oyyy çok tatlısın, çok teşekkür ederim:)OKB olmasaydın da bu yaşadıklarının yükünü kaldıramazdin.özellikle cocukluğunda şahit oldugun yasadıgin şeyler yenilir yutulur şey degil
Bence sadece ilacla bii yere gellemezsin.hafiflemen lazım.konusarak rahatlamman gerek.dediğin gibi yalnız b8 kadin oldugunu iliklerimde hissettim.terapi haricinde sosyal sorunlarıni cözmen gerek ama vçevren o kadar dagınnik ki.nereyi tutsan kopacak.hangisinden bahsetcegimi bile şasırdımyaşında küçuk.keşke yanimda olsan v3 seni sarıp sabaha kadar dinlesem.hic konusmadan sacini oksasam.
Rabbim yar ve yardımcınız olsun cnm inancın ne bilmiyorum ama lütfen dua et herşeyi ancak Allah a dua ederek ibadet ederek atlatabilirsin benim elimden bişey gelsin çok isterdim ancak dua edebilirim ...biraz daha yazmak istedim. bu arada özgüveni inanılmaz yüksek biriyimdir. her ortamda kendimi belli ederim. bana dışarıdan bakan biri şu hayal dünyası gibi olan türk dizileri var ya, medcezir falan. öyle bir ortamda büyüdüm zanneder. hakkımı asla yedirmem, daima sesim yüksek çıkar. bir şeyi istiyorsam kesinlikle elde ederim. azmim inanılmaz derecede yüksektir. benim azmim ile ilgili olmayan bu gibi konularda çaresiz hissederim.
aklıma eseni yapma huyum beni ipe götürür. şu sıralar götürdüğü gibi. taksitle aldığım eşyaları çok zor ödüyorum. çok ama çok zorlanıyorum.
aslında haksız da sayılmazdım. 20 yaşındayım ve 5 yaşında alınan giysi dolabını kullanıyordum. dolap falan aldım işte.
annemi kaybetmekten çok korkuyorum. abime çok kızıyorum bu yüzden, annemi çok üzüyor çünkü.
bu arada 5 yaşındayken antidepresan kullanmaya başlamıştım. her salı doktora giderdik, annem söke söke almıştı babamdan parasını. elimi koltuğa değsem "bi şey olur mu" diye ağlayarak anneme gidiyordum. günde 400 kere ellerimi yıkıyordum falan. bu da 10 yaşındayken olmuştu.
20 yaşındayım. 1.5 senedir dünyanın en eğlenceli insanlarından biriyle beraberim. O 24 yaşında.İlişkimiz şundan 1 ay öncesine kadar uzak mesafe ilişkisiydi. Hasretlerden hasret beğendim.
Adam okulunu bıraktı, benim okula yatay geçiş yaptı. Yaşadığım şehre yerleşti.
Her şey birden oldu. Geldi, evini bulduk, başvuruyu yaptık, kayıt yaptırdık, hazırlık atlamaya girdi, geçti ve vizelere girdik. Yuvarlandık gittik.
Ama ben bir türlü yuvarlanamıyorum. Hayatı herkese zindan ediyorum.
Doktorum Obsesif Kompülsif Kişilik Bozukluğu hastalığım olduğunu söylemişti.
İnternette araştırdığım kadarıyla benimki bununla sınırlı değil. Benimki "Paranoid Kişilik Bozukluğu"
Neyi mi takıntı yapıyorum? Neye mi paranoya yapıyorum? Neye yapmıyorum ki.
Öncelikle hastalık hastasıyım. "Sen geçmişte kim bilir neler yaşamışsındır, ben senin şişenden su içmeye bile korkarım" diyerek adamı götürüp CYBH taraması yaptırdım, üç tüp kan verdi hastanelerde süründük (AIDS, hepatitler, herpes, frengi vs hepsine baktırdım). Sesini bile çıkarmadı tamam dedi.
Sonra testlerin hepsi negatif çıktı, tatmin olmadım. Bir daha yaptıralım dedim. Yeter dedi, haklıydı da.
Ben olumsuz biriyim arkadaşlar. Yemek yerken "beğendin mi" diye sormam. "Beğenmedin mi" derim. Her şeye olumsuz yaklaşıyorum. İşte bazı örnekler:
- Çok mu kötü olmuş?
- Yapamamış mıyım?
- Gelmeyecek misin?
Ya neden gelecek misin demiyorum ki? Her şeye olumsuzluk.
Erkek arkadaşımın maddi durumu baya kötü. Bir de yeni taşındı tabi, baya sıkıntı oldu. Telefonu arızalanmıştı yeni alamadı. Bende de bir iPad vardı. Onu ona verdim, ordan konuşuyoruz.
Sürekli olarak:
- Sen bu ipadde neler çeviriyorsun
- Kesin birileriyle görüşüyorsun. Bıktım artık senden.
ipadde hiçbir şey yakalamadım bu arada. Şüpheleneceğim bir şey yok.
Sonra internette "erkekler tuvaletine girip hamile kalan kız" yazıları okudum. Regl olana kadar korkudan geberdim (onun evinde tuvalete gitmiştim).
Kekik suları içtim, aspirinler içtim (herkes yazıyor böyle bir şey İMKANSIZ diye, ama ben tatmin olmuyorum.)
Gayet zamanında ve düzgün şekilde regl oldum, "üstüne görme" olayını araştırmaya başladım.
Şimdiden o gidince ne yapacağımı düşünüyorum. Ona çok alıştım.
Benim sadece ilişkim değil tüm hayatım böyle. Ders çalışırken kafayı yerim. En önemsiz yerleri bile yazarım, yazmazsam uyku uyuyamam.
İnanılmaz zor ve çözümü olmayan ailevi sorunlarım var. Anne-baba ayrı. Ailemde burda anlatamayacağım korkunç şeyler yaşadım/yaşıyorum.
İlişkimde de öyle. Çok kötü zamanlar atlattık, ayrı kaldığımız zamanlar oldu.
Sürekli aldatıldığımı, insanların arkamdan iş çevirdiğini düşünüp paranoya yapıyorum. Daha anlatmadığım neler neler var.
Şimdi burda "kızım sen salak mısın" tarzı sert yorumlar yapan arkadaşlar var ya, onlara hep kızmışımdır ben. Onları konuma bekliyorum.
Ne kadar geri zekalı şekilde hayatımı mahvettiğimi yüzüme çarpmanızı rica ediyorum.
Uzun oldu, okuyanlara teşekkürler...
NOT: Aklıma gelen diğer korkunç paranoyalarım:
-Dilimde yara çıkması üzerine kendime dil-ağız kanseri teşhisi koymam
-Çene kemiğimde hafif bir sızı var ve buna bir teşhis koyamıyorum çok sıkıntıdayım.
-Geceleri uyurken(annemle aynı odada uyuyoruz) halının üstünde terlik, kablo falan varsa hepsini kenara itmeden uyuyamıyorum gece annem takılıp düşer diye çok korkuyorum.
canım yalnız değilsin burada benzer kaç yazı okudum..babalarımızda hemen hemen aynıTekrar merhaba. Herkese topluca cevap vermek istedim.
Ankara'da yaşıyorum. Maalesef istanbul ve izmir önerilerinden mahrum kalacağım.
Ben hayatta her şeyden mahrum edildiğimi düşünüyorum. Yeteri kadar özgür olmadığım için istanbulda okuyamadım mesela. Bunu çok istemiştim.
İmla takıntım şu an beni bitiriyor. Yazının devamını imlasız yazacağım ve biraz uzun olacak.
bir arkadaş erkek arkadaşımın aldatmasından bahsetmiş. evet, çıkmaya yeni başladığımız zamanlar henüz birbirimizi hiç görmemişken aldatmış beni. bunu sonradan öğrendim. elbette bunlar aldatmasını meşru kılmaz. ama ben onu affettim. hazmettim ve geride bıraktım. ama korkusu geride kalmadı. ailem zaten aldatma olayıyla yıkıldı.
içimde şiddet eğilimi var. erkek arkadaşıma azıcık kızsam bile ona vuruyorum. yanyana değilken kavga ediyorsak "yarın olsa buluşsak da cimciklesem" diye içimden geçiriyorum.
daha 6 yaşındaydım, babam annemin boynuna perdeyi dolamış onu boğmaya çalışırken gördüğümde. annemin suratı kandan görünmez haldeydi, yüzünü benden saklamaya çalışıyordu. altıma işemiştim.
çok şiddete tanık oldum, maruz da kaldım. bu mu şiddet isteğimin sebebi? tiksindim ama ben şiddetten, neden yapmak istiyorum inatla? neden çözümü bunda arıyorum.
daha önceki konularıma mutlaka bakmışsınızdır; babam. hayatımın şu an bu noktada olmasının en büyük sorumlusu.
bir adam düşünün: konuşarak asla anlaşamazsınız. kendinizi anlatmanıza fırsat tanımaz. sizi döver, ağlarsanız daha çok döver. acımasızdır. annenizin kollarından kaçırıp götürebilir, bir pavyonda sandalyelerin üstünde uyursunuz daha minicikken. bu adamla asla konuşulmaz. her şeyime karışır. sürekli tetikte ve en kötüsü ROL YAPMAK ZORUNDAYIM. ona sürekli iyi davranıyorum. çok zengin. ama ben parasını kullanamıyorum. maddi anlamda sıkışık kalıyorum. kendi hayatını yaşıyor. sevgilileri, pahalı kıyafetleri. kendi dünyasında. ama ona sorsanız o harika bir babadır. ben dahil kaç kişinin hayatını mahvettiğinden bihaber yaşar durur. belki de biliyordur ama çaktırmıyordur. bunları okusa büyük ihtimalle beni vurur. zaten buraya kadar gelmeden vurur çünkü normal erkek arkadaşıma bile tahammül edemez.
sürekli sığınmak istiyorum. sığınabileceğim yerler arıyorum. köşelere saklanmak istiyorum.
bir bursum var onu kaybetmemeliyim. ders çalışmam gerek ve bu en iyi yaptığım şeydir, ama şu sıralar zorlanıyorum.
çocukken yaşadığım taciz olayları, günümüzde yaşadığım taciz olayları sokakta yürürken bile huzursuz olmama neden oluyor.
abim madde bağımlısı. onun yüzünden çok zor şeyler yaşıyorum.
annem hasta.
alzheimer hastası anneannemle aynı evde yaşıyorum ve onu kontrol etmek beni çok zorluyor.
daha aklıma gelmeyen milyonlarca şey vardır, geçmişten-bugünden.
şimdi düşünüyorum bir kapsül ilaç, ya da terapi beni keser mi? sanmıyorum. 1-2 sene tedaviden, saati 300 liradan bahsediyorsunuz. bu benim için imkansız. bunu yapmak için o terapi saatinin dışında kalan tüm saatler çalışmam gerek, okula bile gitmeden, uyumadan.
bazı şeyleri hafızamdan sildirmem gerekiyor sanırım. bu da imkansız olduğu için, böylece yaşadıklarımın etkisinde dönüp duracağım.
beni değerlendirmek gerçekten çok zor, yaşadığım tonla şey var ve hepsiyle beraber değerlendirilmem gerekiyor.
şunu söyleyebilirim: hayatımdaki hiç kimse, olması gerektiği konumda-rolde değil. anne, baba, kardeş, sevgili, arkadaşlar... hiç kimse olması gerektiği kişi değil.
hepinize çok çok teşekkür ediyorum. bunları anlatmak bana iyi geliyor. umarım başıma dert açılmaz yazdığım bir şey yüzünden. burada bir çözüm bulunamayacak kadar zor, evet. ama en azından anlatmak bile rahatlatıyor.
20 yaşındayım. 1.5 senedir dünyanın en eğlenceli insanlarından biriyle beraberim. O 24 yaşında.İlişkimiz şundan 1 ay öncesine kadar uzak mesafe ilişkisiydi. Hasretlerden hasret beğendim.
Adam okulunu bıraktı, benim okula yatay geçiş yaptı. Yaşadığım şehre yerleşti.
Her şey birden oldu. Geldi, evini bulduk, başvuruyu yaptık, kayıt yaptırdık, hazırlık atlamaya girdi, geçti ve vizelere girdik. Yuvarlandık gittik.
Ama ben bir türlü yuvarlanamıyorum. Hayatı herkese zindan ediyorum.
Doktorum Obsesif Kompülsif Kişilik Bozukluğu hastalığım olduğunu söylemişti.
İnternette araştırdığım kadarıyla benimki bununla sınırlı değil. Benimki "Paranoid Kişilik Bozukluğu"
Neyi mi takıntı yapıyorum? Neye mi paranoya yapıyorum? Neye yapmıyorum ki.
Öncelikle hastalık hastasıyım. "Sen geçmişte kim bilir neler yaşamışsındır, ben senin şişenden su içmeye bile korkarım" diyerek adamı götürüp CYBH taraması yaptırdım, üç tüp kan verdi hastanelerde süründük (AIDS, hepatitler, herpes, frengi vs hepsine baktırdım). Sesini bile çıkarmadı tamam dedi.
Sonra testlerin hepsi negatif çıktı, tatmin olmadım. Bir daha yaptıralım dedim. Yeter dedi, haklıydı da.
Ben olumsuz biriyim arkadaşlar. Yemek yerken "beğendin mi" diye sormam. "Beğenmedin mi" derim. Her şeye olumsuz yaklaşıyorum. İşte bazı örnekler:
- Çok mu kötü olmuş?
- Yapamamış mıyım?
- Gelmeyecek misin?
Ya neden gelecek misin demiyorum ki? Her şeye olumsuzluk.
Erkek arkadaşımın maddi durumu baya kötü. Bir de yeni taşındı tabi, baya sıkıntı oldu. Telefonu arızalanmıştı yeni alamadı. Bende de bir iPad vardı. Onu ona verdim, ordan konuşuyoruz.
Sürekli olarak:
- Sen bu ipadde neler çeviriyorsun
- Kesin birileriyle görüşüyorsun. Bıktım artık senden.
ipadde hiçbir şey yakalamadım bu arada. Şüpheleneceğim bir şey yok.
Sonra internette "erkekler tuvaletine girip hamile kalan kız" yazıları okudum. Regl olana kadar korkudan geberdim (onun evinde tuvalete gitmiştim).
Kekik suları içtim, aspirinler içtim (herkes yazıyor böyle bir şey İMKANSIZ diye, ama ben tatmin olmuyorum.)
Gayet zamanında ve düzgün şekilde regl oldum, "üstüne görme" olayını araştırmaya başladım.
Şimdiden o gidince ne yapacağımı düşünüyorum. Ona çok alıştım.
Benim sadece ilişkim değil tüm hayatım böyle. Ders çalışırken kafayı yerim. En önemsiz yerleri bile yazarım, yazmazsam uyku uyuyamam.
İnanılmaz zor ve çözümü olmayan ailevi sorunlarım var. Anne-baba ayrı. Ailemde burda anlatamayacağım korkunç şeyler yaşadım/yaşıyorum.
İlişkimde de öyle. Çok kötü zamanlar atlattık, ayrı kaldığımız zamanlar oldu.
Sürekli aldatıldığımı, insanların arkamdan iş çevirdiğini düşünüp paranoya yapıyorum. Daha anlatmadığım neler neler var.
Şimdi burda "kızım sen salak mısın" tarzı sert yorumlar yapan arkadaşlar var ya, onlara hep kızmışımdır ben. Onları konuma bekliyorum.
Ne kadar geri zekalı şekilde hayatımı mahvettiğimi yüzüme çarpmanızı rica ediyorum.
Uzun oldu, okuyanlara teşekkürler...
NOT: Aklıma gelen diğer korkunç paranoyalarım:
-Dilimde yara çıkması üzerine kendime dil-ağız kanseri teşhisi koymam
-Çene kemiğimde hafif bir sızı var ve buna bir teşhis koyamıyorum çok sıkıntıdayım.
-Geceleri uyurken(annemle aynı odada uyuyoruz) halının üstünde terlik, kablo falan varsa hepsini kenara itmeden uyuyamıyorum gece annem takılıp düşer diye çok korkuyorum.
anlat canım paylaşmak iyi gelir...hem sen artık yetişkinsin insanlar baban dahi olsa sana zarar veremez buna izin verme...Geçmişi unutmak ben de çok istiyorum ama hayatımdan babamın etkilerini silmeden bu imkansız. Babam hep orada, hep hayatımı etkileyen bir unsur. Abimin durumu zaten korkunç. Daha dün akşam yaşadıklarımı anlatsam çıldırırsınız.
Keşke burada @nick yazınca alıntı yapmış gibi uyarı gitseydi yazanlara, herkese alıntı yapamıyorum
Bugün de ilacımı içtim. 1 ay sonunda etki etmeye başlar diye umuyorum.
Para biriktirmem lazım...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?