Çok geçmiş olsun, yaşadıklarınız fazlasıyla üzücü...Bundan sonrası için çocuklarınızla mutlu bir hayat sürersiniz inşallah.Merhabalar 27 yaşındayim ve 3 çocuğum var.6 yaşında kızım ve 3 yaşında ikizlerim var. Ve evden bir buçuk hafta önce boşanma kararı ile çıktım.
Sebebi ise bana ve cocuklarima uyguladığı şiddete artık dur deme zamanı gelmişti. Geç te olsa 7 yıllık evliliğimi artık sonlandirma zamanının geldiğine dair inancım beni bunu yapmaya itti. Biz bayanlar sabredince daha sevilen eşler olmuyoruz aslında, sırf toplum baskısından susmaya, durmaya, devam etmeye çabalıyoruz...
Ben bir yandan lisans okuyorum, bir yandan da 3 çocuğumu doğru bir şekilde büyütmeye çalışıyordum. İkizlerim isteyerek olmamıştı, önlem almama rağmen şükür dediğim ikizlerim dünyaya geldi.
İkizlerden sonra hayatımız çok noktada değişti. Eşim her daim temizlik takıntısı olan, her olayı anı takıntı yapabilecek bir insandı. 20 yaşında evlendigimde çok idrakinde değildim. Bir hafta kusmeleri kendini odaya kapamalari, eğer bana kızgın ise gelen misafirlerin yanında bile tavrını hem bana hem gelenlere sürdürmeleri. Her meseleyi kavgaya çevirmesi falan filan, çok savaş verdim. Yaşımın küçüklüğü sebebi ile olaylarla baş edecek, yada üstesinden gelebilecek karakterde değildim. Aşırı doğalci bir insandı ve çocuklara market ürünü olan hicbirsey yedirmek istemiyordu ama bunu aşırıya götürüyordu. Gelenin gidenin getirdiğini çöpe atıyor, her markete girdiğimiz de ilk kızım ile kavga ediyor bağırıp çağırıyordu. Çok anlatmaya çalıştım, bagirmanin, vurmanın çikolatadan daha fazla tahribat verdiğini ama değişmedi. Derken ikizlerimiz oldu. 24 yaşında ikizleri olan 3 çocuklu anne idim. Maddiyatta iyice zorlamisti çünkü asgari ücret ile çalışıyordu. Doğallık konusunda o kadar zorladı ki ikizlere yıkanabilir bebek bezi kullanmaya zorladı,3-4 ay baskısı ile kullandım, eve hiçbir sabun malzemesi almıyordu, tabi doğal ürün alacak maddiyatta yok malesef, ben sürekli kendimi sıkmak zorunda kaliyordum. Bu süreçte tabi hobileri hayatımızın büyük bir bölümünü kaplıyordu, güvercin besledi balkonda, evde kocaman akvaryumlar kurdu, her hafta sonu da balığa kampa gidiyordu. Ben ise savasiyordum çocuklarımi büyütme çabasında. Kendi hayatım denen hicbirsey kalmamisti.Bilen bilir bu hobiler masraf isteyen hobilerdir. İkizlerimiz büyürken çok kavgalar ettik, ama bana yaptığı baskıda ona karşıda gelemez olmuştum,3 çocuk, yaşım genç ve hayat şartları. Bir ara öyle kavga ettik ki kolumu kırdı, tabi ben herkese düştüğümü söyledim. Herkes de eşim sessiz sakin olunca inandı. Daha sonra ailemin yakınına taşındık, eşim ikizlerime de şiddet uygulamaya başladı ki daha 1,5 2 yaşında idiler, çocuklarım öfkeli tepki veren çocuklar haline gelmişti, bir kaç kez daha bana ağır şiddet uygulamıştı ama ben sabretmek sandığım ama aslında sabretmek olmayan eziyeti çekmiştim. Derken ikizlerim 3 yaşında şimdi ve en son bana ve oğluma şiddet uyguladı telefonumu kırıp okumayacağımi söyleyerek bir dolu hakaret küfür etti. Sabah oldu ve ben o evi 7 yıl sonra boşanmak niyeti ile terk ettim. Ne yaşarsan yasa toplum baskısı denilen ahmak düşünce benimde peşimi bırakmadı ama çocuklarıma dönen şiddetin artık sessiz izleyeni olamazdım. Şimdi barodan avukat talep ettim. Onu bekliyorum. Bence seviyorum diye eziyet edenler, sevmiyorum deyip eziyet edenlerden daha acımasız. Sevgi yi görmeden büyüyüp evlenenlerin bekledigı şey sevgi iken, gördüğü psikolojik baskı oluyor. Ve anladım ki ben gibi saygıyı s vgiyi görmeden büyüyen bireyler yapılanlara dur diyemeyecek hale geliyorlar. Çocuklarımi karakterli ve iyi insanlar olarak buyutebilmek için ayrıldım o evden... Çocuklarım içindi. Sadece yazmak istedim bircok şeyi yazamasamda, şunları biryerlere dökebilmek bile güzel...
Ben toplum baskısını boşanmaya karar vermemden dolayı kullandım. Boşanmaya karar verip anlattığımda karşıma geçip, eeee 3 çocuğun var ama diyenlere karşı verdiğim savaşı kastettim. Yoksa daha önce o evden cikamamamin sebebi sadece kendi korkakligimdi... Kendimize yaptığımız zararı kimse bize yapmıyor, biz sadece izin veriyoruz malesefAllah belasını versin onun hayvan herif, 1,5 yaşındaki çocuğa şiddet uygulayınca ne geçti eline? O çocukların böyle bir ortamda öfkeli tepkiler vermesinden daha doğal bir durum yok. Siz peki o pis elin çocuklarınıza kalkmasından sonra nasıl sabrettiniz 1,5 yıl? E bi zahmet olmayıverin sessiz seyircisi, o kadar sessiz kaldıktan sonra. Şu toplum baskısının da arkasına sığınmayın nolur ya. Bebeğime el kaldıracak da ben onu toplumun önünde lime lime etmeyeceğim? Ki eşim asla yapmaz, benden çok daha sabırlıdır, kızım 17 aylık, bazen ses tonumu sertleştiriyorum, sesim yükseliyor, o zaman bile vicdan azabı çekiyorum; hele ki ona fiziksel zarar vermek? Elimi kaldırırsam indirmeyi nasip etmesin Allahım.
En kısa zamanda boşanıp kendi hayatınızı kurarsınız umarım . Kararlı duruyorsunuz şiddet görüp boşanmayan kadınları çok gördük burada sizi tebrik ederim . Allah yolunuzu açık etsin böyle güçlü anneler hep varolsun
Allah yolunu bahtını açık etsin canım benim. Çok çekmişsin ama şöyle düşün her gecenin bir sabahı var. Hepsi geçecek Rabbim sana ve evlatlarına sağlık versin yeterki. O eş olacak zavallı da dilerim Allahından bulur.Ben toplum baskısını boşanmaya karar vermemden dolayı kullandım. Boşanmaya karar verip anlattığımda karşıma geçip, eeee 3 çocuğun var ama diyenlere karşı verdiğim savaşı kastettim. Yoksa daha önce o evden cikamamamin sebebi sadece kendi korkakligimdi... Kendimize yaptığımız zararı kimse bize yapmıyor, biz sadece izin veriyoruz malesef
Allah'ın adaleti şükür ki var. Ben ondan tek elinde olan şeyi aldım, ailesini. Gerçi ben de almadım kendi kaybettiAllah yolunu bahtını açık etsin canım benim. Çok çekmişsin ama şöyle düşün her gecenin bir sabahı var. Hepsi geçecek Rabbim sana ve evlatlarına sağlık versin yeterki. O eş olacak zavallı da dilerim Allahından bulur.
umarım sadece çocuklarınız değil sizde görürsünüz öyle bir insanla yaşamadan hayatın güzelliği.Kimse için geç değil hayat.Hayatı yaşadığımız kadar varız zaten bu dünyada.Sadece şuna üzülüyorum.Ülkenin kadınları olarak biz niye böyleyiz?Niye bu toplum baskısına bu kadar başımızı eğmiş durumdayız?Niye dayak yiyoruz küfür yiyoruz da böyle gerzek erkeklere olan bağlılığımız yüzünden değerimizi düşürüyoruz.Ayrılamıyoruz.Nasıl böyle pislik erkekler kalbimizde yer sahibi olabiliyor?Biz tüm kadınlar olarak toplu bir depresyon da mıyız?Toplu bir travma mı atlattık hepimiz böyle olduk ?Niye böyleyiz?Niye erkekler paşa biz kul köle?Neden? Neden eskilerin gittiği yoldan gitme eğilimimiz var?O kadınlar bir bakıma susmak zorundaydı.Biz zorunda mıyız?Neden kafayı yiyaceğim.Yok mu bir sosyolog bana kaynak önersin makale atsın ne bileyim kendi anlatsın.Neden hepimiz stockholm sendromundayız?Neden tecavüzcümüze aşığız neden?Merhabalar 27 yaşındayim ve 3 çocuğum var.6 yaşında kızım ve 3 yaşında ikizlerim var. Ve evden bir buçuk hafta önce boşanma kararı ile çıktım.
Sebebi ise bana ve cocuklarima uyguladığı şiddete artık dur deme zamanı gelmişti. Geç te olsa 7 yıllık evliliğimi artık sonlandirma zamanının geldiğine dair inancım beni bunu yapmaya itti. Biz bayanlar sabredince daha sevilen eşler olmuyoruz aslında, sırf toplum baskısından susmaya, durmaya, devam etmeye çabalıyoruz...
Ben bir yandan lisans okuyorum, bir yandan da 3 çocuğumu doğru bir şekilde büyütmeye çalışıyordum. İkizlerim isteyerek olmamıştı, önlem almama rağmen şükür dediğim ikizlerim dünyaya geldi.
İkizlerden sonra hayatımız çok noktada değişti. Eşim her daim temizlik takıntısı olan, her olayı anı takıntı yapabilecek bir insandı. 20 yaşında evlendigimde çok idrakinde değildim. Bir hafta kusmeleri kendini odaya kapamalari, eğer bana kızgın ise gelen misafirlerin yanında bile tavrını hem bana hem gelenlere sürdürmeleri. Her meseleyi kavgaya çevirmesi falan filan, çok savaş verdim. Yaşımın küçüklüğü sebebi ile olaylarla baş edecek, yada üstesinden gelebilecek karakterde değildim. Aşırı doğalci bir insandı ve çocuklara market ürünü olan hicbirsey yedirmek istemiyordu ama bunu aşırıya götürüyordu. Gelenin gidenin getirdiğini çöpe atıyor, her markete girdiğimiz de ilk kızım ile kavga ediyor bağırıp çağırıyordu. Çok anlatmaya çalıştım, bagirmanin, vurmanın çikolatadan daha fazla tahribat verdiğini ama değişmedi. Derken ikizlerimiz oldu. 24 yaşında ikizleri olan 3 çocuklu anne idim. Maddiyatta iyice zorlamisti çünkü asgari ücret ile çalışıyordu. Doğallık konusunda o kadar zorladı ki ikizlere yıkanabilir bebek bezi kullanmaya zorladı,3-4 ay baskısı ile kullandım, eve hiçbir sabun malzemesi almıyordu, tabi doğal ürün alacak maddiyatta yok malesef, ben sürekli kendimi sıkmak zorunda kaliyordum. Bu süreçte tabi hobileri hayatımızın büyük bir bölümünü kaplıyordu, güvercin besledi balkonda, evde kocaman akvaryumlar kurdu, her hafta sonu da balığa kampa gidiyordu. Ben ise savasiyordum çocuklarımi büyütme çabasında. Kendi hayatım denen hicbirsey kalmamisti.Bilen bilir bu hobiler masraf isteyen hobilerdir. İkizlerimiz büyürken çok kavgalar ettik, ama bana yaptığı baskıda ona karşıda gelemez olmuştum,3 çocuk, yaşım genç ve hayat şartları. Bir ara öyle kavga ettik ki kolumu kırdı, tabi ben herkese düştüğümü söyledim. Herkes de eşim sessiz sakin olunca inandı. Daha sonra ailemin yakınına taşındık, eşim ikizlerime de şiddet uygulamaya başladı ki daha 1,5 2 yaşında idiler, çocuklarım öfkeli tepki veren çocuklar haline gelmişti, bir kaç kez daha bana ağır şiddet uygulamıştı ama ben sabretmek sandığım ama aslında sabretmek olmayan eziyeti çekmiştim. Derken ikizlerim 3 yaşında şimdi ve en son bana ve oğluma şiddet uyguladı telefonumu kırıp okumayacağımi söyleyerek bir dolu hakaret küfür etti. Sabah oldu ve ben o evi 7 yıl sonra boşanmak niyeti ile terk ettim. Ne yaşarsan yasa toplum baskısı denilen ahmak düşünce benimde peşimi bırakmadı ama çocuklarıma dönen şiddetin artık sessiz izleyeni olamazdım. Şimdi barodan avukat talep ettim. Onu bekliyorum. Bence seviyorum diye eziyet edenler, sevmiyorum deyip eziyet edenlerden daha acımasız. Sevgi yi görmeden büyüyüp evlenenlerin bekledigı şey sevgi iken, gördüğü psikolojik baskı oluyor. Ve anladım ki ben gibi saygıyı s vgiyi görmeden büyüyen bireyler yapılanlara dur diyemeyecek hale geliyorlar. Çocuklarımi karakterli ve iyi insanlar olarak buyutebilmek için ayrıldım o evden... Çocuklarım içindi. Sadece yazmak istedim bircok şeyi yazamasamda, şunları biryerlere dökebilmek bile güzel...
Içimde bir ağlaya ağlaya ölme isteğiMerhabalar 27 yaşındayim ve 3 çocuğum var.6 yaşında kızım ve 3 yaşında ikizlerim var. Ve evden bir buçuk hafta önce boşanma kararı ile çıktım.
Sebebi ise bana ve cocuklarima uyguladığı şiddete artık dur deme zamanı gelmişti. Geç te olsa 7 yıllık evliliğimi artık sonlandirma zamanının geldiğine dair inancım beni bunu yapmaya itti. Biz bayanlar sabredince daha sevilen eşler olmuyoruz aslında, sırf toplum baskısından susmaya, durmaya, devam etmeye çabalıyoruz...
Ben bir yandan lisans okuyorum, bir yandan da 3 çocuğumu doğru bir şekilde büyütmeye çalışıyordum. İkizlerim isteyerek olmamıştı, önlem almama rağmen şükür dediğim ikizlerim dünyaya geldi.
İkizlerden sonra hayatımız çok noktada değişti. Eşim her daim temizlik takıntısı olan, her olayı anı takıntı yapabilecek bir insandı. 20 yaşında evlendigimde çok idrakinde değildim. Bir hafta kusmeleri kendini odaya kapamalari, eğer bana kızgın ise gelen misafirlerin yanında bile tavrını hem bana hem gelenlere sürdürmeleri. Her meseleyi kavgaya çevirmesi falan filan, çok savaş verdim. Yaşımın küçüklüğü sebebi ile olaylarla baş edecek, yada üstesinden gelebilecek karakterde değildim. Aşırı doğalci bir insandı ve çocuklara market ürünü olan hicbirsey yedirmek istemiyordu ama bunu aşırıya götürüyordu. Gelenin gidenin getirdiğini çöpe atıyor, her markete girdiğimiz de ilk kızım ile kavga ediyor bağırıp çağırıyordu. Çok anlatmaya çalıştım, bagirmanin, vurmanın çikolatadan daha fazla tahribat verdiğini ama değişmedi. Derken ikizlerimiz oldu. 24 yaşında ikizleri olan 3 çocuklu anne idim. Maddiyatta iyice zorlamisti çünkü asgari ücret ile çalışıyordu. Doğallık konusunda o kadar zorladı ki ikizlere yıkanabilir bebek bezi kullanmaya zorladı,3-4 ay baskısı ile kullandım, eve hiçbir sabun malzemesi almıyordu, tabi doğal ürün alacak maddiyatta yok malesef, ben sürekli kendimi sıkmak zorunda kaliyordum. Bu süreçte tabi hobileri hayatımızın büyük bir bölümünü kaplıyordu, güvercin besledi balkonda, evde kocaman akvaryumlar kurdu, her hafta sonu da balığa kampa gidiyordu. Ben ise savasiyordum çocuklarımi büyütme çabasında. Kendi hayatım denen hicbirsey kalmamisti.Bilen bilir bu hobiler masraf isteyen hobilerdir. İkizlerimiz büyürken çok kavgalar ettik, ama bana yaptığı baskıda ona karşıda gelemez olmuştum,3 çocuk, yaşım genç ve hayat şartları. Bir ara öyle kavga ettik ki kolumu kırdı, tabi ben herkese düştüğümü söyledim. Herkes de eşim sessiz sakin olunca inandı. Daha sonra ailemin yakınına taşındık, eşim ikizlerime de şiddet uygulamaya başladı ki daha 1,5 2 yaşında idiler, çocuklarım öfkeli tepki veren çocuklar haline gelmişti, bir kaç kez daha bana ağır şiddet uygulamıştı ama ben sabretmek sandığım ama aslında sabretmek olmayan eziyeti çekmiştim. Derken ikizlerim 3 yaşında şimdi ve en son bana ve oğluma şiddet uyguladı telefonumu kırıp okumayacağımi söyleyerek bir dolu hakaret küfür etti. Sabah oldu ve ben o evi 7 yıl sonra boşanmak niyeti ile terk ettim. Ne yaşarsan yasa toplum baskısı denilen ahmak düşünce benimde peşimi bırakmadı ama çocuklarıma dönen şiddetin artık sessiz izleyeni olamazdım. Şimdi barodan avukat talep ettim. Onu bekliyorum. Bence seviyorum diye eziyet edenler, sevmiyorum deyip eziyet edenlerden daha acımasız. Sevgi yi görmeden büyüyüp evlenenlerin bekledigı şey sevgi iken, gördüğü psikolojik baskı oluyor. Ve anladım ki ben gibi saygıyı s vgiyi görmeden büyüyen bireyler yapılanlara dur diyemeyecek hale geliyorlar. Çocuklarımi karakterli ve iyi insanlar olarak buyutebilmek için ayrıldım o evden... Çocuklarım içindi. Sadece yazmak istedim bircok şeyi yazamasamda, şunları biryerlere dökebilmek bile güzel...
umarım sadece çocuklarınız değil sizde görürsünüz öyle bir insanla yaşamadan hayatın güzelliği.Kimse için geç değil hayat.Hayatı yaşadığımız kadar varız zaten bu dünyada.Sadece şuna üzülüyorum.Ülkenin kadınları olarak biz niye böyleyiz?Niye bu toplum baskısına bu kadar başımızı eğmiş durumdayız?Niye dayak yiyoruz küfür yiyoruz da böyle gerzek erkeklere olan bağlılığımız yüzünden değerimizi düşürüyoruz.Ayrılamıyoruz.Nasıl böyle pislik erkekler kalbimizde yer sahibi olabiliyor?Biz tüm kadınlar olarak toplu bir depresyon da mıyız?Toplu bir travma mı atlattık hepimiz böyle olduk ?Niye böyleyiz?Niye erkekler paşa biz kul köle?Neden? Neden eskilerin gittiği yoldan gitme eğilimimiz var?O kadınlar bir bakıma susmak zorundaydı.Biz zorunda mıyız?Neden kafayı yiyaceğim.Yok mu bir sosyolog bana kaynak önersin makale atsın ne bileyim kendi anlatsın.Neden hepimiz stockholm sendromundayız?Neden tecavüzcümüze aşığız neden?
Tebrik ederim sizi. Çok gençsiniz, beklemeniz hata olmuş.
Kendinize dikkat edin bu süreçte. Yalnız olmamaya özen gösterin. Görüşmek isterse yüzyüze, yalnız görüşmeyin.
Içimde bir ağlaya ağlaya ölme isteğibağıra bağıra ağlayıp gecmiycegini biliyorum bilmiyorum hayatınız benim için çok zor sizin içinde öyle iyi ki kurtulmuşsunuz 6 aylık evliyim evlilik benim için şu oldu hayal kurma hiçbişey isteme sabah uyan gözünü acar açmaz tam zamanında kalk başkalarına göre hayat yasa kocanın ailesine göre akşam bir ot gibi yat h8cbisey alamam yapamam neden biliyomusunuz karnım doyuyomus yetermiş şuan öyle kötüyüm ki ağlamamak için zor duruyorum gerçekten içim içime sığmıyor dolup taşıyor pismanlikmi hat safada bilmiyorum hayalini kurduğum hayat bu değildi evet herşey iyiye gider diye umuyorum ama sadece umuyorum biliyorum her geçen gün daha çok kötü olucak bir girdabın içindeyim sanki çıkamıyorum
bana eşekten düşen gelsin denir ya daha iyi anlarsınız beni. İnşaallah yaptıklarını anlayıp hayatımdan temizce çıkıp giderde, bende verdiği tahribatı yıkıp yeniden temellerini atabilirimUmarım bundan sonra çok mutlu olursunuz, çok doğru bir karar vermişsiniz, gençsiniz. Okuyun yaşayın güzelce..
Benim de 3 çocuğum var ikizlerim 3 yaşında..ikiz bakmak büyük sorumluluk.. bir de eş desteği olmadan..azminiz için de tebrik ederim
Cok akıllıca bir karar.. sevgisiz büyüdüm demişsiniz... tekrar sevgisiz büyüdüğünüz yere mi döndünuz suan napiyorsunuz onu merak ettim ben 3 çocukla
Kendinize bu kötülüğü yapmayın lütfen..Içimde bir ağlaya ağlaya ölme isteğibağıra bağıra ağlayıp gecmiycegini biliyorum bilmiyorum hayatınız benim için çok zor sizin içinde öyle iyi ki kurtulmuşsunuz 6 aylık evliyim evlilik benim için şu oldu hayal kurma hiçbişey isteme sabah uyan gözünü acar açmaz tam zamanında kalk başkalarına göre hayat yasa kocanın ailesine göre akşam bir ot gibi yat h8cbisey alamam yapamam neden biliyomusunuz karnım doyuyomus yetermiş şuan öyle kötüyüm ki ağlamamak için zor duruyorum gerçekten içim içime sığmıyor dolup taşıyor pismanlikmi hat safada bilmiyorum hayalini kurduğum hayat bu değildi evet herşey iyiye gider diye umuyorum ama sadece umuyorum biliyorum her geçen gün daha çok kötü olucak bir girdabın içindeyim sanki çıkamıyorum
Cesaretiniz ve farkındalığınız için tebrik ederim. Çocuklarım için bahanesinin ardına saklanmamış, maddi durumum el vermez demeden mücadelinize eğitiminizle başlamışsınız ne güzel.
Bundan bir kaç sene sonra çocuklarınız biraz daha büyümüş, siz okulunuzu bitirip güzel bir iş ve kariyer yapmış olacaksınız. 3 çocuğunuzla stres, beklentiden uzak huzurlu bir yuvanız, sizi kaybedenin gıbtayla bakacağı bir yaşantınız olacak.
O zaman kaybettiğiniz yıllarınıza yanmak yerine, zarardan döndüğünüz kârın avantajını düşünün olur mu. Ve lütfen eşinizin kaybettiğine yandığı zaman ki yalancı pişmanlık sözlerini kulak ardı edin. Hakkınızda hayırlısı olsun❤
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?