- 15 Eylül 2017
- 92
- 90
- 3
- 34
- Konu Sahibi BirkulSinem
- #1
Herkese hayırlı huzurlu akşamlar dilerim. Rabbim yar ve yardımcınız olsun.
Daha önce iki defa içimi dökmüş ve güzel insanların iyi niyetli sözleri ve duaları ile teskin bulmuştum. Insan diğer yaratılanlarla sevgisini düşüncesini iyi niyetlerini bolusunce kalbi de cilalaniyor gözleri açılıyor. Tanımadığı insanların kederine nesesine ortak olan bütün güzel kalpli insanlar iki dünyada da mukafatlandirilsin ve Allah sizlerle sevdiklerinizle olsun ve sizi korusun daima.
Bu akşam kalbimi sıkan birşeyler mevcut. Yeniden...Daha önce yazdığım şeylerin özeti bir yıllık evliyim. Hayal edilenin dışında eşimle bir takım sorunlarımız oldu. Sıradan olacak belki ama 'boyle hayal etmemiştim'. 24 yaşındayım ve kalbi kırık akademik bir adımı dahi evliligimdeki sorunlar yüzünden atamayan ,bilmediğim bir semtte şehirde,ailemden uzak ve birkaç adım dünyada ,birkaç kitap, birkaç film karakteri ve iyi bir eğitim görüp hiçbir işe henüz yaramadığım fikriyle zihnimin olusune uzulmekten , silkinememekten kaynaklı depresif halden ibaret bir hayatım var. Bir çocuğum yok. Yani annelerimiz gibi yuvama çocuklarıma feda da etmedim kendimi. Erdemli sayılacak az işle meşgulüm. Kendime güvenimi yitirdim. Hayata tutunmak için harcadığım çabayı kendime harcasam dünyanin en mutlu ve başarılı insanı olurdum galiba. Esimi çok sevdim. Çok şeyi göze aldim onun için. Lakin bir sene sonra şu an elimde kalan sadece kırık kalbim ve bahsettiğim istemediğim bir 'kendim' .
Bu defa sorun farklilasti. Ben gitmek istedim eşim yoldan geri çevirdi. Samimiyetle özür diledigine inanmak istiyorum ; samimiydi. Tekrar eski zamanlardaki haline dönmüş görünüyor. Yine fazlaca söz veriyor ve güya herşeyin düzeleceğine inanıyor. Detaylandirmadigim bazı durumlar da dahil bir eşten kocadan beklenmeyecek davranışlarda bulundu. Herşeyin düzeleceğini söyledi ama gözlerinde hala ruh yok. Yüzü gülmüyor sanki hareketleri zorla yapılıyor gibi. Barismis artık herşey iyi olacakmış ama nedense yüzü asik bakışları donuk. Sevgiyle bakmıyor uzun süredir. Sevgiyle yaklaşmıyor ben hiçbir şey hissetmiyorum en azından. Sözleri ile zaten saygı sınırlarını çok aştı ve sevgiyle dolu bir kalbi kendisine iyi niyet dolu bir kalbi acı gözyaşı ve güvensizlikle doldurdu. Bunları söylediğimde ise gecistirip hiçbir cevap vermeden beni yine ortada bıraktı. Hiçbir şekilde ne teskin edebiliyor ne inandirabiliyor. Artık tek düşüncem var inandiramiyor çünkü konuşurken kendisine kendi de inanmıyor. Ne kadar uzulsem kahrolsam da yüreği buraya kadarmış. Beni yarı yolda bırakması belki de bu hikayenin sonu artık bilmiyorum. Ben ağlarken ben bunları düşünürken cevap vermemiş, gozyasimi silmemis ve yine uyuyor. Ne önemsiyor beni ne seviyor artık eminim.
Hayatta en acı tecrübe sevdiginizin sizi sevmedigini , aciniza, ilgi ihtiyaciniza , size ne olduğuna nelere suruklendiginize gün gün neye donustugunuze dunyanizda ve ruhunuzda parcalananlara aldirmayisi imiş. Ölüm acıdır ama ölüm kesindir. Acısı keskin ve kesindir oracıkta öldürür. Ama böyle sıkıntılar insanı ayakta ve yavaş yavaş curuterek öldürüyor. Hergun yaralayarak içinden tüketerek ve son yaşama isteği damlasini kurutana kadar pes etmeyerek ... öldürüyor. Kaderinizi psikolojinizi iyi sahiplenin. Iyi sahip çıkın kendinize. Allaha emanet olun.
Daha önce iki defa içimi dökmüş ve güzel insanların iyi niyetli sözleri ve duaları ile teskin bulmuştum. Insan diğer yaratılanlarla sevgisini düşüncesini iyi niyetlerini bolusunce kalbi de cilalaniyor gözleri açılıyor. Tanımadığı insanların kederine nesesine ortak olan bütün güzel kalpli insanlar iki dünyada da mukafatlandirilsin ve Allah sizlerle sevdiklerinizle olsun ve sizi korusun daima.
Bu akşam kalbimi sıkan birşeyler mevcut. Yeniden...Daha önce yazdığım şeylerin özeti bir yıllık evliyim. Hayal edilenin dışında eşimle bir takım sorunlarımız oldu. Sıradan olacak belki ama 'boyle hayal etmemiştim'. 24 yaşındayım ve kalbi kırık akademik bir adımı dahi evliligimdeki sorunlar yüzünden atamayan ,bilmediğim bir semtte şehirde,ailemden uzak ve birkaç adım dünyada ,birkaç kitap, birkaç film karakteri ve iyi bir eğitim görüp hiçbir işe henüz yaramadığım fikriyle zihnimin olusune uzulmekten , silkinememekten kaynaklı depresif halden ibaret bir hayatım var. Bir çocuğum yok. Yani annelerimiz gibi yuvama çocuklarıma feda da etmedim kendimi. Erdemli sayılacak az işle meşgulüm. Kendime güvenimi yitirdim. Hayata tutunmak için harcadığım çabayı kendime harcasam dünyanin en mutlu ve başarılı insanı olurdum galiba. Esimi çok sevdim. Çok şeyi göze aldim onun için. Lakin bir sene sonra şu an elimde kalan sadece kırık kalbim ve bahsettiğim istemediğim bir 'kendim' .
Bu defa sorun farklilasti. Ben gitmek istedim eşim yoldan geri çevirdi. Samimiyetle özür diledigine inanmak istiyorum ; samimiydi. Tekrar eski zamanlardaki haline dönmüş görünüyor. Yine fazlaca söz veriyor ve güya herşeyin düzeleceğine inanıyor. Detaylandirmadigim bazı durumlar da dahil bir eşten kocadan beklenmeyecek davranışlarda bulundu. Herşeyin düzeleceğini söyledi ama gözlerinde hala ruh yok. Yüzü gülmüyor sanki hareketleri zorla yapılıyor gibi. Barismis artık herşey iyi olacakmış ama nedense yüzü asik bakışları donuk. Sevgiyle bakmıyor uzun süredir. Sevgiyle yaklaşmıyor ben hiçbir şey hissetmiyorum en azından. Sözleri ile zaten saygı sınırlarını çok aştı ve sevgiyle dolu bir kalbi kendisine iyi niyet dolu bir kalbi acı gözyaşı ve güvensizlikle doldurdu. Bunları söylediğimde ise gecistirip hiçbir cevap vermeden beni yine ortada bıraktı. Hiçbir şekilde ne teskin edebiliyor ne inandirabiliyor. Artık tek düşüncem var inandiramiyor çünkü konuşurken kendisine kendi de inanmıyor. Ne kadar uzulsem kahrolsam da yüreği buraya kadarmış. Beni yarı yolda bırakması belki de bu hikayenin sonu artık bilmiyorum. Ben ağlarken ben bunları düşünürken cevap vermemiş, gozyasimi silmemis ve yine uyuyor. Ne önemsiyor beni ne seviyor artık eminim.
Hayatta en acı tecrübe sevdiginizin sizi sevmedigini , aciniza, ilgi ihtiyaciniza , size ne olduğuna nelere suruklendiginize gün gün neye donustugunuze dunyanizda ve ruhunuzda parcalananlara aldirmayisi imiş. Ölüm acıdır ama ölüm kesindir. Acısı keskin ve kesindir oracıkta öldürür. Ama böyle sıkıntılar insanı ayakta ve yavaş yavaş curuterek öldürüyor. Hergun yaralayarak içinden tüketerek ve son yaşama isteği damlasini kurutana kadar pes etmeyerek ... öldürüyor. Kaderinizi psikolojinizi iyi sahiplenin. Iyi sahip çıkın kendinize. Allaha emanet olun.