• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Bir insan bu kadar takıntılı olabilir mi ?

Ya benim anlamadigim şu...tamam uzatmissiniz zaruri olarak. Düğün olacağını Kolsuz giyeceginizi bilmiyor musunuz...hadi o da oldu kolları kaldırıp oynamak neyin nesi.
Madem uzattiniz Kolsuz giymiyeceksiniz ya da oynamayacaksiniz.
Hem Karnım doysun hem pastam dursun.
Bunun obsesiflikle bir alakası yokki her kadın rahatsız olur böyle birseyin gozukmesinden.
Rahatsızlık duyacağınız birseyi bile bile yapmak bu.

anlamadınız sanırım kollarımı kaldırarak oynamadım gayet dikkatliydim oynarken. aynı zamanda tedirgindim.koltukaltı kıllarım da göründü meydana çıktı demiyorum. ya olduysa ya farkedildiyse diye takıntı yapıyorum.pastayla doymakla ne ilgisi var .başta da belirttim zaten.aksilikler yüzünden bu duruma düştüm.oynamaya da zorla kaldırıldım. lütfen zaten pişmanlığım bana yetiyor olumsuz eleştiri kaldıramayacağım.
 
bende sizin gibi takıntılı biriydim evlenmeden önce. ..
hatta bi keresinde dans grubumuzla bir yerde gösteri yapmıştık ve ben yanlış bi ayak atmıştım yani yanlış dans etmiştim hata yapmıştım .. izleyenler anlamamis bile hata olduğunu.. ben eve geldikten sonra çok ağladım rezil oldum diye günlerce dert ettim bunu kendime . .
inanirmisin şimdi gülüyorum buna evliligimde o kadar çok sorun la karşılaştım ki bazen diyorumki küçük çocuk artık büyüyor kafasına vura vura hayatı öğreniyor insan. .. önceden dert ettiğin şeyler komik geliyor keşke sizin şuanki derdiniz bende olsa. .. tek derdim koltuk altım görün dü olsa bunun için neler vermezdim. .. Hayat insanı farkında olmadan büyütüyor nelere alisiyorsunuz ama zayıf bir karakter olduğum için suan 4 senelik evlilikte 40 yıl gibi yıprandım. .. siz benim yaptığım hatayi yapmayın önce silkelenip kendinize gelin piskolojik yardım alinnn. ..

çok teşekkür ederim umarım kısa zamanda her şey yoluna girer evliliğinizde.
 
İlk şey şu ki zihin bir varlık değildir. Sadece düşünceler vardır.
İkincisi; düşünceler senden ayrıdır, senin doğanla bir değildir, onlar gelir ve gider -sen kalırsın, sen devamlılık gösterirsin. Sen gökyüzü gibisindir: o asla gelmez, asla gitmez, her zaman oradadır. Bulutlar gelir ve gider, onlar anlık fenomenlerdir, sonsuz değillerdir. Bir düşünceye tutunmaya çalışsan bile uzun süre onda kalamazsın; o gitmelidir çünkü onun kendi doğumu ve ölümü vardır. Düşünceler senin değillerdir, sana ait değillerdir. Onlar sadece ziyaretçi olarak gelirler fakat ev sahibi değillerdir.
Derin bir şekilde izle o zaman ev sahibi olursun ve düşünceler ziyaretçiler olur. Ve ziyaretçi olarak güzellerdir fakat ev sahibi olduğunu unutursan ve onlar ev sahibi haline gelirlerse karmaşaya düşersin. İşte cehennem budur. Evin efendisi sensin, ev sana ait fakat misafirler efendi haline gelmişlerdir. Onları kabul et, onlarla ilgilen fakat onlarla özdeşleşme yoksa efendi haline gelirler. OSHO
 
Eğer dusunmemeye calisirsan bunu basaramazsin.Hatta dahada artar.Düşünceleri durdurmak imkânsız ve insanlar günde %80 gibi bi oranda hep olumsuz dusunur.Mesela bi yerin acirsa oraya odaklanirsin.Sağlam sağlıklı olan biseye odaklanamayiz bu dogamizda var.Ortalıkta dolaşan olumlu düşünün sloganları çabaları boşuna mi saniyosun.Çünkü herkes olumsuz düşünmekten muzdarip.Bu yonunle barismadan basaramazsin.İlaçlarla belki ama buda hiç doğru değil.Aklından geçen düşüncelerle özdeşleşme onlar akıp gider doğası bu.Sen onu yok etmek istedikce o dahada buyur kacari yok çünkü ona odaklaniyosun.Böyle düşündüm şöyle düşündüm ay bunları nasıl Düşünürüm vs...
Her aklımdan geçeni anlatsam gülmekten bi hal olursun..Velhasıl o düşünceleri senden ayrı akan hatta akması gereken biseymis gibi düşün.Gökyüzünden birsuru karabulutlar geciyo ama bak arka plan hep tertemiz.Bulut geliyo ve geciyo yağmur için şart.Onlarin gelip geçmesine kabul vermek yerine onlara tutunsaydi kirli bi gökyüzü veya onları kovsaydi kurak bi dünya olurdu.Çok uzattim kısacası senden ayrı bisey akıp gidiyo buna kabul ver onlara yapışma savaşma.Bak bu konuda osho nun yazısını paylaşım...

çok teşekkürler uğraşıp uzun uzun yazmışsınız.ben kendimi bildim bileli karamsar bir ruh yapısına sahibim zaten.her şeyde ama her şeyde önce olumsuz düşünürüm.hep en kötüsünü aklıma getiririm malesef.bu da biraz özgüvensizlikle de alakalı.tekrar psikiyatri uzmanına görünmeyi düşünüyorum.bakalım yenebilecek miyim bu hastalığı.tekrar teşekkür ederim.
 
İlk şey şu ki zihin bir varlık değildir. Sadece düşünceler vardır.
İkincisi; düşünceler senden ayrıdır, senin doğanla bir değildir, onlar gelir ve gider -sen kalırsın, sen devamlılık gösterirsin. Sen gökyüzü gibisindir: o asla gelmez, asla gitmez, her zaman oradadır. Bulutlar gelir ve gider, onlar anlık fenomenlerdir, sonsuz değillerdir. Bir düşünceye tutunmaya çalışsan bile uzun süre onda kalamazsın; o gitmelidir çünkü onun kendi doğumu ve ölümü vardır. Düşünceler senin değillerdir, sana ait değillerdir. Onlar sadece ziyaretçi olarak gelirler fakat ev sahibi değillerdir.
Derin bir şekilde izle o zaman ev sahibi olursun ve düşünceler ziyaretçiler olur. Ve ziyaretçi olarak güzellerdir fakat ev sahibi olduğunu unutursan ve onlar ev sahibi haline gelirlerse karmaşaya düşersin. İşte cehennem budur. Evin efendisi sensin, ev sana ait fakat misafirler efendi haline gelmişlerdir. Onları kabul et, onlarla ilgilen fakat onlarla özdeşleşme yoksa efendi haline gelirler. OSHO

Tekrar teşekkür ederim.gerçekten anlamlı bir yazı.çok iyi geldi bana
 
Şeytan seninle dalgasını geçmiş vesvese vermiş zayıf karakterin ile ona yenik düşmüşsün .
 
Insanin ruhunun ve beyninin hasta olmadı çok ağır bilirim. OKB teşhisi yaklaşık 1 ay oncr koyuldu bana da. Hamilelik takıntısı benimki de her hafta ultrasona girip her hafta kan testi yaptiriyorum. Bunun dışında hiç bir hayatım yok. Herşey negatif olmasına rağmen bu korku hep benimle. Sizi cok iyi anlıyorum. Ve takıntı hastalığı yani OKB herkesin bir dönem de olsa yasayabilecegi bi durum. senin takıntın bana göre daha iyi sukret. Allaha emanet ol.
 
Bitmiş gitmiş bayan gören olduysa da gördüler ne yapalım....altı üstü kıl herkeste var sallayın.

Bilemedim , bence tedaviye devam edin.

Çerçöp şeylere kafa takmanın bence tetikleyicisi boşluk, işsizlik, kendini çok dinlemek. Okulda daha zor seçmeli dersler al, ne bileyim spora yazıl, hobi edin, daha çok kitap oku, daha çok sosyalkeş. Kafaya takacak vaktin olmazsa takmazsın.
 
sizden daha takıntılı olanlar var burada konu açanlar olmuştu bende çok takıntılıyım
 
Bendede var tedavi goruyorm efexlor diye bi ilaç kullanıyorum bakalım ne olacak
 
Back
X