ben yardımcı olmaya çalışırım ama karışmak-müdahale etmek anlamında olmaz. kimse çok yakınının mutsuz olmasını istemez çünkü.
benim çok yakın bi arkadaşım, benim ilişkime çok karıştı ilişkimin başlarında. hatta erkek arkadaşım "aramızda geçenleri kimseye anlatma. ben daha önceki sevgilimden, onun yakın kız arkadaşının aramızı bozması yüzünden ayrıldım"falan derdi ama ben bunu önemsemedim, dinlemedim, yanlış yorumladım. erkek arkadaşımın hayatıma karışmaya, beni arkadaşlarımdan uzaklaştırmaya çalıştıgını düşünmüştüm. onu çok tanımıyodum bi de o zamanlar. o yakın arkadaşımla her şeyi paylaştım o zamanlar. iyi kötü her şeyi. ama arkadaşım bana anlatmaz pek, hala da öyle. neymiş, onun yapısı öyleymiş, kendi içini açamazmış. neyse. bu arkadaşım bana destek olmak yerine, o zamanlar beni bayağı bi etkiledi kötü anlamda. ben de çok çabuk etki altında kalan bi insanım maalesef :1no2:
meğer benim , mesela "kıskançlık"adı altında anlattıklarımı kendisi de kendi ilişkisinde yaşıyomuş. aynı seviyede. ve ben bunları çok sonradan ögrendim, tesadüfen falan. işte o zamanlar bu arkadaşım, benim erkek arkadaşıma resmen cephe aldı. onu tanımaya bile çalışmadı. bi yerlere gidelim gezelim diye plan yapıyodu bu arkadaşım, ama benim erkek arkadaşımı saymıyodu. neymiş? o beni çok üzen bi adammış. o yüzden sevmiyomuş onu. ama sonra ben öyle her şeyi anlatmamaya başladım. kafam karışıyodu çünkü. hatta neredeyse hiçbişey anlatmamaya başladım, o zaman kafam rahatladı. sonra erkek arkadaşımla da işleri düzelttik, nişanlandık, evlendik... o yakın arkadaşım, şimdiki eşim olacak kişiyi hala çok seviyo gibi değil. nedendir hiç bilmem ama... o zamanlar o beni çok üzüyo diye sevmiyomuş onu. ama şimdi mutlu oldugumu gördügü halde sanki hala sevmiyo gibi. ben de üzüntülerimi o zamanlar biraz abartarak yaşamıştım tabii, onun da etkisi var. o zamanlar erkek arkadaşımı da o kadar tanımıyodum falan.