Rüya Yorumları Biri Şeytanlı korku filmi gibi, diğeri çok ilginç 2 rüyam

Tenebre

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
15 Kasım 2011
89
22
Hayatım boyunca gördüğüm en ilginç 2 rüyayı 1 hafta içinde birkaç gün arayla gördüm paylaşmak istedim. Yorumlayabilecek biri olursa çok sevinirim..

Korku filmi gibi olanla başlıyorum..
Rüyamda daha gencim, okula gidiyorum (şu an 25im). Okul dönüşünde arkadaşımla eve gidiyoruz, gündüz ama hava baya sıkıntılı, hani sarımtırak olur ya öyle.. Yüksek bir yokuştan geçiyoruz ve inince sol köşede küçük bir takı dükkanı görüyoruz, giriyoruz ve orda büyük siyah taşlı bir yüzük beğeniyorum ama yanımda para olmadığını fark ediyorum. Arkadaşıma diyorum sen burda bekle başkası almasın, ben eve gidip para alacağım.. Eve varıyorum, ev gerçek hayattaki evim değil. Evin kapısından içeri girince bir oda, baya geniş. Odanın içi hafif sisli, önümde 2 tane kapı var yanyana, eşya yok, sadece sağ kapının sağ üst köşesinde küçük asılan duvar dolapları olur ya ondan var, kapılar birbirlerine yaklaşık 1 metre uzaklıkta. Sol kapıdan girilen odada annemin olduğunu biliyorum o kapıya yöneliyorum, tam elimi kapı koluna uzatırken görünmeyen bir şey beni yakamdan 1 metre kadar havaya kaldırıyor, nefes alamıyorum, bağırmaya çalışıyorum bağıramıyorum ama hala kapıya uzanmaya çalışıyorum fakat o an içimden onun Şeytan olduğu hissi geçiyor. Sonra beni bırakıyor ve yere düşüyorum, hızlıca odaya giriyorum. Odada eşya olarak sofalar var, sofalar pis ve çok eski, oda çok karanlık, yerde annem sırtüstü yatıyor ama ölü gibi, yüzünün rengi değişik ve uyuyor sanki. Anneme gidip sarsıyorum "Anne kalk Şeytan burda, beni almaya geldi" diyorum 4-5 kez ama uyanmıyor. Ondan sonra odadan hızılıca çıkıp sağ kapıya yöneliyorum. Kapıdan girecekken kapının yanındaki dolabın kapağı kendi kendine açılıyor ve yere vesikalık bir foto düşüyor, alıp bakıyorum, çocukluk fotom olduğunu görüyorum ama fotoya baktıkça fotodaki yüzüm değişmeye başlıyor, korkunç bir hal almaya başlıyor. Fotoyu atıyorum ve içeri giriyorum, bu odada da sadece 1 sofa tam karşıda ve bir erkek yüz üstü yatıyor, kim olduğunu bilmiyorum ama içimden bir his güvenmemem gerektiğini söylüyor. Yaklaşıyorum ama uyandırmaya korkuyorum, rüya da orda bitiyor.


Gelelim ikinci ilginç rüyama :) bu rüya o kadar gercekciydi ki......

Evde koridorun penceresinden gökyüzüne bakıyorum (bu sefer ev gercekteki evim), hava çok güzel masmavi ve aydınlık, çok hafif beyaz bulutlar var ve ilginç olan, gökyüzü deniz misali balinalar yüzüyor, bu bulutlar da bir nevi dalga. Balinalar bana bakıp gülümsüyor ama gerçek hayattaki balinalar gibi değil de çizgi filmlerde animasyonlarda yuvarlak gözlü sevimli olurlar ya aynen öyle.. Annem de mutfakta (annem gercek hayattaki annem değil). Balinaları görünce ben anneme sesleniyorum, "anne çabuk gel" diye, o oyalanıyolar, tekrar sesleniyorum çabuk gel anne diye. Sonra geliyor, gökyüzünü gösteriyorum şunlara bak, nasıl olur diye.. Annem de diyor "burası paralel dünya buna alış, buraya geldiğinde diğer dünyayı unut". Daha sonra ben ve bir arkadaşım çimenlik bir yere gidiyor. Hava aynı şekilde masmavi, etraf yalnızca çimen, hicbir şey yok. 2 tane sandalye var, ben ve arkadaşım oturup gökyüzüne bakıyoruz. Bi anda bizden 20 metre kadar yukarda(tam üstümüzde değil, sağ tarafımıza doğru), turuncu, ışıldayan, çoook büyük bir anka kuşu beliriyor ayaklarını bana doğru kıvırıyor, ayaklarından bi anda boynuma doğru yıldırım geliyor ve anka kuşu konuşmuyor ama telepati yoluyla "bunu ömür boyu sakla, diğer dünyaya giderken yanında götür" diyor.. Yıldırımın ardından bi anda bi düğün gibi kalabalık ışıklı yerde aynı şekilde otururken buluyorum kendimi.. Boynuma bakıyorum altından, çok güzel büyük bir kolye. 1 karıştan biraz daha küçük, oval, bu oval boyna sağdan ve soldan 6 zincirle ayri yerlerden bağlanmış (o kadar güzel ki resim yeteneğim sıfır olmasına rağmen çizmeye çalıştım), o anda yanımda arkadaşımı farkediyorum, aynı kolyenin çelik veya metal neyse onda da var ama durumu çok kötü, birkaç zinciri kopmuş, paslanmış bir bölümü erimiş, kız da ağlıyor. Sonra ben eve gidip bu kolyeyi çıkarıyorum, kat kat poşetlere sarıyorum, dolabıma askıyla asıyorum ve aklıma yarın "esas dünya" ya döneceğim var sonra yatıp uyuyorum. Rüyam burda bitiyor, gerçek gibiydi, uyandığımda ne olduğunu anlayamadım, saatlerce kendime gelemedim hatta direkt dolabımda kolye aradım :S
 
X