- 25 Nisan 2017
- 764
- 556
- 23
- Konu Sahibi 06kelebek_s
- #1
Şimdi Psikiyatristten çıktım. Emzirdiğin için ilaç veremem ama çok ihtiyaç duyarsan pasiflora içebilirsin dedi. Üstü kapalı problemlerden bahsettim. Zaten insan 15 dakikada ne anlatabilir ki... Bireysel olarak psikoloğa gidip güçlenmemi istedi. Karar verdiğimde bu şekilde daha iyi atlatacağımı söyledi. Bol bol yürüyüş yap iyi gelir eski arkadaşlarınla görüş dedi. Ben de kimsem kalmadı herkesten soyutladım kendimi dedim
Eşim ile ilgili de aile terapistlerine gitmemizi önerdi. En azından bunu da yapmış olursun belki çözülür dedi. Belediyenin ücretsiz danışman hizmetleri varmış. Eskiden her sokakta neredeyse olurmuş. İstersen eşin de bulabilir onun bulduğu bir yere gidebilirsiniz dedi. Öyle işte...
Onun dışında bugün kızımın doktor randevusu vardı, gelmedi. Aramadı bile ya unuttu ya da ne olabilir ki!... Aşı da olacaktı bunu biliyordu. Öğlen eve gittim bebeğin doktor takibinin yapıldığı defterini aldım. O işteydi. Ev pislik içinde tabiri caizse b.k götürüyordu! Çaydanlıkta en son benim demlediğim çay küflenmiş. İçerideki oturma odası her zamanki gibi onun giyim odası olmuş. O an neden yuvayı dişi kuş yapar deniyor anladım. Hiçbir sıcaklık hissetmedim. İnsan hani özler ya evini işte o bende olmadı hiç. Annemlerde de kendimi iyi hissetmiyorum ama evimde de hissetmedim. Hiçbir yere sığamıyorum sanki. Aşı olurken kızımın gözyaşlarına benimkiler de karıştı. O ağlarken ona iyi bir baba seçemediğim için kendimi suçladım. Ömrü boyunca bir yanı eksik mi olacak kuzumun diye hıçkırıkları boğazıma dizildi.... Son günlerde dibe doğru gidiyorum sanki. Geçecek inşallah diyorum ama çok zor geçiyor. Uyumak istiyorum hiçbir şey düşünmemek için. Sahi uyanmasam ne güzel olurdu!...

Onun dışında bugün kızımın doktor randevusu vardı, gelmedi. Aramadı bile ya unuttu ya da ne olabilir ki!... Aşı da olacaktı bunu biliyordu. Öğlen eve gittim bebeğin doktor takibinin yapıldığı defterini aldım. O işteydi. Ev pislik içinde tabiri caizse b.k götürüyordu! Çaydanlıkta en son benim demlediğim çay küflenmiş. İçerideki oturma odası her zamanki gibi onun giyim odası olmuş. O an neden yuvayı dişi kuş yapar deniyor anladım. Hiçbir sıcaklık hissetmedim. İnsan hani özler ya evini işte o bende olmadı hiç. Annemlerde de kendimi iyi hissetmiyorum ama evimde de hissetmedim. Hiçbir yere sığamıyorum sanki. Aşı olurken kızımın gözyaşlarına benimkiler de karıştı. O ağlarken ona iyi bir baba seçemediğim için kendimi suçladım. Ömrü boyunca bir yanı eksik mi olacak kuzumun diye hıçkırıkları boğazıma dizildi.... Son günlerde dibe doğru gidiyorum sanki. Geçecek inşallah diyorum ama çok zor geçiyor. Uyumak istiyorum hiçbir şey düşünmemek için. Sahi uyanmasam ne güzel olurdu!...