- 3 Eylül 2012
- 21.855
- 57.526
- 798
- Konu Sahibi nomunomuchua
- #1
Evet hayatımda her şey böyle ilerliyor.
Bir istediğime kavuşmak için başka bir şeyden vazgeçmem gerekiyor.
İkisine aynı anda sahip olamıyorum.
Yani bir sıkıntımdan kurtulmak için yeni bir sıkıntı sahibi olmak zorunda gibiyim sanki.
Onu al bunu ver dercesine.
Hep bir takas yapmak zorunda kaldım.
Ve hiç tam anlamıyla mutlu olamadım bu yüzden.
Sevdiğim şehirde sevdiklerimle güzel bir iş ortamındaydım, eşimden ayrı çok sıkıntılı bir evliliğim vardı.
Eşimle birleştim evliliğimdeki büyük sorunlar bitti derken nefret ettiğim o şehirde yaşamam gerekti, sevdiklerimden, güzel iş ortamımdan vazgeçmem gerekti bunun için.
Eşimin bir sürü iyi özelliği olsa da başkalarının eşlerinin karısı ne isterse gözü kapalı yapmasına, sorgusuz sualsiz sadece karısının mutluluğunu gözeterek yaşamasına hep imrenirdim.
Derken eşimin şeytana uyduğunu, saçmaladığını ve bizi borç içinde bıraktığını öğrendim.
Ondan çok emin olduğum bu konuda beni ciddi hayal kırıklığına uğrattı.
Yalvardı, ağladı affet dedi, her şey senin istediğin gibi olacak dedi ve yıllardır ondan duymak isteyip de
duyamadığım ne varsa duydum. İlginç bir şekilde samimi geliyor.
1 buçuk aydır her şey benim istediğim gibi, abartılı tepkiler verip haksız dahi olsam hep sakin, hep alttan alır hali var. Bir şey sorsam ne yapalım diye cevabı sen nasıl istersen, sen ne dersen o..
Ben bunu pek duyamazdım. Duyması öyle güzelmiş ki..
Karşımda dilinden dökülenlerle hep görmek istediğim o adam, ama buna kavuşmak için de birikimlerimizi verdim. 3 yıla yakın borç ödeyeceğiz.
Eşimin bu halini kazanmak için de bir şeyler kaybetmem gerekti yani..
Yarım yarım her şey, ohhh be diyemeden yaşıyorum.
Bugüne de şükür çok şükür..
Allah bugünümüzü aratmasın.
Ama düşününce üzülüyorum.
Hep böyle mi olacak?
Bir istediğime kavuşmak için başka bir şeyden vazgeçmem gerekiyor.
İkisine aynı anda sahip olamıyorum.
Yani bir sıkıntımdan kurtulmak için yeni bir sıkıntı sahibi olmak zorunda gibiyim sanki.
Onu al bunu ver dercesine.
Hep bir takas yapmak zorunda kaldım.
Ve hiç tam anlamıyla mutlu olamadım bu yüzden.
Sevdiğim şehirde sevdiklerimle güzel bir iş ortamındaydım, eşimden ayrı çok sıkıntılı bir evliliğim vardı.
Eşimle birleştim evliliğimdeki büyük sorunlar bitti derken nefret ettiğim o şehirde yaşamam gerekti, sevdiklerimden, güzel iş ortamımdan vazgeçmem gerekti bunun için.
Eşimin bir sürü iyi özelliği olsa da başkalarının eşlerinin karısı ne isterse gözü kapalı yapmasına, sorgusuz sualsiz sadece karısının mutluluğunu gözeterek yaşamasına hep imrenirdim.
Derken eşimin şeytana uyduğunu, saçmaladığını ve bizi borç içinde bıraktığını öğrendim.
Ondan çok emin olduğum bu konuda beni ciddi hayal kırıklığına uğrattı.
Yalvardı, ağladı affet dedi, her şey senin istediğin gibi olacak dedi ve yıllardır ondan duymak isteyip de
duyamadığım ne varsa duydum. İlginç bir şekilde samimi geliyor.
1 buçuk aydır her şey benim istediğim gibi, abartılı tepkiler verip haksız dahi olsam hep sakin, hep alttan alır hali var. Bir şey sorsam ne yapalım diye cevabı sen nasıl istersen, sen ne dersen o..
Ben bunu pek duyamazdım. Duyması öyle güzelmiş ki..
Karşımda dilinden dökülenlerle hep görmek istediğim o adam, ama buna kavuşmak için de birikimlerimizi verdim. 3 yıla yakın borç ödeyeceğiz.
Eşimin bu halini kazanmak için de bir şeyler kaybetmem gerekti yani..
Yarım yarım her şey, ohhh be diyemeden yaşıyorum.
Bugüne de şükür çok şükür..
Allah bugünümüzü aratmasın.
Ama düşününce üzülüyorum.

Hep böyle mi olacak?