Beynimdeki düşünceler beni mahvediyor

peperoncino

Üye
Kayıtlı Üye
11 Nisan 2013
8
0
İnternette böyle bir konu açacağım hiç aklıma gelmezdi. Ama ruh sağlığı bölümünde yazılan yazıları biraz takip ettim ve artık iyice korkmaya başladım. Bu yaşadıklarımı yaşayan var mı bir hastalığın belirtisi midir diye sizden yardım almak istiyorum. Yazdıklarım uzun olur belki de kimse okumaz ama ben yazacağım bir kişi biler bir şey söylese yetecek bana.

Ben sorunlu bir çocukluk geçirdim. Ailemle aram hiç iyi olmadı hala iyi değil. Babam yok. Ama onu sevmiyorum. Ölmüş olması beni hiç üzmüyor. Çünkü ben henüz 5 yaşlarındayken bana haksız yere tokat atmıştı. Sadece bir tokat ve ben onu bir türlü unutamadım. Hala nefret ederim babamdan. İyiki de ölmüş diyorum çünkü eğer yaşasaydı öfkem iyice büyüyecekti. Annem zaten ilgili bir anne değildi dayakla terbiye etmeye çalışırdı kendinin de sorunları var ve babam ölünce sağolsun dayağını hiç eksik etmedi. 24 yaşındayım ve hala annemden nefret ederim bir türlü yıldızımız barışmaz uzun bir süredir ben başka bir şehirde yaşıyorum. Ondan uzak olduğum için kısmen daha iyi haldeyim şu an. Çünkü yanyanayken asla anlaşamayız sürekli kavga ederiz. Daha sabah ben uyanmadan bağırıp çağırmaya başlar. Özetle böyle bir ortamda büyüdüm.

Şimdi benim asıl sorunum şu diyemeyecem çünkü bir tane problemim yok. Sorunum ne onu da bilmiyorum. Asosyal biriyim. Çok gururlum kimseye hiçbir şey anlatamam. Hiç arkadaşım da yok. Ben her şeyi kafaya takıyorum. Sokakta yürürken yanından geçtiğim insanlar sanki benim hakkımda konuşuyor gibi hissediyorum. Çevremdeki insanlar hep bana tuzaklar kuruyor benden nefret ediyor arkamdan konuşuyorlar diye düşünüyorum. Ve herkesten nefret ediyorum hem de çok basit sebeplerden. Şöyle bir örnek vereyim 12 yaşındayken bir gün çok açtım ve evde börek vardı. Böreğin bozduğunu bilmiyordum ve yedim ilk başta anlamadım ikinciyi yediğimde anladım. Evde kuzenim vardı ve o bu durumun farkındaydı neden bana söylemedin dediğimde çok açtın söylersem yemez aç kalırdın dedi. Üstünden o kadar yıl geçti hala unutamadım bu yüzden ondan nefret ediyorum. Yaptığımın mantıksız olduğunun farkındayım kendimi bu duruma ikna etmeye çalışıyorum ama olmuyor bir türlü. İnsanlar hakkındaki düşüncelerimi yenemiyorum herkesten kötülük gelecek gibi düşünüyorum.

İnsanlara sürekli yalan söylüyorum. Çünkü eğer gerçekleri söylersem çaresizliğimi anlar benimle alay ederler diye düşünüyorum. Bu forumda bile sanki çevremdeki herkes burayı okuyor beni takip ediyor gibi tanınmamak için yalanlar söyledim. Eğer okurlarsa o kişinin ben olmadığımı sansınlar diye. Şu an yazdığım konuda bile küçük yalanlar var kişileri falan değiştirerek anlatıyorum elimde değil. Biri beni tanırsa gerçekten bunu hazmedemem kafayı yerim.

Sürekli takip edildiğimi düşünüyorum. Hem de sadece sokakta değil evdeyken bile. Bilgisayarımın kamerasını kapattım çünkü ordan birileri beni izliyor gibi geliyor. Telefonu asla kamerası açık halde bırakmam hep bulunduğu yerin altında kalır. Sanki evimde bile gizli kameralar var o yüzden hep temkinliyim. Rahat hareket edemiyorum. Gizli kamera yine iyi evin duvarında delik açmışlar da oradan izliyorlar gibi geliyor. Hatta şu anda bilgisayarımda biri var ve bu yazdıklarımı okuyor diye düşünüyorum. Yeni yeni bilgisayarda merak ettiğim ve gizli kalmasını istediğim şeylere bakabiliyorum bu hastalıklar gibi. Takip edildiğimi düşündüğüm için bilgisayarı kullanamıyordum bile.

Doktorlara bile derdimi söyleyemiyorum. Sürekli başım ağırıyor. Yıllardır böyle bu ama gerçekten çok ağırıyor bunları yazarken bile. Bunun için bir kaç kere doktora gittim bana bir hepsi bir şeyin yok stres ettiğin bir durum var mı diye soruyor ve ben hayır hayatım çok iyi hiçbir şeyi takmıyorum diyorum. Oysa bunu söylerken bile bitik bir haldeyim. Doktora gitmeyi çok seviyorum bana 3 ay ömrün kaldı dese sevinçten öpebilirim. Hep içimde kötü bir hastalığım çıkacak ümidiyle gidiyorum doktora.

Aynı zamanda çok takıntılarım var. Bunların bir çoğunu ailemin yanından ayrılınca yendim aslında. Mesela bir yere dokunduğumda ikinci kez dokunurum. Bunu yendim. Sürekli dişlerimi sıkarım. Kapıların kollarına asla tutmam. Bazı kelimeleri iki kere tekrarlarım ki biri bana deli misin neden iki kez söylüyorsun her şeyi diyince bunu da yendim şükür.

15 yaşlarındayken gerçek hayatla rüyaları karıştırmaya başlamıştım. Rüyamda yaşadığım şeyleri gerçek hayatta olmuş gibi sanıyordum. Bunu farkedenler deli gözüyle bakmaya başlamıştı. Hem de öyle komik şeyleri gerçek sanıyordum ki. Buna da bir örnek vereyim bir gün annem bana çorapların nerde diye sordu ve ona teyzemlerden gelirken sırtına sokmuştun ya dedim. Böyle komik bir durum olabilir mi bu sadece benim gördüğüm bir rüyaydı. Annem delirdiğimi söylemeye başlamıştı artık neyse bu sorunu aştım ama bu aralar tekrar başladı. Rüyalarda yaşadıklarımı gerçek sanıyorum. Mesela acıkıyorum sabah uyandığımda ve mutfağa gidip gece yaptığım pastayı yiyim diyorum ama dolaba bir bakıyorum pasta yok çünkü yapmadım. Birine söylemem gereken bir şey var mesela ben bunu söyledim zannediyorum ama söylememişim onu söylediğimi kafamda kurmuşum. Biriyle bir şey konuşacakken konuşacağım anı sürekli kuruyorum hareketlerini vereceği tepkileri kafamda defalarca kuruyor sonra da konuşmuyorum.
Kimseyi dinleyemiyorum. Konsantre olamıyorum hiçbir konuya. Biri bana anlatırken pür dikkat dinler gibi bakıyorum ama hiçbir şey duymuyorum hı evet gibi tepkiler veriyorum. Ama konudan haberim yok ve bunu farkediyor bazen insanlar haliyle çok bozuluyorlar. Bozulmaları hiç umrumda değil tabi ne halleri varsa görsünler.

Bir başka mesele de asla düşünmeden duramıyorum. Sürekli düşünüyorum beynim hiç boş kalmıyor uykuya dalana kadar hep bir şeyler düşünüyorum kötü hayaller kuruyorum. Bir ara o kadar yalnız hissettim ki kendimi kafayı yememek için kuş aldım. Kuşu aldığım günden beri de ya ölürse diye sürekli ağlıyorum. Onun öldüğünü hayal ediyorum hep. Mesela eve biri giriyor onun başını koparıyor gibi hayaller kurup ağlıyorum. Kuşa sürekli bıktım senden lürfen öl diyorum sona da sen ölürsen ben ne yaparım diye ağlamaya başlıyorum. Kendimi ona bağladım resmen. Her gece ağlamak çok yordu beni üstelik kafamda olmayan şeyler kurup onlara ağlıyorum. Bu kadar ağladığıma bakmayın asla insanların yanında ağlamam. Bu güne kadar ağladığımı gören bir kişi olmamıştır.
Yalnızken bazen gündüzleri mutluyum aslında. Sabahtan kalkıp ev işi yapıyorum müziği açıyorum gerçekten mutlu olduğumu hissediyorum. Kafamda kendime güzel bir dünya kuruyorum. Ama gece olup da başımı yastığa koyunca bütün sıkıntım geri geliyor. Yalnızlık korkusu değil bu kesinlikle. İnsanların içinde çok bunalıyorum ben hep yalnız kalmak istiyorum. Sadece gece olunca kurduğum o hayal dünyası bozuluyor ve ben dertlerimle baş başa kalıyorum. Gündüz bir şeyler yapıp oyalanıyorum ama gece öyle değik. Düşünceler uyutmuyor beni. Hiç düzenli uyku uyuyamıyorum zaten.

Sürekli ölümü düşünüyorum. Göğsümde küçük bir ağrı olsa mesela hemen kanserim ölücem diye mutlu olup hayallere başlıyorum. Doktora gitmişim kanser olduğumu söylemiş ve ben tedavi olmayıp fare zehiri içerek intihar ediyorum. İntihar yöntemlerim daha iyisini buldukça değişiyor. Kanser olmayı öyle çok istiyorum ki asla kimseden yardım kabul etmem yediremem bunu kendime kendi başıma ölücem diye mutlu oluyorum. Sonra öldüğümde insanların nasıl tepkiler vereceğini hayal ediyorum hep. Ölmeden bir mektup yazıp hepsinin canını yakmak istiyorum bunları kurmaktan zevk alıyorum. Kafamda sürekli o mektubu yazıyorum hem de aynı kelimelerle.

İntiharı da düşündüm elbet. Ama ya başaramazsam o zaman rezil olurum mahvolurum diye hiç intihar edemedim. Edemem de biliyorum. Mesela bir silahım olsa hiç düşünmem kendimi vururum ama bilekleri kesmek öyle değil ya o anki ölüm korkusuyla yardım istersem diye korkuyorum hep. Asmak için de evimde müsait bir yer yok. Her neyse intihar etme düşüncesini yendim zaten ama biri beni öldürmek istese de aman yapma demem.

Kafamın içinde hep sanki yanımda biri var da derdimi ona anlatıyormuşum gibi o kişiye sorunlarımı anlatıyorum. Ağlamaya başlıyorum. Film gibi oynuyor her şey kafamın içinde. Çok ani duygu değiştiriyorum. Çok mutluyken bir anda üzüntüden kahroluyorum. Birini severken bir bakışıyla nefret ediyorum.

Bir de canımdan bıktıran bir durum var ki bazen mesela hiç tanımadığım bir kere merhaba dediğim biri var. Bu kişiyi bir anda çok sevmeye başlıyorum ve sürekli onun öleceğiyle ilgili şeyler kurup kendimi strese sokuyorum. Oysa adını bile bilmiyorum. Sonra ondan sıkılıp başkası hakkında aynı şeyleri kurmaya başlıyorum. Ama o kişilerden biri gelse benimle konuşmak istese asla konuşmam bir anda siler unuturum onu. Ben onu kafamda seviyorum gerçek hayatta değil. Ben gerçek hayatta yaşamıyorum aslında fiziksel olarak varım. Giydiğim giysiyi bile hayalimde alıyorum. Şehirler geziyorum kendi dünyamda ama gerçek hayatta evden çıkmıyorum. Ha hayallerimde de asla mutlu bir insan değilim şehirler gezsem de hep acı içindeyim. Ya birileri ölür ya bana bir şey olur. Güzel şeyler düşünemiyorum.

Hah şuna ne diyeceksiniz? Bu konularda başlık açan insanların yazdıklarını ne kadar uzun olursa olsun film izler gibi okuyorum. Dertlerini soluksuz okuyorum resmen. Bu bana zevk mi veriyor anlamıyorum ki. Sonra onları yaşayan kişinin yerine kendimi koyuyorum. Ben hastayım galiba. :)

Sorunum öyle çok ki bunlar sadece bir kısmı desem yeridir. Çok oldu farkındayım. Ben sorunlarımın farkındayım aslında çocukluğumdan beri bu sorunlarla kendimce başediyorum. Ben çok güçlü biriyim kolay kolay yıkılmam şimdi de zaten yıkıldım çöktüm gibi bir durumdayım yardım edin diye yazmadım bunları. Bir süredir bu bölümü takip ediyorum ve hareketleri benim hareketlerime benzeyen bazı insanlar var ve onlar hasta olduklarını tedavi gördüklerini söylüyolar benim de durumum böyle olabilir mi? Bir süredir de zaten ya kafayı yersem herkese rezil olurum diye kafaya taktım sürekli bunu düşünüp korkuyorum. Sizce hasta mıyım ben. Ben bu durumumla başedebiliyorum bugüne kadar kimse anlamadı. Herkes beni soğuk, kendinden başkasını düşünmeyen ve güçlü bir insan olarak biliyor. Yani çok iyi gizliyorum halimi korkum acaba bir anda kafayı yer miyim? Olmaz di mi böyle şey insanlar nasıl deiliriyor. Delirdim mi anlayamıyorum. Doktora kesinlikle gitmem hele psikoloğa hiç gitmem. Bir ara psikiyatrise gitmek istedim ama yine gidemedim eğer ona kendimi anlatırsam çaresizliğimi görür ve bir daha asla toparlayamam. Ben bunları niye yazdım ki sanki. Hayır size soru sormak için de değil aslında ben bunlardan ilk kez bahsediyorum biraz rahatlamak için. Dedim ya kafayı yeme meselesini taktım kafama çok korkuyorum belki böyle anlatırsam düzelirim diye düşündüm. Bilmiyorum hiç bilmiyorum.

Şimdi burda bunları uzun uzun anlattım ya bunları beni tanıyan biri okusa geçse karşıma inkar ederim çok mutlu sağlıklı bir insan portresi çizerim. Kendimden öyle emin bir halde olurum ki inanır ben olmadığıma. Çok iyi oyuncuyum ben bu yüzden kaybediyorum hep. Bir kendimi salsam biri anlasa beni belki daha iyi olacağım ama konuşamıyorum kimseyle. Biri bu halimi görürse biterim mahvolurum. Şu an bile bunları yazıp yazmamak arasında cebelleşiyorum kendimle ama yazıyorum işte. Tanımıyorsunuz beni nede olsa. Böyle işte. Etraf gizli manyak dolu. Belki de sizden birinin çevresindeki biriyim kimbilir. Ama korkmayın benim gibi insanlar sadece kendilerine zarar verir başkalarına değil.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Bunları yazarken düşüncelerim beynimi kemiriyordu her zamanki gibi. Çok mutsuzdum. Yazdıklarımı defalarca 10 15 kere okudum. Şimdi daha iyiyim Hatta şu an mutluyum desem yeridir. 10 dakikaya kalmaz yine sadık düşüncelerim beynimi doldurur şimdi de onun peşindeler ya ben şu an bu yazdıklarımı aralıksız tekrarlayıp onların gelmesini önlüyorum. Yazmak gerçekten iyiymiş. Biraz da olsa rahatladım. Ne de olsa beni tanımıyorsunuz. Şu an yazdıklarımı bile beynimde defalarca kurdum. Hala beynimde tekrarlayıp duruyorum. Delilik bir anlamda eğlenceli bir şey. :) 24 yıldır hayattayım ilk 6 senesi hadi çocuktum. Ama 6 yaşından beri mutsuzum. Çocukluğum bile asosyal, içine kapanık, mutsuz enerjisi olmayan bir çocuk olarak geçti ve ben ilk kez konuşuyorum. Bir kere daha birine kendimden bahsedeyim dedim yüzündeki alaycı tebessüm yetti beni susturmaya bir daha da konuşmadım zaten. Ne güzelmiş bu forum. Atılır mıyım acaba saçma sapan düşüncelerini buraya yazıp forumu kirletiyorsun diye. Atılayım ne olacak ki yazdım rahatladım işte. Atmasınlar yinede bunuda takarım ben kafaya. Ben kendim giderim. Söylenilsin yeter. :)
 
sanırım yaşadığın mutsuz çocukluk yüzünden ama yaşadıkların normal değil.bende hep olumsuz düşünüp olmamış şeyleri olacakmış gibi hayal edip kendimi strese sokma konusunda iyiyimdir,ayrıca burada sorunları olan insanları okuyup kendimi onların yerine koymak,ve çevremdeki insanlara da hiçbir şekilde derdimi anlatmamak konularında benzeşiyoruz.ama ben psikolojik destek alıyorum tavsiye ederim aslında güçlü filan değilsin davranışlarını kontrol edebiliyorsun ama önemli olan düşüncelerini kontrol etmek,çünkü duygularımız düşüncelerimize göre şekilleniyor.
 
sanırım yaşadığın mutsuz çocukluk yüzünden ama yaşadıkların normal değil.bende hep olumsuz düşünüp olmamış şeyleri olacakmış gibi hayal edip kendimi strese sokma konusunda iyiyimdir,ayrıca burada sorunları olan insanları okuyup kendimi onların yerine koymak,ve çevremdeki insanlara da hiçbir şekilde derdimi anlatmamak konularında benzeşiyoruz.ama ben psikolojik destek alıyorum tavsiye ederim aslında güçlü filan değilsin davranışlarını kontrol edebiliyorsun ama önemli olan düşüncelerini kontrol etmek,çünkü duygularımız düşüncelerimize göre şekilleniyor.

Hayır güçlüyüm ya da belkide sadece kendimi güçlü olduğuma inandırdım. Evet düşüncelerimi kontrol edemiyorum onlar benden bağımsız olarak hep beynimin içindeler. Uyurken bile rüyalar aracılığıyla beni bırakmıyorlar. Ama ben birinden destek alamam bak bu konuda güçsüzüm işte. Beni güçlü yapan şey halimin bilinmemesi. O doktor beni tanıyacak ve çaresizliğimi görecek ya hayatta iflah olmam ben onu herkese anlattığını düşünürüm toparlayamam kendimi. Şu an bile bunları yazdım diye içim içimi yiyor. Ya biri okuduysa diye her an biri arayacak sen ne haldesin diyecek diye korkuyorum. Sen ne zamandır tedavi görüyorsun? İlaçla mı? Yalnız olmadığını bilmek güzel galiba.
 
güçlüsün güçlü olmasınada bence fazla düşünmen sorun uyuyamıyorsan aç dizi falan izle internetten beynin uyuşana kadar.insanlara anlatmamanda mantıklı anlatmada internetin nimetleri işte bu forumlar.bende 22 yaşındayım az çok aynı durumdayız psikoloğa da gitsen anlatamıyosun anlatsan neyapabilir muamma sakinleştirici yada uyku hapı verip yollucak. güney kore dizileri ağır dram ağlamadan duramazsın öle söliyim izle izle ağla rahatlarsın zamanlada uyku düzenin oturur rüya mı gerçek mi ayırt edersin benim nacizane fikrim.
 
Zaten sürekli film izliyorum kitap okuyorum ama nasıl söylesem o düşünceler benden bağımsız kafamda dolaşıyor. Kitap okurken bile aklımın içindeler. Mesela kitap okurken buraya yazacaklarımı insanların vereceği cevapları kurgulayıp duruyorum ama bu sırada kitabı da okuyorum. Film konusu daha beter yine kitaba insan kendini zorlayıp dikkat edebiliyor ama filmlerde daha çok aklımdalar. Öyle garip bir şey işte.

Mesela bu konuyu açtım ya bu foruma gece yatağa girdim uyuyana kadar sabah da uyandıktan sonra hep sanki buraya yazıyormuşum gibi konuştum durdum zihnimde. Cevap veriyorlarmış gibi başka başka insanları da konuşturuyorum. Bir de şu konuyu takip eden isimsiz ziyaretçiye taktım kafayı kim niye burayı izliyor diye. Yazarım rahatlarım demiştim ya olmadı bu sefer buna taktım. Bu sabah uyandığımda bunları yazdığım için amma da saçmaladım benim derdim yok ki demeye başladım. Ve aslında derdim de yok. Anlamıyorum niye böyle aman bilemiyorum işte. Saçma sapan bir insanım.

Şu düşüncelerim bir terk etse beni çok rahatlayacam aslında. Ama bırakıp gitmiyorlar çok sadıklar bana.
 
Merhaba,
Ben psikoloji öğrencisiyim, yazdıklarını sonuna kadar okudum.
Kendin için deli, delireceğim gibi ifadeler kullanma lütfen, çünkü sen bir sorunun olduğunun farkındasın bu çok güzel. Ama anladığım kadarıyla kendini bir çıkmaza girmiş gibi hissediyorsun ve bu sorunlarınla baş edemediğini düşünüyorsun.
İçinde bulunduğun durum sosyal yaşantını da oldukça etkiliyor. Bu yüzden mutlaka yardım almalısın, bak buraya yazmak bile seni rahatlatmış. Seni hiç tanımayan ve %100 güvenilir bir psikoloğa kendini açman, birlikte sorunlarına çözüm bulmanız seni dünyaya tekrar gelmiş gibi rahatlatır emin ol. Psikologların etik kuralları vardır, doktorlar nasıl hipokrat yemini ediyorlarsa, psikologlarda etik olarak hastayla aralarında geçen konuşmaları hiç kimseyle paylaşmazlar. Hem onlara günde kaç tane kendini iyi hissetmeyen yardım almak isteyen senin gibi insanlar geliyor. Onlar insanların sorunlarına çare bulmak için eğitim alıyorlar, 2 sene sonra ben de onlardan biri olacağım. Öncelikle kendini hazır hissettiğinde gitmelisin ve ön yargılı olmamalısın giderken. Ama sana garanti veririm senin için en iyisi bu, her şeye baştan başlayabilirsin.
Hayat her şeye rağmen çok güzel, bir sabah uyandığında her şey değişebilir lütfen inan bana.
 
Merhaba,
Ben psikoloji öğrencisiyim, yazdıklarını sonuna kadar okudum.
Kendin için deli, delireceğim gibi ifadeler kullanma lütfen, çünkü sen bir sorunun olduğunun farkındasın bu çok güzel. Ama anladığım kadarıyla kendini bir çıkmaza girmiş gibi hissediyorsun ve bu sorunlarınla baş edemediğini düşünüyorsun.
İçinde bulunduğun durum sosyal yaşantını da oldukça etkiliyor. Bu yüzden mutlaka yardım almalısın, bak buraya yazmak bile seni rahatlatmış. Seni hiç tanımayan ve %100 güvenilir bir psikoloğa kendini açman, birlikte sorunlarına çözüm bulmanız seni dünyaya tekrar gelmiş gibi rahatlatır emin ol. Psikologların etik kuralları vardır, doktorlar nasıl hipokrat yemini ediyorlarsa, psikologlarda etik olarak hastayla aralarında geçen konuşmaları hiç kimseyle paylaşmazlar. Hem onlara günde kaç tane kendini iyi hissetmeyen yardım almak isteyen senin gibi insanlar geliyor. Onlar insanların sorunlarına çare bulmak için eğitim alıyorlar, 2 sene sonra ben de onlardan biri olacağım. Öncelikle kendini hazır hissettiğinde gitmelisin ve ön yargılı olmamalısın giderken. Ama sana garanti veririm senin için en iyisi bu, her şeye baştan başlayabilirsin.
Hayat her şeye rağmen çok güzel, bir sabah uyandığında her şey değişebilir lütfen inan bana.

psikologun bana yardımcı olabilmesi için benim artık dayanacak gücümün kalmaması, birileriyle konuşma ihtiyacı hissediyor olmam gerek. Oysa benim durumum biraz farklı. Şöyle söyleyeyim eğer ben istesem sosyal bir çevrem olabilir. Gayet hareketli bir yaşamım olabilir ama ben bunu istemiyorum. Bu asosyallik oluyor herhalde. İnsanların içinde sıkılıyorum ve beni az çok tanıyan herkes kendine çok güvenen ve zeki bir insan olduğumu düşünüyor ve bana saygı duyuyorlar. Psikologda benim gibi bir insan sonuçta bana kesinlikle yardımcı olamaz aksine onunla konuşmak beni bunalıma sokar. Benim şu anda tek sorunum kontrol edemediğim düşünceler. Yoksa ben mantıklı bir insanım, doğru kararlar verebiliyorum. Hatta her işte mantık ararım fazla akılcıyım. İrade sahibi biriyim. Yoksa aklımdan durduk yere çığlık atmak camdan atlamak etrafı kırıp dökmek insanlara bağırmak hakaret etmek geçmiyor değil hem de ne şiddetli bir duygu oluyor bunlar anlatamam. Ama kendimi tutuyorum. Yapacağım en ufak bir taşkınlığın geri dönüşü olmayacağının, bulunduğum durumu ele vereceğinin farkındayım.

Yalnız olmayı ben kendim seçtim ve bu halde mutluyum. İnsan içine çıkınca sıkıntı bastırıyor. Çok çabuk duygu değiştiriyorum. Ve çok detaycı, mükemmelliyetçi bir insanım. Hiçbir detay gözümden kaçmaz ve ben eğer doktora gidersem o doktarda bir şekilde bir hata bulurum ve sonra anlattıklarım için kendimi yerim. İnsanların en küçük kusurları gözüme batıyor. Hata kabul edemiyorum. Yaptığım yanlış, insanları hatalarıyla kabullenmeliyim, hiçkimse kusursuz değildir ben de değilim onlar da beni bu halimle kabulleniyor vs. vs. doktor bana bunlardan daha fazla ne diyebilir ki? Ben bunları zaten biliyorum. İnsanları kabul etmek yerine de uzak durmayı seçiyoruö. Benim sorunum hem doktorla konuşmakla çözülecek bir durum değil hem de doktorun bana şunu şunu yap demesiyle asla yapmam. Üstümde en ufak bir hakimiyet kurulmasına katlanamıyorum. Bu da manyaklığımın başka bir boyutu. Muhalefet olmak için doğmuşum ben.

Bir de her ne kadar kabul etmek istemesem de bende üstünlük duygusu da var. Sen kimsin ki benim zayıf yönlerimi bileceksin diye düşünüyorum insanlar hakkında. Aslında mütevazi biri sayılırım ama konu bu olunca insanları küçümsüyorum.

Daha önce kimseyle bunları konuşmadığım için belki bir değişiklik olur bir nebze iyi gelir diye yazdım. Ama fark eden birşey yok mucize de beklemiyorum zaten. Öylesine anlattım. Bir de benim durumumda olan birileirnin olabileceğini bilmek rahatlatır diye düşündüm. Dediğin gibi ben anormal olduğumu kabullendim ve bu halimle yaşayabiliyorum. İnsanların içinde kendimi kontrol edebiliyorum. Beni korkutan delirme endişesi. Burada bazı konuları okudum sürekli ilaç kullanmak zorundayım falan yazıyorlar öyle bir duruma gelmek istemiyorum ben.

Dün sanki daha farklı şeyler düşünüyordum. Sürekli de duygu değiştiriyorum. Bakalım bu işin sonu nereye gidecek. Hayatın güzel olduğu konusundaki fikrine de katılmıyorum. Benim halim 2 - 3 yıllık bir durum değil çocukluğumdan beri böyleyim. Hep hayal dünyasındayım. Gerçek hayat kesinlikle güzel değil. Güzel olsaydı bu halde olmazdım. Sen de farkındasındır hayatın ne iğrenç olduğunun ama insan başkalarına hayattan bahsederken gerçeği gizlemek zorunda hissediyor kendini. Zaten çökmüş bir insana bir de gerçeği ben gösterirsem daha dibe vurur yalanla avutmak en iyisi diye düşünüyor. Ha bir de şu var bir apartmanın tepesine çıkmış bir insana dur yapma hayat iğrenç yaşadığın sürece yüzün gülmeyecek ama olsun atlama demez di mi? Sonra o kişi atladığında intihara yardımcı olmuş olur. Ben psikoloji falan okumuyorum ama insan psikolojisini iyi bilirim. İnsanları iyi tanıyorum bu da beni onlardan uzaklaştırıyor ya zaten. Ah benim gibi suskun insana bir bakın her yazım kelimeler dolusu. Karşımda olsanız bunları konuşmam ama yazmak ne rahat.
 
Yazdıklarının her kelimesini okudum. Hatta bazı konularda seni anlayabiliyorum da örneğin yalnız kalmayı seçmek insanların arasında rahat edememek vs. Ben de sana bir psikologtan yardım al derim çünkü daha çok gençsin, hayatını bu düşüncelerle geçmesine izin vermemelisin. Belki sana şu an hepsi normal geliyordur ama o kadar zor görünüyor ki içinde bulunduğun durum. Zor derken gereksiz yere kendini üzüp strese sokmandan bahsediyorum. Ne iyi ki sen kendinin farkında gayet bilinçli bir bireysin.


Kesinlikle emin olabilirsin ki derdini anlattığın psikolog asla duyduklarını gidip bir başkasına anlatmaz, tek kelimesini bile. Kimseye söylemene de gerek yok yardım aldığını. Ama ben inanıyorum ki ilk seans bile senin hayatını pozitif yönde etkileyecektir. Bazı şeyleri aşıp bizle derdini paylaştığın gibi, kendini aşıp bir psikoloğa danış arkadaşım. :KK6:
 
Yazdıklarının her kelimesini okudum. Hatta bazı konularda seni anlayabiliyorum da örneğin yalnız kalmayı seçmek insanların arasında rahat edememek vs. Ben de sana bir psikologtan yardım al derim çünkü daha çok gençsin, hayatını bu düşüncelerle geçmesine izin vermemelisin. Belki sana şu an hepsi normal geliyordur ama o kadar zor görünüyor ki içinde bulunduğun durum. Zor derken gereksiz yere kendini üzüp strese sokmandan bahsediyorum. Ne iyi ki sen kendinin farkında gayet bilinçli bir bireysin.


Kesinlikle emin olabilirsin ki derdini anlattığın psikolog asla duyduklarını gidip bir başkasına anlatmaz, tek kelimesini bile. Kimseye söylemene de gerek yok yardım aldığını. Ama ben inanıyorum ki ilk seans bile senin hayatını pozitif yönde etkileyecektir. Bazı şeyleri aşıp bizle derdini paylaştığın gibi, kendini aşıp bir psikoloğa danış arkadaşım. :KK6:

Hayır, kesinlikle psikoloğa gitmem. Kendimi o kadar çaresiz bırakamam. Buraya yazmak bile benim için büyük bir şeydi. Bunun daha ilerisine gidemem. Psikoloğa gitmem bir şey değiştirmeyecek ki zaten. Ona bir şeyleri anlatıp o an için rahatlayacağım ama akşam olunca yine kendimle başbaşa kalacağım. Yine bütün sorunlarım benimle olacak. Buraya bu konuyu açmam bile saçmaydı zaten. Boş yere meşgul ettim sizleri. Niye açtım bu konuyu şu an bilmiyorum. Anlık bir rahatlama isteğiydi geçti gitti. Yine aynı tas aynı hamam.

Ben güçlüyüm, ben akıllıyım der dururum ya hiçbir halt değilim. Hayal dünyamda bir karakter yarattım onu ben sanıyorum. Aptallık işte.
 
yazdıklarını başından sonuna okudum.sonrada verilen cevapları okudum.çok üzgünüm çünkü boşa zaman kaybettim.eğer yazarak iyi hissediyorsan bilgisayarında bir text dosyası açıp ona yazarak rahatlayabilirsin.çünkü nasıl olsa burdaki tavsiyelere uymuyorsun.cevaplarda sana yardım alman tavsiye edilmiş.hayır doktora gitmem,hayır onu yapmam bunu yapmam.kızımla aynı yaştasın.deli falan değilsin.eskiden yaşadıkların ve çevren olmaması yalnızlık seni bu hale getirmiş olabilir.şimdi ben de yardım al biraz dışa açıl diycem nasıl olsa beni de dinlemeyeceksin :)
 
yazdıklarını başından sonuna okudum.sonrada verilen cevapları okudum.çok üzgünüm çünkü boşa zaman kaybettim.eğer yazarak iyi hissediyorsan bilgisayarında bir text dosyası açıp ona yazarak rahatlayabilirsin.çünkü nasıl olsa burdaki tavsiyelere uymuyorsun.cevaplarda sana yardım alman tavsiye edilmiş.hayır doktora gitmem,hayır onu yapmam bunu yapmam.kızımla aynı yaştasın.deli falan değilsin.eskiden yaşadıkların ve çevren olmaması yalnızlık seni bu hale getirmiş olabilir.şimdi ben de yardım al biraz dışa açıl diycem nasıl olsa beni de dinlemeyeceksin :)

Haklısın saçmaladım. Yazmamalıydım buraya. Kimseyle konuşamıyorum ben buraya yazmak birilerinin okuduğunu bilmek iyi gelir diye yazdım. İyi hissettiren yazmak değil birilerine anlatmak. Psikolog nedir biliyorum gidebilsem zaten giderdim psikologa. Ama yapamıyorum birine bunları anlatıp beni tanıyacak olmasını kabullenemiyorum. Ya o psikolog beni tanıyan birini tanıyorsa ya gider anlatırsa alay ederse falan çıkmaz benim bu düşünceler aklımdan. Kaldı ki ben işi beni dinleyip para almak olan birinin karşısına geçip bunları anlatamam o beni samimiyetle dinleyecek değil ya işi bu. Her neyse işte burada yazmak birilerinin okuyup anladığını bilmek güzeldi sürekli girip yazdıklarımı tekrar tekrar okuyordum ama evet haklısın hakkım değil kimseyi meşgul etmek. Beni de rahatsız ediyordu buraya yazmış olmam birinden duymak iyi oldu. Aslına bakarsan söylediklerine biraz bozuldum ama bir saattir bozulmamış gibi rol yapıyorum evin içinde internette başka şeylere bakıyorum falan sanki biri beni görüyor da bozulduğumu anlamasın diye. Ve elbette deli değilim delirmekten korkuyorum. geçici bir rahatsızlık yarattım kusura bakmayın yazmamalıydım buraya.
 
Haklısın saçmaladım. Yazmamalıydım buraya. Kimseyle konuşamıyorum ben buraya yazmak birilerinin okuduğunu bilmek iyi gelir diye yazdım. İyi hissettiren yazmak değil birilerine anlatmak. Psikolog nedir biliyorum gidebilsem zaten giderdim psikologa. Ama yapamıyorum birine bunları anlatıp beni tanıyacak olmasını kabullenemiyorum. Ya o psikolog beni tanıyan birini tanıyorsa ya gider anlatırsa alay ederse falan çıkmaz benim bu düşünceler aklımdan. Kaldı ki ben işi beni dinleyip para almak olan birinin karşısına geçip bunları anlatamam o beni samimiyetle dinleyecek değil ya işi bu. Her neyse işte burada yazmak birilerinin okuyup anladığını bilmek güzeldi sürekli girip yazdıklarımı tekrar tekrar okuyordum ama evet haklısın hakkım değil kimseyi meşgul etmek. Beni de rahatsız ediyordu buraya yazmış olmam birinden duymak iyi oldu. Aslına bakarsan söylediklerine biraz bozuldum ama bir saattir bozulmamış gibi rol yapıyorum evin içinde internette başka şeylere bakıyorum falan sanki biri beni görüyor da bozulduğumu anlamasın diye. Ve elbette deli değilim delirmekten korkuyorum. geçici bir rahatsızlık yarattım kusura bakmayın yazmamalıydım buraya.

bak işte şimdi yanlış anladın.meşgul etmekle alakası yok.mesela senin o dediğin bir dokunduğun yere bir daha dokunmak,dişlerini sıkmak falan.onlar bende de vardı.dişlerimi halen zaman zaman sıkıyorum.iki defa dokunma konusu ise her zaman olmuyor.arada bir oluyor.benide rahatsız etmiyor.doktorlar bir hastayla konuştuklarını başka kimseye anlatmazlar.(benim eski doktorum gibi dedikoducu olamaz kimse :)))) ) yazdıklarını okurken bazı yerlerde kendimi buldum.mesela bak sende beni dinle şimdi.benim yaptıklarım da normal sayılmaz ama inan takmıyorum.mesela komşularım ve çevremdekiler.onlarla merhabadan başka bişeyim yoktur.bişeyler konuştuğumda biliyorum ki diğerleriyle bir araya geldiğinde laf arasında benim konum da geçecek.bu beni çok aşırı rahatsız ediyor.bu yüzden kimseye gitmem.binadan bir kadın görev yapar gibi her akşam bendeydi.gelir gecenin 1 ine kadar otururdu.mesela hakkımda bildiği önemsiz şeyler vardı.yurtdışından geldiğim,çocuğumun halen orda çalışıyor olması vs. bunları ben sadece onunla konuştum.sonra bir baktım binada herkes bunları biliyor.aslında önemsiz şeyler.ama tanımadığım insanların benim hakkımda bilgi sahibi olması beni çok rahatsız ediyor.ve ona kızdım.neden tanımadığım insanlara benim hakkımda bilgi veriyorsun diye.şaşırdı garibim :) ne bileyim laf arasında konu geçti öylesine söylemiştim dedi.benim sıkıntımda ne biliyor musun?bir arkadaşım varsa başka kimseyle görüşmemeli.bu da mümkün olmayacağı için en kolayı ben kimseyle muhatap olmuyorum.bu da benim farkım olsun :) aslında yazını tekrar okuyup bana benzer taraflarını sana söylemek isterdim.ama bunun için dediğim gibi baştan okumam lazımdı.sana buraya yazdın meşgul ettin demek istemedim ben.sadece tavsiyelere uyman gerektiğini ima etmeye çalıştım.sen yine sıkıldıkça yaz.kimse okumasada ben okuyacağım söz :) bozulacak bişey yok
 
Merhaba, zor şeyler yaşıyorsunuz ama güzel olan pek çok şeyin farkında olmanız. Size psikoloğa gidin demeyeceğim. Yani aslında hem bir psikolog hem de bir psikiyatristle çalışsanız çok çok iyi olur ama siz inanmadıktan ve bu kadar dirençli olduktan sonra fayda görmeniz ne yazık ki mümkün değil zaten. Yazdıklarınız hep neyi neden yaptığınız üzerine. Dediğim gibi bu farkındalık güzel bir şey. Ama ortada sizi rahatsız eden bir şey varsa ( ki yazdıklarınızdan çok kısıtlanmış bir hayatınız olduğu anlaşılıyor) biraz da neden değişiklik yapmanızın daha iyi olacağı üzerine düşünmenizi tavsiye ederim. Bu kadar katı inanışlarınız ve değişmez davranışlarınız oldukça bu kısır döngü ne yazık ki devam edecek.
 
Aynı şeyleri, kelimesi kelimesine aynı şeyleri bende yasıyorum. Çok garip. Nasıl bulduysam burayı. Lütfen bu yazıya cevap ver. Ben henüz 14 yasındayım.

Canım o kadar gençsin ki daha. Çok rica ediyorum hatta yalvarıyorum psikologa gitmeyi bir acizlik oalrak görmeyin. İnsanların belli dönemlerde (özellikle senin yaşlarında yani ergenlikte) bu tip problemleri oluyor. Benim de sıkıntılarım vardı. Baş edemeyeceğimi hissettim. Bir psikologa gittim. Ve şu an senin ablan yaşındayım ve çok mutluyum. Düzelebileceğine inanarak bir adım atarsan gençliğinin de etkisiyle hemen etki göreceksin. Gittiğini kimsenin bilmesi gerekmez. Sen kendin için yapacaksın bunu. Çünkü mutlu olmak, sıkıntılarından kurtulmak istiyorsun. Lütfen beni dinle.
 
Aynı şeyleri, kelimesi kelimesine aynı şeyleri bende yasıyorum. Çok garip. Nasıl bulduysam burayı. Lütfen bu yazıya cevap ver. Ben henüz 14 yasındayım.

Üstelik düzgün cümlelerinden de çok akıllı bir genç olduğunu çıkardım. Mantıklı olan çözüme gideceğine eminim. Senden haber bekliyorum
 
peperoncino hanım, öncelikle ilk mesajı sildiğiniz için okuyamadım.

fakat sonraki arkadaşların yazdıklarından biri dikkatimi çekti: 'bir yere iki kere dokunmak'

benim de buna benzer bir (huyum mu desem....esasında bu huy değil de takıntı oluyor sanırım...) takıntım vardı (çok kısa bir dönemi içeren, kısalığın nedenini aşağıda okuyacaksınız :) ) .

bu takıntım yüzünden az kalsın ölecektim. takıntım şu idi: bir şeyi alırken iki elimin avuçları ve parmaklarımın hepsi oraya değmeliydi. :) :) çok saçma biliyorum :) :)

lisedeydim ve yaz tatiline girmiştik. ben de 3lere 4lere kadar tv felen izleyip öyle yatıyordum...neyse uykum geldi, saat 3 suları.

evdekiler yatıyor tabi. sadece ben ayaktayım. masa lambası vardı. onu gece lambası niyetine yakayım dedim. açtım. fakat yerini beğenmedim. iki elimin avuç ve parmaklarıyla masa lambasının baş tarafına dokunduğum anda lamba elime yapıştı. aaaa diye bağırdım el ve ayak parmaklarıma elektrik çarptı çok fena...elektriğin yavaş yavaş parmaklarımdan yukarılara doğru çıktığını hissettiğim sırada kendimi yere atıverdim ve lambanın fişi prizden çıktı...bunlar saniyelik oldu elbette. ama gene de bir elimin başparmağında nokta halinde kömürleşme olmuştu. babam koştu geldi...lambanın kısa devre yaptığını söyledi...ben çok korkmuştum...

o günden sonra bu saçmalığa bir son verdim :) daha doğrusu kendiliğinden sona erdi :) yani bu takıntımdan kurtulmam hususunda, ellerimi lambaya yapıştırmam dışında hiçbir çabam olmadı.

takıntıların psikolojik olarak mutlaka bir temeli olmalı, en azından temel demesek de yani o kadar derin bir şey olmasa da muhakkak bir sebebi olmalı. bunu da ancak psikologlar, psikiyatrlar bilebilir.

iyi araştırıp, güvenilir bir psikoloğa gitmenizi öneririm.
 
Hayır, kesinlikle psikoloğa gitmem. Kendimi o kadar çaresiz bırakamam. Buraya yazmak bile benim için büyük bir şeydi. Bunun daha ilerisine gidemem. Psikoloğa gitmem bir şey değiştirmeyecek ki zaten. Ona bir şeyleri anlatıp o an için rahatlayacağım ama akşam olunca yine kendimle başbaşa kalacağım. Yine bütün sorunlarım benimle olacak. Buraya bu konuyu açmam bile saçmaydı zaten. Boş yere meşgul ettim sizleri. Niye açtım bu konuyu şu an bilmiyorum. Anlık bir rahatlama isteğiydi geçti gitti. Yine aynı tas aynı hamam.

Ben güçlüyüm, ben akıllıyım der dururum ya hiçbir halt değilim. Hayal dünyamda bir karakter yarattım onu ben sanıyorum. Aptallık işte.

tatlim ben uzun suredir bir psikologa gidiyorum. ama bu caresiz oldugum icin deil, psikologa gitmen caresizlik anlamina gelmez ki. onunla kendi hayatimi paylasirim ve bana farkli bir perspektif sunar. soyledikelrini kabul edip etmemek bana kalir. caresizim diye degil paylasmak icin giderim. bence sen de boyle yapmalisin. kendine kalirsan karanliginda kaybolursun. seni cok iyi anliyorum emin ol canim. ihtiyacin olan sey biraz destek, seni dinleyecek biri ve dusuncelerini insanlarla paylasman. izmirdeysen sana tavsiyede de bulunabilirim cnm.
 
Üstelik düzgün cümlelerinden de çok akıllı bir genç olduğunu çıkardım. Mantıklı olan çözüme gideceğine eminim. Senden haber bekliyorum

Açıkçası ne cevap yazacağımı bilmiyorum. Ama psikologa gitmeyi de düşünmüyorum. Şu an için o kadar da berbat durumda değilim. Yalnız olmayı seviyorum.
 
X