Alerjen gıdaya sürekli maruz bırakmak fiziksel ve mental gelişimi olumsuz etkiliyor. Mesela çölyak erken dönemde farkedilmedigi ya da diyeti cok geniş ve zor olduğu için olsa gerek çölyaklı çocuklar çoğunlukla fiziksel gelişim geriliği gösteriyor.
Bizim durumumuz biraz daha farklı. Her besin aynı şiddette alerjik tepki oluşturmuyor. Alerji uzmanlarının görüşü de iki farklı yönde. Bir grup alerjik besini vücuda tamamen unutturmak için sıfır kaçakla katı diyet uygulanmalı diyor. Diğer grup bebeğin alerjik besine tolere edebilmesi için az miktarlarda maruz kalması gerektiğini söylüyor.
Ben iki tarafı da mantıklı, iki tarafı da mantıksız buluyorum, ortada yer almak gerektiğini düşünüyorum. Bebeğim bir damla süt içtim diye sabahlara kadar uyuyamiyorsa doktoru dinleyip sabahlara kadar yavrumla perişan olamam elbette, tamamen keserim sütü.
Diğer yandan annenin hem kendi vücut sağlığı hem süt kalitesi hem de psikolojik dayanıklılığı için besin çeşitliliğine ihtiyacı var. Bunu diyet yaparken daha iyi anlıyorsunuz. Doktor dedi diye ben yediğimde bebeğime zarar vermeyen besini kendimi yıpratmayı göze alarak tamamen kesmeyi düşünmem. Bu süreç cok uzun, anne yiprandikca diyete bağlılığı azalıyor, bebeğe tahammülü azalıyor. Evde bir şey yiyemiyor keyifle, dışarda yiyebileceği bir şey zaten yok, nasıl ve nerede deşarj olsun bu kadın? Bu noktada da bebeğin besini tolere etmeyi öğrenmesi gerekir diyen doktorların tarafını tutuyorum :)