Buraya yazmıştım.Eski konularımı okuyanlar bilirler.Son konumdan sonra ek olarak eşimin yüzüğümü daraltmak bahanesiyle alyansımı dahi sattığını öğreniyorum ve biz daha 1,5 aylık evliydik..Bana neden sattın dediğimde "sanane benim olan bişeyi satmak için soracak değildim, ben aldım istersem satarım" dedi..Olayın üstünden zaman geçtikten sonra bile "sana gıcık olduğum için sattım çok konuşuyodun" dedi..Her neyse..Buraya yazdığımın akşamına yine bi tokat yiyorum..Bu sefer arıyorum polisi..Geliyolar..Çıkıyoruz evden şikayetçi olmak için gidiyoruz karakola.Eşim boğazımı sıktığı sırada tırnaklarımı geçiriyorum ve kolunda yaralar oluşuyor..Benim vücudumda zaten onlarca morluk var..Ordan oraya itip kakmalarının izleri yok tabi..Her neyse bizi darp raporu almaya götürüyolar hastaneye.
Doktor bayan..Vücudumda tam 20 tane morluk var.Kadın kapıyı bile kapatmadan uzaktan gördüklerini yazıyor kağıda.20 tane morluktan 3'ünü yazmış..Eşimi muayene ederken de kapıyı kapattı.Kolundaki 3 tane tırnak izine satırlarca rapor vermiş..Kolunu dakikalarca elle muayene etti.(camdan görüyorum olanları bahçe katında odası)Daha sonra öğreniyorum ki resmen asılmış..Neyse buna sonra gelicem...
Şikayet ediyorum.Koruma da talep ediyorum eve girmemesi için karar da çıkartmak istediğimi söylüyorum.Ne mi oluyor?Yurdum polisi "abi seni çok seviyo abla, bırak şikayeti falan" sırnaşıklığında yanaşıyorlar..Problemlerimiz karakolda alay konusu oluyor..Ne karar çıkıyor ne de bişey..Savcının ifadenin eksik olduğunu söylemesi üzerine bizden alıp yazdıkları ifade de geri dönüyor..Olayı bi şekilde örtbas ediyorlar ve ben rezil olduğumla kalıyorum sabaha kadar da uykusız kaldığımla..
Ertesi gün Alo 183'ü arıyorum..m.Destek hattındaki arkadaşa eşimden maddi manevi şiddet gördüğümü anlattım.Bana Ankara'daki bir destek ofisinin numarasını verdi.Orayı da arayıp durumumu anlattım.Konuşmayı gayet kısa kesip hiç oralı olmadan bana Ankara'da bu konu üzerinde gönüllü olarak çalışan bir avukatlık bürosunun numarasını verdiler.Orayı da arayıp durumumu anlattım.Avukat tutacak param olmadığını, nasıl bir yol izlemem gerektiğini bilmediğini ve gidecek hiçbir yerimin olmadığını söyledim.Git polise şikayet et diyerek telefonu yüzüme kapadılar.
Son çare olarak aileme söyledim..Söylediği tüm yalanları, eziyetleri vs vs..İki bağrış çağrış o gün süt dökmüş kediye dönen adam ertesi gün yine aynı canavar..Lanet olası hiçbir zaman arkamda olmayan ailem böyle aşşalık bi herife de "bizim kızımızın o evden anca cenazesi çıkar, adam olun" derse olacağı bu..Zaten ne zaman yanımda olmuşlardı ki..Dün yine boğazıma dayanan bıçaklar..
Daha da dün öğreniyorum ki eşim olacak yaratık o akşam darp raporu almaya gittiğimiz hastanedeki kadın doktorla kırıştırıyor.Artık napiyim ne halt ediyim nerelere gidiyim bilmiyorum.Bu yaşadıklarım neyin bedeli onu hiç bilmiyorum.Burdan ayrılıp gitsem direkt sokaktayım işsizim beş kuruşsuzum.Resmen ölümü bekliyorum, ölmeyi istiyorum da..
Doktor bayan..Vücudumda tam 20 tane morluk var.Kadın kapıyı bile kapatmadan uzaktan gördüklerini yazıyor kağıda.20 tane morluktan 3'ünü yazmış..Eşimi muayene ederken de kapıyı kapattı.Kolundaki 3 tane tırnak izine satırlarca rapor vermiş..Kolunu dakikalarca elle muayene etti.(camdan görüyorum olanları bahçe katında odası)Daha sonra öğreniyorum ki resmen asılmış..Neyse buna sonra gelicem...
Şikayet ediyorum.Koruma da talep ediyorum eve girmemesi için karar da çıkartmak istediğimi söylüyorum.Ne mi oluyor?Yurdum polisi "abi seni çok seviyo abla, bırak şikayeti falan" sırnaşıklığında yanaşıyorlar..Problemlerimiz karakolda alay konusu oluyor..Ne karar çıkıyor ne de bişey..Savcının ifadenin eksik olduğunu söylemesi üzerine bizden alıp yazdıkları ifade de geri dönüyor..Olayı bi şekilde örtbas ediyorlar ve ben rezil olduğumla kalıyorum sabaha kadar da uykusız kaldığımla..
Ertesi gün Alo 183'ü arıyorum..m.Destek hattındaki arkadaşa eşimden maddi manevi şiddet gördüğümü anlattım.Bana Ankara'daki bir destek ofisinin numarasını verdi.Orayı da arayıp durumumu anlattım.Konuşmayı gayet kısa kesip hiç oralı olmadan bana Ankara'da bu konu üzerinde gönüllü olarak çalışan bir avukatlık bürosunun numarasını verdiler.Orayı da arayıp durumumu anlattım.Avukat tutacak param olmadığını, nasıl bir yol izlemem gerektiğini bilmediğini ve gidecek hiçbir yerimin olmadığını söyledim.Git polise şikayet et diyerek telefonu yüzüme kapadılar.
Son çare olarak aileme söyledim..Söylediği tüm yalanları, eziyetleri vs vs..İki bağrış çağrış o gün süt dökmüş kediye dönen adam ertesi gün yine aynı canavar..Lanet olası hiçbir zaman arkamda olmayan ailem böyle aşşalık bi herife de "bizim kızımızın o evden anca cenazesi çıkar, adam olun" derse olacağı bu..Zaten ne zaman yanımda olmuşlardı ki..Dün yine boğazıma dayanan bıçaklar..
Daha da dün öğreniyorum ki eşim olacak yaratık o akşam darp raporu almaya gittiğimiz hastanedeki kadın doktorla kırıştırıyor.Artık napiyim ne halt ediyim nerelere gidiyim bilmiyorum.Bu yaşadıklarım neyin bedeli onu hiç bilmiyorum.Burdan ayrılıp gitsem direkt sokaktayım işsizim beş kuruşsuzum.Resmen ölümü bekliyorum, ölmeyi istiyorum da..