizim köylü arkadaş şehre inmiş değişik bir yemek yemek istemiş.Pelte ile fasulyeyi beğenmiş. gele gele lobiya gelince silahı çekmiş fasulyeye ateş etmiş. Ula şehre celsin de adınumu değitin Allahın lobiyası,demiş.Ateş edince pelte sallanmış.Ona şefkatle bakıp.Sen korkma uşağum san bişi dediğum yo ki da. Demiş ya onun hesabu buda.İncelesek kendimizi,ne hastalıklar çıkacak hepimizde.Bilişsel terapi 1960'lı yıllarda Aaron back tarafından geliştirilen psikolojik tedavi kuramı ve uygulamasının genel adıdır.Hani halk arasında telkin diye bilinen.Tamam Bizi bozan olaylar değil de olaylara bakış açımızsa anlarım konuş anlat yumuşat ikna et,yansıt ayna ol, çok güzel.Ya kullanılan ilaçlar? Hele iş dikkat dağınıklığına geldi mi işin boyutları tamamen değişiyor.
 

Eklentiler

  • 20150116_143509.jpg
    20150116_143509.jpg
    75,9 KB · Görüntüleme: 145
Çocuklarda görülen psikolojik hastalıkların en önemli görülenlerini listelesek karşımıza uzun bir tablo çıkıyor.Öğrenme güçlüğü,kekeleme,fonolojik bozukluk,DEHB,Tik bozuklukları,Obsesif kompülsif bozukluk,Altını ıslatma ve altını kirletme depresyonlar,sosyal fobi,uyku bozuklukları,psikotik bozukluk,ssoyal fobi,posttravmatik stres bozukluğu,uyku bozuklukları,dürtü kontrol bozuklukları, Uyum bozuklukları,psikososyal stres faktörleri,okul sorunları,davranım bozuklukları başta gelenler.İsimlerinin azametine baksan aspirinin latincesi gibi asetilsalisilik asit desem kim anlayacak. Bu isimleri de görsen umarsız hastalıklara yakalanmış çocuğum dersin. Birazcık deşince anneannenlerin zamanındaki isimleri de çıkar ortaya
 
Çok güzel yazmışsınız. Dikkat eksikliğini araştırırken yazınızı gördüm. Orada eleştirerek anlattığınız ebeveyn biziz :KK43: kızıma dikkat eksikliği teşhisi konmak üzere. İlaçla tedavi hiç içime sinmiyor. Önerebileceğiniz yöntemler var mı? İlaçsız ne kadar başarı gösterebilinir bu hastalıkta? Teşekkür ederim şimdiden
 
X