• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Ben gerçekten hastayım.

özel psikiyatri 100 tl en düşük 15 günde kontrol sonraki ay yine en düşük 100 tl..psikologla kombine olursa 200 tl..ülkemizde kaç ünüversite öğrencisi genç bundan faydalanabilir..:ssz:
 
20 yaşındayım. 1.5 senedir dünyanın en eğlenceli insanlarından biriyle beraberim. O 24 yaşında.İlişkimiz şundan 1 ay öncesine kadar uzak mesafe ilişkisiydi. Hasretlerden hasret beğendim.
Adam okulunu bıraktı, benim okula yatay geçiş yaptı. Yaşadığım şehre yerleşti.
Her şey birden oldu. Geldi, evini bulduk, başvuruyu yaptık, kayıt yaptırdık, hazırlık atlamaya girdi, geçti ve vizelere girdik. Yuvarlandık gittik.
Ama ben bir türlü yuvarlanamıyorum. Hayatı herkese zindan ediyorum.

Doktorum Obsesif Kompülsif Kişilik Bozukluğu hastalığım olduğunu söylemişti.
İnternette araştırdığım kadarıyla benimki bununla sınırlı değil. Benimki "Paranoid Kişilik Bozukluğu"

Neyi mi takıntı yapıyorum? Neye mi paranoya yapıyorum? Neye yapmıyorum ki.

Öncelikle hastalık hastasıyım. "Sen geçmişte kim bilir neler yaşamışsındır, ben senin şişenden su içmeye bile korkarım" diyerek adamı götürüp CYBH taraması yaptırdım, üç tüp kan verdi hastanelerde süründük (AIDS, hepatitler, herpes, frengi vs hepsine baktırdım). Sesini bile çıkarmadı tamam dedi.
Sonra testlerin hepsi negatif çıktı, tatmin olmadım. Bir daha yaptıralım dedim. Yeter dedi, haklıydı da.

Ben olumsuz biriyim arkadaşlar. Yemek yerken "beğendin mi" diye sormam. "Beğenmedin mi" derim. Her şeye olumsuz yaklaşıyorum. İşte bazı örnekler:
- Çok mu kötü olmuş?
- Yapamamış mıyım?
- Gelmeyecek misin?
Ya neden gelecek misin demiyorum ki? Her şeye olumsuzluk.

Erkek arkadaşımın maddi durumu baya kötü. Bir de yeni taşındı tabi, baya sıkıntı oldu. Telefonu arızalanmıştı yeni alamadı. Bende de bir iPad vardı. Onu ona verdim, ordan konuşuyoruz.
Sürekli olarak:
- Sen bu ipadde neler çeviriyorsun
- Kesin birileriyle görüşüyorsun. Bıktım artık senden.

ipadde hiçbir şey yakalamadım bu arada. Şüpheleneceğim bir şey yok.
Sonra internette "erkekler tuvaletine girip hamile kalan kız" yazıları okudum. Regl olana kadar korkudan geberdim (onun evinde tuvalete gitmiştim).
Kekik suları içtim, aspirinler içtim (herkes yazıyor böyle bir şey İMKANSIZ diye, ama ben tatmin olmuyorum.)
Gayet zamanında ve düzgün şekilde regl oldum, "üstüne görme" olayını araştırmaya başladım.
Şimdiden o gidince ne yapacağımı düşünüyorum. Ona çok alıştım.

Benim sadece ilişkim değil tüm hayatım böyle. Ders çalışırken kafayı yerim. En önemsiz yerleri bile yazarım, yazmazsam uyku uyuyamam.
İnanılmaz zor ve çözümü olmayan ailevi sorunlarım var. Anne-baba ayrı. Ailemde burda anlatamayacağım korkunç şeyler yaşadım/yaşıyorum.
İlişkimde de öyle. Çok kötü zamanlar atlattık, ayrı kaldığımız zamanlar oldu.

Sürekli aldatıldığımı, insanların arkamdan iş çevirdiğini düşünüp paranoya yapıyorum. Daha anlatmadığım neler neler var.
Şimdi burda "kızım sen salak mısın" tarzı sert yorumlar yapan arkadaşlar var ya, onlara hep kızmışımdır ben. Onları konuma bekliyorum.
Ne kadar geri zekalı şekilde hayatımı mahvettiğimi yüzüme çarpmanızı rica ediyorum.
Uzun oldu, okuyanlara teşekkürler...

NOT: Aklıma gelen diğer korkunç paranoyalarım:
-Dilimde yara çıkması üzerine kendime dil-ağız kanseri teşhisi koymam
-Çene kemiğimde hafif bir sızı var ve buna bir teşhis koyamıyorum çok sıkıntıdayım.
-Geceleri uyurken(annemle aynı odada uyuyoruz) halının üstünde terlik, kablo falan varsa hepsini kenara itmeden uyuyamıyorum gece annem takılıp düşer diye çok korkuyorum.

Merhabalar.
Yazdiklarinizda kendimi Gordum..Bende sizin gibi hastalik takintiliyim.Erkek arkadasimida bende tum kan tahlilerini yaptirmistim..Cunku kafaya takip ikimizede zehir etmistim..Nedenmi bende ayni sizin gibi dusundum.Felaket senaryolari kurardim..Cok zordu yasadiklarim..Birde o zaman anlamistim Bu cocugun Beni sevdigini..Ben bile kendime katlanamiyordum..
Ilac tedavisi goruyorum,yuzde elli iyiyim..yuzde elli hala var..Bende gecenlerde beynimde kotu birsey var diye dusundum.Erkek arkadasimla herseyi paylasirim ben,ne zaman ona anlatsam,senin oyle birseyin yok der Beni ikna eder,beynim Beni dinlemez ama onu dinler:)Allah yardimcimiz olsun,huzurlu insan olmak tek dilegim bu hayatta,yazimi okuyan herkese sesleniyorum..Bu hayatta kendinizi uzmeyin,hicbirseyi dert etmeyin,insan ruhu cok hassasmis,ancak hastalaninca degerini anliyorsunuz,en anlamli,en Mutlu gununuzde bir panik atak herseyi mahvediyor..illa panik atak gecirmenize gerek yok,dusuncesi bile sizi,mahvediyor..ya da bir sabah uyandiniz,ornek veriyorum herhangi bir hastaliga takip ve sanki varmis gibi yasamaya baslamaniz en kotu senaryo..
Keske ,birsabah uyandigimda ve tum bunlar gecmis olsa,beynimden silinse,bende korkusuz yasasam hayati..
 
ülkemizde herkeze ilaç dayama olayının altında tedavi olabilecek imkan olmaması yatıyor zaten..devlet hastanesi..30 kişi var diyelim sırada..dr a belirli bir ilaç önerilmiş diyelim..
dr ne yapsın okadar insanın uzun uzun derdini dinleyemez kısıtlı sürede..sistem olayı olmuş ..kendi gözümle gördüm:)sıradaki herkeze c....20 ilacı yada 10mg olanı

Evet kesinlikle bende ondan bahsettim en son mesajımda ..bir de şu var şimdi kişi psikolojik sıkıntı yaşıyor ama maddi durumuda yok tedavi olamıcak(terapi) geçicide olsa ilac kullanarak rahatlaması mı mantıklı yoksa hic ilac kullanmadan o fırtınanın içinde dağılması mı..tabiki ilacı kullanmalı o durumda

Ben psikiyatr olan bir aile dostumuzla da konusmustum o da demişti aslında doktorlarda biliyolar o ilacın hastayı gecici rahatlatacagını ama yapıcak baska biseyleri yok demişti..

Ben devlete gitmedim ama burda okuduğum kadarıyla 5-10 dk ancak vakit ayırabiliyolarmış psikiyatr lar inanamadım benim psikiyatr görüşmem tam 1 saat sürüyor(gerci daha önce hic bu kdr uzun süreni görmedim)

Özelde (acıbadem)kültegin ogel e gidiyodum bir ara..o da cok iyi bir doktordur ama vakti yok hic 10-15 dk sürüyodu onda da ..bana suanki psikiyatrım cok daha iyi geldi acıkcası
 
benimde takıntılarım vardır..
Tırnak yemek,simetri,hijyennn ..
Bunu bilmek bile baslangıc elbet..
Doktorlar bizi iylestirir dostumm..
 
Evet kesinlikle bende ondan bahsettim en son mesajımda ..bir de şu var şimdi kişi psikolojik sıkıntı yaşıyor ama maddi durumuda yok tedavi olamıcak(terapi) geçicide olsa ilac kullanarak rahatlaması mı mantıklı yoksa hic ilac kullanmadan o fırtınanın içinde dağılması mı..tabiki ilacı kullanmalı o durumda

Ben psikiyatr olan bir aile dostumuzla da konusmustum o da demişti aslında doktorlarda biliyolar o ilacın hastayı gecici rahatlatacagını ama yapıcak baska biseyleri yok demişti..

Ben devlete gitmedim ama burda okuduğum kadarıyla 5-10 dk ancak vakit ayırabiliyolarmış psikiyatr lar inanamadım benim psikiyatr görüşmem tam 1 saat sürüyor(gerci daha önce hic bu kdr uzun süreni görmedim)

Özelde (acıbadem)kültegin ogel e gidiyodum bir ara..o da cok iyi bir doktordur ama vakti yok hic 10-15 dk sürüyodu onda da ..bana suanki psikiyatrım cok daha iyi geldi acıkcası

arkadaşım çok şanslısın terapinitedavini olabiliyorsun,ülkemi gerçekten seviyorum..37 yaşımdayım..20 li yaşalarımaa göre çok daha milliyetçi duygulara sahibim ama şu sağlık imkanları ülkemizdede olsaydı keşke,yada olur inşallah..biz görmesek bile çocuklarımız görsün:5:
 
En mühim olan senin tedavini yarıda bırakman
Bu seni eski halinden daha kötü yapar, hastalığın daha dirençli olur ve daha ağır ilaçlar kullanman gerekir
Maddi konular ve tedaviye gelince, bence sağlık her şeyden önemli ben bu konuda maddi gucum yetmiyorsa kumbara ile çözüm buluyorum yani ne kadar uzun zaman alsa da hiç gitmemekten iyidir
Ayrıca hastalığın, tedavisi mümkün olan bir hastalık ve iyileşen kişiler az değil
En buyuk adımı atmış ve kendini anlatıp durumu kabbullenmişsin bu saatten sonra işin daha kolay emin ol
Allah şifa versin
 
Son düzenleme:
arkadaşım çok şanslısın terapinitedavini olabiliyorsun,ülkemi gerçekten seviyorum..37 yaşımdayım..20 li yaşalarımaa göre çok daha milliyetçi duygulara sahibim ama şu sağlık imkanları ülkemizdede olsaydı keşke,yada olur inşallah..biz görmesek bile çocuklarımız görsün:5:


Evet haklısın çok şükür.. Ben zerre milliyetçi değilim ülkemede pek bayıldığım söylenemez (sebeplerim var) birçok kişinin aksine ama yinede cocuklarımız görür inş dediğiniz gibi..
 
Normalde sert yorum yapmam ama madem istedin.

Neyine guveniyosunda ilacli tedavini yarida birakiyosun. Kendimi iyi gissedince nedemek ya adamlar okdar okumus etmis, bu ilaci su kadar zaman kullan demişler sana noluyoda kafama gore birajip tekrar iciyosun. Bide artik etki etmiyo demissin e etmez tabi..

Neyap ne et git doktora tekrar tedavine başla ve sakın doktor demeden BIRAKMA.

Normal yorumuna gelince, durununa uzuldum senn kadar olmasada abimde böyleydi. O daha hafifti, baslangiclari görünce hemen doktora gondermistik bikac yillik tedavi sonucunda düzeldi. Sana tavsiyem tedavini yarıda birakma lutfen, yoksa hayat cekilmez olur.

Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.
 
20 yaşındayım. 1.5 senedir dünyanın en eğlenceli insanlarından biriyle beraberim. O 24 yaşında.İlişkimiz şundan 1 ay öncesine kadar uzak mesafe ilişkisiydi. Hasretlerden hasret beğendim.
Adam okulunu bıraktı, benim okula yatay geçiş yaptı. Yaşadığım şehre yerleşti.
Her şey birden oldu. Geldi, evini bulduk, başvuruyu yaptık, kayıt yaptırdık, hazırlık atlamaya girdi, geçti ve vizelere girdik. Yuvarlandık gittik.
Ama ben bir türlü yuvarlanamıyorum. Hayatı herkese zindan ediyorum.

Doktorum Obsesif Kompülsif Kişilik Bozukluğu hastalığım olduğunu söylemişti.
İnternette araştırdığım kadarıyla benimki bununla sınırlı değil. Benimki "Paranoid Kişilik Bozukluğu"

Neyi mi takıntı yapıyorum? Neye mi paranoya yapıyorum? Neye yapmıyorum ki.

Öncelikle hastalık hastasıyım. "Sen geçmişte kim bilir neler yaşamışsındır, ben senin şişenden su içmeye bile korkarım" diyerek adamı götürüp CYBH taraması yaptırdım, üç tüp kan verdi hastanelerde süründük (AIDS, hepatitler, herpes, frengi vs hepsine baktırdım). Sesini bile çıkarmadı tamam dedi.
Sonra testlerin hepsi negatif çıktı, tatmin olmadım. Bir daha yaptıralım dedim. Yeter dedi, haklıydı da.

Ben olumsuz biriyim arkadaşlar. Yemek yerken "beğendin mi" diye sormam. "Beğenmedin mi" derim. Her şeye olumsuz yaklaşıyorum. İşte bazı örnekler:
- Çok mu kötü olmuş?
- Yapamamış mıyım?
- Gelmeyecek misin?
Ya neden gelecek misin demiyorum ki? Her şeye olumsuzluk.

Erkek arkadaşımın maddi durumu baya kötü. Bir de yeni taşındı tabi, baya sıkıntı oldu. Telefonu arızalanmıştı yeni alamadı. Bende de bir iPad vardı. Onu ona verdim, ordan konuşuyoruz.
Sürekli olarak:
- Sen bu ipadde neler çeviriyorsun
- Kesin birileriyle görüşüyorsun. Bıktım artık senden.

ipadde hiçbir şey yakalamadım bu arada. Şüpheleneceğim bir şey yok.
Sonra internette "erkekler tuvaletine girip hamile kalan kız" yazıları okudum. Regl olana kadar korkudan geberdim (onun evinde tuvalete gitmiştim).
Kekik suları içtim, aspirinler içtim (herkes yazıyor böyle bir şey İMKANSIZ diye, ama ben tatmin olmuyorum.)
Gayet zamanında ve düzgün şekilde regl oldum, "üstüne görme" olayını araştırmaya başladım.
Şimdiden o gidince ne yapacağımı düşünüyorum. Ona çok alıştım.

Benim sadece ilişkim değil tüm hayatım böyle. Ders çalışırken kafayı yerim. En önemsiz yerleri bile yazarım, yazmazsam uyku uyuyamam.
İnanılmaz zor ve çözümü olmayan ailevi sorunlarım var. Anne-baba ayrı. Ailemde burda anlatamayacağım korkunç şeyler yaşadım/yaşıyorum.
İlişkimde de öyle. Çok kötü zamanlar atlattık, ayrı kaldığımız zamanlar oldu.

Sürekli aldatıldığımı, insanların arkamdan iş çevirdiğini düşünüp paranoya yapıyorum. Daha anlatmadığım neler neler var.
Şimdi burda "kızım sen salak mısın" tarzı sert yorumlar yapan arkadaşlar var ya, onlara hep kızmışımdır ben. Onları konuma bekliyorum.

Ne kadar geri zekalı şekilde hayatımı mahvettiğimi yüzüme çarpmanızı rica ediyorum.
Uzun oldu, okuyanlara teşekkürler...

NOT: Aklıma gelen diğer korkunç paranoyalarım:
-Dilimde yara çıkması üzerine kendime dil-ağız kanseri teşhisi koymam
-Çene kemiğimde hafif bir sızı var ve buna bir teşhis koyamıyorum çok sıkıntıdayım.
-Geceleri uyurken(annemle aynı odada uyuyoruz) halının üstünde terlik, kablo falan varsa hepsini kenara itmeden uyuyamıyorum gece annem takılıp düşer diye çok korkuyorum.

Canim benim abimin de aynı senin gibi sorulari vardi
Sürekli kendine tahliller yaptırirdi.eli kanasa mikroo kaptim diye doktora giderdi

O yüzden bu konuda biraz bilgim var.
Öncelikle psikiyatristin verdiği ilacı DUZENLİ kullanıp tedavini terapiyle desteklemelisin
İlacı hiç kullanmamak düzensiz kullanmaktan iyidir.
ya hiç kullanma ya da düzenli kullan ama bu hastalığın biyolojik boyutu olduğunu unutma
bunlar grip ilacı degil 1-2 günde etkisi cok fazla yoktur.en az 1 ayda yeterli seviyeye cıkar.işe yarayıp yaramadığıni o zaman anlarsin.yaramadiysa ilaç değiştirilir
o yüzden ilac kullanman gerekir.vücudunun salgılayamadığı serotonini o ilacla alman gerekir.duygu ve düşüncelerin şekillenmesinde hormonların payı var
kadınların regl döneminde hamileyken vs. Değişmesi bu yüzden

izmir'deysen sana devlet hastanesinde çok iyi bi doktor önerebilirim.hatta terapi amaclı bile yardımcı oluyor
Psikolog doktor degildir zaten ilaç yazamaz.bazı psikologlar da komşu kizi gibi dertleşmeden öte gidemiyor.profesyonel birini bulmak da zor.psikolog icin de özel muaynehanesi olan ögretim görevlisi biliyorum

saati 300 şimdi daha fazladir ama gercekten durumun yoksa bedavaya bile ilgileniyor

tabi bunu herkese söyleme aramızda kalsın ;)
 
Evet haklısın çok şükür.. Ben zerre milliyetçi değilim ülkemede pek bayıldığım söylenemez (sebeplerim var) birçok kişinin aksine ama yinede cocuklarımız görür inş dediğiniz gibi..
Psikoloji konusunda bilginiz var sanırım yaziladinizdan ya da öyle düşündüm :34:
Bişey sormak isitoyrum size cevap verirseniz memnun kalırım
Benim de annem bazen kendi kendine içinden konuşur o an ben ne dersem diyim duymaz
Bilginiz varsa eğer sizce önemli bi rahatsızlık mi bu ve bu rahatsizligin adı nedir ?
Ayrıca yatmadan önce kapıyı ocağı 4 5 kez kontrol eder
 
Son düzenleme:
Size burda sen salak misin tarzi yorum yapan insanlarin agzina kurekle vurmayi borc bilirim. Grip, fitik, verem bilmem ne nasil bir hastaliksa bu da oyle bir hastalik.

Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.
 
Psikoloji konusunda bilginiz var sanırım yaziladinizdan ya da öyle düşündüm :34:
Bişey sormak isitoyrum size cevap verirseniz memnun kalırım
Benim de annem bazen kendi kendine içinden konuşur o an ben ne dersem diyim duymaz
Bilginiz varsa eğer sizce önemli bi rahatsızlık mi bu ve bu rahatsizligin adı nedir ?
Ayrıca yatmadan önce kapıyı ocağı 4 5 kez kontrol eder

Canım annenin asla önemli bir rahatsızlığı olduğunu düşünmüyorum..

Ocak kontrol etme çok klasik bir kompülsiyon..yani kişi içindeki duyguları(acı,üzüntü,sıkıntı ) hissetmemek için kendini bir takım davranışlarla oyalıyo bunu cok insan yapıyor zaten..

Yıllardır içine attığı doğru yolla dışarı çıkaramadığı,bastırdığı duyguları var anneninde her insan gibi..imkanınız varsa terapiye başlasın o kendi kendine konuşmalar falan gider..

Benim ananem mesela yıllardır evden çıkmadan yaşadığı için artk son yıllarda kendi kendine konusmak haricinde tv ile falanda kavga ediyor :)

Belliki anneniz hayatında oldukca sıkıntılı sürecler yasamıs ama endiselenmeyin herkeste olan seyler bence :)

Tabi belki sizin sorun olarak görmediğiniz bazı patolojileri vardır onunda ciddi birsey olup olmadıgını ancak bir doktora yada psikologa giderek anlayabilirsiniz ama anlattklarnzda sorun yok :)
 
bende de 4 takintisi vardi..
mesela elimi yikiyorum 4 kere yikiyodum..
bi yerim kaşındı mesela ayni yeri 3 kere daha kaşıyodum 4 olsun die..
hatta hc untmam elime bi qün diken battı gttm 3 kere dha ben batırdım sebep 4e tamamlansın die..
yapmamaya calisiyodum icim rahat etmiyodu..
biqün birakicam dedim bu 4 aliskanlqini agladm agladm ama birden birakamadim..
bende önce 3e
sonra 2e
ve en son tek seferde noktalamaya kadar getirdm..

ve bilmeden kendimi iyilestirirken sadece 12 yaşindaydm..bi cocuk zihniyetiyle başarabildiysem herkes başarabilir..gerek tıpbı yardm gerek manevi ne yapmak gerekiyosa önce yapmak istemeli insan..
inş sende kurtulursn tüm bu skntılarndan canm..
 
Tekrar merhaba. Herkese topluca cevap vermek istedim.
Ankara'da yaşıyorum. Maalesef istanbul ve izmir önerilerinden mahrum kalacağım.

Ben hayatta her şeyden mahrum edildiğimi düşünüyorum. Yeteri kadar özgür olmadığım için istanbulda okuyamadım mesela. Bunu çok istemiştim.
İmla takıntım şu an beni bitiriyor. Yazının devamını imlasız yazacağım ve biraz uzun olacak.

bir arkadaş erkek arkadaşımın aldatmasından bahsetmiş. evet, çıkmaya yeni başladığımız zamanlar henüz birbirimizi hiç görmemişken aldatmış beni. bunu sonradan öğrendim. elbette bunlar aldatmasını meşru kılmaz. ama ben onu affettim. hazmettim ve geride bıraktım. ama korkusu geride kalmadı. ailem zaten aldatma olayıyla yıkıldı.

içimde şiddet eğilimi var. erkek arkadaşıma azıcık kızsam bile ona vuruyorum. yanyana değilken kavga ediyorsak "yarın olsa buluşsak da cimciklesem" diye içimden geçiriyorum.
daha 6 yaşındaydım, babam annemin boynuna perdeyi dolamış onu boğmaya çalışırken gördüğümde. annemin suratı kandan görünmez haldeydi, yüzünü benden saklamaya çalışıyordu. altıma işemiştim.
çok şiddete tanık oldum, maruz da kaldım. bu mu şiddet isteğimin sebebi? tiksindim ama ben şiddetten, neden yapmak istiyorum inatla? neden çözümü bunda arıyorum.

daha önceki konularıma mutlaka bakmışsınızdır; babam. hayatımın şu an bu noktada olmasının en büyük sorumlusu.
bir adam düşünün: konuşarak asla anlaşamazsınız. kendinizi anlatmanıza fırsat tanımaz. sizi döver, ağlarsanız daha çok döver. acımasızdır. annenizin kollarından kaçırıp götürebilir, bir pavyonda sandalyelerin üstünde uyursunuz daha minicikken. bu adamla asla konuşulmaz. her şeyime karışır. sürekli tetikte ve en kötüsü ROL YAPMAK ZORUNDAYIM. ona sürekli iyi davranıyorum. çok zengin. ama ben parasını kullanamıyorum. maddi anlamda sıkışık kalıyorum. kendi hayatını yaşıyor. sevgilileri, pahalı kıyafetleri. kendi dünyasında. ama ona sorsanız o harika bir babadır. ben dahil kaç kişinin hayatını mahvettiğinden bihaber yaşar durur. belki de biliyordur ama çaktırmıyordur. bunları okusa büyük ihtimalle beni vurur. zaten buraya kadar gelmeden vurur çünkü normal erkek arkadaşıma bile tahammül edemez.

sürekli sığınmak istiyorum. sığınabileceğim yerler arıyorum. köşelere saklanmak istiyorum.
bir bursum var onu kaybetmemeliyim. ders çalışmam gerek ve bu en iyi yaptığım şeydir, ama şu sıralar zorlanıyorum.

çocukken yaşadığım taciz olayları, günümüzde yaşadığım taciz olayları sokakta yürürken bile huzursuz olmama neden oluyor.
abim madde bağımlısı. onun yüzünden çok zor şeyler yaşıyorum.
annem hasta.
alzheimer hastası anneannemle aynı evde yaşıyorum ve onu kontrol etmek beni çok zorluyor.
daha aklıma gelmeyen milyonlarca şey vardır, geçmişten-bugünden.

şimdi düşünüyorum bir kapsül ilaç, ya da terapi beni keser mi? sanmıyorum. 1-2 sene tedaviden, saati 300 liradan bahsediyorsunuz. bu benim için imkansız. bunu yapmak için o terapi saatinin dışında kalan tüm saatler çalışmam gerek, okula bile gitmeden, uyumadan.

bazı şeyleri hafızamdan sildirmem gerekiyor sanırım. bu da imkansız olduğu için, böylece yaşadıklarımın etkisinde dönüp duracağım.
beni değerlendirmek gerçekten çok zor, yaşadığım tonla şey var ve hepsiyle beraber değerlendirilmem gerekiyor.
şunu söyleyebilirim: hayatımdaki hiç kimse, olması gerektiği konumda-rolde değil. anne, baba, kardeş, sevgili, arkadaşlar... hiç kimse olması gerektiği kişi değil.

hepinize çok çok teşekkür ediyorum. bunları anlatmak bana iyi geliyor. umarım başıma dert açılmaz yazdığım bir şey yüzünden. burada bir çözüm bulunamayacak kadar zor, evet. ama en azından anlatmak bile rahatlatıyor.
 
İyi hoş diyorsunuz da, ben bunu çok araştırdım.
Benim o tedavilere yetecek param hiçbir şekilde yok.
Allah rızası için benle konuşacak bir psikolog bulmam da imkansız. :)

Ben aslındpa bu konulara pek cevap vermek istemiyorum.abimle yasadığım kötü günler aklıma geliyor.

o hem manik depresif hem de okb tanısıyla tedavi oldu.
maniye girdiği zaman aklını kaçırdıgini ve bi daha asla düzelmeyeceğini düşünmüştüm
o dpa herşeyin doğrusu ve ypanlışıni bilmesine rağmen aklındaki düşüncelerinden kurtulamıyordu.
Halisülasyon, sesler duyma bagırisları vs. Daha fazla anlatmak istemiyorum
ilacla gecti.düzensiz kullandığında yine atak geçirdi

sana yalvarıyorum.ilaclarını düzenli kullan
şimdi hayatını idame ettirebiliyor.sosyallesiyor.
Sorunların tamamen bitmediğini ama eskisinden çok daha iyi olduğunu söyluyor
zaten biz de bunu farkedebiliyoruz
 
Canım annenin asla önemli bir rahatsızlığı olduğunu düşünmüyorum..

Ocak kontrol etme çok klasik bir kompülsiyon..yani kişi içindeki duyguları(acı,üzüntü,sıkıntı ) hissetmemek için kendini bir takım davranışlarla oyalıyo bunu cok insan yapıyor zaten..

Yıllardır içine attığı doğru yolla dışarı çıkaramadığı,bastırdığı duyguları var anneninde her insan gibi..imkanınız varsa terapiye başlasın o kendi kendine konuşmalar falan gider..

Benim ananem mesela yıllardır evden çıkmadan yaşadığı için artk son yıllarda kendi kendine konusmak haricinde tv ile falanda kavga ediyor :)

Belliki anneniz hayatında oldukca sıkıntılı sürecler yasamıs ama endiselenmeyin herkeste olan seyler bence :)

Tabi belki sizin sorun olarak görmediğiniz bazı patolojileri vardır onunda ciddi birsey olup olmadıgını ancak bir doktora yada psikologa giderek anlayabilirsiniz ama anlattklarnzda sorun yok :)
Allah razı olsun çok teşekkür ederim annem adına sevindim :52:
Bu söylediklerim haricinde başka bi bana değişik gelen hareketi yok
Ama kendi kendine konuşması ben bildim bileli vardir annemden biraz biraz azaldı sanki eskiden daha çok vardı bende korkuyordum neyse ki içim rahatladı sayenizde :-)
Ama inşallah ilerde gitmesini cokisterim çünkü annem bu oturduğumuz yerde kendini yanlız hissediyor gezerim annemle falan ama kursa da gider yanlız kalmamak için fakat arkadaş ortamını burada pek sevemedik annemle o yüzden de kendi kendine konuşuyor olabilir değil mi ?
Hayırlı geceler
Bu arada annem ocağı kontrol ederken emin olamıyor bi kaç kez daha bakıyor ocağı sayıyor 3 4 5 diye ben bazen çok gülüyorum sakalasiyoruz falan bana tuhaf gelmişti ama demkki psikolojide normalmis :-)
 
Son düzenleme:
biraz daha yazmak istedim. bu arada özgüveni inanılmaz yüksek biriyimdir. her ortamda kendimi belli ederim. bana dışarıdan bakan biri şu hayal dünyası gibi olan türk dizileri var ya, medcezir falan. öyle bir ortamda büyüdüm zanneder. hakkımı asla yedirmem, daima sesim yüksek çıkar. bir şeyi istiyorsam kesinlikle elde ederim. azmim inanılmaz derecede yüksektir. benim azmim ile ilgili olmayan bu gibi konularda çaresiz hissederim.
aklıma eseni yapma huyum beni ipe götürür. şu sıralar götürdüğü gibi. taksitle aldığım eşyaları çok zor ödüyorum. çok ama çok zorlanıyorum.
aslında haksız da sayılmazdım. 20 yaşındayım ve 5 yaşında alınan giysi dolabını kullanıyordum. dolap falan aldım işte.
annemi kaybetmekten çok korkuyorum. abime çok kızıyorum bu yüzden, annemi çok üzüyor çünkü.

bu arada 5 yaşındayken antidepresan kullanmaya başlamıştım. her salı doktora giderdik, annem söke söke almıştı babamdan parasını. elimi koltuğa değsem "bi şey olur mu" diye ağlayarak anneme gidiyordum. günde 400 kere ellerimi yıkıyordum falan. bu da 10 yaşındayken olmuştu.
 
Son düzenleme:
biraz daha yazmak istedim. bu arada özgüveni inanılmaz yüksek biriyimdir. her ortamda kendimi belli ederim. bana dışarıdan bakan biri şu hayal dünyası gibi olan türk dizileri var ya, medcezir falan. öyle bir ortamda büyüdüm zanneder. hakkımı asla yedirmem, daima sesim yüksek çıkar. bir şeyi istiyorsam kesinlikle elde ederim. azmim inanılmaz derecede yüksektir. benim azmim ile ilgili olmayan bu gibi konularda çaresiz hissederim.
aklıma eseni yapma huyum beni ipe götürür. şu sıralar götürdüğü gibi. taksitle aldığım eşyaları çok zor ödüyorum. çok ama çok zorlanıyorum.
aslında haksız da sayılmazdım. 20 yaşındayım ve 5 yaşında alınan giysi dolabını kullanıyordum. dolap falan aldım işte.
annemi kaybetmekten çok korkuyorum. abime çok kızıyorum bu yüzden, annemi çok üzüyor çünkü.

bu arada 5 yaşındayken antidepresan kullanmaya başlamıştım. her salı doktora giderdik, annem söke söke almıştı babamdan parasını. elimi koltuğa değsem "bi şey olur mu" diye ağlayarak anneme gidiyordum. günde 400 kere ellerimi yıkıyordum falan. bu da 10 yaşındayken olmuştu.

OKB olmasaydın da bu yaşadıklarının yükünü kaldıramazdin.özellikle cocukluğunda şahit oldugun yasadıgin şeyler yenilir yutulur şey degil
Bence sadece ilacla bii yere gellemezsin.hafiflemen lazım.konusarak rahatlamman gerek.dediğin gibi yalnız b8 kadin oldugunu iliklerimde hissettim.terapi haricinde sosyal sorunlarıni cözmen gerek ama vçevren o kadar dagınnik ki.nereyi tutsan kopacak.hangisinden bahsetcegimi bile şasırdımyaşında küçuk.keşke yanimda olsan v3 seni sarıp sabaha kadar dinlesem.hic konusmadan sacini oksasam.
 
20 yaşındayım. 1.5 senedir dünyanın en eğlenceli insanlarından biriyle beraberim. O 24 yaşında.İlişkimiz şundan 1 ay öncesine kadar uzak mesafe ilişkisiydi. Hasretlerden hasret beğendim.
Adam okulunu bıraktı, benim okula yatay geçiş yaptı. Yaşadığım şehre yerleşti.
Her şey birden oldu. Geldi, evini bulduk, başvuruyu yaptık, kayıt yaptırdık, hazırlık atlamaya girdi, geçti ve vizelere girdik. Yuvarlandık gittik.
Ama ben bir türlü yuvarlanamıyorum. Hayatı herkese zindan ediyorum.

Doktorum Obsesif Kompülsif Kişilik Bozukluğu hastalığım olduğunu söylemişti.
İnternette araştırdığım kadarıyla benimki bununla sınırlı değil. Benimki "Paranoid Kişilik Bozukluğu"

Neyi mi takıntı yapıyorum? Neye mi paranoya yapıyorum? Neye yapmıyorum ki.

Öncelikle hastalık hastasıyım. "Sen geçmişte kim bilir neler yaşamışsındır, ben senin şişenden su içmeye bile korkarım" diyerek adamı götürüp CYBH taraması yaptırdım, üç tüp kan verdi hastanelerde süründük (AIDS, hepatitler, herpes, frengi vs hepsine baktırdım). Sesini bile çıkarmadı tamam dedi.
Sonra testlerin hepsi negatif çıktı, tatmin olmadım. Bir daha yaptıralım dedim. Yeter dedi, haklıydı da.

Ben olumsuz biriyim arkadaşlar. Yemek yerken "beğendin mi" diye sormam. "Beğenmedin mi" derim. Her şeye olumsuz yaklaşıyorum. İşte bazı örnekler:
- Çok mu kötü olmuş?
- Yapamamış mıyım?
- Gelmeyecek misin?
Ya neden gelecek misin demiyorum ki? Her şeye olumsuzluk.

Erkek arkadaşımın maddi durumu baya kötü. Bir de yeni taşındı tabi, baya sıkıntı oldu. Telefonu arızalanmıştı yeni alamadı. Bende de bir iPad vardı. Onu ona verdim, ordan konuşuyoruz.
Sürekli olarak:
- Sen bu ipadde neler çeviriyorsun
- Kesin birileriyle görüşüyorsun. Bıktım artık senden.

ipadde hiçbir şey yakalamadım bu arada. Şüpheleneceğim bir şey yok.
Sonra internette "erkekler tuvaletine girip hamile kalan kız" yazıları okudum. Regl olana kadar korkudan geberdim (onun evinde tuvalete gitmiştim).
Kekik suları içtim, aspirinler içtim (herkes yazıyor böyle bir şey İMKANSIZ diye, ama ben tatmin olmuyorum.)
Gayet zamanında ve düzgün şekilde regl oldum, "üstüne görme" olayını araştırmaya başladım.
Şimdiden o gidince ne yapacağımı düşünüyorum. Ona çok alıştım.

Benim sadece ilişkim değil tüm hayatım böyle. Ders çalışırken kafayı yerim. En önemsiz yerleri bile yazarım, yazmazsam uyku uyuyamam.
İnanılmaz zor ve çözümü olmayan ailevi sorunlarım var. Anne-baba ayrı. Ailemde burda anlatamayacağım korkunç şeyler yaşadım/yaşıyorum.
İlişkimde de öyle. Çok kötü zamanlar atlattık, ayrı kaldığımız zamanlar oldu.

Sürekli aldatıldığımı, insanların arkamdan iş çevirdiğini düşünüp paranoya yapıyorum. Daha anlatmadığım neler neler var.
Şimdi burda "kızım sen salak mısın" tarzı sert yorumlar yapan arkadaşlar var ya, onlara hep kızmışımdır ben. Onları konuma bekliyorum.
Ne kadar geri zekalı şekilde hayatımı mahvettiğimi yüzüme çarpmanızı rica ediyorum.
Uzun oldu, okuyanlara teşekkürler...

NOT: Aklıma gelen diğer korkunç paranoyalarım:
-Dilimde yara çıkması üzerine kendime dil-ağız kanseri teşhisi koymam
-Çene kemiğimde hafif bir sızı var ve buna bir teşhis koyamıyorum çok sıkıntıdayım.
-Geceleri uyurken(annemle aynı odada uyuyoruz) halının üstünde terlik, kablo falan varsa hepsini kenara itmeden uyuyamıyorum gece annem takılıp düşer diye çok korkuyorum.

Sasirdim kaldim ben kendimi cok hasta negatif zannederdim. Ama benimki daha cok ya birine bisey olursa.evimde bin cesit ilac vardir biri bana gelip su olsa tansiyonu ciksa. Esime bisey olsa gibisinden bide panik atak var bende. Ama seninki goruyorum baya ileri seviyede. Adama gidip test yaptirmissin hastaligi varmi diye garibim kabul etmis dua et baska biri olsa kufuru basar terk ederdi seni. Kesinlikle yardim alman lazim ilacla duzelicek bisey degil. Allah yardimcin olsun zor bi durum
 
Back
X