- 19 Haziran 2011
- 158
- 114
- 123
Bu akşam 4 yaşındaki yeğenimi parka götürdüm. Ara sıra birlikte parka gideriz. Yeni düzenlenmiş olan çok güzel bir parkımız var.Her gittiğimde büyük bir çoğunluğun çevreye, çocukların oynadığı alanlara dahi gelişi güzel çöplerini atmaları, oyun alanında çocukların peşlerindeki ebeveynlerinin çekirdek çöplerini tüküre tüküre yürümelerini görmek çok üzücü ve iç acıtıcı. İnsanları uyarmamak için bazen kendimi frenliyorum. Ne kadar kendimi frenlesem de bazen göz yumamıyorum işte.
Bu akşam oyun parkında bir bayan ve erkek çekirdek çöplerini saça saça tam yanımda dururlarken kendimi tutamadım ve aynen "bari burada yapmayın, bakın hepimizin çocukları bu alanı kullanıyor, çocuklarımız bu çöplere dokunmak zorunda değil. Diyeceksiniz ki herkes tükürüyor. Ama herkes yapıyor diye siz de yapmak zorunda değilsiniz. Ayrıca buraları temizleyen insanlar da sizin bizim kardeşimiz" dedim. Ben "herkes yapıyor" dediğimde "yani" deyip omuz silktiler ve yerlere tükürmeye devam ettiler. Hatta belki söylediğim ters bile tepmiş olabilir ki ısrarlara davranışlarını sürdürdüler.
Şimdi burada yapılan kötülük bana değil bütün topuma yapılmıştır. Kamunun kullandığı bir şey kamuya aittir. Yani benim olduğu kadar senindir. O halde başkasına ait bir şeye zarar vermemem gerekir. Ahlak her şeyden önce burada başlar, başkasına saygı duymakta. Yani insanın bir yerini ne kadar açıp açmadığı değil, başkalarına olan davranış tarzıdır onu ahlaklı yapan. Keşke okullarda kamu malına zarar vermemenin önemi öğretilse. Sonuçta, halkın daha düşük gelir seviyesine sahip kısmı yine kendisine ve kendisi gibi olan kesime zarar vermiş oluyor, ve de bunu kendi zihninde meşru buluyor.
Özet olarak bu durum sadece çevreyi kirletmekten ibaret de değil, birbirimize olan saygımızı da ortaya koyuyor. Söylenecek çok şey var ama uzatmayayım. Sadece insanlar böyle davranmadan önce bir düşünsün istiyorum, vicdanen rahatlar mı?
Bu akşam oyun parkında bir bayan ve erkek çekirdek çöplerini saça saça tam yanımda dururlarken kendimi tutamadım ve aynen "bari burada yapmayın, bakın hepimizin çocukları bu alanı kullanıyor, çocuklarımız bu çöplere dokunmak zorunda değil. Diyeceksiniz ki herkes tükürüyor. Ama herkes yapıyor diye siz de yapmak zorunda değilsiniz. Ayrıca buraları temizleyen insanlar da sizin bizim kardeşimiz" dedim. Ben "herkes yapıyor" dediğimde "yani" deyip omuz silktiler ve yerlere tükürmeye devam ettiler. Hatta belki söylediğim ters bile tepmiş olabilir ki ısrarlara davranışlarını sürdürdüler.
Şimdi burada yapılan kötülük bana değil bütün topuma yapılmıştır. Kamunun kullandığı bir şey kamuya aittir. Yani benim olduğu kadar senindir. O halde başkasına ait bir şeye zarar vermemem gerekir. Ahlak her şeyden önce burada başlar, başkasına saygı duymakta. Yani insanın bir yerini ne kadar açıp açmadığı değil, başkalarına olan davranış tarzıdır onu ahlaklı yapan. Keşke okullarda kamu malına zarar vermemenin önemi öğretilse. Sonuçta, halkın daha düşük gelir seviyesine sahip kısmı yine kendisine ve kendisi gibi olan kesime zarar vermiş oluyor, ve de bunu kendi zihninde meşru buluyor.
Özet olarak bu durum sadece çevreyi kirletmekten ibaret de değil, birbirimize olan saygımızı da ortaya koyuyor. Söylenecek çok şey var ama uzatmayayım. Sadece insanlar böyle davranmadan önce bir düşünsün istiyorum, vicdanen rahatlar mı?