20 yaşındayım. 1.5 senedir dünyanın en eğlenceli insanlarından biriyle beraberim. O 24 yaşında.İlişkimiz şundan 1 ay öncesine kadar uzak mesafe ilişkisiydi. Hasretlerden hasret beğendim.
Adam okulunu bıraktı, benim okula yatay geçiş yaptı. Yaşadığım şehre yerleşti.
Her şey birden oldu. Geldi, evini bulduk, başvuruyu yaptık, kayıt yaptırdık, hazırlık atlamaya girdi, geçti ve vizelere girdik. Yuvarlandık gittik.
Ama ben bir türlü yuvarlanamıyorum. Hayatı herkese zindan ediyorum.
Doktorum Obsesif Kompülsif Kişilik Bozukluğu hastalığım olduğunu söylemişti.
İnternette araştırdığım kadarıyla benimki bununla sınırlı değil. Benimki "Paranoid Kişilik Bozukluğu"
Neyi mi takıntı yapıyorum? Neye mi paranoya yapıyorum? Neye yapmıyorum ki.
Öncelikle hastalık hastasıyım. "Sen geçmişte kim bilir neler yaşamışsındır, ben senin şişenden su içmeye bile korkarım" diyerek adamı götürüp CYBH taraması yaptırdım, üç tüp kan verdi hastanelerde süründük (AIDS, hepatitler, herpes, frengi vs hepsine baktırdım). Sesini bile çıkarmadı tamam dedi.
Sonra testlerin hepsi negatif çıktı, tatmin olmadım. Bir daha yaptıralım dedim. Yeter dedi, haklıydı da.
Ben olumsuz biriyim arkadaşlar. Yemek yerken "beğendin mi" diye sormam. "Beğenmedin mi" derim. Her şeye olumsuz yaklaşıyorum. İşte bazı örnekler:
- Çok mu kötü olmuş?
- Yapamamış mıyım?
- Gelmeyecek misin?
Ya neden gelecek misin demiyorum ki? Her şeye olumsuzluk.
Erkek arkadaşımın maddi durumu baya kötü. Bir de yeni taşındı tabi, baya sıkıntı oldu. Telefonu arızalanmıştı yeni alamadı. Bende de bir iPad vardı. Onu ona verdim, ordan konuşuyoruz.
Sürekli olarak:
- Sen bu ipadde neler çeviriyorsun
- Kesin birileriyle görüşüyorsun. Bıktım artık senden.
ipadde hiçbir şey yakalamadım bu arada. Şüpheleneceğim bir şey yok.
Sonra internette "erkekler tuvaletine girip hamile kalan kız" yazıları okudum. Regl olana kadar korkudan geberdim (onun evinde tuvalete gitmiştim).
Kekik suları içtim, aspirinler içtim (herkes yazıyor böyle bir şey İMKANSIZ diye, ama ben tatmin olmuyorum.)
Gayet zamanında ve düzgün şekilde regl oldum, "üstüne görme" olayını araştırmaya başladım.
Şimdiden o gidince ne yapacağımı düşünüyorum. Ona çok alıştım.
Benim sadece ilişkim değil tüm hayatım böyle. Ders çalışırken kafayı yerim. En önemsiz yerleri bile yazarım, yazmazsam uyku uyuyamam.
İnanılmaz zor ve çözümü olmayan ailevi sorunlarım var. Anne-baba ayrı. Ailemde burda anlatamayacağım korkunç şeyler yaşadım/yaşıyorum.
İlişkimde de öyle. Çok kötü zamanlar atlattık, ayrı kaldığımız zamanlar oldu.
Sürekli aldatıldığımı, insanların arkamdan iş çevirdiğini düşünüp paranoya yapıyorum. Daha anlatmadığım neler neler var.
Şimdi burda "kızım sen salak mısın" tarzı sert yorumlar yapan arkadaşlar var ya, onlara hep kızmışımdır ben. Onları konuma bekliyorum.
Ne kadar geri zekalı şekilde hayatımı mahvettiğimi yüzüme çarpmanızı rica ediyorum.
Uzun oldu, okuyanlara teşekkürler...
NOT: Aklıma gelen diğer korkunç paranoyalarım:
-Dilimde yara çıkması üzerine kendime dil-ağız kanseri teşhisi koymam
-Çene kemiğimde hafif bir sızı var ve buna bir teşhis koyamıyorum çok sıkıntıdayım.
-Geceleri uyurken(annemle aynı odada uyuyoruz) halının üstünde terlik, kablo falan varsa hepsini kenara itmeden uyuyamıyorum gece annem takılıp düşer diye çok korkuyorum.
ülkemizde herkeze ilaç dayama olayının altında tedavi olabilecek imkan olmaması yatıyor zaten..devlet hastanesi..30 kişi var diyelim sırada..dr a belirli bir ilaç önerilmiş diyelim..
dr ne yapsın okadar insanın uzun uzun derdini dinleyemez kısıtlı sürede..sistem olayı olmuş ..kendi gözümle gördüm:)sıradaki herkeze c....20 ilacı yada 10mg olanı
özel psikiyatri 100 tl en düşük 15 günde kontrol sonraki ay yine en düşük 100 tl..psikologla kombine olursa 200 tl..ülkemizde kaç ünüversite öğrencisi genç bundan faydalanabilir..
Evet kesinlikle bende ondan bahsettim en son mesajımda ..bir de şu var şimdi kişi psikolojik sıkıntı yaşıyor ama maddi durumuda yok tedavi olamıcak(terapi) geçicide olsa ilac kullanarak rahatlaması mı mantıklı yoksa hic ilac kullanmadan o fırtınanın içinde dağılması mı..tabiki ilacı kullanmalı o durumda
Ben psikiyatr olan bir aile dostumuzla da konusmustum o da demişti aslında doktorlarda biliyolar o ilacın hastayı gecici rahatlatacagını ama yapıcak baska biseyleri yok demişti..
Ben devlete gitmedim ama burda okuduğum kadarıyla 5-10 dk ancak vakit ayırabiliyolarmış psikiyatr lar inanamadım benim psikiyatr görüşmem tam 1 saat sürüyor(gerci daha önce hic bu kdr uzun süreni görmedim)
Özelde (acıbadem)kültegin ogel e gidiyodum bir ara..o da cok iyi bir doktordur ama vakti yok hic 10-15 dk sürüyodu onda da ..bana suanki psikiyatrım cok daha iyi geldi acıkcası
arkadaşım çok şanslısın terapinitedavini olabiliyorsun,ülkemi gerçekten seviyorum..37 yaşımdayım..20 li yaşalarımaa göre çok daha milliyetçi duygulara sahibim ama şu sağlık imkanları ülkemizdede olsaydı keşke,yada olur inşallah..biz görmesek bile çocuklarımız görsün
20 yaşındayım. 1.5 senedir dünyanın en eğlenceli insanlarından biriyle beraberim. O 24 yaşında.İlişkimiz şundan 1 ay öncesine kadar uzak mesafe ilişkisiydi. Hasretlerden hasret beğendim.
Adam okulunu bıraktı, benim okula yatay geçiş yaptı. Yaşadığım şehre yerleşti.
Her şey birden oldu. Geldi, evini bulduk, başvuruyu yaptık, kayıt yaptırdık, hazırlık atlamaya girdi, geçti ve vizelere girdik. Yuvarlandık gittik.
Ama ben bir türlü yuvarlanamıyorum. Hayatı herkese zindan ediyorum.
Doktorum Obsesif Kompülsif Kişilik Bozukluğu hastalığım olduğunu söylemişti.
İnternette araştırdığım kadarıyla benimki bununla sınırlı değil. Benimki "Paranoid Kişilik Bozukluğu"
Neyi mi takıntı yapıyorum? Neye mi paranoya yapıyorum? Neye yapmıyorum ki.
Öncelikle hastalık hastasıyım. "Sen geçmişte kim bilir neler yaşamışsındır, ben senin şişenden su içmeye bile korkarım" diyerek adamı götürüp CYBH taraması yaptırdım, üç tüp kan verdi hastanelerde süründük (AIDS, hepatitler, herpes, frengi vs hepsine baktırdım). Sesini bile çıkarmadı tamam dedi.
Sonra testlerin hepsi negatif çıktı, tatmin olmadım. Bir daha yaptıralım dedim. Yeter dedi, haklıydı da.
Ben olumsuz biriyim arkadaşlar. Yemek yerken "beğendin mi" diye sormam. "Beğenmedin mi" derim. Her şeye olumsuz yaklaşıyorum. İşte bazı örnekler:
- Çok mu kötü olmuş?
- Yapamamış mıyım?
- Gelmeyecek misin?
Ya neden gelecek misin demiyorum ki? Her şeye olumsuzluk.
Erkek arkadaşımın maddi durumu baya kötü. Bir de yeni taşındı tabi, baya sıkıntı oldu. Telefonu arızalanmıştı yeni alamadı. Bende de bir iPad vardı. Onu ona verdim, ordan konuşuyoruz.
Sürekli olarak:
- Sen bu ipadde neler çeviriyorsun
- Kesin birileriyle görüşüyorsun. Bıktım artık senden.
ipadde hiçbir şey yakalamadım bu arada. Şüpheleneceğim bir şey yok.
Sonra internette "erkekler tuvaletine girip hamile kalan kız" yazıları okudum. Regl olana kadar korkudan geberdim (onun evinde tuvalete gitmiştim).
Kekik suları içtim, aspirinler içtim (herkes yazıyor böyle bir şey İMKANSIZ diye, ama ben tatmin olmuyorum.)
Gayet zamanında ve düzgün şekilde regl oldum, "üstüne görme" olayını araştırmaya başladım.
Şimdiden o gidince ne yapacağımı düşünüyorum. Ona çok alıştım.
Benim sadece ilişkim değil tüm hayatım böyle. Ders çalışırken kafayı yerim. En önemsiz yerleri bile yazarım, yazmazsam uyku uyuyamam.
İnanılmaz zor ve çözümü olmayan ailevi sorunlarım var. Anne-baba ayrı. Ailemde burda anlatamayacağım korkunç şeyler yaşadım/yaşıyorum.
İlişkimde de öyle. Çok kötü zamanlar atlattık, ayrı kaldığımız zamanlar oldu.
Sürekli aldatıldığımı, insanların arkamdan iş çevirdiğini düşünüp paranoya yapıyorum. Daha anlatmadığım neler neler var.
Şimdi burda "kızım sen salak mısın" tarzı sert yorumlar yapan arkadaşlar var ya, onlara hep kızmışımdır ben. Onları konuma bekliyorum.
Ne kadar geri zekalı şekilde hayatımı mahvettiğimi yüzüme çarpmanızı rica ediyorum.
Uzun oldu, okuyanlara teşekkürler...
NOT: Aklıma gelen diğer korkunç paranoyalarım:
-Dilimde yara çıkması üzerine kendime dil-ağız kanseri teşhisi koymam
-Çene kemiğimde hafif bir sızı var ve buna bir teşhis koyamıyorum çok sıkıntıdayım.
-Geceleri uyurken(annemle aynı odada uyuyoruz) halının üstünde terlik, kablo falan varsa hepsini kenara itmeden uyuyamıyorum gece annem takılıp düşer diye çok korkuyorum.
Psikoloji konusunda bilginiz var sanırım yaziladinizdan ya da öyle düşündümEvet haklısın çok şükür.. Ben zerre milliyetçi değilim ülkemede pek bayıldığım söylenemez (sebeplerim var) birçok kişinin aksine ama yinede cocuklarımız görür inş dediğiniz gibi..
Psikoloji konusunda bilginiz var sanırım yaziladinizdan ya da öyle düşündüm
Bişey sormak isitoyrum size cevap verirseniz memnun kalırım
Benim de annem bazen kendi kendine içinden konuşur o an ben ne dersem diyim duymaz
Bilginiz varsa eğer sizce önemli bi rahatsızlık mi bu ve bu rahatsizligin adı nedir ?
Ayrıca yatmadan önce kapıyı ocağı 4 5 kez kontrol eder
İyi hoş diyorsunuz da, ben bunu çok araştırdım.
Benim o tedavilere yetecek param hiçbir şekilde yok.
Allah rızası için benle konuşacak bir psikolog bulmam da imkansız. :)
Allah razı olsun çok teşekkür ederim annem adına sevindimCanım annenin asla önemli bir rahatsızlığı olduğunu düşünmüyorum..
Ocak kontrol etme çok klasik bir kompülsiyon..yani kişi içindeki duyguları(acı,üzüntü,sıkıntı ) hissetmemek için kendini bir takım davranışlarla oyalıyo bunu cok insan yapıyor zaten..
Yıllardır içine attığı doğru yolla dışarı çıkaramadığı,bastırdığı duyguları var anneninde her insan gibi..imkanınız varsa terapiye başlasın o kendi kendine konuşmalar falan gider..
Benim ananem mesela yıllardır evden çıkmadan yaşadığı için artk son yıllarda kendi kendine konusmak haricinde tv ile falanda kavga ediyor :)
Belliki anneniz hayatında oldukca sıkıntılı sürecler yasamıs ama endiselenmeyin herkeste olan seyler bence :)
Tabi belki sizin sorun olarak görmediğiniz bazı patolojileri vardır onunda ciddi birsey olup olmadıgını ancak bir doktora yada psikologa giderek anlayabilirsiniz ama anlattklarnzda sorun yok :)
biraz daha yazmak istedim. bu arada özgüveni inanılmaz yüksek biriyimdir. her ortamda kendimi belli ederim. bana dışarıdan bakan biri şu hayal dünyası gibi olan türk dizileri var ya, medcezir falan. öyle bir ortamda büyüdüm zanneder. hakkımı asla yedirmem, daima sesim yüksek çıkar. bir şeyi istiyorsam kesinlikle elde ederim. azmim inanılmaz derecede yüksektir. benim azmim ile ilgili olmayan bu gibi konularda çaresiz hissederim.
aklıma eseni yapma huyum beni ipe götürür. şu sıralar götürdüğü gibi. taksitle aldığım eşyaları çok zor ödüyorum. çok ama çok zorlanıyorum.
aslında haksız da sayılmazdım. 20 yaşındayım ve 5 yaşında alınan giysi dolabını kullanıyordum. dolap falan aldım işte.
annemi kaybetmekten çok korkuyorum. abime çok kızıyorum bu yüzden, annemi çok üzüyor çünkü.
bu arada 5 yaşındayken antidepresan kullanmaya başlamıştım. her salı doktora giderdik, annem söke söke almıştı babamdan parasını. elimi koltuğa değsem "bi şey olur mu" diye ağlayarak anneme gidiyordum. günde 400 kere ellerimi yıkıyordum falan. bu da 10 yaşındayken olmuştu.
20 yaşındayım. 1.5 senedir dünyanın en eğlenceli insanlarından biriyle beraberim. O 24 yaşında.İlişkimiz şundan 1 ay öncesine kadar uzak mesafe ilişkisiydi. Hasretlerden hasret beğendim.
Adam okulunu bıraktı, benim okula yatay geçiş yaptı. Yaşadığım şehre yerleşti.
Her şey birden oldu. Geldi, evini bulduk, başvuruyu yaptık, kayıt yaptırdık, hazırlık atlamaya girdi, geçti ve vizelere girdik. Yuvarlandık gittik.
Ama ben bir türlü yuvarlanamıyorum. Hayatı herkese zindan ediyorum.
Doktorum Obsesif Kompülsif Kişilik Bozukluğu hastalığım olduğunu söylemişti.
İnternette araştırdığım kadarıyla benimki bununla sınırlı değil. Benimki "Paranoid Kişilik Bozukluğu"
Neyi mi takıntı yapıyorum? Neye mi paranoya yapıyorum? Neye yapmıyorum ki.
Öncelikle hastalık hastasıyım. "Sen geçmişte kim bilir neler yaşamışsındır, ben senin şişenden su içmeye bile korkarım" diyerek adamı götürüp CYBH taraması yaptırdım, üç tüp kan verdi hastanelerde süründük (AIDS, hepatitler, herpes, frengi vs hepsine baktırdım). Sesini bile çıkarmadı tamam dedi.
Sonra testlerin hepsi negatif çıktı, tatmin olmadım. Bir daha yaptıralım dedim. Yeter dedi, haklıydı da.
Ben olumsuz biriyim arkadaşlar. Yemek yerken "beğendin mi" diye sormam. "Beğenmedin mi" derim. Her şeye olumsuz yaklaşıyorum. İşte bazı örnekler:
- Çok mu kötü olmuş?
- Yapamamış mıyım?
- Gelmeyecek misin?
Ya neden gelecek misin demiyorum ki? Her şeye olumsuzluk.
Erkek arkadaşımın maddi durumu baya kötü. Bir de yeni taşındı tabi, baya sıkıntı oldu. Telefonu arızalanmıştı yeni alamadı. Bende de bir iPad vardı. Onu ona verdim, ordan konuşuyoruz.
Sürekli olarak:
- Sen bu ipadde neler çeviriyorsun
- Kesin birileriyle görüşüyorsun. Bıktım artık senden.
ipadde hiçbir şey yakalamadım bu arada. Şüpheleneceğim bir şey yok.
Sonra internette "erkekler tuvaletine girip hamile kalan kız" yazıları okudum. Regl olana kadar korkudan geberdim (onun evinde tuvalete gitmiştim).
Kekik suları içtim, aspirinler içtim (herkes yazıyor böyle bir şey İMKANSIZ diye, ama ben tatmin olmuyorum.)
Gayet zamanında ve düzgün şekilde regl oldum, "üstüne görme" olayını araştırmaya başladım.
Şimdiden o gidince ne yapacağımı düşünüyorum. Ona çok alıştım.
Benim sadece ilişkim değil tüm hayatım böyle. Ders çalışırken kafayı yerim. En önemsiz yerleri bile yazarım, yazmazsam uyku uyuyamam.
İnanılmaz zor ve çözümü olmayan ailevi sorunlarım var. Anne-baba ayrı. Ailemde burda anlatamayacağım korkunç şeyler yaşadım/yaşıyorum.
İlişkimde de öyle. Çok kötü zamanlar atlattık, ayrı kaldığımız zamanlar oldu.
Sürekli aldatıldığımı, insanların arkamdan iş çevirdiğini düşünüp paranoya yapıyorum. Daha anlatmadığım neler neler var.
Şimdi burda "kızım sen salak mısın" tarzı sert yorumlar yapan arkadaşlar var ya, onlara hep kızmışımdır ben. Onları konuma bekliyorum.
Ne kadar geri zekalı şekilde hayatımı mahvettiğimi yüzüme çarpmanızı rica ediyorum.
Uzun oldu, okuyanlara teşekkürler...
NOT: Aklıma gelen diğer korkunç paranoyalarım:
-Dilimde yara çıkması üzerine kendime dil-ağız kanseri teşhisi koymam
-Çene kemiğimde hafif bir sızı var ve buna bir teşhis koyamıyorum çok sıkıntıdayım.
-Geceleri uyurken(annemle aynı odada uyuyoruz) halının üstünde terlik, kablo falan varsa hepsini kenara itmeden uyuyamıyorum gece annem takılıp düşer diye çok korkuyorum.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?