Bıktım bu sokak satıcılarından!!!

satıcılara karşı neden bu kadar tahammülsüzsünüz onlarda meraklı değildir sıcağım altında gezmeye traktörlerle onlarında ailesi var çocukları var.insanlara karşı biraz hoşgörülü olamazmısınız herkes bir şekilde ekmeğini kazanmak zorunda..

senin kafan şişmesin insanlar evde aç susuz otursun..yazık ya gerçekten yazık böyle bencil düşünce sistemine..oturduğum yerde akşama kadar satıcılar ve çocuklar var..kimseyle uğraşmıyorum..napsın çocuk annesi parka göndermiyor yanındada gidemiyor belki evde küçük bebek var..çocuklar evlerinin önünde bile oynayamayacak mı..Allah insanlara merhamet hoşgörü insan sevgisi versin

aç susuz?oturduğum sokağın 100 metre ilerisinde her türlü market,manav,seyyar meyve sebze tezgahları var zaten.emin olun ben de en az sizin kadar emekçiye saygı duyuyorum.günde 1-2 kere olsa zaten birşey demem ama sabah 9 dan akşama kadar yarım saatte bir geçmeleri normal mi sizce?evde hasta yatanlar olabilir,uyuyan bebek olabilir,dinlenmek isteyen olabilir onlara zulüm olmuyor mu bu?
 
iki ayrı kutba bölünmüş gibisiniz ama herkesin haklı yanı var.keşke biraz daha saygılı olsak da gönül kırmasak bari.insan aman internetten biri bir şey demiş deyip geçemiyor,kafasına takıyor sonra.konu sahibi bazı yerlerde haklı bence çocuklar sabahın köründe çıkıp gürültü yapınca insan sinirleniyor haliyle.sizin dinlenme saatiniz olur,çocuğunuz uyuyor olur.anne adayları kızmışlar benim çocuğuma biri bağırsa oyun oynarken falan diye o çocuklar oyun oynarken senin çocuğunu uyandırsa en çok tepkiyi yine siz verirsiniz.neden çünkü kendinize göre düşünürsünüz.tamam çocukturlar oyun oynayacaklar,gülüp koşacaklar zaten sakin sakin duran çocuk için endişenmek lazım ama bazı yerde çocuğa da dur demesinin öğretilmesi gerektiğini düşünüyorum.çocuk sokağa atılıp da oyun oynuyor adı altında gece yarılarına kadar durmasın mesela.
satıcılara gelince evet ekmek paralarını kazanıyor ama çevre haklına da dikkat etmeleri gerektiğini düşünüyorum.
hepinize derin saygılarla.biraz birbirimizi anlayıp,gönlül almayı bilmek lazım.
 
insanlar ekmek parasi kazanmaya calisiyor ne var bunda...camlarinizi kapatin sizde ses gelmesin...

En azindan hirsizlik yapmiyorlar. Namusuyla para kazanan herkes sereflidir benim icin. Onlarda severek yapmiyorlardir ama yapmak zorundalar. Cift cam yapilabilir ya da cam acilmayabilir.

evet 40 derece sıcakta camları kapatıp boğulmalıyım evin içinde çok mantıklı
 
Konuyu gereksiz bulanlar bence biraz empati yapmalı.

Benim için de sorun edilecek bir olay değil, ne satıcılar ne çocuklar ne de davulcular. Zaten uykusu ağır biriyim davulcu eve girse gene uyanmam. Ama herkesin uykusu bir değil ki... Kimi çıt çıksa uyanır kiminin ruhu duymaz. İnsan özellikle yorgun, sinirli, gergin olduğu zamanlarda ufacık bir gürültüye bile gelemez. Herkesin hayatı sıradan ve monoton geçmiyor maalesef. Tüm gün iş yerinde kafa patlatmış kendini eve zor atan insanlar da var hayatını değiştirecek sınavları olan öğrenciler de.

Yapacak bir şeyiniz olmadığında çocuk seslerine dalıp huzur bulabilirsiniz ama bir öğrenci evinin önünde bıcır bıcır oynayan çocukların sesleri arasında nasıl dersine çalışsın?

Rahatsız oldu diye suçlamak da neyin nesi yahu?

Bizim dinimizde soğan sarımsak yemek bile kul hakkına giriyor başka bir insanı rahatsız ettiği için.

Daha neyin tartışması bu?

İnsanlar rahatsız oluyorsa daha ötesi yok.
 
Sevdiğim bir kitaptan sevdiğim bir söz geldi aklıma: "İnsanlığı sevmek kolay insanı sevmek zordur."
Genel anlamda herkes insanlığı sever,emeğe,emekçiye saygı duyar,aksi düşünenleri eleştirir,hümanist bakış açısı çoğu insanda vazgeçilmez,insan olma ölçütü.
Dışarıda ekmek parası için bağıran satıcıları hoşgörebiliriz,hatta saygı duyarız,rahatsız olanları yargılar yadırgarız,
Fakat insanı sevmek zordur,hümanizm çoğu zaman genelde kalır öznellik görünmez,en basitinden örnek verecek olursam,
Otobüste,toplu alanlarda...yanımızda bulunan insanın yazın ter kokusundan rahatsız oluruz,hemen uzaklaşmak isteriz ve ter kokan kişiye kızarız.
Çoğu kişi düşünmez işçidir,emekçidir,kimbilir ne kadar çalıştı yoruldu ki terledi,hümanizm bu anlamda insanın aklına bile gelmez.
Eleştirirken ufak ayrıntıları da düşünmekte fayda var.
 
insanlar ekmek parasi kazanmaya calisiyor ne var bunda...camlarinizi kapatin sizde ses gelmesin...

sizin bağrıyor diye kızdığınız adamlar bayılmıyor güneşin altında çalışmaya..anlayın ya onlarında ailesi var..şımarıklık bu yaptığınız..evde tokuz biz diye diğer insanlara kafamızı çevirip hatta hor mu görelim :53: hiç insan sevginiz merhametiniz kalmamış, ben rahatsız olmuyorum onlardan patates soğanda alıyorum....insanlar ev geçindirme derdinde siz şımarıklık peşindesiniz :45:
onların para kazanmak zorunda olması benim haklarımı gasp edebilecekleri anlamına gelmiyor.içinde bulunduğum durumu anlama gereği bile duymadan klavye başından atıp tutarak asıl şımarıklığı siz yapıyorsunuz


Zaten konu gürültüden vergiye döndü.. Başlığı değiştirse baari arkadaş "Bıktım bu vergi kaçıranlardan" falan dese belki bir parça haklı bulurum..

Ama olur mu vergi vermiyorlar bagiramazlar, oysaki vergi verselerdi bagirmaya haklari vardi.

çünkü gürültü durumundan prim yapamadılar
konuyu çevirdiler canm
vergi konusu beni hiç ilgilendirmiyor.prim yapmak gibi bir derdim de yok ama siz bu kadar tepki göstererek hangi primin peşindesiniz onu anlayamadım
sen benim yazımı bi tamamen oku.. evet tabiki de vergi vermeyeleri koruyor ya da savunuyor değilim, ama kalkıp da burada ŞIMARIKLIKLA VE UKALALIKLA konu açıp bağırmalarından rahatsız oluyorum diyen üstüne bir de espiri gibi kendimi ruyamda tarlada manavda görüyorum derse kişi kusura bakma ama korurum da lafımı da söylerim.

konuyu vergiydi bilmemneydi diye dramatize edeceğine bence bizim yaklaştığımız yerden dramatize et.. konu vergi değil çünkü apaçık ŞIMARIKLIK.
'sesten rahatsızlık'

bi konuda da çokbilmiş biri çıkmasın illa muhalefet olacağım diye konuyu başka yöne çekmeye çalışmasın...

vergiyle ilgili bir sıkıntınız varsa eğer bence bir konu başlığı açın orada sıkıntıları paylaşalım.. bakalım görelim sokak satıcıları vergi kaçakçılığında kaçyüzbininci sırada çıkacak.. ha onlara da yorumumuzu yapalım.. ama burada konu farklı...

tabi siz de evinizde yayılıp sokaktan geçen satıcıların sesinden bıkıp şımarıkça düşüncelerde iseniz en büyük kabuslarınız kendinizi tarlada manavda görmeniz ise ne diyim siz de haklısınız:51:


bu sokak satıcılarından biri eşinde olabilirdi .

meraklı olduklarını sanmıyorum ekmek parası derdıne düşmüş insanlar napsınlar?
her insan şanslı olarak doğmuyor.

böyle insanlara imrenerek bakıyorum
çalmıyor çıprmıyorlar
insan gibi ekmeğini taştan çıkarıyorlar.


nolcak şikayet edince
başın göğe erecek mi?? durduk yere insanları ekmeğinden etme!.

sokak satıcısı olmayan mevkilerde otur.

kusura bakmayında o durumda sizin eşiniz yada siz olsanız ne yapardınız? bu ne bicim bir düsünce ya.... Sürekli mahallenizde dolanıyorlarsa demekki mahalleli alışveriş yapıyor oradan ekmek çıkarıyorda orda bulunuyor kimse boş yerde sabahtan aksama kadar beklemez zaten.Ve rahatça satışını yapıyorsa demekki belediye tarafından da izinleri vardır diye düsünüyorum...

bu konuyu açtığımda 28 saattir uyumadan proje çizip eve gelmiş uyumaya çalışırken sokaktan geçen satıcılar yüzünden bir türlü uykuya dalamamış bir haldeydim.ama tabi benim uyumaya ne hakkım var onlar para kazansın önemli olan o.benim ki de şımarıklık yani.bana empatiyi öğretmeye çalışacağınıza kendiniz biraz empati yapmaya çalışın bence.herkes sabahın 9unda ayakta olmak zorunda değil,herkes çocuk sevmek zorunda değil.toplum halinde yaşamanın belli kuralları vardır ben de sabaha kadar çizim yaparken yüksek sesle müzik açayım ondan sonra rahatsız olanları sanat düşmanlığıyla saygısızlıkla şımarıklıkla suçlayayım mantıklı mı?değil dimi?sizin suçlamalarınız da aynen böyle işte
 
kulak tikaci seyler var ismini bilmiyorum ama uzun uyumak istediginizde onlari takip rahatsiz edilmeden uyuyabilirsin...
degistirebilecegin birsey yok, herkes kendi ekmeginin derdinde.... bu yüzden kimseye kizamazsin, sadece kendince önlem alabilirsin....
 
çocuk sesine, etraftaki gürültü kirliliğine fazlasıyla maruz kala kala kafayı kırmış bi insanım 3 senedir
çocuktur laf anlamaz diyenler bence laf anlatabilme yetisine sahip değiller
çocuk bi hamurdur ne verirsen nasıl yoğurursan öyle şekillenir
sen çocuğuna çevreye doğaya insana saygılı olma bilincini verirsen
afedersin o çocuk arpası fazla gelmiş atlar gibi sokaklarda höykürmez
kimseyi de rahatsız etmeye hakkı olmadığını bilir çocuk olmak sınırsız saygısızlık hakkı tanımaz
usturubu edebiyle oynasınlar oyunlarını tabi lafım yok
ama küfür günah bağırış çağırış mütamadiyyen sabah 7 den gece yarılarına kadar
benim beynimin canına okuyamaz
karşılıklı saygı toplu yaşama kurallarına uymak gerek
ağaç yaşken eğilir işte bu çocuktur yapar diyen zihniyet
geleceğin saygısız terbiyesiz asalaklarını yaratıyo
satıcı meselesi daha idare edebileceğim bi durum en azından
sürekliliği olmayan kısa süreli bi gürültü şekli
mahalle arasında yaşamaktan bu saygısız toplum yüzünden nefret ettim
en azından sitelerin belli kuralları ve uymayanlara yaptırım durumu var
taşınmayı hasretle bekliyorum:31:
 
gece kıyım yaşanmış bu konuda galiba....bizim burada çok var sokak satıcısı ve ne hikmetse çocuklarımın uyku saatine denk geliyor hep..özellikle overlokçu amca çıldırtacak beni birgün.tam uyutuyorum çocukları bağırarak geçiyor hoopp bizimkiler çığlık çığlığa geri uyanıyor.geçen gün en sonunda amca dedim öğlen 12-14 arası nolur bu sokaktan geçme dedim anlattım durumu.adam güldü ve artık öğleden sonra geçiyor bizim burdan :)

onları da anlıyorum,ekmek parası ancak keşke sadece belirli saatlerde yapsalar bu işi..sabahın köründe,akşamları vb...hoş olmuyor.ama şikayet etmekten yana da değilim,evine çocuklarına ekmek götürüyor sonuçta.benim yüzümden birşey olsun istemem...ama genel olarak düşündüğüm şu,tahammülsüz olmaya başladık toplum olarak..
 
İnsan bir şekilde sanalda olsa yazıştığı kişileri tanıyor, haklarında bir fikir sahibi oluyor.

Konuyu okudum Allah Allah Leonela'nın ne sıkıntısı var ki, böyle bir tepki vermiş dedim. Sonra bu işte bir yanlışlık olmalı deyip ufak bir araştırma yaptım :)

Göz yanılmasından dolayı Leonela ile Leonaa'yı karıştırmışım. Ne yalan söyleyeyim sevindim karıştırdığıma. :66:
 
onların para kazanmak zorunda olması benim haklarımı gasp edebilecekleri anlamına gelmiyor.içinde bulunduğum durumu anlama gereği bile duymadan klavye başından atıp tutarak asıl şımarıklığı siz yapıyorsunuz


ne atıp tutması ya bizim sokaktada var satıcı şuandada bağırıyor ayaşın yerli domatesi geldi diye
sessiz bir yerde oturmuyorum bende
 
Enee ben gidince tartışma biter dediydim bitmemiş.

sen benim yazımı bi tamamen oku.. evet tabiki de vergi vermeyeleri koruyor ya da savunuyor değilim, ama kalkıp da burada ŞIMARIKLIKLA VE UKALALIKLA konu açıp bağırmalarından rahatsız oluyorum diyen üstüne bir de espiri gibi kendimi ruyamda tarlada manavda görüyorum derse kişi kusura bakma ama korurum da lafımı da söylerim.

konuyu vergiydi bilmemneydi diye dramatize edeceğine bence bizim yaklaştığımız yerden dramatize et.. konu vergi değil çünkü apaçık ŞIMARIKLIK.
'sesten rahatsızlık'

bi konuda da çokbilmiş biri çıkmasın illa muhalefet olacağım diye konuyu başka yöne çekmeye çalışmasın...

vergiyle ilgili bir sıkıntınız varsa eğer bence bir konu başlığı açın orada sıkıntıları paylaşalım.. bakalım görelim sokak satıcıları vergi kaçakçılığında kaçyüzbininci sırada çıkacak.. ha onlara da yorumumuzu yapalım.. ama burada konu farklı...

tabi siz de evinizde yayılıp sokaktan geçen satıcıların sesinden bıkıp şımarıkça düşüncelerde iseniz en büyük kabuslarınız kendinizi tarlada manavda görmeniz ise ne diyim siz de haklısınız:51:

İnsanın kendi evinde rahatsız olup bu durumdan şikayet etmesi ukalalık değildir. İnsanlık namına hakkıdır.

Bağırmamaları koşuluyla alınıyorlar içeriye,artık gerisi onların insafına kalmış.Hadi kendimi geçtim yaşlısı ,hastası var...Pazar yeri değil ki orası ,kaldı ki artık pazarda bile satıcıların car car bağırması yasak !..Medeni ülkelerde böyle oluyor. ;)

Medeni ülkelerde esas olan başkalarına saygı göstermek. Şimdi efendim yok almanyada komşuluk yok vay efendim italyada insanlık vs. hiç denmesin. Oradaki insanlar evlerinde huzurlu bir şekilde uyuyor mu? Şuan beni bu ilgilendiriyor.

Olay neden ekmek parasına döndü anlamadım.
Bu ülkede herkes gündüz çalışıp, akşam erkenden uyumuyor.
Gece çalışıp gündüz dinleneni var, hastası var, yaşlısı var, küçük bebeği olanlar var.
Benim KPSS gibi önemli bir sınavım var ama sabahtan akşama kadar camımın önündeki çocuk seslerini dinliyorum.
Çoğu zaman bütün konsantrasyonum gidiyor.
Azıcık susun desem bana demedikleri laf kalmıyor.
Küçücük çocukların karşısında haklıyken haksız duruma düşüyorum
Dalga geçiyorlar, kötü söz kullanıyorlar.
Camı kapasam sıcaktan ölürüm herhalde.
Vantilatörüm de yok.
Benim bunu çekmeye ne zorunluluğum var? siz söyleyin.

Üst sokağımıza her gün giysi satan bir adam geliyor. Megafon son ses açık.
Ben bunu dinlemek zorunda değilim.
Sürekli gelen insanlar ve herkes artık onların nerede olduğunu biliyor.
Bir genç çocuk var. Hiç bağırmaz, herkes onun orda olduğunu bilir ve gider ondan alır.
Ve bende hep ondan alırım.
Kazanamıyor mu şimdi bu vatandaş, onun ekmeğine mani olan mı oldu?

Anlatmak istediğim herkesin türlü türlü derdi, tasası, meşguliyeti varken böyle saatlerce ses dinlemesi asap bozuyor.
Bir olur iki olur alışana kadar.
Ama her gün olmaz.
Biraz empati diyorsunuz ya kurun empatiyi...

Eşim üniversiteyi hemde işine devam ederek açıköğretimde okuyor. Komşuların bağırtıları çocukların çığırtıları son ses müzik ve buna eşlik eden 2 saniyede bir "zerzevatciiiyyyyyyayaaaaa zerzeeeeeeeeevaaaaaaaaaaaaaat" diye bağıran ve nedense altı üstü 15 daire olan sokağımızda her gün patates biber ihtiyacı olabileceğini düşünen bir seyyarımız var. Eşim ders çalışamıyor. Bu yüzden sınavları geçemediğinde yine o malum arkadaşlar hümanistliğini çalıştırabilecekler mi acaba?

işte çocuğun doğası gereği üst katta evde ip atlıyor....gidip konuşmak işe yaramadı ona gece nöbet tuttuğumu ve gündüzleri de ders çalışmam gerektiğini söylemem işe yaramadı maalesef....çünkü çocuk böyle alışmış doğası gereği....babasının sözünü dinlemiyor.....gerçekten bu terbiyesizlik kaşısında ben de eski eşimde hasta olduk sinir bozukluğu....lojmandan attıramadık düşün o derece ciddi bir konu ....onlar mutlu ve relaksdı bense antidepresanımın dozunu biraz daha arttırmak zorunda kaldım.....konuşmakla anlaşamadık

Sorun çok değil, ebeveynlerinin kafası. Görüyoruz zaten buralarda da...

Doğası gereği dediğimiz şey çocuğuma laf dinletemiyorum meali.
Çocuğun doğasına ayak uydurursanız kakasını altına yapmasından vazgeçirmeyip,tuvalet alışkanlığı kazandırmayıp, 10 yaşına kadar kakasını temizleyebilirsiniz mesela.
Veya doğası bu diyerek sabahlara kadar oturmasına göz yumarsınız veya doğası bu diyerek kardeşinin gözünü oymasına birşey demezsiniz.
Kötü alışkanları değişirmek çok zor biliyorum zaten bu bir anne bilinçlensin meselesi değil ki toplum olarak bilinçleneceğiz.
Hükümetin gürültü kirliliği ile ilgili bir tasarısı var diye biliyorum.
Adım atılacak galiba.

Evde bir eşyayı oynatmaları yasak olan çocuklar parklarda salıncakları birbirine çarpıştırıp kaykayların vidalarını söküyorlar. Doğa heryerde doğa değil mi? Hem çıplak dolaştır çocuğu ne öyle kıyafet falan.

Ben bu başlıkta rahatsızlık veren çocukların hangi kafayla savunulduğunu gerçekten anlamıyorum... :53:

Amaçsız muhalefet kafası.


bende hic cocuk olmamis gibi yorumlayanlari anlamiyorum cocuk cocuk laftan anlamiyor ne yaparsan ne dersen de helede erkek cocuklari hic anlamaz laftan ne yapsinlar yani...

Ben çocuk oldum. Erkek kardeşlerim de oldu. Hatta biri hiperaktifti. Annem evi ne yaparlarsa yapsınlar bir şey demezdi tek insanları rahatsız etmesinler. Bir şeye zarar vermesinler. Aramızda kaç tane ev olan bir komşumuzun evinde cenaze var diye kısık sesli bile olsa tv açılmayan bir evde yaşadık biz. Oyunumuzu da oynadık ama "bağırarak" değil, "normal" bir şekilde.

avm.lerdeki çocuklar çok sessizler değil mi oyun oynarken.. işte kültür farkı bu olsa gerek... asıl avmlerdeki oyun parklarında insanın kafası şişer, oraya gidebilen çocuklar tamam şanslı da gidemeyen ailesinin götürmediği ya da avm olmayan yerlerdeki çocuklar ne yapsın?

küfüre ben de karşıyım çocuklarda ve büyüklerde ama aileden gelme olsun ama arkadaşlarından edinmiş olsun..

bu arada demekki siz de çocukken babanızın size bakış atmasını sağlayacak kadar gürültü ya da 'çocukça' hareketlerde bulunabiliyormuşsunuz değil mi?

aile terbiyesi çocuğun oyun oynarken 'carcar' bağırmasıyla ölçülmez. tekrar yazamıycam artık aynı şeyleri...çocuklar doğası gereği heyecanlanınca üzülünce mutlu olunca seslerini yükseltip bağırabilirler bu normaldir. eminim sizin kızınız da avm.de oyun oynarken bağırıyordur..

mtrlyz arkadaş;
avm leri oyun alanlarında elbetteki özgürce kuduracak çocuklar.oralar ne için yapılmış ki Allah aşkına.çocuklar eğlensin ve enerjilerini boşaltsın diye. ne saçma bir düşünce bu.bizim babamız biz e bakış atardı ama o bakışlar bize saygıyı öğretti.bütün çocukluğumuz bağırıp insanları rahatsız etmekle geçmedi.babam evde tadilat vs bişey yapılacağı zaman beş katlı binadaki on daireye de gider gürültü yapıcaz kusura bakmayın derdi.merdivenlerden inerken hiç ses çıkarmazdı.biz de onlardan gördük.
asla etrafımıza zarar vermezdik.bunu babamızdan korktuğumuz için değil.doğru davranış biçimini öğrendiğimiz için yapardık.
asla unutmayacağım bir olay:kızım üç yaşında felandı sanırım.ben de eşim de dışarıdayken nerde olursak olalım yerlere kesinlikle bir çöp atmayız.çöp yoksa cebimize ya da çantamıza koyarız.kızım da bunu gözlemlemiş olacak ki birgün markette meyve suyu verdik eline.kendisi açtı.kamışın poşetini çıkardığı gibi cebine koydu.
şimdi bu çocuğa biz zorla bişey yap demedik.daha sayamayacağım bir sürü örnek var.
aile terbiyesi bununla ölçülür.ben çocukken bağırmadım.edebimle oynadım büyüdüm.şimdi aynısını benim çocuğum yapıyor.
illa terbiyesiz mi olmak lazım.çocuk demek hiçbir sınırı görgüsü olmamak mı demek...mantıklı konuşun biraz yaaa:50:

Sizi tebrik ediyorum. Benim ailemde de mesela pikniğe gittiğimizde bizim olsun olmasın çöpleri toplardı babam. Bize bir şey demediği halde biz büyüdük, bizler toplamaya başladık. Annemle babam sarayda büyümedi. Onlara kimse görgü öğretmedi. İşçi bir babanın evladıydık. Ne var ki bu işler eğitimle kültürle olmuyor. "İnsanın" içinde olmalı.

insanlar bazen gerçekten saygısız olabiliyorlar......ankaradaki evimiz müstakil.....kardeşim o zamanlar hemşireydi.....nöbet tutar eve gelir biraz uyuması gerektir....o gün yine nöbeti vardır.....evinin önünde oturan yan komşumuza deriz ki lütfen konuşurken sesini biraz alçalt bir dakka susar ikinci dakka yine aynı.....kendi kocası söz konusu olduğunda çıtı çıkmayan kadın düşünün.....konu çocuklar satıcılar dahi değil.....bu konular ahlaki yapının bir parçası diye düşünüyorum biraz da....kendine yapılmasını istemediğin birşeyi başkasına yapmayacaksın

Bende bir ara kısa bir dönem vardiyalı çalıştım. Gündüz uyumak kabus gibiydi. Allah gece çalışanlara sabır, insanlara da biraz insaf versin.


Konuyu geyiğe çevirmeniz anlamsız.Parayla olmuyor bu işler.İster sitede otur,ister gecekonduda saygı yoksa görgü de yok,görgü yoksa saygı da... ;)

Güzel bir özetti. :1:

İnsanların tek dinlenme,kafa dinleme yerleri evleri,rahatsız olanı bu kadar yadırgamak üstelik yargılamak da vicdansızlık olsa gerek.
Sokak satıcıları,sokak düğünleri,çocuk bağırtıları,ramazan davulcusu...
Herkes hoşgörüyle karşılayacak değil,kimsenin çalışma şartlarını,sağlık durumlarını (hastası olan,hasta olan..) bilemez.
Hiçbir sorunu da olmayabilir,"rahatsız olmak" başlı başına bir sorundur zaten.
Neden bu kadar garipseniyor ki?
Şehir yerleşim yerlerinin belli kuralları olması gerektiğini düşünüp buna inanıyorum.
Bu bağlamda kimse kimsenin vicdanını sorgulamamalı.
Tüm bunları gürültü olarak değerlendirip rahatsız olanlar vicdansız,hoşgörüsüz,"gereksiz modern" vs. olmuyor.
Evinde rahat etmek-rahat etmeyi istemek insanların en doğal hakkı.

Satıcılar konusunda aslında şöyle bir düzenleme getirilebilir:Sesler aşırı yüksek olmadan,belli bir zaman dilimi içinde izin verilebilir.
Sabahtan akşama kadar olması bence çok yanlış.

Çocuk gürültüsüne gelince,çocuklar da sabahın köründen gece yarılarına kadar sokakta bağıra çağıra oynamamalı.
Oyun heyecanı içinde ses yükseltmelerden bahsetmiyorum,olabilir şeyler fakat çığlık çığlığa bağırmalar,küfürler,kavgalar,evin ziline basıp konuşmak yerine durmadan "annneeeee,babaaaa" diye evlere bağırmalar gerçekten sinir bozucu olabiliyor.
"Kimse kınadığını yaşamadan ölmezmiş" hiçbir bilimsel niteliği olmayan bu sözü haklı olarak hiçe sayarak söyleyebilirim ki,eğer ilerde çocuğum olursa kesinlikle sabahtan akşama kadar sokakta oynamasına,gereksiz yere bağırıp insanları rahatsız etmesine engel olacak ve çocuğuma her şeyi "dozunda" yaşaması gerektiğini öğreteceğim.
Asla sabah dışarı salıp gecenin körüne kadar ne yaptığını umursamadan dışarıda oynamasına müsade etmeyeceğim.
Kendi özgürlüğünün başkasının özgürlüğünün başladığı yerde bittiğini öğreteceğim.

Ramazan davulcusu olayına girmek dahi istemiyorum,rahatsız olduğumuz bir şeyin bir de üzerine para vermek bana hep trajıkomik gelmiştir.:37:

Böyle düşünenlerin çoğalması için ne yapmak gerek bilmiyorum.


satıcı sesini pazarda duyursun çarşıda duyursun ana caddeye çıkıp tezgahını kursun da bi zahmet kapımın önünde yarım saatte bir bağırmasın.ayrıca evet sokaktaki çocuklar gürültü kaynağı ne dememi bekliyordunuz ki?okul,çalışma ve uyku düzenimden dolayı sizin kadar hümanist düşünemiyorum malesef.ayrıca bahsettiğim çocuklar "oyun" olsun diye evimin karşısındaki askeri lojmanlara torpil atan çocuklar.gırtlak sıkmak az değil mi sizce de?

Burada oyun oynamak için çocukların arabaların tepesinde zıplayarak kaportayı yamultmaları, çizmeleri, insanlara maddi zarar vermelerine ses çıkarmak tahammülsüzlük malesef. Akşama kadar gün yüzü görmemiş küfürler duymakta çocuk cıvıltısı oldu zaten.

Konuyu gereksiz bulanlar bence biraz empati yapmalı.

Benim için de sorun edilecek bir olay değil, ne satıcılar ne çocuklar ne de davulcular. Zaten uykusu ağır biriyim davulcu eve girse gene uyanmam. Ama herkesin uykusu bir değil ki... Kimi çıt çıksa uyanır kiminin ruhu duymaz. İnsan özellikle yorgun, sinirli, gergin olduğu zamanlarda ufacık bir gürültüye bile gelemez. Herkesin hayatı sıradan ve monoton geçmiyor maalesef. Tüm gün iş yerinde kafa patlatmış kendini eve zor atan insanlar da var hayatını değiştirecek sınavları olan öğrenciler de.

Yapacak bir şeyiniz olmadığında çocuk seslerine dalıp huzur bulabilirsiniz ama bir öğrenci evinin önünde bıcır bıcır oynayan çocukların sesleri arasında nasıl dersine çalışsın?

Rahatsız oldu diye suçlamak da neyin nesi yahu?

Bizim dinimizde soğan sarımsak yemek bile kul hakkına giriyor başka bir insanı rahatsız ettiği için.

Daha neyin tartışması bu?

İnsanlar rahatsız oluyorsa daha ötesi yok.

Evet topluluk içinde soğan sarımsak yenmemesiyle ilgili bir hadis bile var. İnsanları rahatsız etmek kul hakkına girer. Helallık almak lazımdır.
 
kendi evinde rahatsız edilmeden kafa dinlemeyi istemek de kabahatmiş meğerse.yani bir de tahammülsüzlüğü eleştiren insanların bu kadar zararsız bir isteğe tahammülsüzlüğü de ayrı bir ironi
 
kendi evinde rahatsız edilmeden kafa dinlemeyi istemek de kabahatmiş meğerse.yani bir de tahammülsüzlüğü eleştiren insanların bu kadar zararsız bir isteğe tahammülsüzlüğü de ayrı bir ironi

İnsanlar bazen gerçekten öyle düşündükleri gibi değil, sırf polemik oluşturmak için böyle yazıyor. Kaç kere soru sordum sakin sakin. Vergi kaçakçısı nedir dedim. (Ne yani seyyar satıcı olmasın da hırsızlık mı yapsın'a istinaden) El cevap: Acaba nedir nedir.

Yani diyeceğim o ki herkes doğrularını savunsa başım gözüm üstüne de neyi savunduğunu bilmeden muhalefet yapanlara anlatsan ne yazar.
 
Öncelikle hayırlı cumalar kimse çocukların usulune göre oynamasına bişey demiyor bizde çocuk olduk benimde erkek kardeşim var yerinde duramayan birisiydi hala öyle ama sadece bize karşı öyle çevreye karşı öyle degildir eskiden şimdiki çocuklar saklambaç,istop,körebe,evcilik gibi oyunları oynamıyor maalesef aksine şimdiki oyunları kesmeli,kırmalı,küfürlü oyunlar bu çocuklar neden küfreder ya aileden yada çevresinden böyle görüyorlar erkek çocugu küfür ettigi için sevinen anne gördüm erkek dedigin böyle olur diyor geçen gün bi olaya şahit olduk annemle beraber bu çocukların yaşı daha en fazla 12 civarı en küçügüde 9 civarı bunlar bi kavga çıkartılar ellerinde bıçak seni kesecem diyor karşı tarafa düşünün yaşları 9 ile 12 yaş arası esnaflar zor ayırdı sabah ezanı okununcaya kadar sokakta kalan çocuklar vardı karınları bile hic acıkmıyordu bu cocukarın düşünün tekrar söylüyorum çocuklara oyun oynamayın diye birşey söylemiyoruz saklambaç oynasınlar körebe oynasınlar evcilik oynasınlar ama vurdulu kırdılı küfürlü oynamasınlar demek istedigimiz bu aslında fakat bu oyunları oynayan çocuklar yok artık ağızlarına küfürleri sakız gibi dolamışlar.
 
Kimseye cevap vermek zorunda hissetmiyorum kendimi. Bazilarina cevap veririm, bazilarina vermem, bazilarina da alayli cevap veririm. Bu benim secimimdir. Cevap vermiyorsam bil ki, tarzinda ve uslubunda yanlis birseyler vardir. Sunu da ekleyeyim banlanmis ve suan cevap veremeyecek arkadaslarin arkasindan konusmak cok yanlis. Bu da sanirim kisiliginin bir gostergesi. Kanli bicakli da olsak bu benim asla yapmayacagim birsey. Ayrica beni cok sevdin sanirim bana gonderme yapmadan duramiyorsun ama ben sana cevap vermeden durabiliyorum. Insanlarin hayatinda "gurultu"den cok daha onemli sorunlar var. Bunu aklinin bir kosesine yerlestir.
 
Ozlemisim Turkiye'yi. Ozlemisim simiti, kokoreci, gurultuyu. Insan gurbette yasayinca daha bir guzel geliyor. Neyse ki tatile geliyorum yakin zamanda.

Son olarak, Sener Sen'in Zugurt Aga filmini tavsiye ederim.
 
İnsan hakları, emeğe değer verme, insanlık, ekmek parası..Bütün bu kavramları biliyoruz da bir 'SAYGI'yı öğrenemedik.Bu forumdaki kavgalar da hep bu yüzden çıkıyor gördüğüm kadarıyla.Evet sokak satıcıları da evine ekmek götürmek zorunda, onlar da yoruluyorlar, onlara da anlayış göstermek lazım.Ama başkalarının haklarına saygı göstermek zorunda.Bizim özgürlüğümüz başkalarının haklarının başladığı yerde biter.Herkes ev hanımı değil; gece çalışanı, çok önemli sınavlara hazırlananı, uyuyan bebeği, hastası, migreni tutanı, gürültüye tahammül edemeyecek kadar yorgunu da var.Üstelik bunların olmasına gerek bile yok, sadece gürültü sevmediği için bile rahatsız olabilir.Bir doktor, manav, fabrikada çalışan işçi, öğretmen nasıl başkalarını rahatsız etmiyorsa çalışırken onlar da etmemek zorunda.Herkes çocuk oldu evet. Hatta ben çook aşırı yaramaz bir çocuktum.Benden iki yaş küçük erkek kardeşim var, ikiz gibi büyüdük.Evimizin hiç toplu olduğunu hatırlamam.Bütün oyuncaklarımızla beraber mutfakta vs. de ne kadar tencere tava var çıkarır oynardık.Kimse bize bakmak istemezdi, bakıcıları kaçırırdık :27: Ama hiç bir zaman başkalarının bizi şikayete geldiğini hatırlamam.Ortalığı yıksak çıt çıkartmayan annem, gürültü yapınca kızardı çünkü.Misafirliğe gidince uslu uslu otururduk hep.Sokakta da koştuk oynadık.Ama hiç bir zaman cırlamadık, ciyaklamadık.evet oyunda sesimizin yükseldiği oldu ama bu kimseyi rahatsız etmezdi.Sitedeki herkes çok severdi bizi (: .Afedersiniz ama burdaki konu yine yeniden 'saygı'. Ailem bana o yaşta öğretmiş saygı duymayı, başkalarını rahatsız etmemeyi. Okkuldaki çocuklarda çocuk ama kuarl koyunca dinliyorlar.Hiç sınıfta doğası gereği koşup zıplayan hoplayan bas bas bağıran çocuk duymadım ben(annem de babam da öğretmen).Burda bir kaç arkadaş onların çocuk olduklarını laftan anlamadıklarını söylemiş de, çok şaşırdım.Kural koyunca, ve bu kurallar yeterince keskin olursa bal gibi de uyuyorlar, kimse kusura bakmasın.
 
satıcı sesini pazarda duyursun çarşıda duyursun ana caddeye çıkıp tezgahını kursun da bi zahmet kapımın önünde yarım saatte bir bağırmasın.ayrıca evet sokaktaki çocuklar gürültü kaynağı ne dememi bekliyordunuz ki?okul,çalışma ve uyku düzenimden dolayı sizin kadar hümanist düşünemiyorum malesef.ayrıca bahsettiğim çocuklar "oyun" olsun diye evimin karşısındaki askeri lojmanlara torpil atan çocuklar.gırtlak sıkmak az değil mi sizce de?

Cocukların aılelerınden gorduklerı terbıyeyı tartısıyorsunuz sonucta. madem onlar torpıl atan cocuklar gırtlak sıkarak bızde cocukların ''terbıyesızlıgıne'' canak tutmus oluruz dıye dusunuyorum. mecazı anlamdada olsa.
o cocukların aılelerınden gorduklerı oysa cocukların gırtlagını sıkmak mı cozumdur??

Sızın kapınızın onunde bagırmasın, bızımkınde bagırmasın. komsununkınde bagırmasın.
o zaman buraya konu acmak yerıne zabıta mudurlugune dılekce yazın. vıcdanınız rahatsız edılmemeyı daha onemlı goruyorsa.

sızı yargılamıyorum, oyle bı hakkımda dusuncemde yok. ınsanın rahatsız edılmemesı en dogal hakkı dıye dusunerek o dılekceyı yazıp bunun durdurulması ıcın caba verebılırsınız. ama mesela ben bunu yapamam. bunu rahatsız olmadıgım ıcın degıl vıcdanım kaldırmadıgı ıcın yapamam. herkesın dusuncesı farklı dıye ozellıkle yazmıstım. saygım var dıye belırtmıstım okuduysanız.

okul calısma uyku duzenınıze gore yorgun, dınlenmek ıstıyor olmanız evet cok normal.ama benımde soylemek ıstedıgım boyle bır duzen varsa bız burda tartısarak hıc bır sonuc elde edemeyız.! sız gıdıp yetkılı mercılere bıldırın sıkayetınızı.

ben humanıst dusundugumude ıddıa etmıyorum. bende ınsanlar kaynassın herkes bagrıssın modunda gezmıyorum.
ama benım kafa yapıma gore rahatsızlık sevıyem dusuk. bıraz daha anlayısla karsılamaya calısıyorum dıyelım.

bızım burda mesela gecenlerde yaslı bır amca arka tarafta sahur vaktı cok yuksek sesle tv ızlıyordu. kulakları duymuyor cıhazı olmasına ragmen adamın bırısı oyle kufurler edıp oylesıne bagırdı bırseyler fırlattı kı tv nın sesınden cok herkes adamın sesınden rahatsız oldu. kufurlerınden. burdada oluyor. sabah 6 da 3 aylık bebek aglıyor dıye yeter sus dıye bagıranlar var. ama bagıranlardan daha cok rahatsız olunuyor malesef.
 
Son düzenleme:
Back
X