Oturduğumuz yerden konuşmak kolay mı geliyor diye size yol göstermeye destek olmaya çalışan kadınlardan biri olarak kendimi sorguluyorum. Tam üç tane çocuk, destek olmak yerine köstek olmayı seçen bir aile, dört kişilik ailesine tek başına yetememekten korkan bir anne, ruh hastası bir koca, çeşitli engeller, imkânsızlıklar, şunlar bunlar... Mutlaka zor, derecesini anlayamayız bile, ama işte, "ama"lar var bence.
Siz bir anne olarak elbette çocuklarınızın daha iyi şartlarda yetişmesini istersiniz. Deseydiniz ki "eşim berbat bir kocaydı, ama çocuklarına karşı babalık vazifesini elinden geldiğince yerine getirecektir" deseydiniz konunuz bizlerin de vicdanını bu denli rahatsız etmezdi. Derdik ki kadın çocukları daha düzgün bir hayat sürebilsin diye onlardan ayrılmayı göze alıyor. Ama eşinizin ne biçim bir insan olduğu ortada. Babalığının bilincinde olan bir erkek için üçüz çocuk çok zor olacakken eşinizle acaba nasıl bir ortamda büyüyecekler, nelere şahit olacaklar, şiddetin kaç türlüsünü tadacaklar, rezil babalarının yediği haltları normalleştirerek nasıl bir ahlâk anlayışına sahip olacaklar, size karşı nasıl düşmanca dolduruşa getirilecekler... Ki bütün bunlar kötünün iyisi olasılıklar da olabilir, belki de siz her şeyi kuzu kuzu kabul edip hukuki haklarınızı kaybettiğinizde eşiniz çocukları başından atıp hayatına laylaylom devam edecek. Siz daha iyi bilirsiniz ama bence bu olasılık daha bile kuvvetli. Erkeklerle adını şu an burada yazmak istemediğim şekilde ilişki kuran kadınlar olacaktır eşinizin hayatında, ve çocuklar hep pürüz olarak kalacak o hayatta...
Boşanmazsanız ve aynı evde yaşamaya devam ederseniz neler olur diye düşünmektense biraz da bunları düşünseniz. Çünkü boşanıp boşanmamak, aynı evde yaşayıp yaşamamak bir yerde tercih sayılır, ama üç çocuğunuzu o adama emanet ederseniz olabilecekler az çok belli sanki...
Bir anne için çok zor kararlar, çok hayati yol ayrımları bunlar. Siz kendinizin ve eşinizin sınırlarını elbette daha iyi bilirsiniz, ama bende her şeyin kolayına kaçmak isteyen bir kadın intibası uyandırdınız. Hayat sizin hayatınız tabii, ama siz bu şekilde hareket etmekle sadece kendiniz anne olarak fedakarlık yapmış olmazsınız, çünkü en büyük ceremeyi o üç yavru çekecek, ve izlerini hayat boyu taşıyacak, bunu çok iyi düşünmenizi istedim sadece, bu yüzden vicdanınızı rahatsız ettim.
Size nerelere başvurabileceğiniz, kimlerden yardım talep edebileceğiniz, şu durumdaki bir kadın ve anne olarak hangi haklara sahip olduğunuz, kocanızdan neler talep edebileceğiniz söylendi, ama dikkate almadınız. Umurunuzda olsa inanın o akıl vermelerin arkası da gelir, akıl akıldan üstündür sonuçta, bu forum da bu yüzden var zaten. Belki siz yine dönüp dolaşıp aynı kararı verirsiniz, ama en azından elinizden geleni yapmış, her yolu denemiş olursunuz. Belki bu yardımlarımız hiçbir işe yaramaz, ama yarın ölesiye pişman olduğunuzda dersiniz ki evet üzgünüm, paramparçayım, ama her şeyi denedim olmadı, elimden bir şey gelmedi dersiniz. Şimdi bir nebze kolay geliyor olabilir, ama siz üç evlat annesisiniz, yarın öbür gün ne kadar sarsılacağınız, ne kadar özlem duyacağınız açık. O gün gelince en azından "keşke şunu da deneseydim, belki Allah bir kapı açardı da çocuklarımı ben büyütürdüm" diye kafanızı duvarlara vurmazsınız.