Aramızda bir savaş var gibi

ATTRAENTE

ACTA EST FABULA
Pro Üye
19 Ağustos 2008
18.082
54.874
1.123
İstanbul
Selam Hanımlar,

Ne yapacağımı bilmez vaziyetteyim, insan bir çok şeye yorum yapabiliyor ama kendi durumunda bazen çaresiz kalıyor. Bir süredir birlikte olduğum biri var, onu çok uzun yıllardır tanırım. Hayatıma girişi beni zar zor ikna ederek olmuştur. Biraz huysuz bir yapısı var, son zamanlarda çok gergin günler geçiriyoruz. İlgisizliği var ama aşırıya kaçan bir durum değil.

Sinirimi bozan konu şu ki, gerginliklerimizin hiç biri ortak sorunlardan değil. Yani mesela iş yerinde bir sıkıntısı var, günlerce surat mahkeme duvarı gibi, çocuk gibi nazlanmalar, ben aramadan aramamalar. Geçtiğimiz hafta gergindi biraz, o gerginliği yüzünden hafta sonu görüşmedik, ben aramasam günlerce sesi çıkmaz, sonra da sitem eder sen beni merak etmiyorsun diye. Benim biraz dik bir yapım var, uzun süreli yalnızlıklar sonucu sanırım, çok beceremem alttan almayı, ne zaman konuşmaya kalksak tartışma çıkıyor. Lafı bir yerinden cımbızla tutup, her şeye alınıyor. Ben aramadan asla ilk adımı atmıyor, ilk adımı atan olmak da benim feci şekilde sinirimi bozuyor.

İletişimde bir sorun yaşıyoruz ama nedir bilemiyorum, bir hakimiyet savaşına dönüşüyor her şey. Bir inat bir damar gidiyor, bundan yorulmaya başladım ama nasıl çözeceğimi de bilemiyorum. Belki sizlerin fikirleri yardımcı olur, belki anlamadığım bir şeyler vardır.
 
Selam Hanımlar,

Ne yapacağımı bilmez vaziyetteyim, insan bir çok şeye yorum yapabiliyor ama kendi durumunda bazen çaresiz kalıyor. Bir süredir birlikte olduğum biri var, onu çok uzun yıllardır tanırım. Hayatıma girişi beni zar zor ikna ederek olmuştur. Biraz huysuz bir yapısı var, son zamanlarda çok gergin günler geçiriyoruz. İlgisizliği var ama aşırıya kaçan bir durum değil.

Sinirimi bozan konu şu ki, gerginliklerimizin hiç biri ortak sorunlardan değil. Yani mesela iş yerinde bir sıkıntısı var, günlerce surat mahkeme duvarı gibi, çocuk gibi nazlanmalar, ben aramadan aramamalar. Geçtiğimiz hafta gergindi biraz, o gerginliği yüzünden hafta sonu görüşmedik, ben aramasam günlerce sesi çıkmaz, sonra da sitem eder sen beni merak etmiyorsun diye. Benim biraz dik bir yapım var, uzun süreli yalnızlıklar sonucu sanırım, çok beceremem alttan almayı, ne zaman konuşmaya kalksak tartışma çıkıyor. Lafı bir yerinden cımbızla tutup, her şeye alınıyor. Ben aramadan asla ilk adımı atmıyor, ilk adımı atan olmak da benim feci şekilde sinirimi bozuyor.

İletişimde bir sorun yaşıyoruz ama nedir bilemiyorum, bir hakimiyet savaşına dönüşüyor her şey. Bir inat bir damar gidiyor, bundan yorulmaya başladım ama nasıl çözeceğimi de bilemiyorum. Belki sizlerin fikirleri yardımcı olur, belki anlamadığım bir şeyler vardır.

ben hep diyorum sevgili iken nisanli iken partnerinizin sizi bukadar rahatsiz eden tavirlari var ise evlenmeden birkez degil milyonlarca kez dusunun diye cunku insanlar zaman gectikce olumlu yonde degil olumsuz yonde degisiyor tahammulu kalmiyor . onun sikintisi varda sizin yokmu size yansitmaya hakki yok bosverin dusunmeyin bakalim sizin icin neler yapabilecek iliskiye baslarken zorla ikna etmis ayni seyleri yine yapacakmi..
 
Sorunlarını odak noktası yapıp benmerkezcil takılan bir yapısı olduğunu düşünüyorum erkek arkadaşının.
Bundan dolayı da seni 2. hatta bazen 3. sıraya alıyor yaşamında. Bundan dolayı da sıkıntı yaşıyorsun.
Aslında kimin alttan alıp ilk konuşmayı başlattığı çok da önemli değil. Önemli olan kendinizi nasıl ifade ettiğiniz. Birbirinizin dilinden böyle zamanlarda ne derece anlıyorsunuz? Ne derece aynı pencereden birbirinizin penceresine bakıyorsunuz?
İlgisizliğini ve tavırlarını anlattığın zaman nasıl tepkiler veriyor en basitinden sana? Kızıyor mu mesela? Sana 'beni anlamıyorsun, yalnız kalmak istiyorum' mu diyor?
Bunlar çok önemli... Kilit noktalar aslında... Aranızda savaştan çok onun çektiği bir duvar var. Yalnızlık duvarında huzuru bulacağını zannederken senin çırpındığını görmek mi istemiyor?
Aklımda sen anlatırken bir sürü soru oluştu... :26:
 
Sorunlarını odak noktası yapıp benmerkezcil takılan bir yapısı olduğunu düşünüyorum erkek arkadaşının.
Bundan dolayı da seni 2. hatta bazen 3. sıraya alıyor yaşamında. Bundan dolayı da sıkıntı yaşıyorsun.
Aslında kimin alttan alıp ilk konuşmayı başlattığı çok da önemli değil. Önemli olan kendinizi nasıl ifade ettiğiniz. Birbirinizin dilinden böyle zamanlarda ne derece anlıyorsunuz? Ne derece aynı pencereden birbirinizin penceresine bakıyorsunuz?
İlgisizliğini ve tavırlarını anlattığın zaman nasıl tepkiler veriyor en basitinden sana? Kızıyor mu mesela? Sana 'beni anlamıyorsun, yalnız kalmak istiyorum' mu diyor?
Bunlar çok önemli... Kilit noktalar aslında... Aranızda savaştan çok onun çektiği bir duvar var. Yalnızlık duvarında huzuru bulacağını zannederken senin çırpındığını görmek mi istemiyor?
Aklımda sen anlatırken bir sürü soru oluştu... :26:

Kızması yoktur, bir şeyden şikayet ettiğimde hak vermiştir hep ama hak vermekle anlamak aynı şey değil, ona göre abartıyorum.

Anlamaya çalışıyorum onu, ikimizinde ağır yükleri var hayat kolay değil ancak sürekli onu suçladığımı söylüyor. Sözcüklerimi çok özenli seçmeme rağmen, kendini azarlanmış ve yargılanmış gibi hissediyor.
 
bahsettiğin huylara sahip insanlarla uğraşmak o kadar zordur ki...
neye, kime kızdığı, kırıldığı önemli değil, suratını da, tribini de sen çekersin.. sanki sen sorumluymuşsun gibi...
senin yerinde olsam, bu huyundan vazgeçmediği sürece görüşmem...
çünkü evlilik düşünüyosanız eğer, aynı evin içinde seni bıktırır artık...
herkes stres küpü değil ki cnm, moralin bozuk olur, canın sıkkkın olur o ayrı ama bunun sebebi senmiş gibi davranması, seni de yıpratır
 
ben hep diyorum sevgili iken nisanli iken partnerinizin sizi bukadar rahatsiz eden tavirlari var ise evlenmeden birkez degil milyonlarca kez dusunun diye cunku insanlar zaman gectikce olumlu yonde degil olumsuz yonde degisiyor tahammulu kalmiyor . onun sikintisi varda sizin yokmu size yansitmaya hakki yok bosverin dusunmeyin bakalim sizin icin neler yapabilecek iliskiye baslarken zorla ikna etmis ayni seyleri yine yapacakmi..

Evlilik çok zor bir konu, bunca yıl yapmadım bundan sonra biraz zor, bahsettiğiniz olumsuz yönde değişmenin olmaması için çabalıyorum ama ikimizin de zor bir gurur problemi var, ikimizde güçlüyüz ve zoruz olayı savaşa çeviren bu ama çözümü bilemiyorum.
 
Hayatında olan biteni kendi başına çözmeye çalışıyor sanırım
Yani bu gibi durumlarda kendisi dışında kimseyi düşünmüyor
Biraz benmerkezcilik var.
Eğer her söylediğinden farklı anlamlar çıkarıyorsa, aklında değişik bir profil oluşturmuş olabilir
Konuşulan sözleri de bu profile göre yorumluyordur

Nazlanan erkeğe hiç tahammülüm yoktur
Erkeklerin kadınsı davranışları hep itmiştir beni
Sürekli sen atıyorsan adımları fazla rahat da olabilir.

Konuşmadan halledilecek bir mevzu gibi durmuyor
Başka problemleri de olabilir.
:26:
 
hayat herkes için zor kimseye bi huzurlu ekmek yok, işinden memnun olan eşinden değil, eşinden memnun olan kayınvalidesinden çekiyo, çiftleri çift yapan birbirleri için liman olmaları değilmidir birazda, hayat gailesini unutup askıya alıp birbirine tutunmadıktan üstüne bide atarı tribi birbirine yaptıktan sonra ne anladım o işten, konuşarak çözülecek mecbur
 
sizi tanımıyorum ama forumda yorumlarınıza denk geldiğimde beğenerek okumuşumdur. olaylara geniş açıdan bakabilen, sorgulayıcı ve empatik bir bakış açınız olduğunu düşünüyorum. sorununuza gelince, sanırım bu biraz da karşı tarafın kişiliğinden kaynaklanıyor. tabi öncesinde şunu bilmek lazım, bu insan her zaman böyle miydi, hani bazı erkekler böyledir ya, ilişkide rolleri değişmiş gibidir, nazlanan taraf kırılan alınan taraf ilgi bekleyen taraf erkek olur, sebepsiz yere! ama uzun yıllardır tanıyorum demişsiniz, o halde bu son günlerde ortaya çıktıysa belki zor bir dönemden geçiyordur, çok streslidir, bilemedim ki şimdi:26: ama ne olursa olsun işyerindeki ya da hayatındaki sorunları sürekli size yansıtan ve ilişkiyi yıpratan erkek olgun bir erkek değildir. ve mutsuz olursunuz. şimdi yine ben de aynısını yaşadım diycem, ben de ne kadar olumsuzluk varsa eski ilişkimde yaşamışım:) hani perşembenin gelişi çarşambadan bellidir ya, o yüzden bazı şeyleri ileriye dönük olarak çok sorgulamak lazım. bu bir kişilik özelliği mi yoksa geçici bir süreç mi? ayrımı yaptığınız zaman daha kolay önünüzü görebilirsiniz.
 
Son düzenleme:
sizi tanımıyorum ama forumda yorumlarınıza denk geldiğimde beğenerek okumuşumdur. olaylara geniş açıdan bakabilen, sorgulayıcı ve empatik bir bakış açınız olduğunu düşünüyorum. sorununuza gelince, sanırım bu biraz da karşı tarafın kişiliğinden kaynaklanıyor. tabi öncesinde şunu bilmek lazım, bu insan her zaman böyle miydi, hani bazı erkekler böyledir ya, ilişkide rolleri değişmiş gibidir, nazlanan taraf kırılan alınan taraf ilgi bekleyen taraf erkek olur, sebepsiz yere! ama uzun yıllardır tanıyorum demişsiniz, o halde bu son günlerde ortaya çıktıysa belki zor bir dönemden geçiyordur, çok streslidir, bilemedim ki şimdi:26: ama ne olursa olsun işyerindeki ya da hayatındaki sorunları sürekli size yansıtan ve ilişkiyi yıpratan erkek olgun bir erkek değildir. ve mutsuz olursunuz. şimdi yine ben de aynısını yaşadım diycem, ben de ne kadar olumsuzluk varsa eski ilişkimde yaşamışım:) hani perşembenin gelişi çarşambadan bellidir ya, o yüzden bazı şeyleri ileriye dönük olarak çok sorgulamak lazım. bu bir kişilik özelliği mi yoksa geçici bir süreç mi? ayrımı yaptığınız zaman daha kolay önünüzü görebilirsiniz.

ne kadar süredir böyle ki dikkatini çekmiş?

Genel hali zaten çok ilgili değildir, bende öyle çok canımlı cicimli tavırlarım yoktur ama bu hali; ortak bir evimiz olmasından sonra başladı. İlk evliliğinden iki çocuğu var gerek onların alışması, gerek benim evlilik fikrine alışmam açısından ortak bir ev tuttuk , orta halli döşedik buraya kadar her şey güzeldi ama sonra bir sorumsuzluk başladı, tuttuğumuz evde iki ayda toplasan on gün geçirmedik, ev hali eksikleri var ama hiç bir şeyi tamamlamaya çaba yok. O böyle soğuk ve uzak olunca haliyle ben de geri duruyorum. İlişkimizi bu noktaya getirirken defalarca düşündük, oturup konuştuk, bir hevesle yapılan bir şey değil yani, eksisini artısını neler yaşayabileceğimizi günlerce konuştuk. Bir arada olduğumuzda dünyanın en harika erkeği, yıllar sonra ilk kez sevildiğime inandım diyebilirim, benim kadar kontrolü yüksek biri için çok zor sevgiye inanmak ama inandım. Ortada elle tutulur hiç bir sorun yok ama bir çekişmedir gidiyor. Bazen bana çok güçlüsün, çok akıllısın falan diyor ama sitem eder gibi, sıkıntılı zamanlarında tamamen kapatıyor kendini, nerden yanaşsam ulaşamıyorum ve bu beni çok üzüyor
 
Genel hali zaten çok ilgili değildir, bende öyle çok canımlı cicimli tavırlarım yoktur ama bu hali; ortak bir evimiz olmasından sonra başladı. İlk evliliğinden iki çocuğu var gerek onların alışması, gerek benim evlilik fikrine alışmam açısından ortak bir ev tuttuk , orta halli döşedik buraya kadar her şey güzeldi ama sonra bir sorumsuzluk başladı, tuttuğumuz evde iki ayda toplasan on gün geçirmedik, ev hali eksikleri var ama hiç bir şeyi tamamlamaya çaba yok. O böyle soğuk ve uzak olunca haliyle ben de geri duruyorum. İlişkimizi bu noktaya getirirken defalarca düşündük, oturup konuştuk, bir hevesle yapılan bir şey değil yani, eksisini artısını neler yaşayabileceğimizi günlerce konuştuk. Bir arada olduğumuzda dünyanın en harika erkeği, yıllar sonra ilk kez sevildiğime inandım diyebilirim, benim kadar kontrolü yüksek biri için çok zor sevgiye inanmak ama inandım. Ortada elle tutulur hiç bir sorun yok ama bir çekişmedir gidiyor. Bazen bana çok güçlüsün, çok akıllısın falan diyor ama sitem eder gibi, sıkıntılı zamanlarında tamamen kapatıyor kendini, nerden yanaşsam ulaşamıyorum ve bu beni çok üzüyor


sorumluluk ağır gelmiş olabilir. daha öncesinde flört ederken haliyle tatlı bir sorumsuzluk oluyor. ne zaman ki iş ciddiye biniyor, erkeklerde bir geri durma bir hafif yollu bunalıma girme dönemi başlayabiliyor. kaldı ki siz iki çocuğuyla onu kabullenmişsiniz ve ortak bir hayat için adım atmışsınız, bu yabana atılır bir şey değil. biraz daha süre verin ya da yeniden konuşun bakalım. sizin gibi birini bulamayacağının o da farkındadır ve böyle giderse sizi kaybedebileceğini anlasın.
 
sorumluluk ağır gelmiş olabilir. daha öncesinde flört ederken haliyle tatlı bir sorumsuzluk oluyor. ne zaman ki iş ciddiye biniyor, erkeklerde bir geri durma bir hafif yollu bunalıma girme dönemi başlayabiliyor. kaldı ki siz iki çocuğuyla onu kabullenmişsiniz ve ortak bir hayat için adım atmışsınız, bu yabana atılır bir şey değil. biraz daha süre verin ya da yeniden konuşun bakalım. sizin gibi birini bulamayacağının o da farkındadır ve böyle giderse sizi kaybedebileceğini anlasın.

Özellikle çocukla kabul etme durumunu başına kakmaya azami dikkat gösteriyorum, benim de dul bir ablam ve kardeşim var, evlatlara söz değse insan çok üzülüyor, bu konuda çok hassas davranıyorum ama dediğin gibi belki sorumluluk ağır geldi. Maddi - manevi her şeyi paylaşmaya çalışıyorum, sonuçta onun sorumluluğu çok evlatları var, bir şeyleri eksik kalsın istemem Allah'tan korkarım. Bu yüzden maddi olarak da onu zorlayacak şeylerden özellikle kaçınıyorum, kendim elimden ne gelirse yapıyorum. Konuşamamak çok kötü, öyle alıngan ki
 
Özellikle çocukla kabul etme durumunu başına kakmaya azami dikkat gösteriyorum, benim de dul bir ablam ve kardeşim var, evlatlara söz değse insan çok üzülüyor, bu konuda çok hassas davranıyorum ama dediğin gibi belki sorumluluk ağır geldi. Maddi - manevi her şeyi paylaşmaya çalışıyorum, sonuçta onun sorumluluğu çok evlatları var, bir şeyleri eksik kalsın istemem Allah'tan korkarım. Bu yüzden maddi olarak da onu zorlayacak şeylerden özellikle kaçınıyorum, kendim elimden ne gelirse yapıyorum. Konuşamamak çok kötü, öyle alıngan ki

inşallah bu geçici bir süreçtir ve bir an evvel aşarsınız. çünkü zamanında sizi de zor ikna etmiş. elde edince bazı şeylerin değeri kalmıyor diye bir söz var ama, kısa vadede belki elde edilen o ilk andaki cazibesini yitirse de, aslında onun değeri bakidir. o da bunun farkına varacak. evet alıngan bir erkekle hayat kolay değil, çocuk gibi oluyorlar. sürekli avutmak sürekli alttan almak, bir süre sonra bunlar insanı çok yorabilir. ama seviyorsanız, ve gerçekten sevildiğinize inanıyorsanız çabanızdan hemen vazgeçemeyin.
 
inşallah bu geçici bir süreçtir ve bir an evvel aşarsınız. çünkü zamanında sizi de zor ikna etmiş. elde edince bazı şeylerin değeri kalmıyor diye bir söz var ama, kısa vadede belki elde edilen o ilk andaki cazibesini yitirse de, aslında onun değeri bakidir. o da bunun farkına varacak. evet alıngan bir erkekle hayat kolay değil, çocuk gibi oluyorlar. sürekli avutmak sürekli alttan almak, bir süre sonra bunlar insanı çok yorabilir. ama seviyorsanız, ve gerçekten sevildiğinize inanıyorsanız çabanızdan hemen vazgeçemeyin.

Tam 13 yıldır, divane aşık gibi sayfalarca yazdı bana aşkını, şimdi neyi paylaşamıyoruz anlamıyorum.

Bende sabırsızım, sevmiyorum bu huyumu ama sorun varsa hemen çözülsün, netleşsin istiyorum. Çabuk vazgeçmek istemiyorum ama bunaldım sanırım ...
 
Tam 13 yıldır, divane aşık gibi sayfalarca yazdı bana aşkını, şimdi neyi paylaşamıyoruz anlamıyorum.

Bende sabırsızım, sevmiyorum bu huyumu ama sorun varsa hemen çözülsün, netleşsin istiyorum. Çabuk vazgeçmek istemiyorum ama bunaldım sanırım ...

ne kadar zamandır birliktesiniz peki?
 
Tam 13 yıldır, divane aşık gibi sayfalarca yazdı bana aşkını, şimdi neyi paylaşamıyoruz anlamıyorum.

Bende sabırsızım, sevmiyorum bu huyumu ama sorun varsa hemen çözülsün, netleşsin istiyorum. Çabuk vazgeçmek istemiyorum ama bunaldım sanırım ...

Uzun süreli platonik sevgilerde zamanla kişinin kafasında oluşturduğu kişi aslında o sevdiği kişi olmamaya başlıyor.
Tam 13 yıl boyunca kafasındaki ATTRAENTE şimdiki ATTRAENTE değildir. Türlü türlü hallere, kalıplara sığdırmıştır sizi.
Bu yüzden birliktelik yaşayınca kontrol etmek zor gelmiştir ona.

Günlük yaşamındaki sıkıntıları güne yayan, karşısındakine yansıtan kişilerle birlikte olmak, sabır göstermekte çok güçtür.
Bu anlamda işiniz zor gibi görünüyor, kolay kolay değişmez bu hali.

Birlikteyken herşey çok güzel demişsiniz, belkide iki tarafında yorgunlukları ayrıyken iletişimi koparıyor olabilir, bilemedim.
 
Bence eger yürümüyorsa ve problem yaratiyorsa fazla zorlamanizin da bir mantigi yok gibi. Neden diyeceksiniz? Cünkü bir insan bu kadar ben merkezci ise sizin de dik basli yapinizla bunun dengelenmesi biraz zor görünüyor. Bir iliski savasa dönüsüyorsa benim gözlemledigim tek sey karakterlerin uyusmamasidir. Eger oturup karsilikli bir cözüm yolu bulamiyorsaniz, yani konusup hatalarin farkina varilmasi yöntemini denediyseniz ve düzelmediyse ( ki insanin degismesi cok zordur) cizebileceginiz daha iyi bir yol olamaz gibi,ayrilmayi sorgulamalisiniz. Ayrilmak istemiyorsaniz da ne kadar sabredeceginizi birakin birlikte yasayarak görün.
 
Son düzenleme:
Uzun süreli platonik sevgilerde zamanla kişinin kafasında oluşturduğu kişi aslında o sevdiği kişi olmamaya başlıyor.
Tam 13 yıl boyunca kafasındaki ATTRAENTE şimdiki ATTRAENTE değildir. Türlü türlü hallere, kalıplara sığdırmıştır sizi.
Bu yüzden birliktelik yaşayınca kontrol etmek zor gelmiştir ona.

Günlük yaşamındaki sıkıntıları güne yayan, karşısındakine yansıtan kişilerle birlikte olmak, sabır göstermekte çok güçtür.
Bu anlamda işiniz zor gibi görünüyor, kolay kolay değişmez bu hali.

Birlikteyken herşey çok güzel demişsiniz, belkide iki tarafında yorgunlukları ayrıyken iletişimi koparıyor olabilir, bilemedim.

Tespitinde çok haklısın =) Benim de kafamda yarattığım adam şu an birlikte olduğum adam değil.

Bazen evlilik üzerine konuşurken benimle ilgili tespitlerine hayret ediyorum; evlilik seni öldürür gibi duruyor diyor, kontrol edilemeyecek bir kadınsın diyor. Ablamla paylaştım bu sözlerini, çok da haksız değil diyor. Ben de düşündüğümde onun için böyle iyiyiz diyorum içimden.

İkimizinde çok sorumluluğu ve yerleşmiş hayatlarımız var, konuşup zayıflıklarını ortaya dökmek ona biraz zor geliyor gibi, yürümeyen şeyleri zorlama taraftarı olmadım hiç, bunu ona da söyledim, ölünceye dek başka bir kadının gözlerine bakamam, ayrılık olmaz diyor ama hataları da hasır altı ediyor. Nasıl yapacağız bilemiyorum...
 
Back
X