boşa giden yıllarım, evlilik ve gelecek hakkında

pupatya

Üye
Kayıtlı Üye
15 Şubat 2021
8
3
32
aslında başlık 'evlenen arkadaşlarım benden kaçıyor' olacaktı ama son anda değiştim çünkü bu başlığın altında yatan derin psikolojik sorunlarım var.. öncelikle psikolog, psikiyatrist veya terapist okuyup yorumlarsa çok sevinirim çünkü seanslar çok pahalı gidemiyorum..

çocukluk ve ergenlik yıllarım aile içi şiddet, aşırı içine kapanık ve maddi anlamda zorluk çekerek geçti. kısacası çocukluğumu eğlenerek geçiremedim. tam tersi korku, tedirgin ve güvensizlik duygusu içime kadar işledi. üniversite yıllarım hiç istemediğim bir yerde, küçük, tabiri caiz izole bir şehirde geçti. verimli değil, aksine dümdüz üniversite yılları. ne festival, ne kültür-sanat, ne de gezme tozma vardı (gerçi burda benim içime kapanıklığımda cabası idi) yani her arkadaşım gibi bende İstanbul'da yaşamak- okumak isterdim ama olmadı. mezun olduktan sonra ani bir kararla yurtdışına staj yapmaya gittim ve hayatımın dönüm noktası oldu. hayatı orda tanıdım desem yeridir. köyden inmiş şehire havası ile 1 yılım gezme tozma, eğlenme, gece partileri, kültür turları, konserler vs derken hayatımın en güzel yılını yaşadıktan sonra memleketime kesin dönüş yaptım. küçük bir şehir ve aşırı aile baskısı üzerine birde pandemi vurunca, e birde işsiz ben, kendimi aşırı depresyonda buldum. yaşım 28 ve düzenli bir hayatım yok. evlilik düşünmüyorum (oraya geleceğim) sürekli ve sürekli 18 yaşımı düşünüyorum, geçmişe takılıp kalıyorum.

günlerim evde hastalık hastası annem (evet gerçekten hasta ruhlu annem) ile geçiyor. bu yaşlarımı bu şekilde heba etmek istemiyorum. memlekette hiç arkadaşım yok, niye mi çünkü hepsi teker teker evlenip (yada ciddi ilişkisi olup) benden uzaklaştı. yani zamanında bana hergün mesaj atan erkekler yok oldu gitti. görüştüğüm kimse yok. şu ana kadar hiç sevgilim olmadı. flörtlerim oldu ama çoğu uzak olduğundan başlamadan bitti. nedeni ise şiddetli geçen çocukluk ve ergenlik yıllarımdan sebep erkeklere ilgi duymadığımı fark ettim. güvensizlik diyelim. korkuyorum, çekiniyorum.. sülalede mutlu evliliği olan kimse yok, hatta kadın cinayeti bile var. yani sorun köklerde. çevremde bu kadar umutsuz, mutsuz çiftleri görünce evlilikten soğudum, aman kalsın dedim ve hayatıma bu şekilde kalacagım diye söz verdim. ama ömür de hastalık hastası ebeveylerim ile geçmiyor. başka şehire veya eve de çıkamıyorum çünkü dediğim gibi aşırı baskıcı bir aileye sahibim.

28 yaşındayım. geriye dönüp bakıyorum, ne yaptım diyorum koca bir hiç. kendimi yetersiz görüyorum. hergün psikolojik kitaplar okuyup zihnimi sağlıklı tutmaya çalışıyorum ama bir sohbet edecek kimse de yok. arada yabancı sitelere girip rasgele mektup arkadaşı arıyorum. hep sanal alemde ve bu durum artık çok sıktı. başka şehirlerde arkadaşlarım var, arada gel diyorlar ama ailem izin vermez. üstüne böyle bir şeyi dile getirsem ağıza alınmayacak laf ederler. arkadaşlarıma bu durumu söyleyince gülüp 'kaç yaşındasın beee halen izin alıyonnn puhaha' diye dalga geçince çok kötü oluyorum. hep saklıyorum hayatımı.. günlerim kitap okuma, film seyretme ve 1 saat son ses müzik dinleme ile noktalayıp ertesi güne yine aynı açılışı yapıyorum.. bir ömür böyle mi geçecek? soruyorum size.
 
Son düzenleme:
aslında başlık 'evlenen arkadaşlarım benden kaçıyor' olacaktı ama son anda değiştim çünkü bu başlığın altında yatan derin psikolojik sorunlarım var.. öncelikle psikolog, psikiyatrist veya terapist okuyup yorumlarsa çok sevinirim çünkü seanslar çok pahalı gidemiyorum..

çocukluk ve ergenlik yıllarım aile içi şiddet, aşırı içine kapanık ve maddi anlamda zorluk çekerek geçti. kısacası çocukluğumu eğlenerek geçiremedim. tam tersi korku, tedirgin ve güvensizlik duygusu içime kadar işledi. üniversite yıllarım hiç istemediğim bir yerde, küçük, tabiri caiz izole bir şehirde geçti. verimli değil, aksine dümdüz üniversite yılları. ne festival, ne kültür-sanat, ne de gezme tozma vardı (gerçi burda benim içime kapanıklığımda cabası idi) yani her arkadaşım gibi bende İstanbul'da yaşamak- okumak isterdim ama olmadı. mezun olduktan sonra ani bir kararla yurtdışına staj yapmaya gittim ve hayatımın dönüm noktası oldu. hayatı orda tanıdım desem yeridir. köyden inmiş şehire havası ile 1 yılım gezme tozma, eğlenme, gece partileri, kültür turları, konserler vs derken hayatımın en güzel yılını yaşadıktan sonra memleketime kesin dönüş yaptım. küçük bir şehir ve aşırı aile baskısı üzerine birde pandemi vurunca, e birde işsiz ben, kendimi aşırı depresyonda buldum. yaşım 28 ve düzenli bir hayatım yok. evlilik düşünmüyorum (oraya geleceğim) sürekli ve sürekli 18 yaşımı düşünüyorum, geçmişe takılıp kalıyorum.

günlerim evde hastalık hastası annem (evet gerçekten hasta ruhlu annem) ile geçiyor. bu yaşlarımı bu şekilde heba etmek istemiyorum. memlekette hiç arkadaşım yok, niye mi çünkü hepsi teker teker evlenip (yada ciddi ilişkisi olup) benden uzaklaştı. yani zamanında bana hergün mesaj atan erkekler yok oldu gitti. görüştüğüm kimse yok. şu ana kadar hiç sevgilim olmadı. flörtlerim oldu ama çoğu uzak olduğundan başlamadan bitti. nedeni ise şiddetli geçen çocukluk ve ergenlik yıllarımdan sebep erkeklere ilgi duymadığımı fark ettim. güvensizlik diyelim. korkuyorum, çekiniyorum.. sülalede mutlu evliliği olan kimse yok, hatta kadın cinayeti bile var. yani sorun köklerde. çevremde bu kadar umutsuz, mutsuz çiftleri görünce evlilikten soğudum, aman kalsın dedim ve hayatıma bu şekilde kalacagım diye söz verdim. ama ömür de hastalık hastası ebeveylerim ile geçmiyor. başka şehire veya eve de çıkamıyorum çünkü dediğim gibi aşırı baskıcı bir aileye sahibim.

28 yaşındayım. geriye dönüp bakıyorum, ne yaptım diyorum koca bir hiç. kendimi yetersiz görüyorum. hergün psikolojik kitaplar okuyup zihnimi sağlıklı tutmaya çalışıyorum ama bir sohbet edecek kimse de yok. arada yabancı sitelere girip rasgele mektup arkadaşı arıyorum yada chat odalarına giriyorum. hep sanal alemde ve bu durum artık çok sıktı. başka şehirlerde arkadaşlarım var, arada gel diyorlar ama ailem izin vermez. üstüne böyle bir şeyi dile getirsem ağıza alınmayacak laf ederler. arkadaşlarıma bu durumu söyleyince gülüp 'kaç yaşındasın beee halen izin alıyonnn puhaha' diye dalga geçince çok kötü oluyorum. hep saklıyorum hayatımı..
Farkli bir sehire gitmen bile problem iken yurt disinda staj yapman ve buna onay vermeleri biraz garip degil mi ?
 
Hangi bölümü okudunuz çok merak ettim, hem de yurt dışında staj yapmanıza rağmen işsiz kalmışsınız. Yurt dışında iş imkanı varsa keşke dönmeseydiniz, hem para biriktirirdiniz hem de rahat ederdiniz.
 
Hangi bölümü okudunuz çok merak ettim, hem de yurt dışında staj yapmanıza rağmen işsiz kalmışsınız. Yurt dışında iş imkanı varsa keşke dönmeseydiniz, hem para biriktirirdiniz hem de rahat ederdiniz.
endüstri tasarımı. şuan yaşadığım yer küçük bir şehir. yurtdışında bırak kendi işimi garson bile olmaya koşa koşa giderim ama yurtdışında biz 3. ülke vatandaşlarını cımbızla seçiyorlar. rekabet ve başvuru çok.
 
zar-zor yolladılar. hatta ilkte benle birlikte geldiler. ortamı inceleyip öyle onay verdiler. birde yurtdışı burası kadar it-kopuk yokmuş diyorlar.
Sizin anlattiginiz aile modelleri Yurtdisini kesinlikle tercih etmezler,diyelim ki ettiler, kalkip oraya gelmezler,varsayalim ki geldiler,sizi orada birakip donmezler,velevki donduler,yurtdisinda it,kopuk bizim topraklarimizdan daha azmis demezler,bunun gibi aileler genel olarak yurtdisinin tumunu it kopuk olarak gorme egilimi icerisindedir.Bu kadar tutucu ve gelenekci bir ailenin yurtidisinda it kopuk Turkiye'ye gore daha az demesi de tuhaf.Aile sizin elbette bizden daha iyi tanirsiniz ama bir tutarsizlik var sanki tutumlarinda.
 
endüstri tasarımı. şuan yaşadığım yer küçük bir şehir. yurtdışında bırak kendi işimi garson bile olmaya koşa koşa giderim ama yurtdışında biz 3. ülke vatandaşlarını cımbızla seçiyorlar. rekabet ve başvuru çok.
Ne desem havada kalır, sanırım işsiz kalmamak için şuan da sadece tıp okumak gerekiyor, nedir bu işsizlik. Ben de yabancı bir ülkeye gitmek istiyordum ileride demek ki imkansiz bir iş bulmam. :KK14:, bence istanbul, izmir , ankara gibi yerlerde rahatlıkla iş bulabilirsiniz. Buraya gelip başvuru yapın.
 
Sizin anlattiginiz aile modelleri Yurtdisini kesinlikle tercih etmezler,diyelim ki ettiler, kalkip oraya gelmezler,varsayalim ki geldiler,sizi orada birakip donmezler,velevki donduler,yurtdisinda it,kopuk bizim topraklarimizdan daha azmis demezler,bunun gibi aileler genel olarak yurtdisinin tumunu it kopuk olarak gorme egilimi icerisindedir.Bu kadar tutucu ve gelenekci bir ailenin yurtidisinda it kopuk Turkiye'ye gore daha az demesi de tuhaf.Aile sizin elbette bizden daha iyi tanirsiniz ama bir tutarsizlik var sanki tutumlarinda.
buraya yanlış şeyler yazıp hem kendi zamanımı hemde sizin zamanınızı çalmam. hepsi doğru. evet zaten söylediğim gibi ailem dengesiz. fikirleri de dengesiz. eğitime önem verirler yollarlar ama sürekli kontrol kontrol. Amerika ya yollarlar ama İstanbul'a yollamazlar. neden çünkü İstanbul'da hırsız it kopuk cinayet her türlü pislik varken Amerika medeniyetin beşiğidir. e bi bakıma haklılar evet.
 
buraya yanlış şeyler yazıp hem kendi zamanımı hemde sizin zamanınızı çalmam. hepsi doğru. evet zaten söylediğim gibi ailem dengesiz. fikirleri de dengesiz. eğitime önem verirler yollarlar ama sürekli kontrol kontrol. Amerika ya yollarlar ama İstanbul'a yollamazlar. neden çünkü İstanbul'da hırsız it kopuk cinayet her türlü pislik varken Amerika medeniyetin beşiğidir. e bi bakıma haklılar evet.
Yani Amerika'yi kendi ulkelerinden daha iyi taniyorlar..Ne diyelim haklilar,ben sadece omru hayatimda bir kez yurtdisina gidebildim oda sirket araciligi ile olmustu.
 
Ben seni anlıyorum benim ailemde yurt dışına staja gideceğim desem şu dakka gönderir. Ama aynı şehirde ayrı eve çıkmama asla izin vermiyorlar. Keşke yazdıklarınızda çelişki aramak yerine çare yazsa insanlar. Her şeyin çaresi çok güçlü olmak. Belki de aileni karşına alman gerek. Yeni bir şeyler yapabilmek için bazı şeyleri yıkmak da gerekir. Evet aile önemlidir , saygı önemlidir ama onlar bizim sahibimiz değil.
 
Bence ailene resti çek..benim de ailem aşırı baskıcı işim varken param varken bi iki şehir görüp gezemiyordum çareyi evlenmede buldum da bu da çözüm değilmiş şimdili aklım olsa ister izin verin ister vermeyin ben gidiyorum gezmeye derdim ha döndüğümde kabul etmezselerde kendileri bilir bakarım başımın çaresine,önür geçiyor yazık..Bende 28 yaşındayım gençliğimi yaşayamadım sen bekarken yaşa
 
Ben seni anlıyorum benim ailemde yurt dışına staja gideceğim desem şu dakka gönderir. Ama aynı şehirde ayrı eve çıkmama asla izin vermiyorlar. Keşke yazdıklarınızda çelişki aramak yerine çare yazsa insanlar. Her şeyin çaresi çok güçlü olmak. Belki de aileni karşına alman gerek. Yeni bir şeyler yapabilmek için bazı şeyleri yıkmak da gerekir. Evet aile önemlidir , saygı önemlidir ama onlar bizim sahibimiz değil.
teşekkür ederim. ailemi karşıma alsam kalbimi çok kırarlar ki çok hassas bir insanım. bana atacakları bi dayak bile beni çok etkiler, etkisinden çıkamam. zaten ailemle hiçbir şeyi paylaşmam. ne başarımı ne de başka bir şeyi. çünkü başarıyı görmezden gelip kötü olan şeye ceza vermeye bayılırlar.
 
Bence ailene resti çek..benim de ailem aşırı baskıcı işim varken param varken bi iki şehir görüp gezemiyordum çareyi evlenmede buldum da bu da çözüm değilmiş şimdili aklım olsa ister izin verin ister vermeyin ben gidiyorum gezmeye derdim ha döndüğümde kabul etmezselerde kendileri bilir bakarım başımın çaresine,önür geçiyor yazık..Bende 28 yaşındayım gençliğimi yaşayamadım sen bekarken yaşa
ahh benim param var ama ne gezebiliyorum ne bir şey. arabayla bile hiçbir yere gidemiyorum. egeyi akdenizi görmek çok isterdim. İstanbul'u boğazı görmek. aslında herkese basit gelen bana zor gelen şeyler ne garip. çocukluğum ve erken gençliğim kapalı kutularda geçti. yaş ilerlemeden gezip tozmak arkadaş edinmek istiyorum. arkadaşlarım çağırdığı zaman çantamı hazırlayıp 2-3 günlüğüne gitmek ne bilim belki kamp yapmak. ne garip ki bunları 15 değil 28 yaşından ben yazıyorum...
 
Tek cozum 28 yaşında bir kadın olarak artık ailenizin isteğine göre yaşamayı bırakmanız. İzin vermiyorlar diyorsunuz izin almak zorunda değilsiniz bunun farkında mısınız? Baskici bir ailede yetiştim. İçimdeki bagimsizlik isteğinin önüne gecemedim. Şuan istedigim hayatı yaşıyorum. Gözünüzü karartmaktan başka çareniz yok
 
Yavaş yavaş önce yakın yerlerden başlayıp çıkmana alıştır ben markete gidiyorum de çık git mesela ileriki zamanlarda arkadaşlarım çağırdı arkadaş müsaitken gideyim biraz de çantanı hazırlamaya başla gitmeye karalı olduğunu anlasınlar toparlanıp çık
 
Bir şekilde iş bulup rest çekmekten başka çözüm yok. İstanbulda izmirde vs iş buldm deseniz emnm desteklerler. İş bu kolay bulunmuyor ben de artık ekmek tutayım dersnz.. eğitimi destekleyen bunu da destekler gerekirse ufak bir reste bakar. En fazla iki konulurlar silip atacak halleri yok çalışacaksnız diye. Siz o şehirden çıkışınızı bir şeklde bahanelere dayandırın...
 
Aslında sorunun kaynağında şuan maddi bağımsızlığınızı elinize almamış olmanız, her ne kadar hastalık hastası deseniz de ailenizden kopma fikrine kendinizi alıştıramamanız yatıyor. Kendi şehrinizde de olsa önce bir iş bulmayı deneyin, sonra yavaş yavaş uzaklaşırsınız. Sürekli evde diplerindeyken bir gün hadi eyvallah ben gidiyorum demek zor olabilir ama, köprüleri yıkmadan emin adımlarla ilerlemeyi deneyin.
 
X