Şu dizilerdeki komşuluk hikayeleri çok ütopik galiba, ya da çalışınca, sürekli ev-iş mekik dokuyunca bu ilişkilere zaman kalmıyor.
Bizim oturduğumuz bloklar epey ses geçiriyor.Alttaki teyzeye misafir gelse, ben televizyon izlerken bile konuştuklarını duyabiliyorum, yan daire hapşırınca "çok yaşa " diyebiliyorum, o derece.,
Yan daireye oğlu ile bir bayan taşındı yazın.Balkonlar da dip dibe olunca ister istemez akşam yemeklerinde falan sanki aynı balkonda gibi yemeklerimizi yedik.Bu abla, ne zaman ki gece saat 11 oluyor, ortalama 5 aydır balkona çıkıp "Erkeksiz bunlar çok zor diyip, balkon masasını ve sandalyelerini ordan oraya çekiyor.Hayır beş aydır neyi gacır gucur taşıyor, ne yapıyor anlamıyorum, bir usta tumak bu kadar mı zor, hem bağırıyor hem her gece 2 saat birşeyleri içeri sokup, çıkarıyor.
Sabahları da onlar 7de kalkıyor diye (alarm kurmuyoruz, onların ki çalınca kalkmak zorunda kalıyoruz) herkesin de o saatte kalkması gerektiğine inanıyor.Önce evde yarım saat erkeksizlikten yakınıyor, sonra dış kapıyı açıp yarım saatte orada bağırıp , hazırlanıyor.Oğlu da bik bik 1 saat kapı önünde bağırıyor ve işe gitmeyecek, ya da geç gidecek olsam da ben de 7 de bu aile ile kalkmak zorunda kalıyorum.Birgün kapıyı açıp "Başka İstanbul yok arkadaşım, sen 7 de kalkıyorsun diye tüm blok da mı 7 de uyanmak zorunda?" diye haykırasım geliyor, sonra da "Mütemadiyen erkeksizlikten yakınıyor, demek ki yeni boşanmış belli ki alışma sürecinde, biraz anlayışlı olayım" diyorum.Ama gerildikçe geriliyorum.
En kısa sürede taşınacağız, zira evi satın almışlar ve onların taşınması zor diye düşünüyorum.Pfff.