- 31 Aralık 2008
- 1.458
- 1.621
- 658
- Konu Sahibi cataspatas
- #1
Merhaba, midesi hassas olanlar lütfen okumasın.
Çocukluğumdan bu yana rahatsız olduğum takıntılarım var. En önemlisi oğlum ve sevdiğim adam haricinde kimsenin cildine, saçına dokunamamam. Temizlikle alakası yok. Annem, babam,kardeşlerim... Hayati durumlar hariç kimseye dokunmam. Tokalaşabiliyorum ama ötesi yok. Kardeşim sırtına krem sürmemi istediğinde parmaklarım çekiliyor. Yüzünde kirpik varmış, alamam ki. Zayıf bünyeli, kolay tiksinen biri de değilim. Aksine çelik gibi midem var ve fazla soğukkanlıyımdır en fena durumlarda bile. Kandan rahatsız olmam.
Diğeri de hiçbir canlı hayvana dokunamamam. Böcekler ve ölü hayvanlar hariç...(et yemekleriyle hiçbir sorunum yok, yaparım da yerim de)
Oğlum hayvanlara aşık. Ben de onlara katılmak istiyorum, hepsi evlat gibi geliyor bana. Çok seviyorum, kucaklamak istiyorum ama kedi, köpek her neyse ayaklarıma sürtündüğünü; yumuşak, tüylü derilerinin kıyafetlerime ya da tenime değdiğini hayal edince bayılacak gibi oluyorum. Akvaryumun suyunu değiştirirken atlayan balıklar öyle telef oldu. Sadece oturup bakabildim. Kaşıkla almaya çalışayım dedim ama sıçrayıp bana değmesi düşüncesi beni olduğum yere çiviledi. Çocukken bir kedi sevdiğimi hatırlıyorum. Derisi etinden öyle bağımsız ve kaygandı ki o andan sonra tuhaflaştım sanırım.
Ergenlik sonuna kadar sayma takıntım vardı. Maça giderdik, kafamdaki ses tribün koltuklarını saymaya başlardı. Bu bitti gitti gerçi.
Bilemiyorum, günlük yaşamımı etkileyecek, sürekli endişeye düşürecek bir durum değil elbette ama ayda yılda bir düşünmeden edemiyorum. Benim sorunum ne? Üstüne gitsem kaç yazar diyorum.
Not: Şiddet dolu bir çocukluğum oldu.
Çocukluğumdan bu yana rahatsız olduğum takıntılarım var. En önemlisi oğlum ve sevdiğim adam haricinde kimsenin cildine, saçına dokunamamam. Temizlikle alakası yok. Annem, babam,kardeşlerim... Hayati durumlar hariç kimseye dokunmam. Tokalaşabiliyorum ama ötesi yok. Kardeşim sırtına krem sürmemi istediğinde parmaklarım çekiliyor. Yüzünde kirpik varmış, alamam ki. Zayıf bünyeli, kolay tiksinen biri de değilim. Aksine çelik gibi midem var ve fazla soğukkanlıyımdır en fena durumlarda bile. Kandan rahatsız olmam.
Diğeri de hiçbir canlı hayvana dokunamamam. Böcekler ve ölü hayvanlar hariç...(et yemekleriyle hiçbir sorunum yok, yaparım da yerim de)
Oğlum hayvanlara aşık. Ben de onlara katılmak istiyorum, hepsi evlat gibi geliyor bana. Çok seviyorum, kucaklamak istiyorum ama kedi, köpek her neyse ayaklarıma sürtündüğünü; yumuşak, tüylü derilerinin kıyafetlerime ya da tenime değdiğini hayal edince bayılacak gibi oluyorum. Akvaryumun suyunu değiştirirken atlayan balıklar öyle telef oldu. Sadece oturup bakabildim. Kaşıkla almaya çalışayım dedim ama sıçrayıp bana değmesi düşüncesi beni olduğum yere çiviledi. Çocukken bir kedi sevdiğimi hatırlıyorum. Derisi etinden öyle bağımsız ve kaygandı ki o andan sonra tuhaflaştım sanırım.
Ergenlik sonuna kadar sayma takıntım vardı. Maça giderdik, kafamdaki ses tribün koltuklarını saymaya başlardı. Bu bitti gitti gerçi.
Bilemiyorum, günlük yaşamımı etkileyecek, sürekli endişeye düşürecek bir durum değil elbette ama ayda yılda bir düşünmeden edemiyorum. Benim sorunum ne? Üstüne gitsem kaç yazar diyorum.
Not: Şiddet dolu bir çocukluğum oldu.