• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Aşk, ölüm, evlilik... Her şey kader mi yoksa biz mi seçiyoruz? Aklım karışık kalbim kırgın.

Ne garip! Sevdiği kadının /erkeğin vefatı ile dünyası tersine dönen ..her rüyası ,hayali yarım kalan ..çizdiği yolu hayat planlarını bir anda tamamen yitirmenin boşluğu içinde öylece kalakalan insanlara herkes (hatta acının kor gibi yaktığı o ilk günlerde bile) "bir gün yeniden ayağa kalkıp yoluna devam edeceksin" diyor. .Ama kimse bu kişinin yeniden kendisine bir yol çizebilmesini ,sevmesini ..sevilmesini istemiyor aslında
 
Hiçbir insan 6 ay önceki halinin aynısı değildir. Bazılarında bu fark daha belirgin.
10 aylık bir boşluğa evliliğin sığdırılmasına şaşırıyorsunuz. Ancak sizin ilişkinizin yerleştiği alan dahada dar.
Şuan evli olması eski nişanlısını acısı üzerine bir ilişki inşa etmesinden daha tuhaf ve şaşırtıcı değil.

Vefat eden kızla hiç kıyasa girmemişsiniz. O yüzden kendi ilişkinizi sorgulamıyorsunuz pek. Ancak karısı ile bir kıyas içindesiniz. Alt metinde
"O benim başaramadığımı (fotoğrafların silinmesi, eski nişanlının beyefendide devam eden hatırasının gözardı edilebilmesi ve ilişkinin evliliğe bağlanması) başardı" düşüncesi var.
Bu fikrin doğru olmadığını peşinene ifade edeyim.
Bir taraftan en mantıklı ve doğru olanı yaptığınızı biliyorsunuz.
Diğer taraftan acı çektiğiniz için; "Farklı yapabileceğim birşey var mıydı?" sorgusu içindesiniz. Çünkü yapmış olabileceģini düşündüğünüz birinin örneği var karşınızda.

Unutamaz ve acı çekerken onun unutmuş ve yoluna bakabilmiş olması sizi çok incitti. Çünkü sadece ayrılığın acısını değil terketmenin vicdan azabını ve onun üzüntüsünün ağırlığınıda sırtlanmıştınız.

Bahar yeli gibi adamın hayatına girip, hasarları onarıp çıktınız. O sıra sizin için hazır deģildi çünkü onu siz iyi ettiniz.
Ancak karısı için evliliğe ve fotoğrafları silmeye artık hazırdı. Eğer bir başarıysa bu; karısının başarısı değil bence. Onu en karanlık anından çekip aldınız ama sizinle olduğu hali size iyi gelmeyecekti. Açıkçası ben karısını da çok sevmemiş olabileceğini düşündüm. Ve onunda bir takım soru işaretleri olması ćok muhtemel. Vefat edenin hayaleti belki onun ilişkisinde daha zayıf ancak yarım kalan hikayeler ömür boyu unutulmaz. Gölgesi onların ilişkisinde de kendini az çok var edecektir.
 
Amin🙏 İnşallah sizin için de benim için de her şey gönlümüzce olur. Kadrimizi kıymetimizi bilecek insanlara rast geliriz, her şey sorunsuzca olur. Buna o kadar ihtiyacım var ki..

Bu süreçte çok güçlendim ama ruhum aynı zamanda çok yorgun. Varoluşsal sorgulama geçiriyorum. Bunun olması kötü..eski eşim insanlara güvenimi aldı. Bunu nasıl yerine koyacağım hiç bilmiyorum. Evet bana uymayan insanlarmış. Ben mesela kul hakkından, iftira atmaktan çok korkarım. Dilekçelerde bir tane iftira yazmadım, yazmam da. Bana yakışmaz. Ama eski eşim ve ailesi tamamen maddi odaklı bir aile imiş. Bu bana ve kök aileme uymaz. Bizim Allah inancımız var. Bu dünyada ilahi adalete inanırız. Kul hakkından çok korkarız. Âh almaktan çok çekiniriz. Hatta bazı kul haklarını, bazı âhları nesiller boyu ödersin. Bundan dolayı vicdani kontrol mekanizmamız vardır.

En çok hayal kırıklığını bu konuda yaşadım. Bir insanı hayatında artık istemeyebilirsin. Geçersin karşısına vaktini almadan onu aldatmadan ayrılmak istiyorum dersin. Helallik alırsın geçen yılların hatırına, vefasına iyi ayrılırsın. İnsan olan bunu yapardı. Ama bana tam tersi yapıldı. Sanki ben aldatmışım, kötülük yapmışım gibi iftiralar atıldı. Buna çok şaşkınım. Varoluşsal sorgulama bu yüzden başladı. 38 yaşındayım insanları az çok tanıdığımı sanırdım. Bir zamanlar en yakınım olan insanı zerre tanıyamamışım.

Ama her şey bizler için. Bir musibet bin nasihatten yeğdir. Bazı dersler çok pahalıdır. Bu da onlardan biriydi. Sizin lütfen farkındalığınız açık olsun benim hatalarıma düşmeyin. Burası çok değerli bir platform. Bu kadar bilgi paylaşımı farkındalık seviyesini de yükseltiyor. Herkesten öğrenecek bir şeyler var.

Umarım bir gün çektiğimiz acılar sadece mazide bir hatıra olarak kalır. Umarım bir gün o yaşadıklarımın ödülünü alıyorum çok şükür dediğimiz bir ilişkinin içinde oluruz. Siz de kendinize çok iyi bakın.. Allah yar ve yardımcınız olsun..🙏💜💕
❤️❤️❤️🙏
 
Üzüntünü o hayal kırıklıgını hıssettım rabbım ıcıne ferahlık versin cok daha iyisini nasip etsin ınsallah 🥹
Çok teşekkür ederim, nasibe inansam da doğru olanın bu olduğunu düşünsem de ister istemez kalbimde saçma bir burukluk var. Hayatında biri olduğunu falan bilsem kendimi o zaman alıştırır, zamanla unuturdum. Şimdi birkaç gün öncesine kadar saf gibi yazmayı düşündüğüm kişiyi evli görünce beni sarstı biraz bu durum. Çok naziksiniz, teşekkür ederim güzel yorumunuz için🌸🙏
 
Ne garip! Sevdiği kadının /erkeğin vefatı ile dünyası tersine dönen ..her rüyası ,hayali yarım kalan ..çizdiği yolu hayat planlarını bir anda tamamen yitirmenin boşluğu içinde öylece kalakalan insanlara herkes (hatta acının kor gibi yaktığı o ilk günlerde bile) "bir gün yeniden ayağa kalkıp yoluna devam edeceksin" diyor. .Ama kimse bu kişinin yeniden kendisine bir yol çizebilmesini ,sevmesini ..sevilmesini istemiyor aslında
Güzel bir eleştiri olmuş:) 3.kişi olarak bakınca haksız da diyemem ama ne yazık ki duygular insanın mantıklı düşünmesine bazen engel oluyor. Uzun zaman sonra gerçekten bu geçmiş konusu dışında hâliyle tavrıyla içime sinen biriydi. Onu sevdim..
Belki de bu yüzden dünyada küçücük bir zerreden farkımız olmamasına rağmen bir istisna olabilecek kadar önemli gördüm kendimi. Ya da görmek istedim. Neyse ki bir hiç olduğumu görmüş oldum artık.
 
Kader konusunda hayatımızda doğum, ölüm gibi kati olaylar vardır.
Bunun yanında yine takdir edilmiş ve müdahale edemeyeceğimiz bazı mevzular ve başa geleceği kesin şeyler var.

Birde bizim tercihlerimize ve seçimlerimize bırakılmış, bunlara göre şekillenen ve yön bulan bir akış var.
Hayat bu üçünün dolanıklığından oluşan grift bir yapı. Ve doğum veya ölüm haricinde geri kalan hiçbir konuda kader mi seçim mi bilmek mümkün değil.

Evlilik ve evleneceğimiz kişi -kaderin konu edildiği kendi sahasında- kader mi değil mi belli değil. Ben seçim olduğuna inanıyorum.

Cortazar'ın Sekseki gibi sona vardıktan başa dönüp yol ayrımlarında, köşe başlarında hizayı değiştirebilsek nelerin farklı olabileceğini görebilirdik.

Bu ilişki başından hataymış. Bundan dönmek size büyük saadet. Kendi hayatınıza bakmaya çalışın. Duygularınızda çok geçmeden rayına oturacaktır.
 
Hiçbir insan 6 ay önceki halinin aynısı değildir. Bazılarında bu fark daha belirgin.
10 aylık bir boşluğa evliliğin sığdırılmasına şaşırıyorsunuz. Ancak sizin ilişkinizin yerleştiği alan dahada dar.
Şuan evli olması eski nişanlısını acısı üzerine bir ilişki inşa etmesinden daha tuhaf ve şaşırtıcı değil.

Vefat eden kızla hiç kıyasa girmemişsiniz. O yüzden kendi ilişkinizi sorgulamıyorsunuz pek. Ancak karısı ile bir kıyas içindesiniz. Alt metinde
"O benim başaramadığımı (fotoğrafların silinmesi, eski nişanlının beyefendide devam eden hatırasının gözardı edilebilmesi ve ilişkinin evliliğe bağlanması) başardı" düşüncesi var.
Bu fikrin doğru olmadığını peşinene ifade edeyim.
Bir taraftan en mantıklı ve doğru olanı yaptığınızı biliyorsunuz.
Diğer taraftan acı çektiğiniz için; "Farklı yapabileceğim birşey var mıydı?" sorgusu içindesiniz. Çünkü yapmış olabileceģini düşündüğünüz birinin örneği var karşınızda.

Unutamaz ve acı çekerken onun unutmuş ve yoluna bakabilmiş olması sizi çok incitti. Çünkü sadece ayrılığın acısını değil terketmenin vicdan azabını ve onun üzüntüsünün ağırlığınıda sırtlanmıştınız.

Bahar yeli gibi adamın hayatına girip, hasarları onarıp çıktınız. O sıra sizin için hazır deģildi çünkü onu siz iyi ettiniz.
Ancak karısı için evliliğe ve fotoğrafları silmeye artık hazırdı. Eğer bir başarıysa bu; karısının başarısı değil bence. Onu en karanlık anından çekip aldınız ama sizinle olduğu hali size iyi gelmeyecekti. Açıkçası ben karısını da çok sevmemiş olabileceğini düşündüm. Ve onunda bir takım soru işaretleri olması ćok muhtemel. Vefat edenin hayaleti belki onun ilişkisinde daha zayıf ancak yarım kalan hikayeler ömür boyu unutulmaz. Gölgesi onların ilişkisinde de kendini az çok var edecektir.
Konumu dikkatle okumuş, beni de oldukça iyi anlayıp çok anlamlı nüanslar yakalamışsınız. Teşekkür ederim objektif yorum yaptığınız için🙏❤️ Aslında vefat eden kızla da kıyas içindeydim fakat bu düşüncelerden o kadar utanırdım ki hemen yok etmeye çalışırdım. Çünkü hayatta olmayan, bana cevap veremeyecek biri belki de o olsa benim varlığımın mümkün olmayacağını bildiğimden ve eski sevgilimin iyi bir insan olmasında payı olduğundan ona olan kıskançlık, kıyas gibi duygularımı çevirebileceğim en olumlu hâle minnete çevirdim. Eski sevgilimin bir ilişkisi olduğunu bilsem çok önceden yoluma bakardım fakat aylarca ıssız adam gibi poz kesip bir gecede düğün fotoğrafını koyunca şoke oldum. Sarsıldım. Ve ilk etapta belki de olayın sıcaklığıyla karmaşık hislere büründüm. Madem isteyince bütün pürüzler halledilebiliyordu, yuva kurmak için hazırdın neden bana dönmedin de 0'dan biriyle ilerledin düşüncesi beni incitti. Farkım ne diye düşündüm ama çok düşünmeye gerek yok benim tolerans gösternediğim konularda eşi daha anlayışlı ve yapıcı demek ki. Ona aşık olup bana olmamış da olabilir.

Doğru olanı yaptığımı biliyordum dediğiniz gibi. Yalnızca içimde "halledebileceğin problemler içinde neden beni aylarca acı içinde kıvrandırdın, severken ayrılmak zorunda bıraktın?" öfkesi vardı. O da geçiyor çünkü yine yukarıdaki sebeplere varıyorum.
Ben yas sürecinde ona iyi gelmişim, ötesi ben ayrılmasam da olur muydu bilmiyorum. Olmazdı belki. O bir an evvel aile kurmak istiyormuş, ben onunla ilişkimiz devam etse bile bu kadar zamanda nikah masasına oturmazdım. Bu bakımdan kendi beklentileriyle uyuşan birini bulmuş ne mutlu. Onun yoluna bakıp mutluyken benim aylarca üzülmem kendimi aptal gibi hissettirdi.
 
Bu takdir edilesi bir dürüstlük. Ve kıyas ve kıskançlığı minnete çevirdiyseniz sizi gerçekten takdir ederim. Duyguların tam tersi istikamete evrilebilmesi pek kolay değil.

Bununla beraber bir fedakarlık var burada. İlişkinin daha sağlıklı olabilmesi için ölen kızı kabullenmekle kalmadınız ona minnet duymayı da başardınız. Bu ilişki yanlış ancak ölen kızla zararlı olabilacek zihinsel bağı size zarar vermeyecek bir hale getirmeyi denemişsiniz. Çok ilginç geldi bir yandanda.

Madem isteyince bütün pürüzler halledilebiliyordu, yuva kurmak için hazırdın neden bana dönmedin de 0'dan biriyle ilerledin düşüncesi beni incitti.
Bu çok doğru. Asıl mesele burada. Adam size uygun değildi. Kendinizde bir noksan aramayın lütfen. Bence iyiki de dönmedi. Belkide kabul edecektiniz. Ve hayat boyu ortanızda yüzüklerinize dolanmış birinin gölgesi altında yaşayacaktınız. Burası kesin.
 
Değerli hanımlar hepinize merhaba, bir konuda fikrinize tecrübelerinize çok ihtiyacım var. Açıklayıcı, anlam karmaşası yaratmadan yazacağım fakat uzun olursa ki öyle tahmin ediyorum şimdiden affınıza sığınıyorum. Olay daha çok taze ve ne hissedeceğimi hiç bilmiyorum duygularım karmakarışık. Kendime uzaktan bir gözle bakamıyorum bu yüzden naçizane vakit ayırır ve yardımcı olursanız çok mutlu olurum, konuya gireyim.

Ağustos ayında erkek arkadaşımdan ayrıldım. 6 aylık bir ilişkimiz vardı o benden birkaç yaş büyüktü. Birbirimize karşı saygılı, güzel bir ilişkimiz vardı. O, benden önce evlilik arefesinde ve çok da aşık olduğu kız arkadaşını kaybetmiş. (detaylara çok girmeyeyim ama bir şeyi belirteyim bu kıza ölümüne aşıkmış bu çok net hem kendi ifadesi hem de çevre anlatımı ve yaptığı büyük fedakarlıklar vs açısından bu detay önemli)

Benimle tanıştığında bir ölüden farksızdı o kadar söyleyeyim. Kimseyle konuşmazdı, o kıza şiirler yazardı instagram hesabında vs. Fotoğrafları da hâlâ duruyordu sosyal medyasında. Biz meslektaş olduğumuz için tanıştık ve önce arkadaş olduk. Günün çoğunda beraberdik mesleki eğitim sürecinde olduğumuz için. Çok da ortak noktamız vardı. Başta ona şefkatle yaklaşıp yalnız kalmasın istedim hatta teselli ettim:) Fakat ondan gelen duygusal karşılık sonucu arkadaşlığımızın istikameti zamanla sevgililiğe evrildi.

Her şey çok iyiydi ama bazen sevdiğim bir şeyi onunla paylaşırdım susardı. Bir yere gitmek istediğimde oraya gitmesek olur mu derdi. Anısı var sanırım diye üstelemezdim. Çok uzun ve trajik biten bir ilişkiden sonra ilk kez yeni biriyle ilişkisi oluyor diye anlayış gösterdim. Benimle çok ilgili, sevgi doluydu ama sosyal medyasında kızla fotoğrafları vs de duruyordu. Sil de diyemiyordum, ilişki belli bir noktaya gelince kendi yapması gerekeni yapar diye düşündüm ve hiç silinmedi o şiirler fotoğraflar.

Ben başta saygı duysam da zamanla bu fotoğraf ve şiirlerden incinmeye başladım çünkü ona karşı artık şefkat ve dostluk değil aşk hissediyordum ve onunla da bu konuyu konuşamadığımdan (ilişkimiz yeni daha zamanı var diye mi düşünüyor ya da ters bir cevap verir beni yanlış mı anlar diye düşündüğümden) bu sefer başka düşüncelere kapıldım. Acaba duygusal boşluğunu kapatmaya çalıştığı bir yara bandı mıyım vs diye. Bir şekilde saçma ya da haklıyım bilmiyorum ama hiçbir zaman o kızcağız kadar sevilemeyeceğimi, bunun ileride daha ciddi bir konumdayken sorun yaratması hâlinde aşamayacağımı düşünüp ayrıldım.

Çok ısrarcı oldu ben kabul etmeyince "en azından dost kalalım şu an gidersen daha çok üzüleceğim" dedi. Bu teklifini de reddettim. Başta her şey iyiydi fakat zamanla çok derin bir ayrılık acısı çekmeye başladım. Onu o hâlde bıraktığım için vicdan azabı mı duydum, güzel anıları mı özlüyordum yoksa kaybedince değere mi bindi bilmiyorum. Bazen eleştirel bazen objektif bakmaya çalışıyorum kendime bu konuya ama yapamıyorum lütfen bana yardımcı olun bu noktada...

Velhasıl ayrılıktan bir süre sonra farklı yerlere atandık. Birbirimizi hiç görmedik fakat ben üzülmeye devam ediyordum. 2 ay önce bir hafta içinde 2 kez üst üste rüyamda evlendiğini gördüm. Mümkün değildi çünkü sosyal medyası herkese açıktı, takip ettiği bir kız yoktu. Fotoğraf yoktu. Bunlar tabii ki kesin cevap vermez fakat gezdiği yerlerden tek fotoğraf atıyordu ya da ailesiyle. Haliyle kimse yok bunlar zihnimin oyunu sanıyordum.

Ayrılan taraf ben olduğum için ve ayrılık acısını ayrılıktan 3 ay sonra gibi bir zamanda hissetmeye başladığımdan geri dönmenin tutarsızlık, bencillik, dengesizlik olacağını düşündüm. Mutlu gibiydi, sürece alışmışken huzurunu bozmak istemiyordum ya da bütün bunlar bahanemdi. Sonradan anladım ki nasibim olmayışındanmış:)

1 ay önce sosyal medyasından o kızla ilgili her şeyi sildi. Ben de yas sürecini aştığını düşünüp saf gibi kendime pay çıkarıp ümitlendim ve ona yazma isteğim daha da şiddetlendi yine de sanki bir şey hep beni geri çekiyordu. Bayramın ilk günü cuma namazından sonra Allah'a dua ettim "Rabbim ben ayrıldım ama anlamsızca üzülüyorum aylardır bir türlü aşamıyorum. Ona tekrar dönsem ne tepki verir bunu da bilmiyorum. Bu yüzden gururumu çiğnemek istemiyorum. Lakin sen en doğrusunu bilirsin. Bana onunla ilgili olumlu ya da olumsuz öyle bir işaret ver ki bu konuda kalbimde de aklımda da her şey netleşsin artık" diye. Duamdan 1 gün sonra yani dün profil fotoğrafını değiştirdiğini gördüm. Evlenmiş. Eşiyle nikahından bir fotoğraf koymuş...

Öylece kalakaldım. Yıllarca sürmüş büyük aşkı 2 yıl önce çok travmatik bir şekilde bitti. Benimle daha 10 ay önce ayrıldı ve yakın zamanda evlenmiş. Ne ara tanıştı, söz nişan evliliğe geldi olay şoke oldum.
Ben şoke etkisinde öylece olayı idrak etmeye çalışırken bir anda 2 kez gördüğüm rüya cuma günkü duam gözümün önünden geçti. Allah'a şükürler olsun gerçeği daha fazla üzülmeme müsaade etmeden gösterdi. Bu noktada bu defter benim için kapandı. O zaman niye burada bu kadar uzun yazıyorsun bir de konu açıyorsun diye sorarsanız da durumu anlamlandıramıyorum hanımlar:(

Yani tamam evlendi ve biz diye bir şey kalmadı zaten çok önceden kalmamış:) Herkes kendi yoluna artık ama kendimi onun yerine koyuyorum ilişkim bitmişken 10 ayda bu kadar hızlı evlilik kararı alamazdım. Yani bu süre 0'dan tanışıp evlilik kararı almak için uzun mu kısa mı ben şu an olayın etkisiyle değerlendiremiyorum.
Hadi beni unuttun, 6 aylık ilişkiydi hızlı aştın vs diyelim. O kızla ayrılığının travmasını nasıl aştın? Benimleyken bile yas süreci devam ediyordu çünkü zaten bu yüzden ayrıldım.
Sevgili olsa tamam derdim belki de bu basit bir şey değil ki neticede hayatını birleştiriyorsun. Arkadaşlarımıza "ben acele etmek istemem çok zamana ihtiyacım var ağırdan almak istiyorum" vs derken evlendi😬 Bunu nasıl atlattı hemen ya da o hanımefendi bunları hiç mi sorun etmemiş. Benim aklımdan geçenler onun aklından hiç mi geçmemiş. Bu sorulara makul ve mantıklı bir cevap bulamıyorum. Hoş, bir anlamı da yok belki bu soruların artık ama ne bileyim bende mi bir sorun var da yolunda giden ilişkiyi bitirip çöp ettim yoksa haklıydım da diğer taraf daha mı gamsız bunu bilmek ve doğru olanı yaptığıma ikna olmak istiyorum belki de.

Her türlü nasip değilmiş o konuda kadere saygım sonsuz ama kendimi boş yere üzüyormuşum kaç aydır değmeyecek biri için. Hâliyle kırıldım, aptal gibi hissediyorum dertleşmeye ihtiyacım vardı sanırım. Bu konuları konuşabileceğim biri yok çevremde zira ortak çok arkadaşımız var. Ne ben huzursuz olayım ne de karşı tarafa saygısızlık olsun istemem. Yorumlarınızı merak ediyorum...
Ne güzel anlatmışsın. Okurken içim yumuşadı sana karşı. Allah sana hayırlı bir eş nasip etsin. Gönlün hiç kırılmasın. Duygularına hislerine düşüncelerine hayran kaldım. Demek ki varmış bir hayırlısı ki yollarınız ayrılmış. Yüreğin temiz. Üzme kendini kırma. Boş ver gitsin. Nasibinde neyse o.
 
Bu takdir edilesi bir dürüstlük. Ve kıyas ve kıskançlığı minnete çevirdiyseniz sizi gerçekten takdir ederim. Duyguların tam tersi istikamete evrilebilmesi pek kolay değil.

Bununla beraber bir fedakarlık var burada. İlişkinin daha sağlıklı olabilmesi için ölen kızı kabullenmekle kalmadınız ona minnet duymayı da başardınız. Bu ilişki yanlış ancak ölen kızla zararlı olabilacek zihinsel bağı size zarar vermeyecek bir hale getirmeyi denemişsiniz. Çok ilginç geldi bir yandanda.


Bu çok doğru. Asıl mesele burada. Adam size uygun değildi. Kendinizde bir noksan aramayın lütfen. Bence iyiki de dönmedi. Belkide kabul edecektiniz. Ve hayat boyu ortanızda yüzüklerinize dolanmış birinin gölgesi altında yaşayacaktınız. Burası kesin.
Aslında başlarda fotoğrafları ve altında diğer arkadaşlarının yaptıkları yorumları okuyunca içimde çok büyük bir kıskançlık, hayal kırıklığı hissettim. Onun anısını aşabileceğimizi düşünmüştüm ilk etapta çünkü ben şükür ki hayatımda hiç sevdiğim bir insanı kaybetmemiştim. O noktada her zaman aramızda olacağını idrak ettim. Çünkü eski sevgilim onnun için gece gündüz ders çalışıp kızın okuluna yatay geçiş yapmış, onun adına şiirler yazmış, yurtta o dönem kaldığı arkadaşlarına bile vefat eden hanımefendiye duyduğu aşkı anlatırmış. Babası onlara çifte kumrular diyormuş vs.

Ben aşarız diye başladığım ilişkide "fiziken olmasa da ruhen her zaman aramızda olacak 3.kişinin varlığını kabul edebilir miyim?" sorguları yaşamaya bsşladım. Bunu bir arkadaşıma anlattığımda "onlar isteyerek ayrılmadı, kader onları ayırdı. Yani o kız olsa sen şu an bu ilişkide olmayacaktın. Sana zarar veremez, yarışa giremez. Kaldı ki x'in (eski sevgilime diyelim) iyi biri olmasında payı büyük" deyince ben ona minnet duydum. Tabii ki kolay olmadı. Mesela ayrıldığımızın ertesi günü x "annabel lee" şiirini beğendiğinde "birinin gölgesi ya da hayaleti benim kanlı canlı varlığımdan daha güçlü" düşüncesine kapılıp öfke duymuştum ama bu sefer kıza değil eski sevgilime. Yani ona olan olumsuz hislerimi eski sevgilime yönelterek aramızda rekabet yaratan onu unutamayan o diye düşünerek kıza bu minneti sağlamışım ki bu da çok yanlış. Öfkemi başka yere yönelterek dönüştürmem. Mesela şu an eşine ne hissediyorum diye sorsanız "hiç" derim. Kocaman bir hiç nötr. Ama eski sevgilimden tiksinti duymaya başladım. Bu da yanlış sanırım.
Şu an ne hissediyorum niye bu defteri bu kadar süre kapatamadım hiç bilmiyorum. Beni o kadar iyi anladınız ve konuya öyle derin can alıcı noktalardan yaklaşıyorsunuz ki tespitlerinize hayran kalmamak mümkün değil. Hiç fark etmediğim noktaları sizin yorumunuzdan sonra fark ettim son cümleniz soğuk su etkisi yarattı çok doğru:)
 
Ne güzel anlatmışsın. Okurken içim yumuşadı sana karşı. Allah sana hayırlı bir eş nasip etsin. Gönlün hiç kırılmasın. Duygularına hislerine düşüncelerine hayran kaldım. Demek ki varmış bir hayırlısı ki yollarınız ayrılmış. Yüreğin temiz. Üzme kendini kırma. Boş ver gitsin. Nasibinde neyse o.
Allah razı olsun mesajınız, duanız beni çok mutlu etti ne kadar zarif bir insansınız❤️🙏 Vardır bir hayır elbet Allah hepimizin kırık gönüllerini onarsın inşallah sağlıcakla kalın:)
 
Güzel bir eleştiri olmuş:) 3.kişi olarak bakınca haksız da diyemem ama ne yazık ki duygular insanın mantıklı düşünmesine bazen engel oluyor. Uzun zaman sonra gerçekten bu geçmiş konusu dışında hâliyle tavrıyla içime sinen biriydi. Onu sevdim..
Belki de bu yüzden dünyada küçücük bir zerreden farkımız olmamasına rağmen bir istisna olabilecek kadar önemli gördüm kendimi. Ya da görmek istedim. Neyse ki bir hiç olduğumu görmüş oldum artık.
Siz o adam için bir hiç değilsiniz!! Belki de tekrar sevip sevilebileceğinine inanmasını sağlayan ,acı içinde uyandığı sabahları gün içinde yaşanabilir kılan güneşi bile olabilirsiniz.Siz bu beyle yollarınızı ayırdığınızda gülüşünüz kalmıştır ,sohbetiniz kalmıştır zihninde ve belki de kendince dersler çıkarmıştır sizinle olan ilişkisini yaşayış yöntemine dağir.Yaşasa da yaşamasa da hayatın akıp gittiğini ve gidenin ardından farklı pişmanlıkların da geldiğini sizde görmüştür belki de. Bu arada genç bir kadın /erkeğin yastan çıkışında önce beden yastan çıkacaktır.Libido harekete geçecektir ve libido hayat kaynağıdır .Arkasından duygusal olarak da yastan çıkış eşlik eder.Büyük olasılıkla yastan çıkmaya başladığını bile anlamadan aslında yası bitiş sürecine girdi bu kişinin. Bir vesile ile yollarınız kesişmiş üstelik belli ki çok da sevmişsiniz.Vardır bunun da bir hikmeti.Ben bu adamın yeniden böyle bir başlangıç yapabilmesinden dolayı mutlu olacağınızı biliyorum .
 
Siz o adam için bir hiç değilsiniz!! Belki de tekrar sevip sevilebileceğinine inanmasını sağlayan ,acı içinde uyandığı sabahları gün içinde yaşanabilir kılan güneşi bile olabilirsiniz.Siz bu beyle yollarınızı ayırdığınızda gülüşünüz kalmıştır ,sohbetiniz kalmıştır zihninde ve belki de kendince dersler çıkarmıştır sizinle olan ilişkisini yaşayış yöntemine dağir.Yaşasa da yaşamasa da hayatın akıp gittiğini ve gidenin ardından farklı pişmanlıkların da geldiğini sizde görmüştür belki de. Bu arada genç bir kadın /erkeğin yastan çıkışında önce beden yastan çıkacaktır.Libido harekete geçecektir ve libido hayat kaynağıdır .Arkasından duygusal olarak da yastan çıkış eşlik eder.Büyük olasılıkla yastan çıkmaya başladığını bile anlamadan aslında yası bitiş sürecine girdi bu kişinin. Bir vesile ile yollarınız kesişmiş üstelik belli ki çok da sevmişsiniz.Vardır bunun da bir hikmeti.Ben bu adamın yeniden böyle bir başlangıç yapabilmesinden dolayı mutlu olacağınızı biliyorum .
Tabii ki mutlu olsunlar isterim. Güzel zamanlar geçirdik ve bitiren bendim. Hakkını yememek lazım 3 kez döndü ki yapı itibariyle ısrarcı biri değildir. Benden haklı bir sebep istedi söyleyemedim gerçek sebebi. Seni üzerim, başka sorunlarım var mutlu olacağımızı sanmıyorum gibi bir sürü klişe sıraladım ve bu son ayrılık konuşmasını o kadar ikna edici yapmışım ki adam önüne bakmış, 10 ayda sıfırdan evliliğe giden bir süreç inşa etmek eskiye dönüp 6 aylık ilişkiyi onarmaktan daha mümkün ve kolay gözükmüş. Bunun için onu suçlayamam fakat bu ilişki özelinde çok şey öğrendim. Ben doktor değilim, psikolog değilim hukukçuyum. Nasıl ki onlar tek başına çetrefilli bir dosya hakkında doğru karar verme profesyonelliğine sahip olamazsa, ben de birini kendimi duygusal yıpranma ve acı payından sıyırarak iyileştiremem. Bu yas süreci biz ilişkiye başladığımızda hâlâ çok yoğundu fakat ilişkinin bitiminde daha hayat doluydu. Bunu keşke profesyonel birinden terapi alarak başarmış olsaydı. Ben ona hisler beslediğim için bütün ilgimi, çabamı vererek nispeten daha iyi bir ruh haline bürünmesini sağladım ve geçmişle bugünkü ilişkisi arasında bir köprü olmuş oldum. O iyi oldu ama ben yıkıldım bu sefer çünkü insanoğlu yapı gereği biraz da bencil. Ben uğraştım ama çabamı görmedi bu iyilik halini bizim ilişkimiz için kullanmadı düşüncesi ilk gün beni paramparça etti. Çok yıprandım hem ilişkide hem ayrılık sürecinde. Sizlerin yorumları bana çok iyi geldi biraz toparladım ama hâlâ zamana ihtiyacım var tabii. Yasla ilgili verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim yastan ilk çıkanın beden olduğunu hiç bilmiyordum..
 
Arkadaşınızın düşüncesine katılmadım.

Tabiki zarar veremez. Ancak birincisi X eğer iyileştikten sonra ilişkiye başlasaydınız bile kendinizi yeterince bilen biri olmasaydınız, olgun olmasaydınız-/bazen olsanız bile- o kızın varlığını -zihnen- çekip çekip siz koyacaktınız ortaya. Arkadaşınız sadece sizin yönetebileceģiniz kısma odaklanmış.

İkincisi X o defteri kapatmamıştı. Asıl kıyası yapacak kişi oydu. Sizinki onun aşkının ağırlığı altında ezilip duracaktı. "Şarkı dinleyecek, acaba onu mu düşünüyor" diyeceğim dediğiniz kuruntularda gerçek olacaktı. Ve ayrılışınızdaki asıl sebep ikincisi oldu.
İlişkinizden şüphe duyduğunuz için değil, ilişkinizin bir öncekini aşamadığına dair şüphe duymamaya başladığınız için bitirdiniz. Belki kendinize bile itiraf etmediniz. Önceki kadar saģlam olsaydı bile, yeterli olmazdı (illa olacaksa bile daha iyi olmalıydı çünkü). O şüphe hep kalırdı.

Sizde sanmış olmanın mağduriyeti ve aynı zamanda suçluluğu var. Adamıda suçluyorsunuz çünkü yeterince sevip çaba harcasaydı, kendini size sizin verdiğiniz kadar verseydi olabilecek ihtimallerin olmayışından dolayı ona ofkelisiniz.

Okurken neden yaralı birine merhem olmaya çalıştığınızı bende merak ettim.
Adamın şartlarını biliyordunuz.
Ve sizi kandırmadı. Bu taraftan dengeleniyorsunuz. O her üçünüze de yanlış yaparken, sizde buna cevap vermekle kendinize yanlış yaptınız. (Belki kendine bir iyilik yapmış olabilir aslında. Ancak sadakat derinliği ve vefası zayıf demek ki)

Kıza öfke duymanız yanlış evet. Öfkenin kendisi yanlış ama o öfkeyi başka yöne çevirmeniz bence hata değil. Doğru yeri buldu mu o öfke onuda tartışmayacağım ancak o an için belkide en sağlıklı olanı yaptınız.
Adamdan tiksinmeniz de normal. O şiiri beğenmek için sizin ertenizi mi beklemiş?
Kütükten daha kaba bir şair.
Ancak doğru olan onunda eşi gibi nötr hale gelmesi. Oda yakında olur umarım.
Sanmak ve ummak arasında gidip gelen kendinize de bir parça kızgınlığınız var. Defteri kapatamayışınız biraz da bundan.

Kıskanç değilim diyene inanırım. Ama kıskanmam diyene inanmam. Kıyas ve kıskançlık az çok herkeste var.
Çok insani, çok doğal. Mühim olan onu alıp nereye koyduğundur. Bu noktada ölen kız için durduğunuz yeri beğendim. Tek bir şey hariç; dediğim gibi, siz kendi var olma hakkınızdan fedakarlık yapma pahasına bu minneti sahiplendiniz. Ama neyseki bu fedakarlıgı sürdürmeyi tercih etmediniz.

Kader konusuna geri dönersek; Sizin X'i iyileştirme isteğiniz kalıtsal bir merhamet halinden değil X'e gelmeden öğrenilmiş bir davranış.
Bunu belki acı bir tecrübeyle farketmeniz gerekiyordu. Farketmemek size daha pahalıya mal olabilirdi. Yaşarken -bazen sonrasındada- hiçte öyle hissedilmeyebiliyor doğru. Ancak kaderin tamda bu işe yaradığını düşünüyorum ben. Hayatımızı panayıra çeviren onu nasıl okuduğumuz/okuyamadığımız kısmı.

Hikayenizin geldiği nokta üzücü. Dışarıdan bir göz olarak iyiki de gelmiş. Bu üzüntü de geçecek emin olun. Size hayalinizdeki ihtimalini kaybettiğinizden daha hayırlı bir eş dilerim.
 
Sizde sanmış olmanın mağduriyeti ve aynı zamanda suçluluğu var. Adamıda suçluyorsunuz çünkü yeterince sevip çaba harcasaydı, kendini size sizin verdiğiniz kadar verseydi olabilecek ihtimallerin olmayışından dolayı ona ofkelisiniz.
Aylar süren ve onun evliliğiyle daha da derinleşen "neden böyleyim, doğru olanı yaptım niye hâlâ buruğum" sorusunun cevabını nihayet sizin sayenizde almış oldum. Ve içimde büyük resmin o eksik parçası tamamlandı öncelikle bunun için çok çok teşekkür ederim. X normal bir erkek belki tanıştıkça bazı yönleri ortalama bir erkekten daha anlayışlı, ilgili fakat sessiz ve ketum bir yapısı var genel itibariyle. Çok konuşmaz, çok enerjik değildir. Ben onun bu sessizliklerini, karakterindeki çözemediğim boşlukları kafamda tamamlayarak onu idealize etmişim ve çok daha derin, vefalı, hassas bir adam profili çizmişim. Bu da çok büyük bir şey kaybettim yanılgısı oluşturdu. Tabii ki bir şey kaybettim ama acıyı bu şekilde daha da büyüttüm bence.
Okurken neden yaralı birine merhem olmaya çalıştığınızı bende merak ettim.
Adamın şartlarını biliyordunuz.
Ve sizi kandırmadı.
Evet bana bu konuda hiç yalan söylemedi. Ben her şeyi biliyordum. X'le mesleki eğitim sürecindeydik aynı sınıftaydık ama o dönem başka biriyle beraberdim. O ilişkiyi tüketmiştik, sevgim ve saygım kalmamıştı o dönemki sevgilime ve ayrılmıştık. X'in kız arkadaşının vefatından 1 yıla yakın bir zaman geçmişti net hatırlamıyorum kaç ay olarak. Birkaç kez konuşma fırsatı bulduk. Saygılı, edebiyat ve sanattan anlayan benim saçmalıklarımı da eleştirmeyip kabul eden hatta hoş bulan bir yapısı olunca ona destek olmak istedim. Kimse acısından ötürü ona çok yaklaşmazdı ben hayata dönmesini başarabileceğimi düşündüm salak gibi:) Ve ölen kızı resmen yok sayıyordum diyebiliriz. 1 ay arkadaşlığımızda bir gün dahi fotoğrafın yorumlarına bakmayı düşünmedim, onun anlattığı şeyler batmazdı. Nasıl o kadar soğukkanlı ve umursamazdım bilmiyyorum tek önemli olan x'ti. Zamanla dostluğumuz onun tavrının daha da samimileşmesiyle flörte ve sevgililiğe evrildi. İşte benim kıskançlıklarım, her şeyi kurcalamam ve detayların acı vermesi bu noktada başladı. Neyse ki kıza olan bu kötü duyguları yumuşatıp hedef değiştirebildim.
Kıza öfke duymanız yanlış evet. Öfkenin kendisi yanlış ama o öfkeyi başka yöne çevirmeniz bence hata değil. Doğru yeri buldu mu o öfke onuda tartışmayacağım
Sağlıklı mı değil mi ya da yanlış mı bilmiyorum ancak bir şekilde bu öfkeye kırgınlığa ve kızgınlığa sahiptim ve yanlışsa bile bu öfkeyi x'e yönelttiğim için pişman değilim. Bence bunu hak ediyordu. Peygamber olsa 6 ay o fotoğraflardan yorumlardan delirirdi. X gerizekalı bir adam değil gayet akıllı. Alınacağımı düşünmemesi ihtimali bana zayıf geliyor. Ya ilişkiyi kendi gözünde tartıyor ve sınıyordu. "İşler ciddileşir ve buna layık olduğuna karar verirsem çok değer verdiğim geçmişimi siler ya da hiç değilse gözünün önünden kaldırırım" diye düşünüyordu ki eşiyle evliliğine bile kısa süre kala fotoğrafları kaldırması ya da bunca zaman onunla tek bir fotoğraf paylaşmayıp düğünden sonra paylaşması bana bu ihtimalin daha güçlü olduğunu düşündürüyor. Ya da daha iyimser ihtimalle "Başta bunları bilerek kabul ederek hatta beni teselli ederek yaklaştın rahatsız olmuyorsundur, olmaya hakkın yoktur silmemi beklemiyorsundur" diye düşündü. Her iki ihtimalde de o yeterince düşünceli davranmadı, ben ona neye alındığımı hiçbir zaman söyleyemedim ve ilişkiyi bitirirken bile daha az üzülsün diye suçu kendi üstüme aldım. Kendimi kötüledim seni üzerim dedim. Bu başkasına fedakar kendime bencil tavrımın bedelini aylarca süren bir özlem ve vicdan azabıyla ödedim. O ise kendisinin hatası yok diye düşünüp önüne bakabildi. Tüm bunları düşününce öfkem kendime de olabilir ama bunu kendime yöneltirsem acının yanında öfkenin de altından kalkamayabilirdim bu yüzden x'e yöneltmek o an için en doğrusuydu. Kendi hatalarımın da farkındayım bundan sonra alma verme dengeme çok dikkat edeceğim.
Kader konusuna geri dönersek; Sizin X'i iyileştirme isteğiniz kalıtsal bir merhamet halinden değil X'e gelmeden öğrenilmiş bir davranış.
Bu muhtemelen çocukluktan gelen bir davranışım. Ailenin en büyük kızıydım, babam minimum sorumluluk alan, her şeyi anneme yıkan ve onu duygusal olarak çok yaralayan biriydi. Annem oğlu olmadığı için onu babama karşı koruyacak biri olmadığını düşünüyordu. Hayata karşı bıkkındı. Onu iyileştirmek bir de ben üzmemek için mükemmel çocuk olmaya çalıştım. Onu teselli ettim, yüreklendirdim, mutlu ettim ve belki de onun rolünü üstlenerek otorite figürü oldum. Annem bir çocuk gibi nazlanır, bana her şeyi anlatır ve bazen de düşüncesizce kırardı ama ben ona karşı hep sabırlı sevgi dolu anne gibi yaklaştım. X'le ilişkimde de bu hataya düşmüş olabilirim. Kendi aldıklarımın yetersizliğine takılmayarak daha çok sevgi anlayış verirsem boşluğu doldurabiliriz şeklinde düşünerek.
Bunu belki acı bir tecrübeyle farketmeniz gerekiyordu. Farketmemek size daha pahalıya mal olabilirdi
Haklısınız özellikle sizin sorularınızdan sonra şu an fark etmeye başladım bazı ciddi hatalarımı. Her bir sözünüz bende güçlü farkındalıklar yarattı. Çok uzun ayrıntılı yazmışım kusura bakmayın🙏
 
Son düzenleme:
Yalanlardan avunacağıma gerçekler incitsin varsın. Haklısınız belki de gerçekten ikimizden de çok sevmiş evlendiği kişiyi..
Ben hiç öyle olduğunu düşünmüyorum
Görev evliliği yapmış gibi geldi
Bu sanırım devamlı hayatında biri olsun isteyenlerden
Biri olmadığında kendini boşlukta hisseden cinsten birine benzettim
 
Ben hiç öyle olduğunu düşünmüyorum
Görev evliliği yapmış gibi geldi
Bu sanırım devamlı hayatında biri olsun isteyenlerden
Biri olmadığında kendini boşlukta hisseden cinsten birine benzettim
O da olabilir tabii. Sıkıntılı bir yere atandı. Belki bekarlık zor gelmiştir, kurulu bir düzen istemiştir. Neden evlendiğine ben de başta kafa yoruyordum ama artık önemsiz neticede evlenmiş. Birimizin yasını sildi diğerinin ayrılığını sallamadı adam 1 yıl içinde çalıştığı yerden uzak bir şehirde yaşayan, meslek açısından sıkıntı yaratabilecek (kendisinin sürekli tayini çıkacak kız özel sektörde her şehire adapte olmak uygun çalışma koşulu bulmak zor) biriyle söz nişan evlilik hepsini halletti. Böyle olunca insan helal olsun diyor.
 
O da olabilir tabii. Sıkıntılı bir yere atandı. Belki bekarlık zor gelmiştir, kurulu bir düzen istemiştir. Neden evlendiğine ben de başta kafa yoruyordum ama artık önemsiz neticede evlenmiş. Birimizin yasını sildi diğerinin ayrılığını sallamadı adam 1 yıl içinde çalıştığı yerden uzak bir şehirde yaşayan, meslek açısından sıkıntı yaratabilecek (kendisinin sürekli tayini çıkacak kız özel sektörde her şehire adapte olmak uygun çalışma koşulu bulmak zor) biriyle söz nişan evlilik hepsini halletti. Böyle olunca insan helal olsun diyor.
Mutlu olsun ne diyelim
 
Sizi evlenecek kadar ileriye gidecek kadar sevmemiş de olabilir sevgi hariç kafasında evlenmek istediği profile diğer kişi daha yakın olabilir. Burada sizlik olan tek şey ilişkiye başlamış adam yasını kendi kendine de tutabilirdi, sosyal medyasından fotoğrafları silmemesine rağmen kabul etmemeniz gerekirdi. Belki diğer kadın öyle rest koydu.
Gereksiz mıymıy bir adama benziyormuş zaten boşverin sağlık olsun.
 
Back
X