Ağlayacak bir durum yok ortada,ortak yaşam alanlarına tüm daire sakinleri saygılı olmak zorunda.
Ben mesela, normalde dokunsal biri olmama rağmen hayvanlara dokunmayı sevmem,
alışkın değilim.
Hele kedilerin sırtındaki omurgayı hissetmek beni rahatsız ediyor.
Elbette hayvan düşmanı değilim ama bir hayvansever de değilim daha doğrusu uzaktan sevenlerdenim ve de titiz biriyim; evimde,kapımın önünde hoşlanmam kıldan, tüyden bu da beni kötü biri yapmaz.
Şehirde,nispeten daha steril ortamda büyüyen ve kedi,köpek besleme kültürü olmayan ailelerin çocuklarıyız biz.
Bununla birlikte oğlum nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde tam bir hayvansever,
evde et piştiğinde kalan etli kemik parçalarını dışarıya,hayvanların yemesi için bırakırız,yazın su kapları koyarız oğlumla,bazen mama alır dağıtırız.
Kısacası benim hayvan sevgim bundan ibaret,
bu da benim tercihim.
Nasıl bizim evde hayvan besleyen ve onları evladı gibi görüp kızım,oğlum diyen sizleri eleştirme ve yadırgama hakkımız yoksa; sizin de ortak yaşam alanlarına saygılı olmanız ve kedinizden rahatsız olabilecek insanları dikkate almanız gerekir.
Kısacası evcil hayvanınızı apartmana salmaya hakkınız yok, tasmasını takıp dışarda gezdirmeniz en doğrusu.
Tepkilere kızıp karşı tepki vermeniz sorunu çözmeyeceği gibi daha fazla ateşleyecektir.