Hırsızı öpüp başınıza koymanız lazım. Ben kötü doğuda 1 yılın 8 ayını tek başıma kalarak geçirdim. Benim eşim de asker, sürekli karakolda ya da görevde olurdu. Asker aileleri olarak küçük bir ilçede herkes evimizi, eşlerimizin işe gidip gelme saatlerini, görev yerlerini, kaç gün kalacaklarını bilirlerdi.
İlk başlarda bende korkardım. 1 hafta evin dış kapısını geçin, yatak odamın kapısı kilitli uyudum. Terör bölgesi olduğundan ne olur ne olmaz diye eşim göreve giderken yedek silahını bana bırakır giderdi. Üç gün silah çekmecede açık ve dolu vaziyette uyudum. Çıt sesi çıksa uyanırdım. Baktım ki korkum beni ele geçiriyor, dur demeye karar verdim.
Önce silahı dolaba kaldırdım, sonra yatak odamın kilidini açmaya başladım. Onun haricinde camlarım hep kapalı, dış kapım gece gündüz kilitli olurdu. Zamanla da tek kala kala alıştım bu duruma. Bazen hoşuma bile gittiği oluyordu hatta.
Bir hobi edinmenizi öneririm. Örgü, nakış, resim vb. Birşeyle kendinizi oyalamalısınız. Anneniz her ne kadar ben yanından ayrılmam diye söz vermiş olsa da onun da kendi hayatı, kendi düzeni olduğunu unutmamalısınız. Üstelik aranızda bir apartmanlık mesafe varmış. Ara sıra annenizde kalırsınız ya da o size gelir. Ama eşiniz gelene kadar sizle kalmasını beklemek haksızlık olur.
Eşiniz yurt dışı görevinden gelip başka bir doğu iline de atanabilir. Evinizi de götürmeyi düşünürseniz anneniz de yine sizinle mi gelecek? Bir an önce tek başına kalmaya alışmalı, askerle evli birisi olarak bu tür yalnızlıklara alışmanızı tavsiye ederim.
Kolaylıklar diliyorum
