Bak buna diyorum ki bu içeridekine.
Bak bişey yazıyorum şu an bi dakika
Aynı cümleyi 5 kez söylüyor bana, buraya yazacağımı unutuyorum.
Hayır açıkçası bir yoruma da sinir oldum. Kendime hakim olamıyorum. Bi şey bulup yaracağım kafasını.
Ya allahım yarabbim ya.
Ben var ya hakikaten kendimi ruh hastası hissediyorum.
Bunla ne zaman kavga etsek ben boşanma dilekçesi yazıp rahatlıyorum.
Sonra yırtıyorum.
Bunu ayda 20 defa yaptığımı düşün
Bunu bilir bunu söylerim:
İçindeki siniri (herhangi bir canlıya zarar vermek harici her şekilde) çıkar, çıkar ki kendini bitirme.
Bardak tabak mı kırarsın, kır.
Bağırır mısın, bağır.
Kapıları mı çarparsın çarp.
Bazen gerekir.
En azından bardak kırılır, tabak kırılır da kalpleri tamamen kıracak dil yaraları açılmaz.
Ya da gir duşa, kafandan aşağı indir suyu, bi yandan ağla, bi yandan söv öyle ortaya.
Bak buraya açtığım ilk konu mesela; eşime sandalye fırlattım.
Sigarayı bırakıyorum, hamileliğin ilk zamanları ve tepemde bik bik bik.
"Sinirleniyorum, tamam" diyorum anlamıyor,
en az bi 3-4 kez uyardım. Baktım aynen devam, aldığım gibi sandalyeyi fırlattım ayaklarına doğru.
İsabet ettirmemek için bilerek öyle attım.
Sonra anladı ciddiyetimi ve sustu.
Bazen oluyor yani ne yapalım?
Gerçekten hassas ruhlar hastalanır, arada hastalanıyoruz, hassasız ne yapalım?