Çok güle oynaya boşanmama rağmen o dönemde 47 kiloya düşmüştüm. Ben de yurt dışındaydım, ayrıca oğlum da ben de spektrumdayiz (yani hayat zaten belli sebeplerden dolayı zordu). Güle oynaya derken o evreye gelene kadar çok zor zamanlar geçirdim, tam bir salak olduğum için ekonomik, psikolojik ve bazen de fiziksel şiddet görüp uzun yıllar cesaretsizce durdum kaldım çünkü.
Ne zaman ki evler ayrıldı, oğluma da bir huzur geldi açıkçası. Evdeki gerginlik, korku yerini kahkahalara bıraktı. Sudan çıkmış balığa dönmedim mi? Tabii ki döndüm, ama hiçbir zaman geri adım atmadım, ayrılınca adam kıymetlimissss moduna girse de. Hiç beceremediğim bir şey olan resim kursuna yazıldım, hayatımın en eğlenceli 10 haftasını geçirdim. Her ay başka bir şehre gezmeye gittim oğlumla, yaşayamadığımız ne varsa elimizden geldiğince deneyimledik.
Çok özet geçiyorum buarada ama sonrasından da bahsedeyim. Tekrar evlendim, ama tekrar evlenme fikri yıllar sonra anca aklıma yattı, uzun bir birliktelik sonrası oldu yani. Oğlum üniversite 2. sınıfa geçti bu sene, halinden memnun. Olgun ve anlayışlı bir çocuktu hep, eşimle de iyi anlaşırlar. Ama yalnızken de iyiydim, biraz bonus oldu eşim.
Boşanma sonrasında kendimi dinledim, dinlendim, büyüdüm, öfkemi dindirip tecrubeymis diye teselli buldum. Ve galiba dediğiniz gibi çiçek açtım ben.
İlerisi için hiç korkmayın, eminim geride bıraktıklarınızdan kat kat güzel olacak. İlhan İrem'in çok güzel bir şarkısı var İlk Gülücükler diye, bizim durumumuzda olan kadınlar için hep aklıma o gelir. Belki sözlerinde kendinizden bir şeyler bulursunuz, dinlerseniz sevinirim. Yürüyün yürüyebildiğinizce...