öncelikle geçmiş olsun diyorum..umarım bir daha aynı şeyleri yaşamazsınız..
akıllı davranmışsınız..onların da istediği zaten budur emin olun.. ayrılmanız. çünkü oğullarının durumu iyi..arada gelin olmazsa oğullarına istediklerini aldırabilmekte özgür olacaklar..
telefona da bakmayın.. uğraşsınlar biraz..
bayramda da gitmek zorundayız diyorsunuz..
gidin eşinizle.. ama sık sık olmamak kaydıyla..
araya mesafeyi çok iyi koyun.
onlarla biraraya geldiğinizde sizli bizli konuşun..asla samimi tavırlara girmeyin.. onlar size canım desede siz " size çay hazırladım" misal veriyorum.. böyle konuşun..
eşinizlede bu konuyu açıklığa kavuşturun..
akşam konuşun..
artık eskisi gibi olamayacağınızı, duyduğunuz hakaretleri vs vs anlatın ona.. ama asla eşinizi suçlamadan.. işte sen benim arkamda dursan böyle olur demeden.. " biliyorum aşkım, seninde annen baban bişey diyemiyorsun ama en azından beni ezdirmesen, baktık ortam kötüye gidiyor, beni hemen alıp, işimiz var diye bahane uydurup çıksak ortamdan" gibisinden konuşun.. yani eşinize alternatif sunun..
ve bayram, hastalık dışında görüşmek istemediğinizi söyleyin..
eşinize tatlıklıkla istediğnizi yaptırın..
bir uzmandan duyduğum sözü hiç unutmam..
"gelinler, eşlerinizin yatağına siz giriyorsunuz, kayınvalideler değil.. isterseniz eşlerinizi hamur gibi yoğurabilirsiniz.. biraz işve, cilve, " diyordu kadın..
sizde aynısını yapın.. işve, cilveyle, eşinizi kıvama getirebilirsiniz..
yukarıda anlattığım çözüm yollarının aynısını eşim ve ben uyguluyoruz..
ve çok rahatız..
akıllı davranmışsınız..onların da istediği zaten budur emin olun.. ayrılmanız. çünkü oğullarının durumu iyi..arada gelin olmazsa oğullarına istediklerini aldırabilmekte özgür olacaklar..
telefona da bakmayın.. uğraşsınlar biraz..
bayramda da gitmek zorundayız diyorsunuz..
gidin eşinizle.. ama sık sık olmamak kaydıyla..
araya mesafeyi çok iyi koyun.
onlarla biraraya geldiğinizde sizli bizli konuşun..asla samimi tavırlara girmeyin.. onlar size canım desede siz " size çay hazırladım" misal veriyorum.. böyle konuşun..
eşinizlede bu konuyu açıklığa kavuşturun..
akşam konuşun..
artık eskisi gibi olamayacağınızı, duyduğunuz hakaretleri vs vs anlatın ona.. ama asla eşinizi suçlamadan.. işte sen benim arkamda dursan böyle olur demeden.. " biliyorum aşkım, seninde annen baban bişey diyemiyorsun ama en azından beni ezdirmesen, baktık ortam kötüye gidiyor, beni hemen alıp, işimiz var diye bahane uydurup çıksak ortamdan" gibisinden konuşun.. yani eşinize alternatif sunun..
ve bayram, hastalık dışında görüşmek istemediğinizi söyleyin..
eşinize tatlıklıkla istediğnizi yaptırın..
bir uzmandan duyduğum sözü hiç unutmam..
"gelinler, eşlerinizin yatağına siz giriyorsunuz, kayınvalideler değil.. isterseniz eşlerinizi hamur gibi yoğurabilirsiniz.. biraz işve, cilve, " diyordu kadın..
sizde aynısını yapın.. işve, cilveyle, eşinizi kıvama getirebilirsiniz..
yukarıda anlattığım çözüm yollarının aynısını eşim ve ben uyguluyoruz..
ve çok rahatız..