Hepinize ayrı ayrı çok teşekkür ederim. Protokolü imzalayacağım, çünkü maddenin geçerliliği yokmuş. Çocuğun sağlıklı şekilde yetiştirilmesi de kamu sorumluluğundaymış, ebeveynler böyle bir maddeyle karar veremiyormuş. Yeni bir evlilik yapmam halinde çocuğu olumsuz olarak etkileyecek şartlar oluşursa velayeti alabilirmiş, olumsuz bir etken olmazsa davayı açar, hakim o günün şartlarında normal bir velayet davası olarak, protokoldeki bu maddeden bağımsız olarak değerlendirip karar verirmiş.
Yani hak/hukuk/adalet bilmez bir hakime denk gelmediğim sürece, çocuğa normal şartlarda, iyi bir anne olarak baktığım sürece velayeti alamazmış.
Arkadaş ben ayrıldığımda oğlum iki buçuk yaşına yakındı, şimdi dört yaşında. Adam ayda beş yüz lira gönderirken, ben neredeyse tüm maaşımı onunla gezmeye/sosyalleşmeye, yemesine-içmesine, giyimine kuşamına harcayayım; adam zenginlik içinde üç kuruşluk altının hesabını yaparken, ben ev sahibi olayım, oğlumla daha temiz/güzel bir evde yaşayayım diye biriktireceğim üç kuruşun hesabını yapayım, yıllarca gece gündüz bak, büyüt, emek çek, tek başına okuluna, hastanesine koştur götür, getir yapayım ama senede üç kez toplasam iki ay çocuğu görmeyen adam kalksın beni velayetle tehdit etsin. Neymiş üvey babayla büyüttürmezmiş! Sen mi benim bakıp, büyüttüğüm, hayatımı adadığım çocuğun nasıl büyüyeceğini düşünüp karar vereceksin? Ben tek başıma büyütürken nerdeydin, ananın-babanın lüks evinde oturuyordun.
Çıldırıyorum ya, 40 yaşında anasından ayrılamayan adam, benim küçücük çocuğumu ayıracak benden. Cesarete, özgüvene, zihniyete bakın. Neyse, sakin olayım.